İnşaat-Almanyada İnşaat
İşlerinde Görünüm:
1--Angarya zor ağır işler, inşaat
işleri, el emeği kas gücü isteyen işler doğu Avrupa vatandaşlarına kalıyor.
Yeni Roma döneminin çalışan köleleri onlar oldular. Arada taşeron- şirket
üstünden bu insanlar haftada 40-48 saat çalışıyor, saatte 10-20 € para alıyor.
Fazla vergi vermiyorlar, çünkü çoğu kayıtsız çalışıyor, hastalanan memleketine
dönüyor
2--Kaldığımız ev 50m2 bir oda, mutfak banyo balkondan
ibaret, toplam 3 kat. Ev, İsveçli bir yatırımcı emlak şirketinin eline geçiyor.
Ev sahipleri evlerini şirkete sattıkça şirket evi yeniliyor, daha yüksek
fiyatla kiralama yapıyor. En üst katta yenileme var.
3--Gün içi 07-17 arası Polonyalı işçiler çok sessiz çalışıyor. Asansör yok, 3.katta
gün içinde tüm duvar malzemesi söküldü dışarı taşındı. Duvarlar boyandı, yerler
tahta kaplama yapıldı, yeni mutfak cihazları monte edildi. Paydos öncesi tüm
apartman girişini temizleyip gidiyorlar.
4--Yıkmak yok, yenileme var-Bina eskiden bölgesel sistemle
ısınırmış, bu iş için kömür yakan 120 Mwe kapasiteli bir termik santral var.
Ancak uzun dönemde sistem yenilenebilir enerji ile çalışacak elektrikli
ısınmaya geçiyor. Kömür santrali kapanacak. Berlin çevresi büyük kapasiteli
rüzgar gülleri ile dolmuş. Çatılara güneş panelleri konmuş. Berlin kentinde
yıkmak yeniden yapmak yok, bulunduğu yer-de yenilenme var. Doğu bölgesindeki
sosyal konutlar ağaçlar arasında, her taraf orman park, göl, nehir.
5--Evler 50-60 m2,1-2 oda, mutfak, banyo antre bal-kon,
fiyat 250-300 bin Euro. Berlin’e 10-yıl önce gelenler aynı evleri o zamanlar
50-bin€’ya satın almışlar, içine bir o kadar masraf harcayıp yenilemişler.
5.1--Büyükada’da yenileme işleri yapan ustama geçen yıl
işlerin durumunu sordum, “kimsede para yok, yenileme yok, iş yok, ben de
5-kişilik çalışanıma pasaport çıkarttım, onları Almanya’ya kısa süreli
götürüyorum, eski evlerin içinde 1 hafta çalışıp ev içi yenilemesi yapıyoruz,
yenileme yaptığımız evde yatıp kalkıyoruz, işçilik parası kazanıp dönüyoruz”,
dedi. Bu yıl ise şartlar zorlaşmış, Türkiyeden gidiş yok, meydan Polonyalı
işçilere kalmış.
6--Rezidans tipinde gecekondu-Kentsel dönüşüm anlayışı her
coğrafyada ayrı. Biz yıkıp yeniden yapmayı seçmişiz. Tüm Bağdat Caddesi toz
duman içinde, 5-katlı güzel sağlam binalar yıkılıp yerlerine 20-30 katlı
rezidanslar yapılıyor, rezidans değil aslında şehir içinde mahrumiyet bölgesi
gecekondular yapıyoruz. Yukarda su borusu patlasa, asan-sör çalışmasa, yangın
çıksa hayat duruyor.
6.1--Berlin’deki yüksek binalar çelik konstrüksiyon, biz de
hala betonarme. Almanya yıkmadan içini yenilemeyi, yükselmeyi değil, yana doğru
genişlemeyi seçmiş.
7--Berlin Kurfurstendam bulvarının yan
sokağında Fasanen Strasse “Cafe im literatür haus Gmbh” bahçesinde oturduk, pek
keyifli bir yerdi. Herkesin edebiyatla öyle böyle bir ilgisi vardı, alt katta
geniş bir alanda kitapçı bulunuyordu. Bizim vişnelik veya Mülkiyeliler Birliği
gibi bir yerdi, yolunuz düşerse uğrayın.
Kaynak:HBT-S:117-22.06.2018-Haluk
Direskeneli