MAKALELER / İnternet Belli Bir Bilince Sahip Organizma mı-İnternet Bilgisi






İnternet Belli Bir Bilince Sahip Organizma mı-İnternet Bilgisi:

 

1--Sibernetik uzmanı Francis Paul Heylighen “Global Brain” (Küresel Beyin) adlı bir çalışma grubu kurdular. İnternetin bir gün bilinç kazanabileceğini fark etmiş, bu fenomeni detaylı bir şekilde inceleyip gelecekte neler olacağına dair teoriler oluşturmak istemişlerdi. Kısa süre içinde gruba birçok araştırmacı dâhil oldu.

 

1.1--İnternet hızlanıp daha “akıllı” olmaya başladıkça herkesi ve tüm yaşamı kuşatan bir ağa dönüşeceğini söylüyor, bir noktadan sonra bu sistemin dev bir beyin gibi çalışmaya başlayacağını düşünüyorlardı.

 

1.2--Gerçekten de sayılar günümüzde ı,5 milyar kullanıcının ıo milyar adet bilgisayarı içeren internet ağma bağlı olduğunu gösteriyor. Bunun tek bir sistem olduğunu düşünelim; o zaman internetin omurgası ıo üzeri 19 adet transistor içeriyor olurdu. Bu rakam insan beynindeki sinaps sayısından (1000 trilyon civarı) 10 bin kat daha büyük.

 

2--Yapılan araştırmalar internetin tıpkı insan beyni gibi çalıştığını gösteriyor. Her ikisi de çalışma mekanizmaları açısından geniş ölçekli karmaşık ağ sistemleri olarak adlandırılıyorlar. Beyinde bilgi ile-timi nöronlar ve sinapslar aracılığıyla gerçekleşirken, internette sinapsların yerini kablolar, hücrelerin yeriniyse kişisel bilgisayarlarımız alıyor. Ben Goertzel; “İnternet tıpkı bir beyin gibi davranıyor ve daha şimdiden bağımsız bir zekaymış gibi hareket etmeye başladı.

 

2.1—Bilinçten bahsediyorsak, belli bir derecede bilince sahip olduğu ortada” diyor. Gerek Seth Lloyd gerekse Ben Goertzel, bu gücün hiçbir zaman bize karşı çalışacağını düşünmüyorlar. Aksine insanlığı bir adım ileri götürebilecek kadar uyumlu davrandığını hatırlatıyorlar.

 

2.2--İnternet gerçekten tıpkı insan beyni davranıyor; bilgiyi alıyor, işliyor, hatırlıyor (geri çağırıyor) ve iletiyor. MIT Medya Laboratuarı kurucularından biri olan Joi Ito da onun evrim geçirdiğini düşünenlerden. Hatta bugünlerde laboratuarlarında bir tür beyin/bilgisayar arayüzü tasarlıyorlar.

 

2.2.1--Joi Ito ve çalışma grubu, insan ve internet arasındaki ilişkinin yeni bir boyut kazanacağını; gelecekte internetin de insan beyni veya vücudundan bilgi transfer etmeye başlayacağını düşünüyor.

 

3--İnsan ve internet arasında kurulan ilişki farklı bir yaşam formuna dönüşüp bilinç kazanmaya başlamış olabilir. bilim insanları simbiyoz ilişki örneğinden yola çıkıyor ve internetin canlı bir organizmaya dönüşmeye başladığını söylüyorlar.

 

3.1--İnternet hayatlarımızın önemli bir parçasını oluşturuyor. Ama uzun yıllardır hayatımızın içinde olsa da aslında hala yeni bir teknoloji. Hatta emekleme aşamasını henüz tamamlamak üzere. Ayakları üzerine kalkıp yürümeye başladığında bu devasa bilgi ağının tarihimizi nasıl etkileyeceğiniyse bilemiyoruz.

 

4—İnternet Bilgisi:

 

4.1--İnterneti Kim Kontrol Ediyor-Resmi cevap: Hiç kimse Gerçek:

İnternet ağının büyük bir kısmını oluşturan sunucular özel şirketlerin elinde ve bunların da çok büyük bir bölümü Amerika'da.

 

4.2--İnternet Ne Kadar Büyük-Çok Büyük.

İnternetin büyüklüğü transfer edilen veriler üzerinden ölçülüyor. Her yıl bu konuda bir rapor yayınlayan çok uluslu ağ teknolojileri şirketi Cisco Systems’a göre; 2014 yılında şimdiden 1166 eksabayt (1 eksabayt 1.048.576 terabayta karşılık geliyor) veri transfer edilmiş. Önümüzdeki dört yıl içinde bu rakamın katlanarak büyüyeceği tahmin ediliyor.

 

4.3--Şu Anda Kaç Adet İnternet Sitesi Var-10 Temmuz 2014 raporlarına göre en az 3,32 milyar.

 

4.4--Tek Bir İnternet Ağı Mi Var-Evet.Ama internet benzeri, tamamen yalıtılmış bazı ağ sistemleri de mevcut. Bunlar internet kulla¬nıcıları gibi TCP/IP protokolü kullanmıyorlar.

 

4.5--İnternette Kara Delikler Var-Evet.Ancak bu kara delikler kalıcı değil. Yine de ağ trafiğinin önemli bir kısmını felce uğratarak değiş tokuş edilen verilerin kaybolmasına sebep oluyorlar. Bunlar internetin zayıf noktaları. Washington Üniversitesi’nde kurulan Hubble adlı bir sistem (adını kara delik avcısı ünlü teleskoptan alıyor) bu kara delikleri tespit ederek bir harita- lama yapıyor. Yapılan ölçümler her 15 dakikada internete bağlı bilgisayarların yaklaşık %7’lik bir kısmının bu kara deliklere denk geldiğini ve iletişimin sekteye uğradığını gösteriyor.


4.6--İnternet Çevre Dostumu-Hayır.Her ne kadar evimizden çıkmadan iletişim kuruyor olsak da karbondioksit cinsinden bir ölçüm yapılıp karbon ayak izi hesaplandığında muazzam sayılarla karşılaşıyoruz. Yapılan hesaplamalardan birine göre; sadece veri merkezlerini ayakta tutmak için yılda 152 milyar kilowatt-saat enerji tüketiyoruz.Tabii buna dünyanın her bir yanından internete bağlanan cihazların tükettiği enerji dâhil değil.Tüm bu cihazları da ekleyecek olursak havacılık endüstrisinin karbondioksit emisyonuyla yarışabilecek duruma geliyor.

 

4.7--İnterneti Kapatabilir Miyiz-Kesinlikle hayır.İnterneti oluşturan sistemler; yani sunucular, uydular, servis sağlayıcılar gibi tüm altyapıların çok büyük bir bölümü özel şirketlerin ellerinde. Hükümetler bu konuda kısıtlayıcı kararlar alsa bile kullanıcılar uydu üzerinden internete erişebilme gücüne sahip. Bu durum için bir başka tehdit olan siber atakların en güçlüsü bile interneti kapatabilecek kadar zarar veremez.

 

 

Kaynak:Populer Science




Makalenin İzlenme Sayısı : 168

Eklenme Tarihi : 09.10.2022

Önceki sayfaya geri dön.