MAKALELER / Eğitimde G.Kore Başarısı:





Eğitimde G.Kore Başarısı:

1--OECD tarafından her üç yılda bir 15 yaş öğrencilerine uygulanan 2012 PISA [Program of International Student Assessment-Uluslararası Öğrenci (Başarısını) Değerlendirme Programı] sonuçlarına göre Güney Kore değerlendirmeye katılan 64 ülke içinde en başarılı 5. ülke olma başarısını gösterdi.

2--Güney Kore'nin üzerinde yer alan ülkelerin çoğunluğu da Doğu Asya'da yer almaktaydı; Örneğin Çin Şangay 1, Singapur 2, Çin Hong Kong 3 ve Tayvan 4. 1999 yılından uygulamaya başlanan başlangıçta 34 OECD üyesi ülkenin katıldığı ilk testlerde Finlandiya'lı çocuklar PISA testlerinde tartışmasız bir üstünlük elde etmişlerdi. Daha sonra OECD üyesi olmayan ülkelerin de sınava dahil olmasıyla Finlandiya bu üstünlüğünü kaybetti. Katılan üye sayısı arttıkça ilginç bir şekilde Uzakdoğu ülkeleri çocuklarının PISA testlerinde gösterdikleri başarı bütün dünyanın ilgisini çekti

3--Bugün Güney Kore 6 yıl ilkokul, 3 yıl ortaokul, 3 yıl lise ve 4 yıllık yükseköğretimden oluşan bir eğitim sistemine sahip. Zorunlu eğitim 9 yıl olmasına rağmen Güney Korelilerin eğitime düşkünlüğü lise düzeyinde de %98 gibi bir okullaşma oranının gerçekleşmesinin arkasındaki en büyük neden. Geçmişte de, sadece 6 yıllık ilkokul zorunlu iken Koreliler eğitime verdikleri önem nedeniyle gönüllü olarak çocuklarını göndererek ortaokul düzeyinde de % 100 okullaşma oranını yakalamışlardı.

3.1--Aynı şey bugün yükseköğretim düzeyinde gözlemleniyor. Güney Kore %71 ile dünyada en yüksek yükseköğretim okullaşma oranına sahip ülkelerden birisi. Bu oran 2009-2011 ara¬sında bir ara %80'lere kadar yükselmişti.

4--Pek çok eğitim göstergeleri açısından Güney Kore ilginç bir ülke. Eğitimdeki bu göstergelere ba¬kıldığında Güney Kore'nin hem PISA sınavlarında hem ekonomik alanda gösterdiği başarının rastlantısal olmadığı anlaşılıyor. İlk olarak, Güney Kore'nin nüfusu 2012 rakamlarına göre 50 milyon. Güney Kore bugün GSMH içinde eğitime %8 gibi bir pay ayırıyor ki bu oran OECD ülkeleri arasında ABD'den sonra ikinci sırada (Türkiye'de bu oran hiçbir zaman %4'ün üstüne çıkmadı; yıllar içindeki en yüksek oran 2011 yılında %4 idi; OECD ortalaması ise %5.9-6.0 civarında).

4.1-- Güney Kore öğrenci başına yılda (2009 rakamlarıyla) 7,500 dolar civarında bir harcama yapıyor (Bu Türkiye için 2009 rakamlarıyla 2,200 dolar civarında). Güney Kore sadece her yıl yükseköğretimine GSMH'sının %2.6'sını ayırıyor. Bu konuda OECD ortalaması %1.6.

4.2--Türkiye'nin 2011 'de eğitime ayırdığı %4'lük payın içinde yükseköğretimin payı sadece % 0.94! (Güngör ve Göksu, 2013, s. 66). Güney Kore'de eğitime ayrılan kaynakların %80'i kamu kaynaklarından, ancak dikkate değer bir katkı da öğrenci velilerinden geliyor. Güney Kore'de eğitim ve okul başarısı adeta bir saplantı. Türkiye'dekine benzer son derece stresli ve rekabetçi bir üniversite giriş sınavı var.

4.3-- İlk ve ortaöğretim düzeyinde SBS ve TEOG benzeri sınavlar da oldukça yaygın. Bu rekabetçi sistemde Türkiye'de olduğu gibi çocuklu ailelerin bütçelerinin ortalama olarak %10'u "hagwon" denilen ve ülke çapında sayıları 1,000'i bulan dershanelere ve özel kurslara akıyor. Bu açıdan bakıldığında Güney Koreliler yılda yaklaşık olarak 17 milyar Dolar gibi bir kaynağı eğitime akıtıyorlar. Dolayısıyla eğitim harcamaları Güney Korelilerin tüm tüketim harcamalarının %21'ini oluşturuyor. Eğitime aktarılan bu özel kaynaklar da düşünüldüğünde Güney Kore büyük olasılıkla dünyada eğitime en fazla kaynak ayıran ülkelerin başında geliyor.

5--BAŞARININ KÜLTÜREL KODLARI--Sadece eğitime ayrılan kaynaklar tek başına Güney Kore'nin başarısını açıklayamaz. Güney Kore'nin tüm Uzakdoğu'ya özgü kültürel kalıpları da eğitimdeki başarının önemli tetikleyicilerinden. Başarının ancak yorulmadan çalışmakla mümkün olduğuna vurgu yapan Konfüçyüs felsefesi Uzakdoğu'da hayli etkili. Güney Kore gibi önemli bir doğal veya stratejik yer altı ve yer üstü kaynağı olmayan ve uzun yıllar işgal altında kalmış, yıkıcı savaşlar yaşamış ve baskıcı rejimlerin tahakkümü altında kalmış ülkede eğitimin en önemli ve belki de en kesin "yükselme" arâci olduğu konusunda yaygın bir inanç var. Yıllarca iyi eğitimliler toplumda saygın yerlere gelmişler ve iyi bir gelire sahip olmuşlar.

6--Uzakdoğu'nun mükemmeliyetçi ve elitist kültüründe eğitimsizler ikinci sınıf görülmüş, toplumda ayrıcalıklı yere gelememişler ve daima daha az kazanmışlar. Güney Kore'nin tarihinde bu "denenmiş ve kanıtlanmış" hipotez özellikle anneler üzerinde ciddi bir motivasyon kaynağı. Bu nedenle, çocuklarının eğitimi konu olduğunda Güney Kore'li anneler "kaplan anneler" (Tiger Mom) olarak biliniyorlar ve çocuklarını adeta bir yarış atı yetiştirir gibi bu rekabetçi sistemde ayakta tutmaya çalışıyorlar.

6.1--BBC'ye göre, tipik bir Güney Kore'li çocuğun Batı'da pek çok yetişkini yere serecek derecede yoğun v§'yıpratıcı bir günlük programı var. Çocuklar 06:30-07:00 gibi kalkıyor, 08:00'de okulda öğretim başlıyor, 16:00'da okul bitiyor, kısa bir yemek arasından sonra 17:00-17:30 gibi dershanede derse başlıyor ve bu ders gece yarısı 10:00-11:00'e kadar sürüyor. Eve dönüşte hemen yatmak yok. 12:00 veya 01:00-02:00'ye tekrar ders çalışılıyor. Sabah aynı rı^in hafta sonu da dahil olmak üzere devam ediyor. Durum o kadar abartılmış ki hükümet dershaneleri saat 22:00'de kapatıyor.

6.2--Pek çok Uzakdoğu ülkesinde olduğu gibi böylesi bir eğitim sistemi artık toplumsal bir sorun halini almış ve Güney Kore hükümeti çocuklar üzerindeki bu sınav stresini azaltabilecek önlemler üzerinde düşünüyor. 2016'dan itibaren bütün ortaokul ve liselerde hiç sınavın yapılmadığı "sınavsız öğretim dönemleri" tasarlanmış.

Kaynak:Prof.Dr.Hasan Şimşek




Makalenin İzlenme Sayısı : 59

Eklenme Tarihi : 26.12.2024

Whatsapp'ta paylaş
Facebook'ta paylaş
Önceki sayfaya geri dön.