MAKALELER / Radon Gazı--Binalarda Radon Gazının Sağlık Etkileri





Binalarda Radon Gazının Sağlık Etkileri:

1—Genel Bilgi:


1—Radyasyon olarak , İnsanlar; yaşam standartları,yaşadıkları ortamların fiziksel özellikleri ve coğrafi şartlara bağlı olarak değişiklik göstermekle birlikte yaklaşık 2.5mSv yıllık doza maruz kalmaktadırlar.


2--Toplum dozunun yaklaşık %87'si doğal kaynaklardan, %12'si tıbbi uygulamalardan, geri kalan kısmı ise mesleki ışınlamalar ve diğer yapay kaynaklardanmeydana gelmektedir.


3--Doğal kaynaklardan alınan dozun en önemli bileşeni, radon gazı ve onun kısa yarı ömürlü bozunma ürünleridir.Radon gazından dolayı maruz kalınan yaklaşık yıllık doz 1.3 mSv’dir.


4--Binalara radon; zemindeki çatlaklar, yapı bağlantı noktaları, duvar çatlakları, asma kat boşlukları, tesisat boşlukları, duvar arası boşluklarından girmekte olup, ayrıca yapı malzemeleri, mutfakta veya ısınma amaçlı kullanılan doğal gaz ve içme sularında bulunan radon da bina içi konsantrasyonu artırmaktadır.


4.1--Binalardaki radon kaynağının büyük bir kısmı, binanın temelindeki toprak ve kayalardır. Radon gazı, toprak boyunca yükselerek, binanın altında hapsolmakta ve basınç oluşturmaktadır.


4.2-- Binanın altındaki bu yüksek basınç nedeniyle gazlar yerden ve duvarlardan, özellikle çatlak ve boşluklardan, bina içlerine sızarlar.


4.3--Toprak ve yapı malzemelerinin nem oranı, difüzyon potansiyeli, toprakla temasta olan yapının yüzey alanı ve izolasyon niteliği, bina zemini, binadaki havalandırma kapasitesi, iklim koşulları, iç-dış hava sıcaklık ve basınç farkı binalardaki radon konsantrasyonunu etkileyen temel unsurlardır.


5--Ortalama radon konsantrasyon değerleri; dış hava için 7.5 Bq/m3 ve binalar için 55 Bq/m3 civarındadır.


6--Radon özellikle yeraltı suyu olmak üzere, suda da çözünebilmektedir. Yeraltı suyunda erimiş halde bulunan radon miktarı yaklaşık 4-1,000,000 Bq/L arasında değişmektedir. Tipik olarak, musluktan akan su içindeki radonun 10,000’de biri havaya yayılmaktadır.


7--Doğal gaz üretim kuyularında 50 kBq/m3 seviyelerine kadar radon bulunabilmektedir.

8--Radonun bir binaya giriş hızı, yaklaşık olarak yapı malzemeleri ve topraktan 60 kBq/gün, dış ortam havasından 10kBq/gün, sudan 4 kBq/gün ve doğal gazdan 3 kBq/gün’dür.


2--Radon Gazının Sağlık Etkileri :


1--Radon topraktan moleküler difüzyon veya konveksiyonla sızarak yerden havaya doğru hareket etmekte ve atmosfere ulaşmaktadır. Ancak bir kısmı yüzey altında kalıp, suda çözünerek yeraltı sularına karışmaktadır.


2--Havadaki radonun dağılımı meteorolojik şartlara bağlı olmakla birlikte radon konsantrasyonu yükseklikle azalmaktadır. Radon bir seri bozunma ile yine radyoaktif olan kısa ömürlü bozunma ürünleri üretir. Bu radyoaktif maddeler Po, Bi ve Pb elementlerinin radyoizotoplarıdır.


3--Bu ürünlerin radondan farkı gaz halinde olmamalarıdır.Bu izotoplar havadaki tozlara ve su damlacıklarına tutunarak radyoaktif aerosoller oluşturmakta ve solunumyoluyla akciğerlere alınmaktadırlar.


3.1--Radonun akciğer kanserine neden olduğu, havasında yüksek miktarlarda radon bulunan maden ocağı çalışanlarında çok sayıda akciğer kanserine rastlanmasıyla anlaşılmıştır.


3.2--Daha sonra yapılan deneysel araştırmalarda, radona maruz bırakılan kemirgenlerde de akciğer kanseri geliştiği kanıtlanmıştır.


3.3-- Radon hızla çok küçük radyoaktif taneciklere ayrılır. Radyoaktif bozunmaya uğrayan radon gazı, teneffüs edildiğinde akciğerler tarafından tutulabilecek parçacıklara dönüşür ve Solunum yoluyla alınan bu tanecikler bronşların yüzeyini döşeyen hücreleri hasara uğratırlar.Bu parçacıkların bozunması devam ettiğinde ortaya çıkan enerji, akciğer dokusunda hasara, dolayısıyla zaman içerisinde kansere sebep olur


3.3.1--Radford ve Hunt sigaradaki alfa parçacığı aktivitesinin %75’inin havaya karıştığını, yani odada bulunanların ciğerlerinin alfa ışınımına maruz kaldığını göstermiştir.


3.3.2--Alfa parçacıkları vücut içinde en fazla 40 mikron ilerleyebildiğinden, bir organın almış olduğu doz çok küçük de olsa, 5-6 mikron boyutlarındaki tek bir hücre 10 Sv gibi çok yüksek bir doz almış olabilir.


3.4--Dünyanın bir çok ülkesinde yapılan araştırmalarda, akciğer kanseri saptanan hastaların evlerinde, akciğer kanserli olmayan evlere göre yüksek düzeylerde radon gazı bulunduğu saptanmıştır.


3.5--Sigara içenlerin yüksek radona maruz kalmaları durumunda akciğer kanseri riski daha da yükselmektedir.


4—Sonuçta Radon ve bozunma ürünlerinin solunması önemli bir sağlık riski oluşturmaktadır. Solunum sisteminde ortaya çıkan bozunma sonucunda, bronşal epiteldeki radyasyon dozu artmakta, bozunma ürünleri kararlı hale gelinceye kadar bozunma devam etmekte ve bu sürecin her aşamasında radyasyona maruz kalınarak, akciğer dokusunda hasara, dolayısıyla, zaman içerisinde kansere sebep olabilmektedir.


4.1--Solunum sistemindeki radyasyon dozu; solunmuş havadaki radon ve bozunma ürünleri konsantrasyonuna, toz içerisindeki parçacıkların büyüklüğüne ve fizyolojik parametrelere bağlıdır.


6-Uluslararası Radyasyondan Korunma Komitesi (ICRP) ise toplam akciğer kanserlerinin %10’unu radona bağlamaktadırlar


7--Radon Gazından Kansere Yakalanma Riskleri

Radon Yoğunluğu Bq/m3

 

Yaşam boyu radon gazından etkilenen 1000 kişi
içinde kansere yakalanma riski

 

Sigara Kullanan

 

Sigara Kullanmayan

 

740

 

135

 

8

 

148

 

29

 

2

 


3—Ülke Radon Konsantrasyon Limitleri (Bq/m3):

A.B.D...........................150,

Hindistan.......................150,

Norveç..........................200,                                  


Almanya.........................250,

İngiltere..........................200,

Rusya.............................200                                   


Türkiye..........................400,

Kanada...........................800,

Fransa............................400


10.1—Ülkeler İçin Evlerde Ortalama Radon Konsantrasyonu (Bq/m3)

ABD..............................46,

Fransa...........................62,

Macaristan.....................107,


Almanya.........................50,

Hindistan........................57,

Mısır...............................9 


Arjantin..........................37 

Hollanda.........................23,

Norveç...........................73,


Avustralya ......................11,

İngiltere...........................20,

İran.................................82,


Portekiz...........................62,

İsveç...............................108, 

Çin..................................24,


Türkiye............................52,

Finlandiya ......................120,

Yunanistan........................73


10.1--ABD'de yapı içinde kabul edilebilir radon gazı yoğunluğu 74 Bq/ m3 iken AB'de bu değer eski yapılarda 400, yeni yapılarda 200 Bq/m3 olarak belirlenmiştir.


10.1.1—Yapılan bir araştırmada tek katlı evler ve apartman dairelerindeki bina içi radon değerlerinin ortalamaları verilmiştir. Ortalama değerler sırası ile 43 Bq/m3 ve 34 Bq/m3‟tür.


10.2--2010 yılında İngiltere, standardını yenileyerek kabul edilebilir en yüksek radon miktarını 100 Bq/ m3 seviyesine indirmiştir.


10.3--Ülkemizde Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği'ne göre konutlar için bu değer halen 400 Bq/ m3'dir.


10.4—Türkiyenin TAEK vasıtasyla illerin-ilçelerin radyasyon düzeyleri haritası ile radon gazı haritalarını-ayrıca elektromanyetik radyasyon haritasını öncelikle üretmesi,Çevre ve Şeh. Bakanlığının da yapı malzemelerin radyasyon parametrelerini sayısal hale getirmesi uygun olacaktır.


4--Radon Risklerinin Azaltılması İçin Alınması Gerekli Tedbirler :


1--Yapı malzemelerinin radyoaktivite analizleri ve doz değerlendirmeleri yapılarak, değerlendirme sonuçları tavsiye edilen radyoaktivite düzeylerinin üzerinde olan malzemeler bina yapımında kullanılmamalıdır.


1.1--Yapı Ürünlerinin Radon Oluşum Katsayıları

Yapı ürünü

 

Radon oluşum katsayısı

 

Beton

 

0,1–0,4

 

Tuğla

 

0.02–0,1

 

Alçıtaşı

 

0,03–0,2

 

Çimento

 

0,02–0,05

 

Uçucu küller

 

0,002–0,02

 


1.2--Radon bulgusu için önemli bir kaynak ise kaynağın yaydığı gama ışınımıdır.Gama ışını detektörünün enerji penceresinin 50 keV ve 3 MeV arasında olması gerekir. Eğer gama ışını yoğunluğu bir duvar için 0.25 μSv.h-1 değerini aşıyor ise ilgili duvar önemli bir radon kaynağıdır.Çevre ve Şeh. Bakanlığı tüm yapı malzemelerinin mukavemet,ısıl vs özellikleri yanında radon geçirgenliği,radyasyon dayanımı,EMR geçirgenliği değerlerini TSE ile işbirliğine giderek belirlemeli ve yayınlamalıdır.


2--Binaların toprak ile temas eden yüzeyleri ve birleşim yerleri sızıntıya imkan vermeyecek şekilde izole edilmelidir.


3--Evlerin duvarlarında, su ve kanalizasyon borularının geçtiği yerlerde bulunan çatlaklar, açıklıklar onarılmalıve kapatılmalıdır.


4--Yerden ve duvarlardan bina içine sızan radon gazı bina dışına kaçamazsa bina içindeki konsantrasyonu artıracaktır. Bu nedenle, kapalı ortamların havalandırılmasına özen gösterilmelidir.


4.1--Gaz yoğunluğun azaltmanın ikinci bir yolu da yapı havalandırmasının artırılmasıdır. İyi havalandırılmış bir ortamda radon yoğunluğu dış ortam değerleri olan 10 Bq/ m3 seviyesine gelecektir.


4.2--Özellikle Bodrum Kat dairelerde ve alanlarda mahal alanın % 15 inden fazla pencere alanı-havalandırma menfezli(perdeyi keserek değil-demire dokunmadan perdede delik açarak)  kısmi açıklık bırakmak uygun olabilir. Pencereleri yüksekliğini düşeyde artırmadığımız için yatayda artırmak uygun olacaktır.


4.3--Yapıların, özellikle bodrum katlarının toprakla yalıtımı iyi yapılmalıdır . Bodrum ve zemin katlarının tabanına betondan sızıntıyı önlemek amacıyla çatlağı olmayan bir şap dökülmeli, subasman betonunun toprakla irtibatı gaz sızmasına imkân vermeyecek şekilde yalıtılmalıdır.


4.3.1—Binalarda temelden gelebilecek radon a karşı en iyi çözümlerden birisi de temelde su yalıtımı için yapılan bohçalamadır.Temellere mutlaka bohçalama yapılmalıdır.


4.3.1.1--Binalardaki radon kaynağının büyük bir kısmı, binanın temelindeki toprak ve kayalardır. Radon gazı, toprak boyunca yükselerek, binanın altında hapsolmakta ve basınç oluşturmaktadır. Binanın altındaki bu yüksek basınç nedeniyle gazlar yerden ve duvarlardan, özellikle çatlak ve boşluklardan, bina içlerine sızarlar.


4.3.2--Radon seviyesi yüksek olabilecek 20 yıl ve daha yaşlı yapıların temeldeki çatlak, delik ve gaz yalıtım denetimleri yapılmalı ve gerekiyorsa onarılmalıdır.


4.3.3--Yeraltı suyu tabakalarının varlığı, nemli kil ya da diğer geçirgen olmayan topraklar radon gazının yukarıya doğru akışını belirli derecede engellerler. Eğer toprakta çatlak bölgeler var ise radon gazı bu bölgelerde çatlaklar vasıtası ile yukarılara etkili bir Şekilde taşınır. Büyük kırıklar genellikle deprem bölgelerinde bulunur. Böyle kırık bölgelerde bulunan evlerin radon konsantrasyonu oldukça yüksektir.


4.4-- Radon gazının kanser riskini artırması nedeniyle kapalı ortamlarda sigara içilmemelidir.


5-- Evlerde, kapı ve pencerelerde izolasyon yapıldıysa havalandırma süresi arttırılmalıdır. Bunun için pencereler mutlaka yarım açılabilir olmalıdır.


6--Birbirine komşu iki evin radon miktarları çok farklı olabilir, bu nedenle bir evde ölçülen değer komşu ev için geçerli değildir.


6.1--Ayrıca, yağış, barometrik Basınç ve diğer etkenler radon düzeylerinde aylık hatta günlük farklılıklara neden olabilirler. Bundan dolayı, radonun hem kısa ve hem de uzun vadeli ölçülmesini sağlayan farklı testler geliştirilmiştir.


6.2--Kısa süreli dedektörler, aletin özelliğine göre 2-90 günlük radon düzeylerini ölçerler. Uzun vadeli testler ise 90 Günden fazla sürenin ortalama konsantrasyonlarının saptanmasını sağlarlar. Her iki testin de uygulanması kolaydır ve pahalı da değillerdir.


7--ABD’deki EPA kurumu (Çevre Koruma Ajansı), evlerde yıllık ortalama olarak Litrede 4 pikoküri üzerindeki radon değerlerini yüksek kabul etmektedir.


7.1--ABD’de evlerdeki radon düzeylerinin 4pCi/l’nin altına düşürülmesiyle, akciğer kanserine bağlı ölümlerde %4′e varan azalma olacağı düşünülmekte.


8--Ülkemizde ise radon belirleme deneyini ücreti karşılığı TAEK yapmaktadır.


8.1--Radon ölçüm cihazı esas itibariyle bir toplayıcıdan ibarettir. Cihaz yapının en çok kullanılan bölümünde yerden 50 cm yükseklikte bir yere yerleştirilir ve 2 ila 7 gün burada tutulur.


8.2--Sonra bu toplayıcı laboratuara analiz için gönderilir. Toplama süresi 6 ay ila 1 yıl olan uzun dönemli radon gazı ölçüm cihazları da vardır.Açık alan deney cihazları da yapı alanında yapım öncesi radon salımını belirlemek için kullanılır.


8.3--Radon seviyesi değişen hava koşulları nedeniyle farklılık gösterebilir. Bu nedenle yapılan tek bir deneyle kesin sonuca gitmek mümkün olmayabilir.


8.3.1--Zira temel ile yapı içindeki basınç farkı iç-dış hava sıcaklık farkının en yüksek olduğu en soğuk günlerde en yüksek değerine ulaşır. Bu dönemde meydana gelen yüksek basınç farkı yapı içindeki radon yoğunluğunu da en üst seviyeye çıkaracaktır.


8.4--Elde edilen sonuç 4 ila 10 pCi/L arasında bir değer gösterirse uzun süreli radon deneyine gidilmelidir.


8.5--Ölçüm sonucu 10 pCi/L'nin üstünde olursa kısa süreli bir deney yapılarak sonuç doğrulanmalı ve gecikmeden gaz birikimi giderme işlemine başlanmalıdır.


8.6--Yapılan bir bilimsel çalışma için:


8.6.1--Bina içi radon aktivite seviyesi ve radon efektif doz hızı katıhal nükleer iz detektör tekniği kullanılarak Kilis bölgesindeki evlerde belirlendi.


8.6.1--Binalar belirlendikten sonra CR-39 detektörleri bu binaların oturma odasına bırakıldı. İki ay boyunca radon ve bozunum ürünlerine maruz kaldıktan sonra detektörler alüminyum folyolara sarılarak toplandı ve analizleri için Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi (ÇANEM) Sağlık Fiziği Bölümü‟ne gönderildi. Detektörlerin kimyasal kazıma ve iz sayımı bu bölümde yapıldı ve Kilis için ortalama radon gazı konsantrasyonu hesaplandı


8.6.1.1--Bütün dünyadaki radon ölçümleri genellikle plastik iz detektörü kullanılarak gerçekleştirilir. Bu yaygın kullanımın sebepleri çok basittir. Bu detektörler küçük (tipik olarak 1cm x 1cm, 100–500 μm kalınlıkta), kullanımı kolay ,masrafı az, okunması basittir.


8.6.1.2--Sabit sıcaklıklı kimyasal kazıma banyosu, basit kimyasal ayraçlar ve bir optiksel mikroskop bu ölçümlerin yapılabilmesi için minimum gerekli olan gereçlerdir


8.6.2—Çalışma ÇANEM Sağlık Fiziği Bölümü‟nde Radosys Değerlendirme Ünitesi kullanılarak detektörlerin analizleri yapılmış ve her bir detektör için radon gazı konsantrasyonu hesaplanmıştır. Hesaplanan değerler radon konsantrasyonunu etkileyen parametreler dikkate alınarak yorumlanmıştır.


8.6.2--Evlerdeki ortalama radon konsantrasyonu 47 Bq/m3 (standart sapması: 40 Bq/m3) olarak bulundu.


8.6.3--Çalışılan evlerdeki radon efektif doz hızının 0,0756 ile 4,3 mSvy-1 arasında değiştiği saptandı.


8.6.4--Halkın yaşadığı eski evlerde 400 Bq/m3, yeni evlerde 200 Bq/m3, radyasyon ve maden bölgelerinde ise 1500 Bq/m3‟dür.


4--Yapılan araştırmalarda kuyu suyu kullanan evlerin Şebeke suyu kullanan evlere göre daha yüksek radon gazı konsantrasyonuna sahip olduğu tespit edilmiştir .


4.1--Çalışma çerçevesinde kuyu suyu kullanılan evlerde radon gazı seviyelerinin literatüre göre normalde yüksek çıkması gerekirken çıkmamasının nedeni Kuyu suyu kullanan evlerin evlerin bahçesinde açılan kuyuların belediye sondaj kuyularına nazaran çok derin olmaması ve bu suların kullanılmadan önce Şebeke suyuna göre daha fazla havalandırılmasındandır.


5-- 41-100 Bq/m3 arasındaki evlerin ortak özelliğinin Şebeke ve kuyu suyunu birlikte kullanması, 101-180 arasındaki evlerin ortak özelliği ise duvar yapı malzemesi olarak briket kullanılmış olmasıdır.


5.1--Bu tespite göre; duvar yapı malzemesi briketin, evlerin kullandığı su kaynaklarına göre, bina içi radon konsantrasyonuna daha fazla katkı sağladığını söylemek mümkündür.


5.2—Radon gazı yüksek olan il-ilçelerde bodrum katların özellikle briket(perlitli malzemeler-ytong-bims vs ) ile örülmesi yerine bu duvarların betonarme,taş,tuğla(dolu,izo tuğla vs) vs yapılması daha uygun olabilir.


5.3--Duvarı taş olan bu eski yapıların, 0-40 yaş aralığındaki betonarme evlere göre radon konsantrasyonu düşüktür.


5.4--Duvar yapı malzemesi olarak briket kullanılan evlerin, duvarı taş ve tuğla olan evlere göre daha yüksek radon konsantrasyonuna sahip olduğu saptanmıştır.


5.5-- Tavanı toprak olan evler ise tavanı beton olan evlere göre daha yüksek radon konsantrasyonuna sahiptir.


5.6—Çalışma Çerçevesinde saptanan Ortalama Radon Gazı Konsantrasyonları (Bq/m3) : 


Müstakil evler................................47

Apartman daireleri .......................63


Bodrumsuz evler...........................54  

Bodrumlu evler.............................44 


Duvarı tuğla olan evler ................40 

Duvarı taş olan evler.....................36 

Duvarı briket olan evler................53                  


Tavanı toprak olan evler...............60

Tavanı beton olan evler................50 


şebeke suyu kullanan evler..........56 

Kuyu suyu kullanan evler.............36

Kuyu ve Şebeke suyu kullanan evler—44,                                        


Sigara içilen evler.........................55

Sigara içilmeyen evler..................45


5.6.1--Apartman dairelerindeki radon gazı konsantrasyonu (63 Bq/m3) müstakil evlerdekine (47 Bq/m3) göre daha yüksektir.


5.6.2--Bodrumsuz evlerdeki radon gazı konsantrasyonu (54 Bq/m3) bodrumlu evlerdeki radon gazı konsantrasyonundan (44 Bq/m3) daha yüksek çıkmıştır.


5.6.3-- Ayrıca sigara içilen evlerde (55 Bq/m3) sigara içilmeyen evlere göre (45 Bq/m3) radon gazı konsantrasyonu daha büyüktür.


5.6.4--Binaların duvar yapısına göre ise; duvarı briket olan evler 53 Bq/m3, duvarı tuğla olan evler 40 Bq/m3 ve duvarı taş olan evler 36 Bq/m3 ortalama radon konsantrasyonuna sahiptir.


8.6.4.1--Yapılan araştırmalarda; bina içi radon seviyelerinin sonbaharda artma, ilkbaharda azalma eğilimi gösterdiği, yaz aylarında ise minimum değerini aldığı tespit edilmiştir


8.6.5--400 Bq/m3 lük sınır değerde akciğer kanseri meydana gelme riski %6‟dır.


8.6.6-- Bu risk sigara kullanımı ile 10-20 kat kadar artabilmektedir


8.7--Yapılar inşa edilmeden önce gerekli önlemlerin alınması inşasından sonra alınacak önlemlerin maliyetine göre yok denecek kadar azdır.


8.8--Kentsel dönüşüm ve yapılarda enerji verimliliğinin çokça konuşulduğu bu günlerde kullanılmakta olan yapılarda sağlıklı yaşam koşullarının dikkate alınırken gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de enerji performans sertifikası gibi radon sertifikası da emlak alım satımlarında yapı değerini artıran ve zorunlu belgeler olarak aranmalıdır.



9--Radyasyona Karşı Brokoli:



1—Lahana,Brokoli ve Karnabahar karşımı-DIM öldürücü dozda radyasyondan korumakta.



2—DIM radyasyon tedavisi gören kanser hastalarında normal doku ve hücrelerin korunmasını sağlarken,ayrıca Nükleer bir kaza vs sonrası felaketin öldürücü sonuçlarından koruma sağlayabilmekte.



3—DIM, radyasyona maruziyet sonrası ilk 24 saat veya öncesi kullanılırsa işe yaramakta.



4—Yapılan bir deneyde:



4.1—Ölümcül doz kabul edilen 13 Grey radyasyondan 10 dk sonra verilen farelerin 1 ay sonunda %60 ının yaşadığı gözlendi.



4.2—9 Grey doz radyasyon verilen farelerin 1 ay sonra yaşam oranları % 80 e çıktı.



4.3—5 Grey lik dozda radyasyon verilen faerelerin % 100 ü nünün 1 ay sonunda yaşadığı gözlendi.



4.4—DIM verilmeyen fareler ölürken,DIM verilip hayatta kalan falerde alyuvar,akyuvar ve kan değerlerinin iyi olduğu hücre kaybı olmadığı gözlendi.DIM Karışımı DNA yı onarmakla yetinmiyor ,ölü hücreleri de  bloke edebiliyor.Zira kenoterapi ve radyo terapinin yan etkilerinden birisi de hücre azalması olarak bilinmekte.Özellikle DIM ile faz2 de radyoterapi ve kemoterapi sonrası artıkları temizlemek uygun olacaktır.



5—Yoğun olarak bilgisayar başında olan insanların ve yeraltından gelen radyasyonun-radon gazının yoğun olarak hissedildiği bodrum katlarda yaşayan insanların diyetlerinde lahana,brokoli ve karnabahar diyetine ağırlık vermeleri,organik yoğurtlu sarımsaklı brokoli diyetinin faydası önemlidir.

Kaynak:

1--me.emu.edu.tr/haybar/Radon/BinalardaRadon.pdf

2--http://www.diyadinnet.com/SaglikBilgisi-754&Saglik=radon-gaz

3--http://www.dunya.com/gorunmeyen-tehlike-kanserojen-radon-gazi-146934h.htm

4--http://fbe.kilis.edu.tr/dosyalar/belgeler/bayram_can.pdf

5--Sabah Gazetesi-31.10.2013-s:21





Makalenin İzlenme Sayısı : 561

Eklenme Tarihi : 24.01.2020

Önceki sayfaya geri dön.