Gümrük Birliği- Durumumuz:
1--Gümrük Birliğinin
üzerinden, tamı tamına 20 yıl geride kaldı. Bazen ne iyi ettik de girdik,
ticaret hacmimiz 30 milyar dolardan 157 milyar dolara çıktı derken, bazen de
keşke Gümrük Birliğine girmeseydik de, ithalatımız bu denli artmasa ve dış
ticaret açığı ile uğraşmasaydık diyoruz.
1.1--Gümrük Birliği öncesi,
Avrupa Birliği ülkelerine ihracatımız 12.2 milyar dolar iken, bugün bu rakam 68.5milyar
dolar seviyelerine ulaşmış durumda. Avrupa Birliği ülkelerinin bize satışları
ise, 18 milyar dolardan 88.7 milyar dolara çıkmış durumda.
2--Gümrük Birliğinin elbette
yararları da bir hayli fazla; sanayi yeniden yapılandı, rekabetçilik arttı.
Yanı sıra, Avrupa Birliğine ihracatımız daha standart hale gelirken, yatırım
açısından da ülkemiz Avrupa ülkeleri ve Avrupa'ya mal satmak isteyen bazı üçüncü
ülkeler için de cazip hale geldi. Otomotiv sektörü bu konuda başı çekmekte.
2.1--Ancak bunların yanında,
AB'ye karşı önemli bir dış ticaret açığı vermeye başladığımızı da göz ardı
etmemek gerekir.
2.2--Avrupa Birliği'nde
olmamamızdan ötürü, AB’nin diğer ülkeler ile yaptığı anlaşmaların dışında
tutulmamız da yine olumsuzluklar arasında yer alıyor. Üstelik o dönemde 15 olan
AB üyesi ülke sayısı 28'e çıkarken, biz hep bu kapsamın dışında kaldık.
2.3--Yine Gümrük Birliği'nin
olumsuz sayılabilecek bir etkisi de, üçüncü ülkelerin mallarının Türkiye'ye
serbestçe girmesi oldu. Zira şartlar eşit olamadı, çünkü o ülkelerin
korumacılığına bizim tek taraflı olarak bir şey yapabilmemiz mümkün değildi.
2.4--En önemli olumsuzluk
ise, bana göre, Gümrük Birliği'nin sanayi ürünlerini kapsarken, özellikle
tarımın dışarıda tutulması idi.
3--Bugün AB, ABD ile dünyanın
en büyük ticari ortaklığına imza atmaya hazırlanıyor. Meksika, Hindistan,
Güney Kore ve Brezilya gibi Türkiye'ye rakip ülkelerle de serbest ticaret
anlaşmalarının imzalanacak olması, bizim için önemli bir handikap yaratmakta.
3.1--Yalnızca Gümrük
Birliği'nde yer alıp, AB’ye tam üye olmayışımız her zaman bir dezavantaj
olarak karşımıza çıkmakta, çünkü biz bu ülkeler ile bahse konu anlaşmaları ne
yazık ki imzalayamıyor ve avantajlardan yararlanamıyoruz.
Kaynak.Dünya Gazetesi-
Sıradışı-Hakan Çınar