1--Sera Gazları- Atm.Oranları-Ömrü-Sera Etkisi
Oranları:
Su Buharı……………………………………………...……..%36-70
Fosil yakıt Kullanımı-CO2…………..................…...%55…..100
yıl…%9-26
Ormansızlaşt.-Biyokütle-CO2………................….%18…..100
yıl…%9-26
Hayvansal-Bitkisel Kayn.Metan-CH4.............…%14…..10
yıl…....%4-9
Fosil Yakıt K.diazotmonoksit-N2O……................%8……170
yıl..
F-Halokarbon gazları
çıkışı-HFC………................%1.1….60-100 yıl
Ozon……………………………………………………..…….%3-7
2—İnsan kaynaklı-fosil yakıt
kullanını+ormansızlaşma karbondioksit üretimi yılda 30 milyar tonu
bulmakta.Bunun 10-32 milyar tonu fosil yakıt kaynaklı ve sabit olarak 5 milyar
tonu ormanların yok edilmesi kaynaklı
2.1—Fosil yakıt kaynaklı CO2 emisyonun
ABD…………….1.5-2 milyar ton
Rusya-Japonya-Hindistan…0.5 milyar ton
civarında.
3—Küresel Ort. Sıcaklık-Karbondioksit
Konsantrasyonları:
1880 yılında……….13.8 C….290 ppm
1958 yılında……….14.1 C….315 ppm
1984 yılında………..14.3 C…..348 ppm
2010 yılında………..14.6 C……410 ppm
Kaynak:Bilim ve teknik dergisi-Ocak 2011
4—Küresel Karbon
Muhasebesi:
4.1--Karasal Karbon Evanteri
Donmuş
toprak…………………………………….400 Gt
Toprak………….......………………………………...
2300 Gt
Bitkiler(Orman
vs)…………………………………650 Gt
Sulak
Alanlar(Bataklıklar)…………………………450 Gt
Toplam………………………………….3800 Gt
4.2--Fosil Yakıtlardan-Atmosfere……………….3700 Gt
4.3--Okyanus Karbon Envanteri:
Okyanus
Yüzeyi……………………………………900 Gt
Okyanus
Orta Derinlikler………………………37100 Gt+
Çökeltiler……………………………….....……….....150
Gt
Deniz
Canlıları……………………………………….3 Gt
Toplam……………………………………38153 Gt
4.4--**En
büyük Tehlike permafrostun çözülmeye başlayan bağlı açığa çıkacak metan….1000
Gt
4.5--**Ormansızlaştırma
bağlı oluşan-Amazon havzası………………….650 Gt
4.6--**Sulak
alanların sivrisinek mücadelesine kurban gitmesiyle oluşan alan ….450 G
5--Sera Gazları:
1—Genel
Durum:
1—Sera gazı
emisyonlarının yarısı Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’na (OECD), üye
yirmi dört ülkeden kaynaklanmaktadır.
2--OECD ülkelerinin
daha temiz teknolojileri kullanması sonucu 1970’lerden sonra sülfür dioksit
emisyonlarında önemli bir azalma olmasına karşın, Doğu Avrupa, Çin, Eski
Sovyetler Birliği ülkeleri ve gelişmekte olan ülkelerde emisyon miktarı halen
artmaktadır.
3-- Dünya üzerinde
kirlilik düzeyi en yüksek olan ülke, Çin’dir. Hava kirliliği nedeni ile ülkenin
üçte birlik kısmı asit yağmurlarına maruz kalmaktadır.
4--İstanbul Teknik
Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Tayfun Kındap’ın yapmış olduğu bir
araştırmaya göre, ülkemizde özellikle kuzeybatı ve batı bölgelerde yaşanan hava
kirliliğinin % 50’sini Avrupa üzerinden rüzgâr yoluyla taşınan partikül
maddeler oluşturmaktadır.
4.1--Araştırmaya
göre, Avrupa ülkelerindeki emisyon miktarı % 50 arttığı zaman, İstanbul’daki
hava kirliliği de %50 oranında artış göstermektedir. Soğuk ya da sıcak hava
aracılığıyla havayla birlikte partikül maddelerde taşınmaktadır.
4.2--Örneğin,
Bulgaristan’da oluşan kirliliğin, altı saat sonra İstanbul’a ulaştığı tespit
edilmiştir.
5--Sülfür dioksit
üretiminin 1860 yılındaki küresel üretim düzeyi on milyon ton iken, bu miktar
1970’li yıllarda yüz elli milyon tonun üzerine çıkmıştır.
2--CO2-Karbondioksit-
1—Küresel Isınma.
Potans-GWP:1
2--Atmosferik.Ömür
– yıl: 50-200
3--Sanayi Öncesi
Birikim: 280 ppm
3.1--Günümüz
Birikim-94: 358 ppm….2018-410 ppm
4--Kür.Isın Pot.
Yıllık Artış=0,31
2.1--Karbondioksit-CO2-Detay
Bilgi::
1-- Karbondioksit ( CO2 ): C02 sera gazı
dır.Çünkü kızılötesi ışınları hem emer- hemde yansitır.Bu tür sera
gazları Dünya dan yansiyan ısıyı hapseder.
1.1--Atmosfere karışan karbondioksidin %80 –
85’i fosil yakıtlardan, %15-20’si de canlıların solunumundan ve mikroskobik
canlıların organik maddeleri ayrıştırmasından kaynaklanmaktadır.
2-- Sanayileşme devriminden önce atmosferdeki
toplam karbondioksit miktarı 600 milyar ton tahmin edildiği halde, bugün bu
miktarın yaklaşık 750 milyar tona çıktığı bildirilmektedir.
3-- Atmosferdeki karbondioksit miktarını son
160 bin yılın en yüksek düzeyine ulaştırmıştır. Yapılan ölçmeler, bu artışın
devam ettiğini göstermektedir. Noaa Uydusu ölçme sonuçlarına 1976 da
atmosferdeki CO2 Miktarı 2007 de 380 ppm e doğrusal bir eğilim içinde
erişmiştir.
4— Karbondioksit-CO2-- Sera gazları içinde
karbondioksit, küresel ısınmada % 50 paya sahiptir. Bunun nedeni, hem
miktarının çok hem de karbondioksit moleküllerinin atmosferdeki ömrünün 50 -
100 yıl gibi çok uzun olmasıdır.
5--Okyanuslar her yıl atmosferden yaklaşık
104 milyar ton karbon dioksit çeker ve 100 milyar ton kadar da karbon dioksit
salar.
5.1--Kara bitkileri fotosentez yoluyla her
yıl yaklaşık 100 milyar ton karbon dioksiti atmosferden çeker.
5.2--Bitkiler, hayvanlar ve toprak her yıl
soluma yoluyla 100 milyar ton karbon dioksit salar
5.3--Fosil yakıtların tüketimi ve
ormansızlaştırma yüzünden her yıl atmosfere yaklaşık 7 milyar ton karbon
dioksit salınıyor.
6--Şu anda atmosferde 750 milyar ton
dolayında karbon dioksit bulunuyor.
7--Bitkilerin, hayvanların ve toprağın
soluması, fosil yakıtların kullanılması, ormansızlaştırma ve okyanus-atmosfer
etkileşimi yüzünden her yıl yaklaşık 207 milyar ton karbon dioksit atmosfere
salınıyor.
8--Kara bitkilerinin fotosentezi ve yine
okyanus-atmosfer etkileşimi nedeniyle de yaklaşık 204 milyar ton karbon dioksit
her yıl atmosferden çekiliyor.Bu anlamda yılda 3 milyar ton dolayında karbon
dioksit atmosfere ekleniyor.Bu da aslında insanların fosil yakıt kullanımı
sonucunda atmosfere salınan karbon dioksit miktarına eşit.
9--Atmosferdeki
karbondioksit yoğunluğu endüstri devriminden önceki döneme göre %29 daha
yüksektir ve son 160,000 yıl içinde bilinen en yüksek oranına ulaşmıştı
10--Yaklaşık
olarak, her yıl dünya çapında altı milyar ton karbondioksit fosil yakıtlar
tarafından atmosfere salınmaktadır
11--Karbondioksit
(CO2), iklim değişikliğine neden olan en etkili gazdır. Bu gaz sera etkisinin
%60’ından sorumludur. Yıllık karbondioksit miktarı için her yıl %4’lük bir
artış söz konusu.
12--Doğada en büyük
CO2 deposu okyanuslardır. Atmosferik CO2’in 50 katından fazlasını okyanusların
içermekte olduğu bilimsel çalışmalar sonucu kanıtlanmıştır.
13--Günümüzde insan
kaynaklı oluşan CO2 emisyonu yaklaşık 80 milyon ton/gün civarındadır.
14--Son 20 yıldır,
atmosfere verilen insan kaynaklı CO2 gazının
14.1--yaklaşık
dörtte üçü (%77’si) fosil yakıtların ısınma,sanayi ve ulaşım alanlarında
kullanılmasından,
14.2--geri kalanı
(%23’ü) da arazi kullanımı değişikliği ve özellikle ormanların yok edilmesinden
kaynaklanmıştır
14--yıllık fosil
yakıt karbondioksit salınımları 1990’larda ortalama 6.4 milyar ton iken,
2000-2005 döneminde bu 7.2 milyar tona yükselmiştir.
14.1--Dünya
ekonomisi karbon üzerine kuruludur.Hidrojene bağlı ekonomi üzerine
değil.Ve Şu anki karbondioksit
konsantrasyonu son 400 bin yılın en yüksek seviyesindedir.
15-- İnsan kaynaklı
sera gazı emisyonlardaki artış nedeniyle küresel karbon döngüsü denk olmamakta
ve atmosfere verilen sera gazı emisyonları yutak alanların tuttuğu miktardan fazla olmaktadır
.
15.1--Atmosferdeki
insan kaynaklı CO2’i yok etmenin bir diğer yolu ise “karbondioksit
yönetimidir.Ayrıştırılan ve/veya yakalanan CO2, ihraç edilecek bölgelere ulaşım
taşıtlarıyla taşınır. Son aşamada, ihraç edilen CO2, jeolojik ortamlara enjekte
edilerek depolanır. CO2’in depolanabileceği jeolojik ortamlar; üretim yapan
petrol sahaları, gaz sahaları, üretimi durmuş kömür yatakları, tuz (soda)
mağaraları, derin deniz ortamları, okyanus dipleridir.
16--Karasal
ekosistemlerin (ormanları da içeren tüm bitki örtüsü ve topraklar) ve
okyanusların tuttuğu karbon miktarı ile atmosfere verilen toplam miktarı
arasındaki bu fark, her yıl insan kaynaklı yaklaşık 3.2 milyar ton karbonun
atmosferde kaldığını göstermektedir ki bu da sera etkisini arttırmaktadır.
16.1— Yetişkin
normal bir ağaç bir saatte ortalama 2.3 kilogram karbondioksiti bünyesine alıp
fotosentezle 1.7 kilogram oksijen üretmektedir. Bu da ağaçlandırmanın küresel
ısınmayla mücadelede en etkili yöntemlerden biri olduğunu göstermektedir.
Düzenli bir kentleşme ve hava kirliliğini önleyen ağaçlandırma çalışmaları
konusunda yerel yönetimlere önemli
görevler düşmektedir.
17--Yıllık
karbondioksit üretiminin % 25’inden Amerika Birleşik Devletleri (ABD)
sorumludur.IPCC’nin 2007’deki Raporu’na göre, atmosfere karbon salarak dünyayı
kirleten ilk üç ülke,
ABD………..5.5 milyar
ton
Rusya………2.8 milyar
ton
Japonya…….1.3
milyar ton dır.
18--Türkiye ise,
2004’te atmosfere bıraktığı 294 milyon ton ile 13. sırada yer almaktadır. Diğer
ülkelerle karşılaştığında Türkiye’nin atmosfere salınan karbon miktarı
düşüktür.
18.1--Ancak 1990
ile 2004 yılları arasında % 72.6’lık bir artışla Dünya’da salınım konusunda en
hızlı artış kaydeden ülke olarak raporda yer almaktadır.
19--dünyadaki fosil yakıt rezervleri,
atmosferdeki karbon dioksit düzeyini 5-10 katına çıkaracak denli fazla.
19.1--O nedenle küresel ısınmaya karşı
alınacak önlemlerin başında karbondioksit salınımının azaltılması gelmekte ve
bu hususta uluslar arası düzey de olağan üstü çabalar harcanmaktadır.
3—Metan-CH4:
1--Kür.Isın. Potans-GWP……….21
2--Atm.Ömür – yıl………………12
3--San Önce Birikim………….700 ppm
4--Günümüz Birikim-1994……1720 ppm
5--Kür.Isın Potx Yıllık Artış……30,5
3.2--Metan-CH4-Detay Bilgi:
1--Az gelişmiş Asya ülkelerinin temel besin
kaynağı olan pirinç üretimi amacıyla çeltik ekimi ve çöplükler metan gazının
ana kaynağıdır.
2--Kömür, doğalgaz ve petrolün üretim ve
taşınması esnasında da bir miktar metan gazı atmosfere ulaşmaktadır. Metanın
atmosferdeki miktarı, 1750 yılından beri %151 oranında artmıştır.
3--Araştırmalar, atmosferdeki CH4 artışının
karbondioksite göre daha hızlı olduğunu göstermektedir.
4--Metanın, karbondioksite göre kızıl ötesi
ışınları tutma gücünün çok daha fazla olması nedeniyle, bir kilo metan gazı,
bir kilo karbondioksitten yaklaşık 63 kat daha güçlü sera etkisine sahiptir. Metanın
Atmosferde kalış süresi de yaklaşık 10 yıl kadardır.
5--Bilim adamları yaşadığımız küresel
ısınmanın % 10-15'lik bölümünden atmosferdeki metanın sorumlu olduğunu
düşünüyorlar.
6--Yapılan araştırmalar metan miktarının her
yıl % l oranında arttığını gösteriyor.
7--Günümüzde atmosferdeki metan oranı 18.
yüzyıldakinin 2,5 katıdır.
8--Başlıca kaynakları pirinç tarlaları,
çiftlik gübreleri, çöp yığınları ve bataklıklar ve doğalgazın üretimi sırasında
havaya karışmasıdır.
9-- Yapılan son araştırmalara göre metan gazı
salınım oranları:
Antropojen kökenli…………………..% 13
Çiftlik hayvanları…………………….% 30
pirinç tarlaları……………...………….. % 29
boru hatlarındaki sızıntı… …………..% 21
katı atık……………….........……………… % 14
kömür ………………………...........………....% 6 oranındadır.
9.1-- Fransız hükümetinin yaptığı bir
araştırmaya göre ise, büyükbaş hayvanların, bu ülkedeki sera etkisine yol açan
gazların salınımında % 6.5 oranında sorumlu oldukları ve büyükbaş hayvanların
havaya bu ülkedeki on dört petrol rafinerisinden daha fazla, ozonun delinmesine
yol açan metan gazı saldığı saptanmıştır.
9.2--Araştırmada ayrıca, büyükbaş hayvanların
ve diğerlerinin besleyici değeri daha yüksek parçacıklı, soya veya yonca gibi
sindirimi daha kolay yemlerle beslenmesin metan salınımını azaltmak
konusunda çözüm olacağı belirtilmiştir.
10--Metanın küresel ısınmadaki etki payı %
13 kadardır.
10.1--18.Yüzyıldan bu yana hayvancılık,çöp
alanları ve fosil yakıt kullanımına bağlı metan gazı oranı % 151 oranında
arttı.ve aynı anlamda tarım-kimya endüstrisi nedeniyle azotoksit düzeyleride
%17 oranında artış gösterdi.
10.2--Karbondioksitten 25 kat daha güçlü
,metan gazının ; son birkaç on yıldır istikrarlı bir düzeyde kalmış olmasına
rağmen,2007 de kaydedilen milyonda bir oranındaki artış,toplamda milyonlarca
ton metana denk geldiği için çok önemli.
10.3--Artışın devam etdip-etmeyeceği
bilinmemekle birlikte eğer permafrosta(donmuş toprakta) bulunan 100 milyar ton
metan ,bu toprağın çözünmesiyle hızlı bir şekilde atmosfere karışırsa halimiz
nice olur.(K:Hürriyet-1.11.2008)
11--Metana Karşı Çözümler:
11.1--Metan a karşı enerji sepetinde
doğalgazın ağırlığının Uluslar arası Enerji Ajansının yaptıracağı bilimsel
çalışmalara göre irdelenmesi-
11.2—Atıklar Konusu:
1--Şehirlere de konutlara çöp öğütme
makinalarının kullanımı teşvik edilerek,gıda kaynaklı çöplerin öğütülerek ayrı
konteynerde depolanması.Bunların toplanarak gübre elde edilmesi geri dönüşüm
için tahta-plastik-cam -metal ve gıda atığı için mutlaka ayrı konteyner
bulundurulması ve üzerlerine ilgili atığın ismi yazılması .
2--Çöp toplama araçlarında
tahta-plastik-cam-metal için ayrı bölümler olması ve gıda atıklarının kamyona
alındıktan sonra öğütülmesi ve gübre istasyonuna götürülmesi
3--Bu mümkün olursa insan uygarlığı,tıpkı
doğa uygarlığı gibi sıfır atık prensibine yaklaşacaktır.
4—Konteynırı aza olan yerlerde Geri dönüşüm
için her 2 konteynerdan birinin üzerine geridönüşüm yazılması.
5--Evlerde geri dönüşüm için ayrı torbaların
hibe olarak verilmesi.
6--Çöplerin toplanmasını geri dönüşüme
bağlayarak ihale edilmesi.
7--Çoğu ürünlerde artık ambalajlı yerine
ambalajsız olarak satılmasının teşviki.(bakliyat-gıda-her türlü plastik eşya
vs)ve ambalajın minimuma indirilmesi.
4--Azot
Oksitleri-NOx:
1--Kür.Isın. Potans-GWP……….310
2--Atm.Ömür – yıl……...…………120
3--San Önce Birikim…………… 275 ppm
3.1--Günümüz Birikim-1994……312 ppm
4--Kür.Isın Potx Yıllık Artış…….58
4.2-- Azotoksit (NO)-Detaylı Bilgi:
1-- azotoksit (NO)
gazının yaklaşık üçte
biri, tarımda gübre kullanımı veya tarım topraklarının
işlenmesi gibi tarımsal faaliyetler, kimya endüstrisi ve ormansızlaştırma
neticesinde meydana gelmektedir.
2--Atmosferdeki konsantrasyonu yılda %0.8
artan NO, 1750 yılından beri %17 oranında artmıştır. Küresel ısınmaya katkısı
ise %6 civarındadır.
3--Azotoksidin %90’ının toprakta oluştuğu kabul
edilmekte ve atmosferde parçalanmadan 170 yıl kalabildiği tahmin edilmektedir.
4--Azotoksit, dünyada sera etkisinin
oluşumunda karbondioksitten 310 kat etkili olan bir gazdır.
4.1--
Bu sera gazının kaynakları egzoz gazları, fosil yakıtlar ve
organik maddelerdir.
5--Küresel ısınmadaki p ay ı % 5’dir.
6--Ciğerleri tahrip eder. Bronşite ve daha yüksek dozları ölüme neden olur.
Atmosferde mevcut ozon dengesini bozan reaksiyonlara girer.Bitki örtüsüne ve
ormana zarar verirler, çölleşme etkisi yaratır.
7--Bugün eğer sanayinin yoğun olduğu batı
bölgelerinde kuraklık ve çölleşme etkisi ağırlık kazanmaya başlamışsa ve
sanayinin olmadığı Türkiye nin doğu bölgelerine göre daha kurak olmasının
nedeni bu bölgelerdeki fosil yakıtlı santrallerin olması herhalde kuvvetle
muhtemeldir.Buralarda kuraklık ağırlıklı olurken,doğuda ise hidroelektrik
santraller bulunmakta ve kuraklık daha az hissedilmektedir..
5--Kloroflourkarbon
Gazları (CFC-H):
1--Kür.Isın.
Potans-GWP……140-12000
2--Atm.Ömür – yıl……………50
3--San Önce Birikim:………..0
ppm
3.1--Günümüz
Birikim-1994..268 ppm
4--Kür.Isın Potx
Yıllık Artış…..0,31
5.2--
Hidroflorokarbonlar (HFCs), perflorokarbonlar (PFCs)-Detay Bilgi:
1--
hidroflorokarbonlar (HFCs), perflorokarbonlar (PFCs), dan hidroflorokarbonlar alüminyumun
eritilmesinden perflorlu bileşiklerin oluşması, otomobil koltuğu, mobilya ve
yalıtımlarda kullanılan köpükler de dahil olmak üzere birçok maddenin üretimi
esnasında meydana gelmektedir.
2--Kimi gelişmekte
olan ülkede ise soğutucularda gaz olarak kloroflorokarbonlar kullanılmaktadır.
3--Halokarbonların
küresel ısınmaya katkısı %24 civarındadır.
4--Ozon tabakasının
incelmesine de neden olan bu gazlar atmosferde 60 ila 100 yıl arası
parçalanmadan kalabilmektedir.
5--Kimyasal
kararlılıkları fazla olduğu için atmosferde bozulmadan 100 yıldan fazla
kalabilmektedirler. Kloroflorokarbon bileşikleri, ısıyı tutma konusunda
karbondioksitten 20.000 kere daha etkilidir.
6-- R-22 yerine
Yeni R134a gibi çevreci ve sera etkisi olmayan soğutma gazlarının sanayide
kullanılmasıyla bu gazların etkisi de azalacaktır.
7--Kloroflourkarbon
Gazları Kimyasal kararlılıkları fazla olduğu için atmosferde bozulmadan 100
yıldan fazla kalabilmektedirler. Kloroflorokarbon bileşikleri, ısıyı tutma
konusunda karbondioksitten 20.000 kere daha etkilidir.
8- Kloroflourkarbon
Gazlarının sera etkisine karşı -Çözüm anlamında ; Sera etkisi olmayan,yeni
soğutucu gazların kullanımın süre verilerek zorunlu hale getirilmesi.
6--Ozon-O3:
1-- ozon’un başlıca kaynağı, egzoz gazlarının
2/3’ünü oluşturan azot oksitlerin ultraviyole ışınları ile fiziksel reaksiyona
girmesidir. Bu reaksiyon sonucunda bol miktarda ozon mey dana gelir ve
atmosferde birikir.
2--Yeryüzüne yakın atmosfer tabakalarında
bulunarak gelen güneş ışınımındaki ultraviyole dalgalarını etkisiz hale
getirerek-Bu anlamda DNA hasarının önlenmesine yardım ederek ,yeryüzünde
yaşamın olmasını sağlayan en önemli kaynaklardandır.
3--Öte yandan fazla ozon sera etkisi ile
küresel ısınmaya katkı yapmaktadır.Bu gazın oluşumu egzoz gazların a ve gün eşin
ışınlarına bağlı olduğu için ( geceleri üretilmez) miktarı çok değildir.
Küresel ısınmadaki sera etkisi % 7 kadardır.
7-- Su
Buharı-H2O:
1--Küresel ısınmada sera etkisi bakımından en başta
gelir. Ancak yeryüzüne yakın atmosfer içindeki miktarı çok nadir hallerde
yükselir.
2—Su buharı Bol miktarda bulunduğu atmosfer
katmanı genellikle bulutların oluştuğu yükseklerdeki atmosfer tabakalarındadır. O nedenle daha çok güneşten gelen ışınları tutmada ve yükseklere yansıtmada
(albedo) etkilidir.
3--Atmosferde kalma süresinin çok yüksek
olması nedeniyle küresel ısınmada sera gazları içindeki etki payı
da çok yüksek olmaktadır (%50).Küresel sıcaklıkların yükselmesi su buharı
oluşumunu hızlandırabileceği için ,sonuçta bu durum geri besleme ile küresel
ısınmayı daha da arttıran bir unsur olabilir.
8--
Kükürtdioksit ( SO2):
1--Kür.Isın.
Potans-GWP……..23900
2--Atm.Ömür – yıl…………….3200
8.2--
Kükürtheksaflorid (SF6)-Detay Bilgi:
1--yüksek akımda
çekilen elektrik enerjisinde kesici gaz olarak ve magnezyum üretiminde
kullanılan bir gazdır.
2--İnsanlar için zehirleyici özelliği
olan-Bitkilerde klorofil üretimini engelleyerek bitkilerin ölümüne neden
olan-su ile birleşerek sülfrik asit oluşturup,yapılarda-metal yüzeylerde
korozyona neden olmak.
3--Özellikle kükürtlü yakıtları yakan
santrallerden havaya karışan kükürtdioksit ve Azot oksitlerin yarattığı
asit yağmurları,sanki bir insanın derisine asit döküyormuş gibi toprağın üst
tabakasını yakarak,belki kuraklığa temel teşkil ediyor.
3.1--Bazı yazarlara göre İstanbul da ki
kuraklığın en önemli nedenlerinden biride Ambarlı Termik Santralından İstanbul
a ve Marmara ya atılan gaz emisyonudur.Zira Marmara da olan kirlilik düzeyi
Akdeniz de olan kirlilik düzeyinin çok üstündedir.Gerekirse Marmara nın ve
İstanbul un ekolojik sağlığı için Ambarlı Termik Santralı sökülüp çok daha
uygun bir yerde ,filtrasyon sistemleri de ekolojik sağlığa uygun hale
getirilerek yeniden devreye alınabilir.
9--İs
Ve Katı Partiküller:
1--İnsanlarda solunum yolları hastalıklarına neden
olur.Bitkilerde yaprakları kaplayarak ,bitkilerin solunum yapmasını
engeller.Çevreyi kirletir.
2--Özellikle teknolojisi geri kömür
santrallerinden ve evsel yakımdan dolayı oluşur.
3--Yatağan termik santralının yarattığı
emisyonları,herhalde belli bir km lik çapta bir kırmızı daire içine almak
gerekir.Özellikle kendi mühendislerimizi ve araştırma birimlerimizi yatağan
termik santralını nasıl akışkan yataklı bir santrala çeviririz.ve/veya santralı
daha uygun 2.bir yere nasıl taşırız .Bu gibi hesapları şimdiden yapmaya.herhalde
başlamalıyız.
3.1--Bunların hesabı çok kısa sürede
yapılmalı ve bu işlem suretle yerine getirilmelidir. Kamuda bu işlerin oluru
için siyasi irade ortaya çıkmış ise en iyisi,bakana bağlı özel yetkilerle
donatılmış iş namusuna ve teknik bilgisine güvenilen bir mühendisi tam anlamda
bu işe görevlendirmek ve yetkileri vermek olmalıdır..Zira Bu emisyonların
Türkiye de meydana getirdiği lokal etkiler sınır değerlere herhalde ulaştı.
10--
Karbonmonoksit (CO ):Kandaki
alyuvarları tahrip ederek ölüme neden olan çok zehirleyici bir gazdır.
11--Küresel
Isınmada Kirleticilerin Özellikleri:
Atm.
Kalma Süresi---Isı Abs.etme CO2 nin katı olarak--------Kaynaklar
1--Metan……………………..12 yıl...............26
kat.....Kuyuda doğalgaz üretimi,hayvan kaynaklı(inekler vs),çöpler
2--Nitröz Oksit(N2O)……..114 yıl…………216
kat.........fosil yakıt kullanımı
3--Karbondioksit(CO2)….Yüzlerce yıl……1
kat............fosil yakıt kullanımı
11.1--Atmosferde ; Karbondioksitin
% 50.si……….30 yıl
içinde,,
%70 i…...........100 yıl içinde
%20 i………...binlerce yılda atmosferden dışarı
çıkar.