MAKALELER / Radon-Binalarda Temelden Gelen Radon Gazına Karşı Öneriler





Radon-Binalarda Temelden Gelen Radon Gazına Karşı Öneriler:

 

1--Radon” radyoaktif nitelikleri olan bir element! Tıpkı “uranyum”, “radyum” gibi çevreye “radyasyon” yayıyor. “Radon”, “Radyum 226” da denilen bir uranyuma benzer bir maddenin eşdeğeri.

 

2--Bazı kayalarda, kimi topraklarda bulunuyor. Derinden gelen kaplıca sularında az miktarda görülebiliyor. En önemli özelliği “zararlı radyoaktif ışımaları” yayması! “Radon” daha çok yeraltmdaki çatlak ve kaya kırıklarından çıkıyor, devamlı biçimde havaya ve suya karışıyor.

 

3--En zararlı olduğu yer “radon izolasyonu” ve “radon bacası” yapılmamış konutlar. “Radon” evlerin içindeki havayı radyasyonla kirletiyor. Solunan hava başta kanser olmak üzere habis hastalıklara davetiye çıkarıyor. “Radon”un yaydığı “radyasyon” uzun sürede doku tahribatına yol açıyor. En etkilenen organ ise Akciğer!

 

3--Bugün başta AB olmak üzere tüm ülkelerde “radon düzeyi” sınırlandırılmış durumda. Ülkelerin jeomorfolojik yapısına göre “radon riskleri” belirlenmiş. İleri ülkelerde uzaydan alman görüntüler ve yeryüzünde yapılan sondajlar sayesinde “radon” haritaları çıkarılıyor. Ülkemiz henüz bu aşamaya gelmese de 1984 yılından buyana TAEK (Türkiye Atom Enerjisi Komisyonu) durumu hassasiyetle takip ediyor.

 

3.1--“Radon”un radyoaktivitesi diğer “radyasyon kaynaklarına göre” daha zayıf. Gaz halinde evlere giriyor. Toz parçacıklarıyla birleşerek akciğerlerde kalıcı tehlikeler oluşturuyor. Süre ne kadar uzarsa risk de o kadar artıyor.

“Radon” birikmesi daha çok üç kata kadar yüksekliği olan evlerde görülüyor.

 

3.2--Bugün Amerika’nın kimi eyaletlerinde ve bazı AB ülkelerinde tek katlı evler zorunlu radon ölçümünden geçiriliyor. Bu süreç yasal bir zorunluluk halinde.

 

4--Peki “radon gazı” eve nasıl giriyor? En fazla görülen sorun evin zeminindeki çatlaklar. “Radon” daha çok gaz formunda yapı bağlantı noktalarından ve tesisat boşluklarından içeri giriyor. Riski bölgelerde kullanılan kuyu suları ise tam bir tehlike kaynağı! Bu suların içilmesi ya da kullanılması sakıncalı! Çünkü “radon” suda çözünüyor, derideki gözeneklerden kana karışıyor.

 

4.1--“Radon gazı” birikimine karşı alınacak en önemli önlem sorunlu evlerin sık aralıklarla havalandırılması. Bugün için “radon” yoğunluğunun üst limiti 1 m3 havada 600 bq (bequerel). AB orijinli resmi kriterlere göre ise üst limit 400 bq.

 

5--Bu önemli sağlık sorunu, şimdi yeni bir mesleğe yol açmış. Amerika ve Avrupa’da giderek popüler hale gelen bu meslek, daha çok çevre mühendisleri nezaretine yapılıyor. “Radon çevre önleme hizmeti” olarak adlandırılan yeni girişimin önemli müşterileri ise “real estate” (emlak alım satım aracılığı) hizmeti veren ajanslar, yapı denetim kuruluşları ve müstakil ev sahipleri. Birçok ülkede “radon” düzeyine bakılmadan artık ev alınamıyor.

 

5.1--Yeni gelişen bu sektörde iki ayrı seçenek var: Biri ev sahiplerine tıpkı duman detektörü gibi “radon tespit cihazı” satıyor; diğeri ise profesyonel ölçüm aletleriyle “radon sızıntılarını” tespit edip evin “yalıtımını” yapıyor.

 

5.2--İkinci grupta yer alan kuruluşlar uzman ekiple çalışarak evin içindeki “kaçak noktalarını” saptayarak “baca sistemleri” kuruyor. Özel bacalar evin ısı tasarruf özelliğini bozmayacak şekilde tasarlanıp gaz deşarjı gerçekleştiriliyor.

 

5.3--“Radon gazı salımı” kamuoyu gündemine yeterince yansımamış bir sağlık sorunu. “Akciğer kanseri” vakalarında sigara kullanımından sonra gelen en büyük suçlu radon sızıntısı! Bu gerçek, çoğu kişi tarafından maalesef bilinmiyor.

 

6-- Radon gazının özellikle betonarme evlerde biriktiği saptanmış. Radon konsantrasyonu arttıkça ortam havasını soluyanlarda yalnız fizyolojik değişiklikler değil, psikosomatik belirtiler de oluyor. Bunların başında huzursuzluk ve sıkıntı hissi var. Temiz havaya sahip bölgelerde de radon tehlikesine rastlamak mümkün. Radon sızıntısının fazlaca olduğu yerler ise tektonik kayaçların bulunduğu bölgeler.

 

7--Halen “ABD Çevre Koruma Ajansı”nm periyodik olarak yayınladığı rapora göre sadece Amerika’daki vakalardan yılda 25 bin kişi yaşamını yitiriyor.

Çoğu araştırmacıya göre evlerde metreküpte 200 bq üzerine çıkan yoğunluk acil durum gerektiriyor.

 

Kaynak: Para Dergisi 14 - 20 ŞUBAT 2010 




Makalenin İzlenme Sayısı : 50

Eklenme Tarihi : 17.07.2023

Önceki sayfaya geri dön.