Doğa Turizmi-Bahçede Meyve
Toplamak:
1--Uygulama yıllar önce
İtalya’da başlamış, şimdi ABD başta olmak üzere çoğu ülkede bu alışkanlık adeta
yeni bir sektör haline gelmiş durumda.
2--Hafta içi ya da hafta sonu
fark etmiyor. Hava yağışsız ve çok soğuk olmasın yeter. Önce yaşadığınız kentin
kaosundan uzaklaşıyor
2.1--Hem temiz hava, hem de
rahatlatıcı bir deneyim edineceğiniz kesin. Tek başınıza ya da ailenizle
birlikte bu 'tadım keyfini’ni yaşadığınızda ailece bir tutku oluşuyor ve her
hafta bunu adeta birer rutin haline getiriyorsunuz.
3--Önce ABD’de giderek hızla
yayılan bu uygulamalardan tipik örnekler vereyim: Şimdi tıpkı bir sektör haline
gelen deneyim aynı zamanda kaygıları unutturuyor, çok alışık olmadığımız son
derece sağlıklı bir dinlenme olanağı da sunuyor. Sebze ya da meyve bahçesi
sahiplerince kırsal bölgede özel hazırlanmış alana arabanızı park ettikten
sonra bu işe ayrılmış bahçeler size açılıyor. Giriş ve çıkış yerleri doğal
güzelliği bozmadan işaretlenmiş durumda.
3.1--Tek başına ya da ailece
bahçeye giriyor, bahçe sahibince elinize verilen özel mini sepet ya da
torbalara tarladan, ağaçtan, topladığınız meyve ve sebzeleri koyuyorsunuz.
3.2--İki tercih var: Mini
sepetleri doldurmak ya da torbaya koymak. Her tadımlık orijinal sepetin ya da
torbanın bir dolum fiyatı var. Torbaya ya da sepete konulanlar çıkışta
tartılıyor, tarla ve bahçe düzenini bozmadan dilediğiniz meyve ve sebzelerin
bedelini saat başına ödeyip çıkıyorsunuz.
3.3--Bahçe içinde size yol
gösteren kulvarlar ve yönlendirme levhaları var. Önemli ayrıcalığınız toplama
sırasında özellikle organik sebze ve meyveleri dilediğiniz kadar tatmak,
içeride kaldığınız süre içinde istediğiniz kadarını bedava yemek.
3.4--Toplama sırasında
yiyeceğiniz meyveleri yıkayıp temizlemeniz için şık çeşmeler de konmuş. Son
noktada toplamış olduğunuz adet ya da kilogram limitli meyve ve sebzelerin
bedelini ödeyip bu deneyimi tekrar tekrar yaşamak üzere evinize dönüyorsunuz.
4--Sonuçta ‘Kendin topla,
kendin ye’ metodu size zevkli dakikalar geçirtmekle kalmıyor, dalından ya da
tarlasından topladığınız ürünleri en taze haliyle tüketebilme ayrıcalığını da
sunuyor. Böyle bir uğraşı hem spor, hem eğlence, hem de lezzetleri tadarak
harika bir dinlenme olanağı var ediyor. Üstelik insanlar eğitilmiş ve
bilinçlendirilmiş oluyor. Dahası da var; doğum günü, toplama tarihiyle
çakışanlar daha az para ödeyerek bunu unutulmaz hatıraları arasına da
katabiliyorlar.
4.1--Kameralarla izlenen
‘toplama kulvarları’ için önceden bazı araç gereçler de bahçe sahipleri
tarafından hazır tutuluyor. ABD’de en popüler ‘kendin topla, kendin ye’
ürünlerinin her yıl değişmekle birlikte hasat zamanına göre şöyle sıralandığı
saptanmış: Çilek, yabanmersini, böğürtlen, elma, domates, şeftali, nektarin,
avokado, üzüm, ananas, kavun, karpuz, salatalık ve bazı marul türleri...
4.2--Son yıllarda daha
spesifik ürün yetiştirip bunları ‘kendin topla’ yöntemiyle sınırsızca sunanlar
da var: Kekik, kuşdili, maydanoz, su teresi, nane... Bunlar için belli bir
zaman tanınıyor ve bir yardımcı gözetmen eşliğinde toplanıyor. Benzer gözetimli
yöntem süs bitkileri ve bazı dekoratif kaktüsler için de geçerli.
5--Şimdi ABD dışında Kanada,
Avrupa, Avustralya’ya da yayılan uygulama uluslararası literatürde ‘Farm to
Table’ olarak anılıyor. Çiftlikten, tarladan, bahçeden masaya ifadesi taşıyan
bu kısa tanım yepyeni bir pazarlama yöntemi. Bu yönteme İngilizcede kısaca
‘You-Pick’, ‘U-Pick’, ya da ‘Pick Your Own’ da deniyor.
5.1--Bu tür bahçe ve
tarlalarda genellikle organik tarım yapılıyor, gübre ve ilaç olarak toksik
maddeler kullanılmamasına özen gösteriliyor.Bu zevkli ve sağlıklı deneyimin bir
başka özelliği de her şeyi anında tadıp doyuma ulaşmanız. Taşıma, paketleme
gibi maliyet unsurlarının bulunmaması ve organik tüketim niteliği bulunması her
geçen gün popülaritesinin artmasına neden oluyor.
5.2--Daha da ilginci, her
meyve ve sebzenin dalından koparılarak tüketilmesi insanın alt bilincinde
olağanüstü bir tatmin ve haz duygusu oluşturuyor.
6--Aslında bu uygulama ABD’de
1980’lerde ortaya çıkıp bir anlamda kurumsallaşırken 90’larda hafif bir düşüşe
geçmiş.Şimdi ise yeniden önemsenmesi özellikle organik ürünlerin
yetiştirilmesinde adeta bir talep patlamasına yol açmış.
6.1-- Sistem aynı frekansta
Avrupa’da da yayılıyor.Son uygulamalardan biri ise ‘ikramların’ yapıldığı
yerlerde insanlara yetiştiricilik, sağlıklı beslenme, enfeksiyonlardan ve
salgınlardan korunma gibi mini konferans ve seminerlerin düzenlenmesi.
6.2--Bu tür organizasyonlar
yerel yönetimlerce destekleniyor, hem bilinçlenme, hem de sağlıklı beslenme
adına mesajlar verilmesinin önünü açıyor. İlk ve orta dereceli okulların bu
konuya ilgi göstermeleri ise eğitim açısından oldukça ilginç bir gelişme.
Kaynak:Para
Dergisi-8-12.11.2020