

Karbondioksit
in Yeraltında Saklanması-Bilgi:
1—Küresel iklim değişikliği günümüzdeki en önemli
çevre sorunlarından biri ve başlıca sebebinin atmosferdeki karbondioksitin ve
diğer sera gazlarının miktarlarındaki artış olduğu düşünülüyor. Son yıllarda
atmosferdeki karbondioksit miktarını azaltmak için kullanılan yöntemler
arasında en umut vaat edeni ise karbondioksit yakalama ve depolama yöntemleri.
1.1--Karbondioksit yakalama ve depolama
yöntemlerinde, karbondioksit şahmına sebep olan süreçler sonucu açığa çıkan karbondioksit
yeraltmdaki jeolojik oluşumlarda depolanıyor. Bu amaçla çoğunlukla gözenekli
yapıdaki kayaçlardan oluşan jeolojik oluşumlar tercih ediliyor. Ancak depolanan
karbondioksitin tekrar yerin yüzeyine doğru hareket etmemesi için bu oluşumların
üzerindeki kayaç tabakasının geçirimsiz olması gerekiyor. Yeraltmdaki derin
tuzlu su katmanları, tükenmiş petrol ve doğalgaz kaynakları, yeraltından
çıkarılması teknik olarak mümkün olmayan kömür yatakları başlıca karbondioksit
depolama alanları olarak kullanılıyor.
1.2--Karbondioksitin yeraltında depolanma sürecinin
kısa ve uzun dönemli etkilerinin anlaşılması, yöntemin uygulanabilirliğinin
değerlendirilmesi açısından hayli önemli. Örneğin karbondioksitin yeraltmdaki
depolama alanında en az 1000 yıl saklanabilmesi için, tutulduğu kayaç
katmanmdan sızma hızının yıllık binde birden az olması gerekiyor. Depolanma
sürecinin verimi ise karbondioksitin yeraltmda nasıl tutulduğuyla yakından
ilişkili.
1.3--Karbondioksit, depolanacağı kayacın yapısındaki
boşluklara daha kolay nüfuz edebilmesi için, yeraltına çoğunlukla yoğunluğu ve
akışkanlığı yüksek olan süper kritik halde gönderilir. Belirli bir sıcaklık ve
basınç değerinin üstündeki koşullarda, sıvı halde mi gaz halde mi olduğu ayırt
edilemeyen süper kritik haldeki akışkanların yoğunluğu sıvılarınki gibi
yüksektir, ancak gazlara benzer şekilde kolay yayılırlar.
1.4--Yeraltına gönderilen süper kritik akışkan haldeki
karbondioksitin yoğunluğu genellikle jeolojik oluşumların yapısındaki tuzlu
suyun yoğunluğundan düşüktür. Bu nedenle karbondioksit yeraltında geçirgenliği
yüksek kayaç tabakasının üst kısımlarına doğru hareket eder. Eğer bu katmanın
üstündeki kayaç tabakası geçirimsizse karbondioksit burada hapsolur
2--Bazı durumlarda ise karbondioksit yeraltına
gönderildiğinde jeolojik oluşumların içindeki boşluklarda bulunan tuzlu suyun
yerini alır. Ancak işlem durdurulduğunda yoğunluk farkı nedeniyle tuzlu su
tekrar kayaçların içindeki boşluklara girmeye başlar. Bu süreçte karbondioksitin
bir kısmı boşluklardaki suyun içinde hareketsiz bir şekilde hapsolabilir.
2.1--Karbondioksitin bir kısmı ise yeraltmdaki tuzlu
suda çözünür. Çözünen karbondioksitin miktarı sıcaklığa, basınca ve tuzlu suyun
yoğunluğuna bağlı olarak değişir. Tuzlu su, içinde çözünen karbondioksit
miktarı arttıkça -yoğunluğu arttığı için karbondioksitin depolanacağı kayaç
katmanının alt kısımlarına çöker. Bu, karbondioksitin yeraltında uzun süre
güvenli bir şekilde tutulmasını sağlayan bir süreçtir.
2.2--Karbondioksitin yeraltında en kararlı şekilde
depolanmasını sağlayan mekanizma ise yeraltındaki tuzlu suda çözünen
karbondioksitin kayaçların yapısındaki minerallerle tepkimeye girmesi sonucu
katı karbonat bileşiklerinin oluşmasıdır. Ancak karbondioksitin karbonat
bileşiklerine dönüşmesini sağlayan tepkime genellikle yavaş gerçekleşir. Hızı
sıcaklığa, basınca, kayaçların yapısındaki minerallerin türüne, asitlik
derecesine, yeraltı suyunun bileşimine bağlı olarak değişen bu süreç,
karbondioksitin yeraltında binlerce yıl tutulmasını sağlayabilir.
3--Yeraltına gönderilen karbondioksitin jeolojik
oluşumların içindeki suyla tepkimeye girmesi sonucu karbonik asit oluşur. Zayıf
bir asit olan karbonik asit ortamın asitlik derecesinin artmasına yani pH’sınm
düşmesine neden olur. Bu sırada ortamda karbondioksitin ve karbonik asidin yanı
sıra bikarbonat ve karbonat iyonları da bulunur. Karbonat iyonunun ortamdaki
artı yüklü iyonlarla (örneğin kalsiyum, magnezyum ve demir iyonlarıyla)
tepkimeye girmesi sonucu farklı karbonat bileşikleri oluşabilir. Ortamın
asitlik derecesi bu süreçte gerçekleşen tepkimelerin hızını belirgin şekilde
etkiler.
4--Massachusetts Teknoloji Enstitüsünden
araştırmacılar ise Ocak ayında Proceedings of the Royal Society A dergisinde
yayımlanan araştırmalarında daha önce tahmin edilenden daha az miktarda
karbondioksitin yeraltında katı haldeki karbonat bileşiklerine dönüştüğünü
belirledi.
5--Karbondioksit yeraltına gönderildiğinde büyük
oranda kayaçların içindeki tuzlu suyun yerini alır. Bu süreçte kayaçların
yapısında karbondioksit ve tuzlu su oranlarının yüksek olduğu bölgeler oluşabilir.
Karbondioksit tuzlu suyun içinde hızlıca çözündüğü için oluşan karbonik asit
ortamın asitlik derecesinin artmasına neden olur. Tuzlu su miktarının fazla
olduğu bölgelerin asitlik derecesi ise düşüktür..
6--Araştırmacılar karbondioksitin katı karbonat
bileşiklerine dönüşme sürecini ayrıntılı olarak incelediklerinde, sürecin
beklenenden yavaş gerçekleşmesine neden olan bir mekanizma keşfetti. Tek bir
karbondioksit balo¬cuğuna odaklanan araştırmacılar, karbondioksitin katı halde
bileşikler oluşturmasını sağlayan tepkimenin sadece baloncukların yüzeyinde
gerçekleştiğini belirledi. Bu durumun, baloncuğun çevresinde karbonat
bileşiklerinden meydana gelen katı bir kabuk oluşmasına neden olarak,
karbondioksitin tamamının tuzlu suyla etkileşmesini engellediği düşünülüyor.
Dolayısıyla yeraltına gönderilen karbondioksitin ancak küçük bir kısmı katı
karbonat bileşiklerine dönüşebiliyor.
7--Şu an yapım aşamasındaki projelerin tamamı
hizmete girdiğinde, her yıl atmosfere salı¬nan karbondioksitin %0, T inin
karbondioksit yakalama ve depolama yöntemleri ile atmosferden
uzaklaştırılabileceği düşünülüyor. Bu oranın gelecek 40 yıl içinde %20’ye kadar
çıkabileceği tahmin ediliyor. Ancak yöntemin endüstriyel ölçekte verimli bir
şekilde kullanılabilmesi için karbondioksitin yerin altında uzun süre kararlı
bir şekilde saklanabilmesi gerekiyor. Bu nedenle karbondioksitin yeraltında
depolandığı jeolojik oluşumlarla nasıl etkileştiğinin anlaşılması hayli önemli.
Kaynak:Bilim ve Teknik-Mayıs 2015