Hidrojen-Üretimi-Kullanımı:
1--Sudan
elde edilebilen ve çevreyi en az kirleten bir yakıt olarak hidrojen ağırlık
kazanmıştır.
1.1--Hammadde
olarak hidrojen, petrol arıtımı ve sentetik yakıt üretiminde, kimya (amonyak,
metanol vb.) metal (indirgeme ve kaynak işlemleri), gıda (yağların
Bdrojenasyonu) cam, ilaç ve elektronik endüstrilerin-dc kullanılmaktadır.
2--Hidrojen Üretimi:
2.1--Hidrojen,
geleneksel olarak hidrokarbonlardan ve sudan üretilmektedir.
2.2--Güneş
enerjisinin hidrojen üretiminde kullanılması, çeşitli optik düzeneklerle
yoğunlaştırılan yüksek sıcaklılıktaki güneş radyasyonuyla doğrudan veya dolaylı
olarak hidrokarbon kökenli maddelerden (özellikle kömür) ve sudan veya
fotovoltaik düzeneklerle üretilen elektrik ve elektrolizle sudan hidrojen elde
edilmesiyle gerçekleşir.
2.2.1--Bu
teknolojilerle üretilen hidrojen şimdilik ticari yöntemlerle kömürden üretilen
hidrojene kıyasla yaklaşık 3-15 kat, ticari elektrolizle sudan üretilen
hidrojene kıyasla da 1-4 kat maliyet taşımaktadır
2.3—Öte
yandan Küçük çaptaki su gücü (<10 MW) veya rüzgâr enerjisinden bölgesel
olarak üretilen elektriğin elektrolizle hidrojene dönüştürülerek depolanması ve
şevki yapılabilir,
2.4--Linyitlerin
gazlaştırılarak sentez gazı veya hidrojen olarak enerji üretiminde
kullanılabilir.
3--Hidrojenin
Depolanması:
3.1--Hidrojen
basınç altında gaz olarak veya 20K sıcaklılıkta sıvı olarak büyük hacimlerde
depolanabilir. Sıvılaştırarak depolamanın maliyeti diğerinin on katı civarındadır.
3.2--Depolama
tesisi türü, hidrojen kullanım talebinin gereksinimlerine (sağlık derecesi,
miktar vs.) göre seçilebilir. Depolama maliyeti tesisin büyüklüğü ve
karmaşıklılık düzeyiyle orantılıdır.
3.3--Endüstriyel
hammadde olarak üretilen hidrojenin büyük bir kısmı üretim tesisleri yakınında
tüketilmektedir. Dolayısıyla, bu bölgelerde hidrojen düşük basınçlı gaz
depolarında, yüksek basınçlı çelik tanklarda ve düşük sıcaklılık tekniğinin
uygulandığı depolarda biriktirilir.
3.4--Sıvı
hidrojen, hacmi
3.5--Hidrojen
aynı zamanda metal hidrürler karbon tüpler ve cam mikrokürecikler içinde ve
karbona emdirilerek depolanabilir.
3.6--Hidrojen
bir enerji taşıyıcı olarak kullanıldığında doğacak büyük ölçekte depolama
gereksinimi yeraltında gözenekli rezervuarlar (su rezervleri gibi) ve mağaralar
(tuz rezervleri gibi) içinde karşılanabilir (Tablo 3b).
3.7--Hidrojenin
gaz fazında depolanması endüstriyel uygulamalar için olduğu kadar sıradan bir
yakıt olarak kullanımı için de uygundur. Burada gerekli olan basınçlı depolar
içinde hidrojen depolama maliyeti($/m3) gazı yeraltındaki doğal mağaralarda
depolama maliyeti 30 katı kadardır. Bazı kaynaklarda bildirilen mali verilere
göre bu fark 50 kata varmaktadır. Yeraltı depolaması yüksek saflıkta hidrojen
için uygun olmayabilir.
3.8--Hidrojenin
mevcut yöntemlerle sıvılaştırılması ısıl değerinin %30'una eşdeğer bir enerji
gerektirmektedir. Ayrıca depolama, iletim ve kullanım sırasında meydana gelen
"buharlaşma kaçakları" mevcut yanma enerjisinin %40 kadarının kaybına
yol açmaktadır. Buharlaşan hidrojenin yeniden sıvı faza döndürülmesi için
çalışmalar yapılmaktadır.
3.9--Metal
hidrürler enerji yoğunluğu (wh/kg), maliyet, malzemeler, depolama kinetiği ve
döngünün ömrü açılarından incelenmektedir. Düşük sıcaklılıkta çalışan hidrürler
273 K altındaki sıcaklıklarda 100 km/m2 değerindeki hidrojen denge basıncına
ulaşırlar, örneğin FeTi alaşımları (253K) bu tür hidrürler oluştururlar, yüksek
sıcaklılıkta çalışan hidrürler ise bu basınca 473 K'i aşan sıcaklılıklarda
ulaşırlar (Mg2Ni hidrürleri [523K]gibi). Düşük sıcaklılık hidrürlerinin
dekompozisyonu çevre ısısıyla gerçekleşebilir.
3.10--Cam
mikrokürecikler içinde hidrojen depolama imkânları araştırılmaktadır. Cam 670K
dolaylarında hidrojene karşı geçirgenleşmektedir. Kapital yatırım, enerji
girdisi ve güvenlik açısından çekici gözüken bu teknolojiyle 50 kg/m3 dolayında
hidrojen yoğunluğuna erişmek mümkündür.
3.11--Hidrojen
gazı, 1600 kN/m2 basınç altında, hacmi
3.12--Sıvı
hidrojen iletimi, içinde sıcaklığın 20K düzeyinde tutulduğu 36 ve
4--Güvenlik Açısından
Hidrojen
4.1--Hidrojen
zehirli bir gaz değildir. Kullanımındaki tehlike oksijen ve havayla
karıştığında ileri derecede tutuşabilir olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca,
renksiz ve kokusuz oluşu ve çok soluk bir alevle yanması dolayısıyla varlığı
kolayca fark edilemez.
4.2--Hidrojen-hava
karışımlarının patlama ve tutuşma sınırları benzin ve metan ve hava
karışımlarına nazaran çok daha geniştir. Hidrojenin moleküler ağırlığı,
yoğunluğu (havanın 1/14 misli, metanın 2/3 misli) ve viskozitesi çok düşüktür.
En küçük molekül olması nedeniyle depo ve boru malzemeleri içine rahatlıkla
sızarak metalleri kırıllganlaştırır; kolaylıkla kaçak yapabilir.
4.3--Büyük
ölçekte hidrojenin kullanıldığı açık hava amonyak tesislerinde yangın olayları
seyrek olup genellikle talimatlara yeterince uyulmamasından kaynaklanmaktadır.
4.4--Petrokimya
endüstrisinde yangınların yarıdan fazlası belli ekipman elemanlarından
(contalar, boruflanşları, vana aksamı, eşanjörler, atık ısı kazanları gibi) gaz
sızması sonucu çıkmaktadır. Sıvı hidrojen uzun süredir roket yakıtı olarak
kullanıldığından güvenlikle ilgili deneyim ve bilgi birikimi oluşmuştur.
4.5--Sıvı
hidrojenin depolama sıcaklılığı çok düşüktür.İyi yalıtılmamış katlarda sıvı
hidrojenle temas eden hava sıvılaşır ve hidrojene karışarak yangın tehlikesi
oluşturur.
4.6--Sıvı
hidrojen döküldüğünde çevresindeki hava atmosferle denge halinde sıvılaşır,
yaklaşık %50 oranında hidrojen-oksijen karışımı oluşur ve bir yangına veya
patlamaya neden olabilir.
4.7--Viskozitesi
çok düşük olduğundan hidrojen defolu tanklardan yüksek hızla sızabilir. Bu
yüzden sıvı hidrojen, çift cidarı arasındaki hava boşaltılıp yerine perlit
doldurularak yalıtılmış Devar tipi sağlam kaplarda depolanır. Uzun süre
depolanan hidrojen "buharlaşma kayıpları" ile eksilebilir.
4.8--Buharlaşma
kayıpları, ısıveren "orfo-para" dönüşüm reaksiyonu, tanka ısı
aktarımı ve çalkalanma dolayısıyla veya tanktan hidrojen boşaltma sırasında
oluşabilir.
4.9--Hacmi
5--Enerji Sektöründe
Enerji Taşıyıcı Olarak Hidrojen
5.1--Hidrojenin
doğal gaz dağıtım şebekesinde enerji taşıyıcı; merkezi güç ve proses ısısı
üretimi ve mekan ısıtmada ve muhtelif taşıtlarda yakıt olarak kullanımı
gündemdedir. Ayrıca, konvansiyonel ve nükleer elektrik santrallerindeki atıl
kapasite suyun elektrolizi ile hidrojene dönüştürülerek depolanıp, gerektiğinde
gaz şebekesine veya tekrar elektriğe dönüştürülerek elektrik şebekesine
verilebilir.
5.2--Hidrojenin
doğal gaz hatlarına, karışımın enerji içeriğini belli bir düzeyin altına düşürmeyecek
bir yüzde ile (%10 gibi), katılması veya hidrojen için benzer bir dağıtım
şebekesi döşünmesi uygun görülmektedir. Basınç düzeyi 5170 kN/m2 olan mevcut
doğal gaz hatlarının enerji kapasitesi değişmeksizin sırf hidrojen iletiminde
kullanılabilmesi için kompresörde 3-8 kat gaz işlenmesi ve kompresör gücünün
5.5 kat artması gerekmektedir.
5.3--Dağıtım
şebekesinde meydana gelebilecek hidrojen kaçağı hacmi doğal gaz kaçağının üç
misli kadar olmakla birlikte kaçaktan kaynaklanan enerjiyi kaybı her iki gaz
için hemen hemen eşit miktardadır. Kullanılmakta olan eski boru hatlarında
yaklaşık 1760-7000 mVkm dolayında doğal gaz kaçağı olduğu tahmin edilmektedir.
Plastik borulardaki kaçaklar daha düşük düzeydedir.
6--Isı
Üretiminde Hidrojen:
6.1--Hidrojen,
yan ürün olarak üretildiği endüstriyel tesislerde ve "hava gazı"
ismiyle bilinen gaz karışımı olarak zaten uzun süredir mevcut yakma
teknolojileriyle proses ısısı üretiminde kullanılmaktadır. Bu amaçla
kullanılmak üzere muhtelif kapasitelerde yakıt pilleri geliştirilmiş
bulunmaktadır.
6.2--Gaz
şebekesinden uzak olan bölgelerde küçük çaptaki (<10 MWe) hidroelektrik
kapasite elektrolizle hidrojene dönüştürülerek gerektiğinde kullanılmak üzere
depolanabilir.
7--ULAŞIMDA
HİDROJEN
1--Yanma
sonucu çoğu yakıtlarda ortaya çıkan karbon oksitleri, kükürt dioksit,
partiküller ve koku hidrojende yoktur. Oluşan NOx miktarı daha azdır. Buna
karşın düşük yoğunluğu nedeniyle taşıtlarda diğer yakıtlardan daha geniş hacim
kaplar.
2--Yanma
ürünü olan su buharının yol açabileceği sera etkisi yeryüzünde yalnızca 3-4 gün
içinde kaybolur. Bu süre CO2 için 10000 kat daha uzundur.
7.1--Uzay
ve Havacılık:
1--Yüzyılımızda
daha ziyade roket yakıtı olarak kullanılmakta olan hidrojen çeşitli motor
tasarımları ile uyumlu oluşu dolayısıyla ocaklarda da kullanılmaya
başlanmıştır.Yakıtın uçaklarda sıvı olarak taşınması uygun görülmektedir.
Hidrojenin enerji içeriği hidrokarbon yakıtlara nazaran 2.8 kat fazla
olduğundan taşınan yakıt azalmaktadır.
2--Böylelikle
jet yakıtlı bir uçağa kıyasla, kalkış ağırlığı %25 eksilmekte ve yük taşıma
mesafesi %30-35 artmakta; kalkış daha gürültüsüz gerçekleşmektedir.
3--Hidrojen
zayıf karışımla yandığından az NOx oluşmakta, yanma ürünü olarak çıkan su
buharı yüksek uçuş irtifalarında sera etkisine neden olmakla birlikte
stratosferde kalma süresi 6 ay ile 1 yıl arasında değişmektedir.
4--Hidrokarbon
kökenli uçak yakıtlarının yanma ürünü CO2 100 yıldan fazla kalarak sera
etkisini her irtifada sürdürebilmektedir.
7.2—Demiryolları:
1--Çoğu
ülkelerdeki dizel-elektrik sistemli demiryolu teknolojisi hidrojen ikamesi için
çok uygundur. Hidrojenin motora sıvı fazında ve alçak basınçta verilmesi
öngörülmektedir.
2--Dönüştürülmüş
dizel lokomotifinin yakacağı hidrojen vakum yalıtımlı ayrı bir tanker vagon
içinde 20 K sıcaklıkta sıvı fazda depolanır. Böyle bir trenin hidrojen taşıma
kapasitesinin her
7.3--Karayolu
Taşıtları
1--Hidrojen
yakıtlı alternatif sistemlerin mevcut sistemlere kıyasla taşıt ağırlığını
artırmaması ve motor gücünü düşürmemesi hedeflenmektedir. Karayolu taşıtlarında
hidrojen kullanımı motor, yakıt depolama ve yakıt aktarım sistemi
tasarımlarında değişiklikler gerektirmektedir.
2--Yakıt
depolama sisteminden örnek verilecek olursa dizel otomobillerde dizel yakıtının
kendi ağırlığı tüm depolama sistemi ağırlığının %91'ini oluştururken, metal
hidrür depolama sistemi içindeki hidrojenin ağırlık oranı %5 kadardır. Buna
karşın hidrojenin ısıl değeri benzinin 2.67 katı, metanolün 5.7 katıdır
Kaynak:Hidrojenin Günümüzdeki Durumu-Doç. Dr. Z.
Sema BAYKARA Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği