Fruktoz Şurubu-Bilgi:
1— Fruktozu doğal yollardan, genelde yediğimiz meyve ve
sebzelerden alabiliriz. Bunun vücuda bir zararı yoktur. Aksine vücudumuzun
glikozu işlemesine yardımcı olması açısından faydalıdır da diyebiliriz. Ancak
fruktozun suni yollarla da aşırı olarak tüketilmesi vücudumuzun çalışmasında
bazı aksamalara yol açar.
1.1--Günlük şeker
ihtiyacımızın %10’nun fruktoz tarafından karşılanması normaldir. Ama daha
fazlasının bazı zararları vardır.
1.1.1--Tükettiğimiz
karbohidratlar glikoz zincirlerinden oluşur. Tükettiğimiz gıdalar ile aldığımız
glikoz, kan şekerimize karıştığı zaman, vücudumuz ensülin salgılayarak dengeyi
sağlamaya çalışır.
1.1.2--Eğer, şeker yerine
fruktoz tüketirsek, fruktozun vücudumuzda işlendiginde-Fruktoz şuruplu bir gıda
alındığında vücut kullanmaya yetişemediği için fruktozu yağa dönüştürür ve bu
yağlar kanımıza yüksek oranda trigliserit olarak yansırlar.Bu dönüşüm
vücudumuza 3 nedenden zararlıdır:
1.2--Kanda yüksek trigliserit
oranı damar tıkanıklıklarına dolayısı ile kalp hastalıklarına yol açar.
1.2.1--Ortamda ki aşırı
fruktoz, vücudumuzun doygunluk alarm sistemini yanıltır ve bize daha açmışız
hissini verdiği için biz yeterli gıdayı almış olsak bile açlık hissimiz
dinmediği için yemek yemeğe devam ederiz. Bu, vücudunuzun kilo alma
nedenlerinden esas nedenlerden biri olmasa dahi biridir.
1.3--Ensülin, kanımızda
glikoz halinde bulunan şekerin, vücut hücrelerinde daha son¬ra enerjiye
dönüşebilecek şekilde depolanmasına yardımcı olan ve pankreas tarafından
üretilen bir maddedir.
1.3.1--Eğer vücudumuzda
ensülin üretilmesinde veya ensülinin gerektiği gibi kullanılmasında bir aksama
varsa, bu şeker hastalığına yol açar. Ensülin bir açıdan hücrelerimizin
kapısını, enerjiye dönüşecek glikozu depolamaları için, açmaya yarayan
anahtardır.
1.3.2--Eğer hücrelerimiz, bu
anahtarla açılamıyorsa, ensülin hücrelerimizi açmaya etkili olamıyor demektir.
Bu olaya da “ensülin direnci” denir. İşte aşırı fruktoz tüketimi ensülin
direnci denilen bu olaya da neden olabilir.
2--Fruktoz Kaynakları:
2.1--Günlük yaşamımızda
tükettiğimiz sebze ve meyvelerde bulunan doğal fruktozun vücudumuzda enerjiye
dönüşümünde bir problem yaşamayız.
2.2--Son yıllarda, mısır
nişastasından elde edilen şurubun içindeki glikoz, enzimatik yolla belli oranda
fruktoza dönüştürülür. Bu işlem sonucu oraya çıkan ürüne yüksek faik- tozlu
mısır şurubu veya sanayide söylendiği şekilde “high fructose corn syrup- HFCS”
denilir. Ve karışımın içinde ki fruktoz yüzdesine göre HFCS kısaltmasının önüne
rakamlar konur.
2.3--Örneğin bugün, Türkiye
de en çok kullanılanı, içecek sanayinde kullanılanı HFCS55’dir (Bu karışımda
%55 fruktoz %42 de glikoz vardır).
2.4--Normal kullandığımız
şekerde ki glikoz /fruktoz oranı 50/50’dir. HFCS kullanımının ana amacı, normal
şekere göre ucuzluğudur (lKg normal şeker 1,75 TL+KDV, lKg HFCS 55 1,25 TL/Kg).
3--Mısır nişastasından ele
geçen fruktozun, kimyasal açıdan normal gıdalardan alman fruktozdan hiçbir
farkı yoktur. Fruktozun menşei, mısır, pancar, kamış, çilek, soğan, domates ne
olursa olsun aynıdır.
3.1--Kimyasal olarak hiçbir
farkı yoktur. Sadece tükettiği¬miz gıdalardaki miktarları farklıdır.
3.2--Örneğin 250 gram domates
yediğimiz zaman vücudumuza 2.5 gram fruktoz girerse, teneke kutudaki 330 mİ
gazlı içecek tükettiğimizde vücudumuza giren fruktoz oranı 23 gramdır (Yani
aşağı yukarı 2.5 kilogram domatesinkine eşit).
3.3--Bugün, nerede ise
ambalajlanmış tüm gıdalar içlerinde şeker veya fruktoz içerirler. Örneğin bugün
sağlıklı tatlandırıcı diye pazarlanan “meyve konsantreleri” yüksek oranda
fruktoz içerirler.
Kaynak:CBT-S:1247