Hurda Otobüslerin
Denizlere-Sarosa Batırılması Balık Çeşitlerini Arttırır:
1--Yılın büyük bölümünü
Saros’taki evinde geçiren çevreci mimar, usta dalgıç Raşit Ündüz,Çevrede sanayi
tesisi olmaması nedeniyle bu suların hiçbir şekilde kirlenmesine olanak
bulunmadığına işaret eden Ündüz sözlerini şöyle sürdürüyor:
1.1-- “Saros’un Enez, Erikli,
Keşan dolaylarında yani Yunanistan’a bakan tarafında çok güzel görüntüler,
kumullarla karşılaşıyorsunuz. Orada son. yıllarda büyük şehirlerden insanların
da geldikleri bir tatil bantmdan söz ediyoruz. Dünyanın pek çok ülkesinden
gelen balık adamlar bu sularda dalış yapıyor.
1.2--1970’li yılların başında
Kaptan Jacques Cousteau Saros’a gelip dalış yaptığında, ‘Burası Kızıldeniz’in
Ege versiyonu. Bir tek burada Kızıldeniz’deki kadar balık ve sünger
çeşitliliğini gördüm’ dedi. Burası çok önemli bir bölge. Bu bölgenin çok ciddi
ölçekte korumaya alınması lazım.”
1.3--Ündüz bu sorunun çözümü
için hazırladığı projesini şöyle anlatıyor: L “Aşağı yukarı 45 yılı bulan bir sualtı
hayatım var. Buna devam ediyorum. Taşlarda yerli balık : ürüyor, yaşıyor.
Dolayısıyla da o : bölgelerde balık popülasyonu çok ciddi biçimde artıyor. Hem
yerli hem ticari balıkçılar ağlarını oralarda döküyorlar.
1.3.1--Bunu yaparak da o
bölgedeki balık neslini yok ediyorlar. Bazı türler yok olmakla karşı karşıya.
Bir kere ticari balıkçılık ya sınırlandırılmalı ya da tamamıyla
engellenmelidir. Yerli bahkçıhk kontrol altına alınmalıdır. 15 metreyle 40
metre bandında balıkların üreyebileceği birtakım ortamlar meydana
getirilebilir.
1.3.2--Bence bunun en kolayı
şu: Ekonomik değerini tamamıyla yitirmiş, hurdaya ayrılmış belediye
otobüslerini oralara götürüp denize atmaktır. Dünyanın pek çok denizinde sırf
balık adamlar gelebilsin, sualtı turizmi canlı tutulabilsin diye hurda uçak,
gemi batırıyorlar. Dediğim gibi pek çok belediyenin elinde olan bu hurda
otobüsler oralara atıkrsa sanıyorum iki yıl içinde tükenmekte olan balık
neslinde müthiş bir artış görülecektir.
1.3.3--Çünkü balıklar deniz
dibindeki bu otobüslerin içinde yuvalanacaklar- dır.” Deniz dibine atılacak
hurda otobüslerin suları kirletmeyeceğine dikkat çeken Ündüz, anlatımını
sürdürüyor: “
1.4--Deniz son derece
ilginçtir. Bir süre sonra bu otobüslerin üzerinde, içinde kekomoz oluştu-ruyor.
Kekomoz yosunlar, küçük böceksi canlılar, midyeciklerdir. Yosunların içinde bir
süre sonra mercanlar oluşuyor. Süngerler de yerleşmeye başlıyor. Böylece balık
yumurtluyor ve ürüyor. Çevre Bakanlığı bu konuda yardımcı olursa
başarabiliriz.Önemli olan Saros Körfezi’nin kurtarılmasıdır.”
2--Bir dönem Saros’tan petrol
boru hattı bile geçirilmesinin düşünüldüğünü, bir cinayet anlamına gelen bu
girişimden son anda dönüldüğünü ifade eden Ündüz diyor ki: “Saros’ta bugün
ticari bahkçılık, büyük ölçekli olarak büyük teknelerle yapıhyor. Bunlar zaman
zaman trol çekiyorlar. Zaman zaman voli ağlarıyla balığı çeviriyorlar.
2.1--Yerel halkımız ne yazık
ki dinamitle de balık avlıyor. Oysa dinamitle balık avlamanın ekonomik getirisi
de yok. Dinamitle öldürülen balığın sadece % 15’i denizin yüzeyine vuruyor.
Gerisi dipte kalıp çürüyor. Yine yerli balıkçılarımız göz taşı eriyiğiyle
ahtapot avlıyor. Böyle bir şey olamaz. Bu etik değil. Bir anlık kazanç uğruna
yarınları yok etmenin hiçbir anlamı yok. Bu bir anlamda insanın ekmek teknesine
pislemesine benziyor. Halkımızın bu konuda bilinçlendirilmesi gerekiyor.
Mutlaka küçük balıkçılık kooperatifleri kurulmalıdır. Ama öncelikle de Saros’ta
ticari balıkçılık yasaklanmalıdır.”
Kaynak:Leyla Tavşanoğlu