

Yapay Zekânın Yargıda Da Kullanılması Üzerine
Tartışmalar:
1--Yapay zekanın yargı sisteminde nasıl ve ne ölçüde kullanılacağı konusunda yoğun bir tartışma sürüyor. Teknolojinin yargı bürokrasisinin yavaşlığına karşı çözüm olarak sunulması kaygı oluşturuyor
2--ABD’de son üç yıldır bazı
eyaletlerde yürürlüğe konulan yapay zeka algoritmaları, başta ülkedeki insan hakları
savunucuları tarafından eleştiri yağmuruna tutuluyor. Bunun başlıca nedeni,
mahkeme arşivinde bulunan verilere bakarak karar veren algoritmaların kişiyi
yaş, ırk, gelir durumu temel alınmak üzere farklı kategorilerde
değerlendirmesi, yargılandığı suçun şiddet içerip içermediğine bakması ve bu
suçu ileride yineleyip yinelemeyeceğine ilişkin öngörüde bulunması.
3--Yapılan bazı araştırmalar,
makine öğrenmesi tekniğine dayalı bu uygulamanın yanlış öngörülerde bulunduğu
yönünde.Söz gelimi, ABD’li akademisyen Andrew Selbst’in bir grup araştırmacıyla
gerçekleştirdiği çalışmada, algoritmaların davalıyı değerlendirmesinde taraflı
olma pozisyonunun bir türlü aşamadığı belirtiliyor.
3.1--Grubun yayınladığı
makale, çıkardığı yargı taraflı olan bir teknolojinin insanın sosyal hayatına
dahil edilmesinin ve yargıçlara algoritmalardan yararlanma seçeneği adalet
sistemini çoktan etkilediği belirtiliyor. Selbst’in de aralarında yer aldığı
bazı hukukçular, algoritmaların matematiksel işlemlerden oluşması ve adalet kavramına
bu işlemlerden uzak olmasının adalet sistemi-yapay zeka ilişkisindeki temel
sorunu oluşturduğunu düşünüyor.
4-- ABD’de bu tartışma
süregelsin, Avrupa Konseyi de adalet sistemindeki bürokratik işlemleri
kolaylaştıran yapay zekadan yararlanmak istediğini aralık ayında aldığı bir
kararla gösterdi. Yargı Etkinliği için Avrupa Komisyonu (CEPEJ), yargı sistemine
yapay zekayı dahil eden bir sözleşmeye imza attı. Bu kararla birlikte Avrupa
Birliği (AB) içinde de benzeri tartışmalar yaşanmaya başlandı.
5--Sözleşme, yapay zekanın
yargı sisteminde kullanılması konusunda gerekli ilkeleri belirlerken, Avrupa
Konseyi içindeki hukukçular bile yapay zekanın doğru kararlar alacağı yönünde
endişeli görünüyor.
6--Avrupa Birliği’nin kooperatif
haber ajansı Euronews’e konuşan Avrupa Konseyi Yargı Reformu Kurumu Ünite
Başkanı Clementina Barbara, yapay zekanın ayrımcılık kavramım daha sert
algılayarak davalarda adil bir şekilde karar vermekte zorlandığı görüşünü
bildirmiş. Barbaro, yapay zekanın zanlıların eğitim durumu, işsiz olup
olmadığı, gelir seviyesi ve kişiyi suça yöneltebilecek diğer faktörleri düzgün
bir şekilde dikkate alamadığını ve bu sebeple de aldığı kararların doğruluk
payını saptamada risk taşıdığını söylüyor.
7--University College London’un
yaptığı son araştırmaysa algoritmaların 500’ün üzerinde dava dosyasındaki
doğruluk payının yüzde 79 olduğunu gösteriyor. HollandalI emeldi yargıç Dr.
Dory Reiling, yüzde 79 doğruluk oranının adalet için düşük olduğunu, bu nedenle
teknolojiye dayanarak verilecek kararların geçerliliğinin büyük risk
oluşturduğunu düşünüyor.
8--Adalet sistemindeki
bürokrasinin, dünyanın her yerinde davaların geç sonuçlanmasına yol açtığı ve
çalışanların üzerine aşırı yük bindirdiği bir gerçek. Bu nedenle teknolojik
gelişmelerden faydalanmak isteyen farklı alanlardaki hukuk uzmanları, günümüzde
bürokratik ağırlığa gerek olmadığını düşünerek soruna yapay zekayla çözüm
bulmak istiyor. Ancak bu teknolojik yardımının ne kadar etik olduğu
tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor
9--Av. Sertel Şıracı /
Bahçeşehir Üniversitesi Bilişim Teknolojileri ve Hukuk Bölümü Öğretim Görevlisi-“Adalet
yüzde 1 hatayı bile kabul etmez-Milyarlarca insanın doğru ve hızlı adalet
beklediği dünyamızda yargılamanın da yapay zekadan nasibini almaması mümkün
değil. Avrupa Konseyi bu kullanımları şekillendirmek için bir çerçeve
belirlemeye çalışıyor. Yapay zekayı son yıllarda çok fazla konuşmamızın sebebi,
biriktirdiğimiz büyük veri. Ülkemizden örnek vermek gerekirse, Türkiye'de
avukatların dilekçelerini, savcıların iddianamelerini, bilirkişilerin
tespitlerini, yargıçların kararlarını dijital olarak girdiği bir altyapı
bulunuyor. Bir algoritma ile benzer olaylarda verilen kararları emsal kabul
edip yargılamanın sonucu hakkında öngörüde bulunabilirsiniz.
9.1--Avrupa Adalet Divanı’nın
verdiği kararlarla ilgili yapılan çalışmalar, yüzde 00 civarında doğruluk payı
üretti. Fakat bu öngörülerin başarı oranı henüz yüzde 80-90 oranında. Bu oran
kimilerine göre başarılı, kimilerine göre ise riskli. Konu adalet olunca yüzde
1 gibi hata payı dahi kabul edilemez. Hatta bu öngörme çalışması hakimlerin
kararını etkileyebileceği için mesafeli yaklaşılacaktır.
10--İşin felsefi tarafı da
vicdanla ilgili. Yargıçlar vicdanı ile karar verirken, bir yazılım olan yapay
zekada bu özellik yok. Bu nedenle sorumluluğu olmayan bir sistemin verdiği
kararın toplumu tatmin edeceği şüpheli.
11--Konu yapay zeka olunca insanlık mükemmeli bekliyor. Yapay zekanın önündeki en büyük engelse her durumda kusursuz bir sistem beklenmesi.Yapay zekanın uzun vadede yargıçların yerini alması mümkün görünmüyor. İnsanların yerini alacak kadar doğru kararlar verebilirse bile insanlığın buna karşı çıkacağını düşünüyorum. Diğer yandan yapay zekanın çok iyi bir yardımcı olduğunu söyleyebiliriz.
11.1--Ulusal Yargı Ağı Bilişim
Sistemi (UYAP) sistemimiz üzerinden yargıcın ihtiyacı olan emsal kararı
saniyeler İçinde bulabilir ve ülkenin neresi olursa olsun yargıda eşitlik ve
hızın sağlanması hususunda günümüzün önemli sorununa çözüm olabilir.
Avukatların da yerini alamaz belki ama yapay zeka asistanı kullanan avukatlar
daha hızlı ve daha çok dilekçe yazabilir.
Kaynak:Para
Dergisi-10-16.02.2019