MAKALELER / Beslenme Psikiyatrisi-Besinlerin Ruhsal Durumlara Etkisi-Depresyon-Şizofreni





Beslenme Psikiyatrisi-Besinlerin Ruhsal Durumlara Etkisi-Depresyon-Şizofreni:

 

1--Bazı araştırmacılar daha pozitif ruh hali ile günlük meyve-sebze tüketiminin yüksek olması arasında güçlü bir ilişki olduğunu bildirmiştir.

 

1.1--Bazıları ise belirli omega-3 yağ asitlerinin vücutta düşük oranda bulunmasının majör depresif bozukluk ve intihar riski de dahil olmak üzere ruhsal hastalıklarla ilişkili olduğunu göstermiştir

 

2--Bugüne kadar beslenme psikiyatrisi alanında besinler ve psikiyatrik bozukluklar arasında en güçlü ilişki depresyon riskinde bulunmuştur,

 

3--Ancak kanıtlar besinlerin aynı zamanda anksiyete bozuklukları,demans, şizofreni ve dikkat eksikliği gibi bozukluklarda da rol oynadığını ortaya koymuştur.

 

4--Serotonin; beynin istiridye, salyangoz,ahtapot, kalamar, muz, ananas, erik, fındık, süt, hindi, ıspanak ve yumurta gibi besinlerde bulunan triptofandan ürettiği önemli bir nörotransmiterdir.

 

4.1--Uyku, iştah ve dürtü kontrolünün düzenlenmesi serotonin görevleri arasındadır ve artmış serotonin seviyesi, ruh halinin iyi olması ile ilişkilidir.

 

5--Protein bakımından zengin bir diyet beyinde serotonin sentezini azaltırken karbonhidrattan zengin/proteinden fakir bir diyet ise serotonin sentezini artırır.

 

5.1--Karbonhidrattan zengin besinleri yüksek miktarda tüketen birçok bireyin  mevsimsel duygulanım bozukluğu, adet öncesi stres sendromu, ya da nikotin yoksunluğu gibi depresif sorunları olan kişiler de dahil olmak üzere- ruh hallerinin olumlu yönde değiştiği gözlenmiştir

 

6--ileri klinik çalışmalar, depresyonlu kişilerin plazma veya kırmızı kan hücre zarlarında omega-3 çoklu doymamış yağ asitlerinin düşük konsantrasyonlarda bulunduğunu göstermiştir.

 

6.1--Bu gözlemlerin tamamı birlikte yorumlandığında, omega -3 çoklu doymamış yağ asitleri ile depresif bozukluklar arasında bir ilişki olduğu ve omega-3 çoklu doymamış yağ asidi takviyesinin depresif bozuklukların tedavisi için kullanılabileceği ileri sürülmüş ve bu iddia birkaç randomize kontrollü çalışma ile doğrulanmıştır

 

6.2--Birçok klinik çalışmada, erişkinlerde ve çocuklarda, omega-3 çoklu doymamış yağ asitlerinin majör depresif bozukluk,doğum sonrası depresyon, bipolar bozukluk, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, psikotik bozukluklar,obsesif-kompulsif bozukluk ve sınırda kişilik bozukluğu üzerindeki etkisi incelenmiş; ve her zaman olmasa da çoğunlukla fayda sağladığı ortaya konmuştur.

 

7--Kaju fıstığı, ceviz,fıstık, badem gibi kabuklu yemişlerin; susam, kabak çekirdeği ve ayçiçeği gibi çekirdeklerin; soya fasulyesinin ve buğday, pirinç ve mısır gibi tahılların triptofandan zengin olduğu bilinmektedir.Triptofan ise serotonin ve diğer nörotransmiterlerin yapımına girer.

 

8--zeytinyağı, balık, meyve,sebze, fındık, baklagiller, kümes hayvanlarının eti, süt ve işlenmemiş et gibi birçok sağlıklı gıdanın depresyon riski ile ters ilişkili olduğu bulunmuş ve hatta bu gıdaların depresif semptomların tedavisinde kullanılabilecekleri ileri sürülmüştür.

 

9--Şekerli içecekler, rafine gıdalar, kızarmış yiyecekler, işlenmiş et, rafine tahıllar ve yağ oranı yüksek süt ürünleri, bisküvi, meze ve hamur işi tüketimini kapsayan sağlıksız batılı beslenme alışkanlıklarının artmış depresyon riski ile ilişkili olduğu gösterilmiştir

 

10--Japon diyeti (meyve, soya ürünleri, sebze, yeşil çay) veya Akdeniz diyeti ya da yüksek miktarda zeytinyağı,balık, meyve, sebze, fındık, baklagiller, kümes hayvanlarının eti, süt ve işlenmemiş et içeren diğer sağlıklı diyetlerin depresyon riski ile ters ilişkili olduğu bulunmuştur

 

11--Bir çalışmada, magnezyumun depresif semptomları azalttığı ayrıca, bir antidepresan ilaç olan imipramin ile kıyaslanabilecek bir etkiye sahip olduğu kanıtlanmıştır. Bu nedenle, oral magnezyum uygulamasının antidepresanların etkisini destekleyebileceği öne sürülmüştür

 

11.1--Bir çalışmada, Mg yönünden fakir diyetin bağırsakta bakteriyel çeşitliliği azalttığı ve anksiyete benzeri davranışları değiştirdiği bildirilmiştir.

 

12--Çeşitli çalışmalarda,ek tedavi veya monoterapi olarak kullanıldığında kromun unipolar depresyonu olan hastalarda antidepresan etki gösterdiği bulunmuştur.Krom aynı zamanda diyabet tedavisinde faydalıdır.

 

13--Anti-stres vitamin olarak da bilinen C vitamininin, çok güçlü bir antidepresan ilaç olan amitriptilin (150 mg/gün) ile eşit etkiye sahip olduğu gösterilmiştir

 

14--Birçok çalışma folik asidin unipolar depresyon tedavisinde etkili olduğunu göstermiştir. Çalışmaların sonuçlarından yola çıkarak folik asit ve B12 vitamini ile uygulanacak bir tedavinin kısa vadede depresif semptomlarda iyileşme sağlamayacağı, ancak uzun vadede belirli popülasyonların yönetiminde fayda sağlayabilecekleri öngörülebilir.

 

15--Hamile Japon kadınların katıldığı bir kohort çalışmasında yüksek oranda kalsiyum ve yoğurt alımının hamilelikte daha az depresif belirti görülmesi ile bağımsız olarak ilişkili olduğu bulunmuştur.

 

16--toplam 12500 yetişkinden oluşan geniş bir örneklemde yüksek D vitamini değerleri varlığında daha az depresif bozukluk görüldüğü bildirilmiştir.

 

16.1—Yüksek serum D vitamini düzeylerinin açıklık ve dışadönüklük ile bağlantılı olduğu bulunmuştur .

 

16.2--Bundan başka, şizofreni hastalarında D vitamini düzeylerinin düşük olduğu ve özellikle 3. trimesterda prenatal D vitamini eksikliğinin dölde şizofreni gelişmesi için bir risk faktörü olabileceği ileri sürülmüştür.

 

16.2.1--D vitamininin mevsimsel duygudurum bozukluğu, hareketsizlik ve ileri yaş sorunları olan hastaların tedavisinde yararlı olabileceği bildirilmiştir

 

17—Abdominal obezitesi olan bireylerin, olmayanlara göre majör depresif bozukluk veya orta-şiddetli depresif belirtiler göstermeye daha yatkın oldukları bulunmuştur

 

18--bağırsakta bakteriyel metabolizmayı arttıran ve yararlı bakterilerin büyümesini teşvik eden besinsel müdahalelerin, pre/probiyotik takviyesinin bağırsak-beyin eksenini pozitif olarak etkileme ve psikiyatrik hastalık semptomlarını iyileştirme potansiyeli olduğu söylenebilir

 

Kaynak:ACU Sağ Bil Dergisi-2018-9-4-357-365-http://doi.org-Duygu durumu, Besin ve Beslenme İlişkisi-Aliye Özenoğlu-Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Emekli Öğretim Üyesi, Samsun, Türkiye




Makalenin İzlenme Sayısı : 65

Eklenme Tarihi : 05.09.2023

Önceki sayfaya geri dön.