MAKALELER / Makarna Sağlığa Faydaları






Makarna Sağlığa Faydaları:

 

1—Bilimsel Çalışmalar:

 

1--Akdeniz diyeti tarzı diyetler, kalp sağlığına yararlıdır: Makarna da Akdeniz diyetinin başlıca ögelerinden biridir.

 

1.1—Yapılan bir bilimsel çalışmada  zeytinyağı ve kuruyemişle desteklenmiş  yüksek enerjili Akdeniz diyetini yıl boyunca uygulayan 1000 kişide yaklaşık 3 önemli kardiyovasküler hastalığın risklerinde azalma gözlemlenmiştir.

 

1.2--Yüksek oranda kardiyovasküler hastalık riski taşıyan insanlar arasında, Akdeniz diyeti  uygulayanlarda hastalık belirtilerinin %30 civarında azaldığı belirtilmiştir.

 

2--Güney Carolina üniversitesinde, araştırmacılar koroner arter hastalığına yakalanma risklerini azaltan ya da arttıran beslenme düzenlerini belirlemek için çalışmışlardır. Araştırma şu şekilde sonuçlanmıştır:  Sağlıksız besinlerle fazla miktarda beslenenlerle, sağlıklı besinlerden (pirinç, makarna ve kümes hayvanları vs.) yeteri kadar beslenmeyenlerde koroner arter hastalığı riski daha fazladır.

 

3--Düşük karbonhidratlı yiyecekler obeziteye neden olabilir.En az obezite riski taşıyanlar günde 290-310 gram arası karbonhidrat tüketen kişilerdir.

 

3.1--Düşük karbonhidratlı diyetler zararlı olabilir: Kolorado Üniversitesi araştırma görevlileri, rasgele seçilen obez –ama sağlıklı- 32 yetişkine 6 hafta boyunca takip etmeleri gereken ya yüksek yağ oranlı (düşük karbonhidratlı) ya da yüksek karbonhidratlı ( düşük yağ oranlı) diyetler vermişlerdir.

 

3.1.1--Bu çalışmanın sonucunda; her iki diyettede kilo veriminin benzer olduğu, fakat yüksek oranda yağ ( düşük karbonhidratlı) içeren diyet, LDL kolestrolünün artmasına sebep olduğu gözlemlenmiştir.

 

4-- 10,376 İspanyol kadını ve erkeği 6 yıl boyunca  gözlemleyen  bir çalışmada şöyle belirtilmiştir: "Akdeniz Diyeti beslenme düzeni, yaşla beraber gelen kilo alımını yavaşlatmaktadır. Hatta, bu diyete uymayanların normalin üzerinde kilo aldığı gözlemlenmiştir.

 

 

5--Akdeniz diyeti, metabolik sendrom hastalığının tedavisinde yardımcı rol oynayabilmektedir:  Metabolik sendrom; kalp ve tip 2 diyabet hastalığı riskini büyük ölçüde arttırmaktadır, fakat araştırmacılar bu durumu tersine çevirmenin bir yolunu bulmuşlardır.

 

5.1--İspanya'da PREDIMED çalışması kapsamında, kalp hastalığı riski taşıyan 7400 yetişkinden gelişigüzel olacak şekilde şu 3 diyetten birini yapmaları istenmiştir: zeytinyağı ağırlıklı Akdeniz diyeti, Kuruyemiş ağırlıklı Akdeniz diyeti ve bir de kalori bazlı kontrol diyeti. Araştırmanın sonucunda şu bulgulara rastlanmıştır.

 

5.1.1--Akdeniz diyetinin metabolik sendrom riskine yol açtığı gözlemlenmezken,  iki besleyici akdeniz diyetinden birini yapanların neredeyse üçte birinde risk durumunun azaldığı gözlemlenmiştir.

 

5.2--Akdeniz diyeti metabolik sendrom riskini azaltır: Metabolik sendromun belirtileri şunlardır: yüksek kan basıncı, yüksek kan şekeri, geniş bel çevresi, düşük HDL kolestrolü (iyi huylu) ve yüksek trigliserit düzeyi( yağ molekülü).

 

5.3--Araştırmacılar;  Akdeniz diyetinin, sendromun beş belirtisini iyileştirdiği ve yakalanma riskini azalttığı sonuçlarını gözlemlemişler ve şu sonuçlara varmışlardır: Bu beslenme düzeni çeşitli kültürler tarafından kolayca benimsenebilir ve metabolik sendrom ve ilgili diğer hastalıkların önlenmesine yardımcı olabilir.

 

6--Akdeniz diyeti diyabet riskini azaltmaktadır: Viyana ve Avusturyada bulunan araştırmacıların yaptığı bir çalışmada , Akdeniz diyetinin düzenli bir şekilde yapıldığında, tip 2 diyabetinde %19 gibi ciddi bir oranda azalma gözlemlendiği bulgusuna rastlanmıştır.

 

6.1--Düşük Glisemik oranlı Akdeniz diyeti tip 2 diyabet riskini azaltmaya yardımcıdır.

 

6.2--Akdeniz diyeti, glisemik yük ve tip 2 diyabet hastalığı riski arasındaki ilişkiyi araştırmak için, Avrupa Prospektif Kanser ve Besin Araştırması bir çalışma yapılmıştır.

 

6.2.1--Araştırmacılar, düşük glisemik yüklü Akdeniz diyetinin prensiplerini temel alarak yapılan diyetin tip 2 diyabet riskini %20 oranında düşürdüğünü gözlemlemişlerdir.

 

7--Akdeniz diyeti yaşlanmayı geciktirir: Akdeniz diyetinin düzenli uygulayanların diyet skorunda 3 puanlık bir artış, telomer yaşlanmasını ortalama 4,5 yıl azaltmaktadır, bu da sigara içen ve içmeyen insanlar arasındaki farkla karşılaştırılabilir bir seviyedir.

 

8--Akdeniz diyeti eşittir sağlıklı yaşlanma:  Orta yaşlarında Akdeniz diyeti uygulayanların %40 oranla 70 yaşından daha fazla yaşadığı ve diyeti uygulamayanlarda ise çeşitli kanser hastalıklarını, tip 2 diyabet ve Parkinson hastalığını da içeren 11 kronik hastalığın ortaya çıktığı gözlemlenmiştir.

 

8.1--Bu diyeti uygulayanların çoğu aynı zamanda fiziksel engele, zihinsel yetersizliğe veya mental hastalıklara rastlanılmayan bir yaşlılık süreci geçirmişlerdir.

 

9--Beyin MR'larına göre; Akdeniz diyeti eşittir daha az hastalık:  Akdeniz diyetine en fazla uyan grupta %36 oranında daha az beyin fonksiyon bozukluğuna, ikinci grupta %22 oranında daha az beyin hastalıklarına yakalanma riskine rastlanmıştır.

 

9.1--Sonuç olarak; Akdeniz diyetine ne kadar uyulursa, yaşlandıkça beyin fonksiyonları o kadar çok sağlıklı kalır.

 

9.2--Avustralya-Akdeniz diyetini uygulayan(meyve, sebze, yeşillik, tahıl ve balık açısından zengin) Alzheimer hastalığına genetik yatkınlığı bulunan katılımcılarda (ApoE4 geni taşıyanlar) planlama, detayları hatırlama, zaman ve mekan hakimiyeti gibi bilişsel işlemleri daha iyi gerçekleştirebilmektedir.

 

9.3--Akdeniz diyeti yaşlı bireylerde kırılganlık (narinlik) riskini azaltmaya yardımcıdır: Araştırmacılar; bu diyete daha çok uyanlarda bu kırılganlık oranlarının daha düşük olduğunu belirtmiştir. Araştırmada aynı zamanda kırılganlık oranıyla meyve ve balık tüketiminin ters orantılı olduğu gözlemlenmiştir.

 

10--Düşük glisemik oranlı yiyecekler kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltmaktadır. Toronto Üniversitesi bilim adamlarının yaptığı bir çalışmaya göre "Düşük glisemik indeksli yiyecekler, HDL (iyi huylu) kolestrolün artmasına ve diyabet, kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskinin azalmasına neden olmaktadır.

 

10.1--Bazı araştırmalarda da yüksek oranda glisemik içeren yiyeceklerle bazı kanser tipleri arasında doğrudan ilişki gözlemlenmiştir.

 

10.2--Düşük oranda glisemik içerikli diyetler, yüksek oranda protein içerikli diyetlerdan daha yararlıdır:

 

10.3--Düşük kalori odaklı diyetler kilo verimini sağlamasına rağmen, asıl amaç kronik hastalıklara yol açmadan ya da verilen kiloyu geri almadan kilo verimini sağlamaktır.

 

10.3.1--Sidney üniversitesi araştırmacıları iki diyete ait verileri incelemişlerdir. Biri düşük karbonhidratlı-yüksek proteinli bir diyet, diğeri düşük glisemik indeksli karbonhidrat diyetidir.

 

10.3.2--Her iki diyetinde kilo verimini sağladığına ama düşük karbonhidratlı diyetlerin hastalığa yol açma riskinin daha fazla olduğunu belirtmişlerdir.

 

10.4--Düşük glisemik yüklü ve düşük glisemik indeksli diyetler kronik hastalıkları önler: Yiyeceklerin İndekslerine bakın.

 

10.5--Sidney üniversitesi araştırmacıları düşük glisemik yüklü ve düşük glisemik indeksli diyetlerin tek başlarına bazı hastalıkları önleyebileceğini kanıtlamışlardır.

 

10.5.1--Bu araştırmadanın verileri yüksek glisemik indeksli yiyeceklerin bazı kronik hastalıklarla direk olarak bağlantılı olduğunu doğrulamaktadır.

 

11—Yapılan bir çalışmaya göre Akdeniz diyetinin uygulayan kadınlar önemli ölçüde daha az meme kanseri riski taşımaktaydılar ve bu özellikle üçlü negatif tümör riski için geçerlidir. (hormonal tedaviye yanıt vermeyen bir kanser çeşidi)

Diğer taraftan, batı diyetini yapanlar daha fazla risk taşırken, kontrol diyetini yapanlarda belirli bir bulguya rastlanmamıştır.

 

12--Akdeniz diyeti kadınların menopoz dönemlerinde ani ateş basmalarını ve gece terlemelerini önlemektedir.Yapılan bir Araştırmanın sonucu şu şekildedir: Akdeniz diyeti (sarımsak, baharatlar, mantar, yeşillikler, makarna ve kırmızı şarap ağırlıklı) ve meyve ağırlıklı diyetler bu iki semptomu azaltırken, yüksek oranda yağ ve şeker içeren diyetler ( bisküvi, reçel, kek, etli börek ve çikolata gibi) bu semptomların önemli oranda artmasına sebep olmuştur.

 

13--Çocuklara Akdeniz diyeti – ve makarna – öneriliyor. 

 

13.1--Erken başlayan yol alır. İspanya da bulunan Virgin del Camino hastanesinde çalışan uzmanlar, sağlık açısından kanıtlanmış Akdeniz diyetiyle lise öğrencilerinin beslenme düzenini karşılaştırmış ve Akdeniz diyeti kalite indeksi (KIDMED) ile değerlendirmiştir.

 

131.1--Lise öğrencilerinin diyetinin verimliliğinin, yaş arttıkça düştüğünü gözlemlenmiş ve öğrencilerin daha fazla meyve, sebze, makarna, kuruyemiş, yoğurt, peynir, baklagil ve balık tüketmesi gerektiği önerilmiştir.

 

13.2--Akdeniz diyeti çocuklarda astım hastalığının görülme oranını azaltabilir. Yapılan inceleme sonucunda Akdeniz diyetini ele alan 10 araştırmanın 7'si bu diyetin çocuklarda astım ve nefes darlığının üzerindeki pozitif etkileri göstermiştir. Bu araştırma Akdeniz diyetinin çocuklarda astımı veya nefes darlığını önleyebileceğini savunmaktadır.

 

14--Genel olarak ; yapılan bu araştırmalar Akdeniz diyetinin ; yaşam süresi, kalp hastalıkları, inme, göğüs kanseri ve kolorektal kanser dahil olmak üzere çoğu kanser çeşitleri, yetişkinlerdeki insüline bağlı olmayan diyabet ve kemiklerin hassasiyeti konusunda pozitif etkilerini göstermiştir. Bu araştırmada aynı zamanda, akdeniz diyetinin kardiyovasküler hastalıkların ve koroner kalp hastalığının iyileşme sürecinde olumlu etkilerini gösteren labarotuvar çalışmalarıda yer almaktadır.

 

2--Makarnanın Faydaları-Genel Bilgi:

 

1--Makarna yoğun miktarda vitamin ve mineral içermektedir.

 

2--Makarna içerdiği yağ bileşenleri ve linoleik yağ asidi nedeni ile kolesterolü düşürücü etkiye sahiptir.

 

3--Makarnada bulunan karbonhidratlar kana daha yavaş karıştığı için kişiyi tok tutar.

 

4--Metabolizmada hemen enerjiye dönüşür ve vücuda enerji verir.

 

5--Makarna genel olarak herkes için temel besin kaynağı olarak bilinir.

 

6--Doyurucu olan makarna aynı zamanda vücudun gereksinim duyduğu vitamin ve mineralleri üretir.

 

7--Makarna kilo aldırmaz. Bunun aksine kepekli ve ya tam buğday unundan yapılan makarnalar diyet listelerinde yer alabilir.

 

8--Kalp damar ve şeker hastalıklarına yakalanma riski azalır.

 

9--Makarna tüketildiğinde kişileri tok tutar.

 

10--- Makarna hazmı kolaylaştırır.

 

11--Makarna kolesterolden kaynaklanan pek çok hastalığın da düşmanı olarak görülür.

 

12--Bol miktarda aminoasit ve protein içeren makarna kişilerin kemik yapısını da güçlendirir.

13--Makarna tüketimi cilt sağlığına iyi gelmektedir.

 

14--Aynı zamanda kabızlık sorununu da giderir.

 

14.1--Makarna, posadan zengin bir besindir. Makarna gibi posadan zengin besinleri düzenli tüketen kişilerin kan yağları (trigliserit ve kötü huylu kolesterol) seviyelerinin düşük olduğu; kanser, hipertansiyon (yüksek tansiyon) risklerinin azaldığı saptanmıştır.

 

16--Makarna glisemik indeksi düşük bir besindir. glisemik indeksi düşük besinlerin tip 2 diabet (şeker hastalığı), metabolik sendrom, kalp ve damar hastalığı, insülin direnci ve inme riskini azaltmakta.

 

17--Makarna B1 vitamininden zengin bir besindir. Bu özelliği ile bağışıklık sistemini ve sinir sistemini güçlendirir, Alzheimer hastalığı gibi nörodejeneratif yani sinir sistemi harabiyeti ile ilişkili hastalıkların riskini azaltır.

 

18--Makarna, dirençli nişasta kaynağı olduğu için iyi bir probiyotik besindir. Makarna pişirildiğinde ve bekletilip ılık olarak tüketildiğinde dirençli nişasta açığa çıkar.

 

18.1--Dirençli nişasta sindirim enzimlerine dayanıklı olduğu için kalın bağırsağa kadar yapısı bozulmadan gelir ve kalın bağırsakta mikrobiyotamızı oluşturan iyi huylu bakteriler için besin kaynağı oluşturur ve sonuçta kısa zincirli yağ asitleri açığa çıkar ve bağırsak pH’sı düşer.

 

18.2--Bu etkisi ile vücutta yağ yakımı artar ve kilo kaybı kolaylaşır. Bu nedenle makarna şişmanlatmadığı gibi zayıflama sürecini destekleyen bir besindir.

 

19--Makarna kaliteli bir karbonhidrat kaynağıdır. Beynin temel yakıtı glukoz yani kan şekeridir. Makarna kan şekeri seviyesinin korunmasını sağlayan bir besin olduğu için öğrenme sürecini destekler. Her insan beslenme düzeninde makarnaya yer vermelidir.

 

20--Bir besinin karbon ayak izi, o besinin üretilmesinden soframıza gelene kadar geçen aşamalarda çevreye, doğaya verdiği verdiği zararı ifade eder. Karbon ayak izi ne kadar düşükse çevreye de o kadar faydalıdır.

 

20.1--Makarna, bitkisel kaynaklı bir besin olmasının yanında karbon ayak izi düşük, çevreci bir besindir. Makarnanın karbon ayak izi bildiğimiz pek çok üründen çok daha düşüktür.

 

21--Özellikle stres yaşıyorsanız, uykusuzluk problemi çekiyorsanız, menopozun ateş basmasından rahatsızsanız ya da adet öncesi sendromlardan şikâyetçi iseniz makarna tüketebilirsiniz. Bu durumlarda makarna yemek seratonin ve melatonin sentezini artıyor. Bu sayede kişiyi rahatlatıyor ve uyku kolaylaştırıcı bir etki gösteriyor.

 

22--Çölyak ve kolit hastaları, glüten hassasiyeti olan bireyler, bağırsak rahatsızlığı yaşayanlar tam pirinçten ya da karabuğdaydan yapılan makarnaları kolaylıkla tüketebiliyor. Bu makarnaların doğru pişirme tekniği ile hazırlanması gerekiyor. Tüketiminde ise öncesinde ya da sonrasında acımsı tadı olan sebzeler kullanılması rahatlatıcı bir etki yaratıyor.

 

23--Makarna aşırı tüketildiğinde kilo alımına neden olabiliyor.Makarna yüksek kalorili soslar, yağlı peynirler, tavuk ve et parçaları ile yapıldığında kilo alımına neden olabiliyor.

 

24--Makarna az suda haşlanmalı ve suyunu çektirerek pişirilmelidir. Makarna pişirilirken içerisinde B vitaminleri suya geçer. Bol suda haşlanan ve suyu süzülen makarnanın B vitamini kaybı oldukça fazladır.

 

24.1--Makarna tamamen yumuşayıncaya kadar pişirilmemelidir. Mümkünse biraz diri bırakılmalıdır. Makarnanın en sağlıklı hali “al dante” adı verilen diri kalmış, dişe gelir halidir. Çok fazla pişen makarna kan şekerini daha hızlı yükseltir.

 

 24.2--Makarnayı beslenmede tehlikeli hale getiren makarnanın kendisi değil, soslarıdır. Yağ içeriği yüksek soslar makarnanın kalorisini yükseltir. Makarna, mümkün olduğunca yağsız domates sosu, salça, yoğurt ve peynir gibi daha masum içerikler ile zenginleştirilmelidir.

 

24.3--Sağlıklı bir beslenmede makarna pişirirken yağ oranının yükseltilmesi ve kremalı soslarla sunulmasının uygun olmayıp , bunun yerine bol sebzeli, domatesli, yoğurtlu ya da kıymalı şekilde yapılabilir.

 

Kaynak:

 

1--https://www.makarna.org.tr/

 

2--https://www.milliyet.com.tr/

 

3--https://www.nuh.com.tr/

 

4--https://www.sabah.com.tr/

 

5--https://www.hurriyet.com.tr/

 




Makalenin İzlenme Sayısı : 147

Eklenme Tarihi : 21.03.2022

Önceki sayfaya geri dön.