Güneş Enerjisi-Fotovoltaik
Kurulum-Evlerde-Bilgi:
1—Işıkları DC Akımla
Yakmak: Bunlar için akımın AC ya da
DC olması hiç fark etmez. O bir dirençtir ve dirençte meydana gelen ısı, ışığı
oluşturuyor. Yani, AC akım için kullandığımız, 220 voltluk bir ampule DC
verirseniz, hiç sorun yok. Ötekinden daha fazla akım da çekmez. Elektronikte
kuraldır. Bir direncin üzerinden 220 volt alternatif akım da geçse, doğru akım
da geçse, üreteceği enerji aynıdır. Yani dirençte sorun yok.
1.1--Sorun başka aletlerde. Örneğin, bilgisayarda. Bilgisayar da doğru akımla çalışıyor. Ancak, onu o akımla çalıştırabilmek için gereken bazı değişiklikler var.
Yani zamanla güneş
enerjisiyle evinizi ışıklandırmak, donatmak istiyorsanız, bazı değişiklikler
yapacaksınız. Ama eğer evinizde güneş enerjisi kullanmanın gerektirdiği
maliyeti göze almışsanız, bu aletlerde yapılacak değişikliklerin maliyeti çok
ufak kalır.
2—Akü Kullanımı:Ortalama bir akünün gücü 100 amper saat diyelim, 12
voltla çarpalım: eder 1200 watt, yani 1,2 kilovvatt. Kayıplarını düşersek, 1
kilowatt saat üretiyor. Günde ne kadar kilovvatt saat kullandığınıza bağlı.
Şimdi burada bir fark var:
Güç ayrı, aldığınız enerji
ayrı. Örneğin siz elektrik süpürgenizi, çamaşır makinenizi, ütünüzü, hepsini
onla çalıştırmak istiyorsanız, diyelim ki çamaşır makineniz 3 kilowattlık (ki,
en küçüğü o), bir saat çalışsa 3 kilowatt saat aldı. Bulaşık makinesi de aldı
diyelim 3 kilovvatt saat. Ütüyle de 2 kilowatt saat aldınız; diğerleriyle
birlikte 10 kilowatt saat bir enerji ihtiyacınız var diyelim. Bu durumda bir
akü, 1 kilowatt saat veriyorsa, demek ki 10 aküye ihtiyaç var. Ki bu da
sakıncalı bir hesap; çünkü aküden enerji aldıkça voltajı da düşecektir. Yani o
üzerinde yazan 1,2 - 1 kilowatı sonuna kadar veremez
2.1--Özetle, işin doğrusu
depolamayı tercih etmiyoruz. Enerji depolama pahalı ve verimsiz bir yöntem.
3—Klimaları Çalıştırmak-Örneğin, bir tatil sitesine gittiydim geçen yaz.
Kü¬çük küçük binalar ve yassı çatıları vardı. Bir arka¬daşımla onu düşünmüştük.
Her çatıya, 50-60 metrekare fotovoltaik yerleştirip bunlarla yalnızca
kli¬maları çalıştırırsanız (ki klimalara gündüz çok daha fazla gereksinim var)
ve gözelerin maksimum verim sağlayacağı öğfe saatleri de en çok serinletme
ge-reksinimi duyulan saatler; yani ikisi de birbirine çok uyumlu, O şekilde bir
tesis bayağı işe yarıyor yapılabildiği taktirde. Yani 50-60 metrekare güneş
pili, sabahtan akşama kadar klima kullanımım destekler diyorsunuz.
3.1--Akşam da depolamaktan
ziyade şebekeye müracaat etmekte fayda var. Çünkü çok daha ucuz oradan
alacağınız kilovvatt saat ücreti. Depolayıp da oradan alıp AC’ye çevirip tekrar
kullanmak da bayağı enerji kullanıyor. Özellikle kışın ışık ve ısıtma
gerektiğinde de aynı şey söz konusu. O zaman gündüz saatlerinde güneş
enerjisini alıp onla büyük öl-çüde ısıtabiliyorsunuz.
3.2--Soğutmayı vb ne yapabiliyorsak güneş enerjisiyle gündüz yapacağız, gece de şebeke.Tasarruf anlamında şu an çok fazla tasarruf sağlamadığı gibi, petrolle, doğalgazla, yani fosil yakıtlardan elde edilenden daha pahalıyız.-Ne kadar pahalı denirse--Kurduğunuz tesise bağlı. Ne kadar büyük bir tesis kurarsanız, verim o ölçüde artıyor, enerji birim fiyatı da düşüyor. Onun için genel bir şey söylemek pek mümkün değil. Amortizasyon 20 senede ger-çekleşir diyoruz şu an.
3.2.1--Oradan
hesaplayabilirsiniz. Ama bu tesisi kurmanız için şu an bütün parayı ya-tırmanız
gerekiyor. Gerçek fiyatı içinse bu para bankada dursa 20 yılda getireceği faizi
de hesaplamanız lazım.
3.3--Diğerleri (fosil yakıt
kaynaklı enerji) içinse aylık hesapları ödüyorsunuz 20 yıl. Yani 20 yıl sonrasının
faturasını bugün ödemiyorsunuz. 0 bakımdan biz şu an dezavantajlı durumdayız.
Ancak, petrol fiyatları o kadar çabuk artıyor ki, bizim de fiyatlarımız yavaş
yavaş düşüyor, ve bu iki eğrinin birbirini 2010’lu yıllarda kesmesini umuyoruz.
Daha sonrasında da fosil enerji eğrisinin altına gitmeyi umuyoruz. Bunlar tabii
kesin öngörüler değil. Petrol fiyatları hangi hızla yükselir, ya da yükselmez,
bizim birim enerji fiyatlarımız hangi hızla düşer. Çünkü son yılların getirdiği
bir tablo var.
3.3.1--O da bizim fotovoltaik
birim enerji fiyatlarının ve hücre fiyatlarının düşmediği, aksine arttığı.
Çünkü aniden büyük bir talep doğdu ve o talebe karşılık verilemediği için bizim
fiyatlarımız maalesef arttı. Buna rağmen yok satıyor güneş pilleri.
3.3.2--Avrupa’dan
aldığımızda, watt başına 3,5 euro diyor. Biz ona inanıp siparişi verdiğimizde,
bütün masraflar binince fiyat iki misline çıkıyor. Nakliyatı, gümrüğü, buradaki
firmanın karı derken.-O zaman, bu ek masrafların olmadığı Avrupa’da güneş
enerjisi kullanımı çok daha rantabl diyebilir miyiz.
3.3.3--Bir, ek masrafların
olmayışı var; bir de Avrupa bu alana para yatırmaya bizden çok daha hevesli,
ileriyi düşünerek. Örneğin Almanya’da bir fabrikayı ziyaret etmiştik. Firma
sahibinin anlattığı şu: İspanya, 6 megawattlık bir fotovoltaik tesisi kuruyor.
Onların da güneşi bol; ama AB’den aldıkları sübvansiyonlar da bol: Bize
verilmeyen paralar. Bu nedenle Avrupa 3,5 euro maliyetle üretim yapıyorsa watt
başına, bizde yukarıda sıraladığımız nedenlerle iki misline çıkıyor bu.
3.3.4--Bir başka faktör de
bizde hükü-metler düzeyinde ileriye yönelik yatırımlara pek sıcak bakılmaması.
Halbuki bu konuda da gelecek var.20 yıllık amortisman dedik. Devlet desteği
olursa bu süre çok daha azalacak. Ama şimdilik destek vermiyor.
3.3.5--Almanya’da kâra
geçiyorsunuz. güneş enerjili ev donanımı sahibi olarak devlete iki misline
enerji satıyorsunuz. Bir elektrik saati düşünün, iki yönlü çalışıyor. Siz,
diyelim geceleri evinize şu kadar kilowatt saat kullanıyorsunuz, şebekeden
aldığınız elektrikle ısınma vb. Gibi gereksinimlerinizi karşılıyorsunuz; ona
normal parayı ödüyorsunuz. Gündüz ürettiğiniz elektriği aynı saatten geri
veriyorsunuz.
3.4--Yani devlet sizin
ürettiğiniz elektriği kendi verdiğinden daha pahalıya satın alıyor.Gündüz
ürettiğiniz elektriğin tabii bir kısmını kendiniz kullanıyorsunuz, ama Almanlar
genellikle işe gidiyorlar. Evde pek kimse kalmıyor. Ve açıkçası çamaşır,
bulaşık ütü gibi yoğun enerji çeken kullanımları geceleri devletten aldıkları
ucuz enerjiyle yapıyorlar, gündüz fotovoltaiklerle ürettikleri pahalı enerjiyi
de 40-50 cente devlete satıyorlar. Gündüzleri pek birşey kullanmıyorlar,
hepsini pahalıya satıyorlar ve adam buradan para kazanıyor. Bu parayı devlet
ödüyor.
3.4.1--Yani güneş enerjisini
hem teşvik ediyor, hem de sübvanse ediyor. Karşılaştıracak olursak, burada biz
devlete çalışıyoruz; orada devlet insanlar için çalışıyor. Aradaki fark bu.
Sosyal devlet anlayışı... Sonra güneş enerjisine yapılan bu dolaylı yatırım,
istihdam da yaratıyor. Almanya bu alanda en iyi du-rumda. Onlarda 11 ay güneş
olmadığı hâlde. Gerçi bu fotovoltaikler bulutlu hâvalalrda da enerji üretiyor;
ama bir de şunu düşünün, Türkiye’de 11 ay güneş var. Bir kere normalde
mayıs’tan ta ekime ka¬dar yağmur yağmaz; bulut dahi göremezsiniz.