Okyanusların ve
Permafrostun Küresel Isınmaya Etkisi Beklenenden Az Olabilir:
1--Bugün permafrostta ve okyanuslarda
hapsolmuş karbonun gelecekte metan hâlinde atmosfere ka-rışma ihtimali çevre
açısından çok büyük bir tehdit olarak görülüyor. Ancak Rochester
Üniversitesinden bir grup araştırmacının yaptığı bi-limsel çalışmalara göre,
durum zannedildiği kadar vahim olmayabilir.
2--Araştırmacılar küresel
ısınmanın devam etmesi durumunda at-mosfere karışacak metan miktarı hakkında
bir fikir edinmek için, 8000-15.000 yıl önce Dünya son buzul çağından çıkarken
atmosferin bileşiminde yaşanan değişimlere bakmışlar.
2.1--Bu amaçla Antarktika'daki Taylor Buzulu'na sondaj yaparak farklı
derinlikteki katmanlardan örnekler almışlar. Bu örneklerin içinde hapsolmuş
baloncuklarda buzulların oluştuğu zamanlardaki atmosferden kalma hava var.
2.2--Farklı örneklerin yaşı karbon-14 izotoplarının oranına bakılarak
tarihlendirildiğinde, gelecekte permafrostta ve okyanuslarda serbest kalması
muhtemel metanın küresel ısınmaya önemli oranda katkıda bulunmayacağı sonucuna
varılmış.
2.3--Çünkü elde edilen sonuçlar, Dünya son buzul çağından çıkarken
permafrostta ve okyanuslarda serbest kalan metanın büyük kısmının atmosfere
karışmadığını gösteriyor. Bu durum çeşitli "doğal tamponların"
varlığına bağlanıyor.
2.4--Permafrostta ve okyanuslarda serbest kalan metan, büyük olasılıkla, henüz
atmosfere ulaşamadan mikrooganizmalar
tarafından tüketilerek başka maddelere dönüştürülüyor. Bu süreçlerin bazen
karbondioksit gibi başka sera gazlarının şahmıyla da sonuçlanması mümkün.
3--Metan, karbondioksit ve su
buharı ile karşılaştırıldığında çok daha etkin bir sera gazıdır. Örneğin bugün
atmosferdeki karbondioksit derişimi yaklaşık 400 mg/L'dir ve atmosferdeki
gazların sebep olduğu sera etkisinin yaklaşık %9-26'sı karbondioksitten
kaynaklanır. Atmosferdeki metan derişimi ise sadece 1,8 mg/L olmasına rağmen
metanın sera etkisine katkısı %4-9 düzeyindedir.
3.1--Dolayısıyla elde edilen
sonuçlar, sıcaklıkların artmasıyla beraber permafrostun ve okyanusların küresel
ısınmaya yapacağı katkının daha önceleri zannedildiği kadar büyük olmayacağına
işaret ediyor
Kaynak:Dr. Mahir E.
Ocak-TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi