Küresel Isınma- Amazon Yağmur Ormanları Tehlikeli Bir Eşik
Noktasını Aşmak Üzere:
1--Yayınlanmış bir
rapora göre, Amazon Yağmur Ormanları tehlikeli bir eşik noktasını aşmak üzere.
Bulgular Amazon Yağmur Ormanlan’nın yaklaşık %26’lık lasmınm ya yok olduğuna ya
da ileri derecede tahribata uğradığına ve bir müdahale yapılmaması durumunda
kalan kısmının savan tipi bitki örtüsüne (karakteristik özelliği otlar ve seyrek
ağaçlar olan bitki örtüsü) dönüşebileceğine işaret ediyor.
2--Rapor Peru’nun
başkenti Lima’da düzenlenen Fifth Summit of Indigenous Peoples (Beşinci Yerli
Halklar Zirvesi) sırasında Amazon bölgesini kapsayan dokuz ülke ve bölgeden
yerel yöneticiler tarafından sunuldu.
3--Bilim insanlan ve yerel organizasyonlar tarafından hazırlanan
başka bir bilimsel rapora göre, Amazon’un belirli bölgelerindeki çevresel
tahribat o kadar ileri düzeydeki yağmur ormanlarının büyük bir kısmı
artık asla kendine gelemeyebilir.
4--Belirli orandald bir kısmının yok olması durumunda, Amazon
Yağmur Ormanlarının kendini yaşatmak için gerekli yağışı oluşturacak kadar nemi
bünyesinde barındıramayacağı, bunun da zincirleme bir dönüşüme neden olarak
dünyanın bu en büyük yağmur ormanını savana dönüştüreceği daha önce yapılan
bilimsel araştırmalarla öngörülmüştü.
4.1--Bu eşik noktasına ne zaman ulaşılacağı belirsiz olsa da
2019’da yapılan bir araştırma Amazon Havzası’ndaki yağmur ormanının %17’sinin
şimdiden yok olduğunu ortaya koymuştu.
5--2018’de yapılan bir araştırma ise toplam %20 ila %25 oranına
ulaşacak orman kaybı veya tahribatını eşik noktası olarak belirlemişti. Lima’da
sunulan rapora göre ise son 35 yıl içinde %20’si kesilerek yok edilen bir diğer
%6’sı ise yüksek düzeyde tahribata uğratılan Amazon Yağmur Ormanlan için bu
eşik noktası çoktan geçildi.
6--Amazon Coğrafi Referanslı Sosyo-Çevresel Bilgi Ağı’ndan (RAISG) Marlene Quintanilla ve eldbi, Amazon Nehri Havzası’nın Yerel Organizasyonları Koordinatörlüğü gibi çeşitli gruplarla iş birliği yaparak 1985-2020 arasında Amazon Yağmur Ormanlan’nın ne kadannın yok olduğunu haritaladı.
6.1--Bunun için orman örtüsü verilerini kullanan eldp; orman yoğunluğu, yağmur yağışı örüntüleri ve karbon depolama verilerini de inceledi.Quitanilla, yağmur ormanının karbon depolama kapasitesinin ve yağışı düzenleme kabiliyetinin hayatta kalma kapasitesinin göstergeleri olduğunu belirtiyor.
6.2--Bu parametreleri incelemenin aynı zamanda ağaçların tepe tacı
altında çıkan ve uydu görüntüleriyle tespit edilemeyebilen yangınları ortaya
çıkardığını da sözlerine ekliyor.
7--Raporda Amazon’un %33’lük bir kısmının el değmemiş hâlde
olduğu, %41’lik bir kısmının düşük düzeyde tahribata uğradığı ve kendini
yenileyebileceği, ancak ormanın %26’lık bir kısımlarının kendini yenileyemeyecek
ölçüde tahribata uğradığı belirtiliyor.
7.1--Bu %26’lık kısım tamamen yok edilmiş (%20) ve ileri düzeyde
tahrip edilmiş olup ancak insan müdahalesiyle iyileştirilebilecek (%6) orman
alanlarından oluşuyor.
8--Amazon Yağmur Ormanları 847 milyon hektar gibi çok geniş bir
alan kaplıyor ancak birbirinden uzak bölgelerin birbirine bağımlılığı hayli
yüksek. Ormanın bir bölgesinde ağaçların kaybedilmesi; diğer bölgelerinde daha
az yağmur düşmesi,daha yüksek sıcaklıkların görülmesi ve daha az karbondioksit
soğurulması anlamlarına geliyor.
8.1--Bu durum da ilgili bölgeleri yangınlara daha açık ve iklim
değişiminin etkilerine karşı daha dayanıksız hâle getiriyor. Bu da bir kısır
döngü içinde daha fazla tahribata neden oluyor.
8.2--Rapora göre, Amazon Yağmur Ormanlan’ndaki ormansızlaşma ve
tahribat oranının %90’ı Brezilya ve Bolivya’da gerçekleşmiş ve bu bölgelerde
savanlaşma çoktan başlamış durumda. Son 20 yıl içinde Bolivya Amazonu’nun bazı
bölgelerinde yağmur yağışı %27 oranında azaldı ve sıcaklık 1,1 °C yükseldi.
8.2.1--Bu bölgelerdeki sık ormanlık alanlar yerlerini savan tipi
bitki örtüsüne bırakıyor. Ülkenin kuzeyindeki ağaçlar ise dış dünya ile
bağlantı kurmadan yaşayan yerli halkların beslenmesinde önemli bir yer tutan
meyveleri üretemez hâle geldi.
8.3--Araştırmacılar Amazon’un savana dönüşmesini engellemek için
ağır tahribata uğrayan %6’lık (54 milyon hektar) kısmının iyileştirilmesi için
de çaba gösterilmesi gerektiğini vurguluyor
9--Brezilya’daki Sao Paulo Üniversitesinden Carlos Nobre, yaklaşık
30 yıldır Amazon’daki tahribatın etkilerini anlamaya yönelik iklim modelleri
üzerinde çalışıyor. Nobre, Amazon’un içinde bulunduğu tehlikenin artık
modellerle değil, doğrudan gözlemlenen sonuçlarla açık bir şekilde ortada olduğunu
ve kritik eşik noktasına gelindiğini belirtiyor.
9.1--Ayrıca, Amazon Yağmur Ormanları’mn üçte birini oluşturan
Güney Amazon’da kurak mevsimin artık dört ila beş ay, yani 1999’a göre beş
hafta daha uzun sürdüğünü açıklıyor. Nobre’ye göre, kurak mevsimin beş-altı aya
çıkması durumunda orman varlığını sürdüremeyecek duruma gelebilir
Kaynak:Bilim ve Teknik Ocak 2023