MAKALELER / Sebze ve Meyvelerde Pestisit-Kimyasal Madde Kalıntısı-Bilgi:





Sebze ve Meyvelerde Pestisit-Kimyasal Madde Kalıntısı-Bilgi:

 

1--Meyve ve sebzelerin yetiştirilmesi sırasında kullanılan pestisitlerin kalıntı miktarlarını tespit etmek amacıyla yapılan bir çalışma, gıdaların mevzuatta belirtilen maksimum limit değerlerinin çok üzerinde kalıntı içerdiğini ortaya çıkardı.

 

1.1--Cumhuriyet’ten Ahmet Şık’ın haberine göre, Akdeniz Üniversitesi’ne bağlı Gıda Güvenliği ve Tarımsal Araştırmalar Merkezi’nde 2013 ve 2014’te yürütülen Antalya merkezli çalışma domates, yeşil biber, salatalık, kabak, patlıcan, çilek ve portakal gibi sofralardaki temel ürünlerin zehir deposu olduğunu ortaya koydu.

 

1.2--2013’de semt pazarlarından tesadüfi toplanan 400 ayrı sebze ve meyve örneğinin % 21’inin, 2014’te ise incelenen 309 adet gıda örneğinin % 25’inin mevzuatta belirtilen üst limit değerlerin üzerinde pestisit kalıntısı içerdiği belirlendi.

 

1.3--Bir üründe birden fazla sayıda pestisit kalıntısı bulunduğunu da ortaya koyan çalışmada elde edilen sonuçlar Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütülen rutin denetim çalışmaları sonucunda elde edilen değerlere oranla büyük farklılıklar içeriyor.

 

1.4--2013’te analiz edilen domates örneklerinin % 6’sı, 2014’te ise % 12’sinde maksimum kalıntı limitlerinin üzerinde pestisit kalıntısı içerdiği belirlendi.

 

1.4.1--Bu oranlar yeşil biberde % 31 ve 30, kabak için % 40 ve 36, çilek içinse % 10 ve 5 olarak tespit edilirken bu oranlar patlıcanlarda % 19, portakallarda % 24.

 

1.4.2--Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı son 10 yılda yürütülen çalışmalarla pestisit kalıntı oranının yüzde 1'lerin altına düşürüldüğünü söylüyor, Avrupa Birliği ülkelerinde % 3-5, ABD'de ise yüzde 3-4 olduğuna dikkat çekiyor.

 

1.4.3--Son yıllarda yapılan akademik çalışmalarda Neonikotinoidler adı verilen bir kimyasal gruba ait pestisitlerin arı ölümlerine yol açabileceği sıklıkla dile getiriliyor. Neonikotinoidler 1990’lı yıllarda piyasaya sürülen çok etkili pestisitler.

 

1.4.4--Bu pestisitler ilk çıktığı yıllarda toksisitesinin düşük olduğu öne sürüldüğü için kalıntı limit değerleri yüksek tutuldu ve haliyle dünya genelinde çok yüksek miktarlarda kullanıldı.

1.4.5--Bazı araştırmacılar hem kullanım miktarlarının yüksek olması ve hem de zararlarının gecikmeli olarak fark edilmesi açısından bu gruptaki pestisitleri DDT’ye benzetiyor.

 

1.5----Çalışmanın ortaya çıkardığı bir diğer önemli bulgu da, kalıntı limitlerinin altında olsa da, aynı üründe birden fazla sayıda pestisit kalıntısının bulunması oldu. Analiz yapılan sebze ve meyve örneklerinin % 85’inde birden fazla sayıda pestisit kalıntısı olduğu ortaya çıktı.

 

1.6--Şık’a göre son yıllarda sıklıkla karşılaşılan arı ölümlerinin bir nedeni de pestisitler. Şık, “Neonikotinoidler adı verilen bir kimyasal gruba ait pestisitlerin arı ölümlerine yol açabileceği sıklıkla dile getiriliyor. Yaptığımız araştırmada domates, biber ve salatalık örneklerin % 40’ında en az bir adet neonikotinoid grubuna ait pestisit saptandı” dedi.

 

2--Portakal, mandalina ve limon hârika vitamin kaynaklarıdır. Fakat bu leziz ve şifâlı meyvelerde muhtevî herşey maalesef sağlıklı değildir. Zehirli kimyâsallar bu meyvelere yalnız yetişme safhasında değil hasad edildikten sonra da püskürtülür.

 

2.1--Portakal, mandalina ve limon yetiştirmek çocuk oyuncağı değildir. Çeşitli ağaç ve yaprak bitleri,  koşnil (cochineal), Akdeniz meyve sineği, beyaz sinek ve daha birçok parazitlerin hedefi nârenciye/turunçgil ağaçlarıdır.

 

2.2--Bütün bu zararlı böcekler yaprak, çiçek, genç sürgünler ve olgun meyvelere musallattır. Bu parazitler ağaçlarda ne kadar çok bulunursa meyve verimi de o kadar çok azalmaktadır. Yetiştiricilerin daha ilk böceklenme belirtilerinde ağaçları ilaçlamaya girişmesi anlaşılır birşeydir.

 

2.3--Tabii bütün bu böcekler yılın aynı vaktinde ortaya çıkmazlar ve böylece yıl boyu çeşitli kimyâsallarla ilaçlama işlemleri devâm eder.

 

2.4--Geleneksel yetiştiricilik yapılan alanlarda bile bilinir ki –meselâ- Avustralya torbalı koşniline karşı hiçbir şey, bir sağlıklı uğurböceği popülasyonu kadar etkili olamaz. Bir uğurböceği, bu zararlının mevcûdiyetini uzun mesafelerden farkeder ve uçup yanına gelir. Bir limon bahçesini bu böceklerden tamâmen temizlemeleri sâdece 1 ay sürer.

 

2.5--Her zararlı böcek için böyle bir veya daha fazla tabii düşman vardır. Ama uğurböceğinde olduğu gibi, zararlılardan kurtulmak birkaç hafta sürer.

 

2.6--her çiftçi faydalı böceklerin zararlıları öldürmesini bir ay bekleyecek sabra sâhip değildir. Zararlı böceklerin hepsi ortadan kalkmadıysa yine ilaçlamaya başlanır. Bu takdirde ise yalnız hedef böcekler değil kimyâsallara çok hassas tepki veren uğurböcekleri ve daha birçok faydalı böcek de ölür. Biyolojik denge tahrip olmuştur.

 

2.7--Kimyâsallar yalnız böceklere karşı kullanılmaz; yabâni otlar, çeşitli mantar hastalıkları ve (hasattan önceki haftalarda) erken meyve dökülmelerine karşı da kullanılmaktadır.

 

3--Meyveler nihâyet olgun ve güzel hâlde kasalarda yerlerini aldıklarında portakal, mandalina ve limon için kimyâsal bir banyonun vakti gelmiştir.

Hasat sırasında mevsim sıcaklığı hâlen çok yüksek olduğundan turunçlar yeşil olarak toplanır. Burada meyvenin renginin, olgunlaşma miktârıyla değil yalnız hava sıcaklığıyla alâkası vardır. Bu sebeple tropik ülkelerdeki marketlerde sıklıkla yeşil nârenciye görülür. Bunlar tamâmiyle olgunlaşmış ve bol sulu, tatlı ve lezzetli meyvelerdir.

 

3.1--Akdeniz bölgesindeki portakal ve mandalinalar -çok erken cinsler/türler sözkonusu olduğunda- yalnız yeşil olarak toplanır. Yeşil turunçgil artık istenen “turuncu (turuncî)” renge boyanmalıdır. Bu işlem olgunlaşma odası denilen yerlerde gerçekleştirilir.

 

3.2--Burada meyveler etilen gazına mâruz bırakılır. Etilen meyvelerin hoş/güzel bir turuncu veya –limonlarda- sarı renk almasına vesîle olur. Neyse ki etilen sorunlu bir kimyâsal madde değil birçok meyvenin kendi bünyesinde oluşan bitkisel bir hormondur.

 

3.3--Meyveleri korumak için kullanılan maddeler bâriz olarak daha zararlıdır. Bu kimyâsallardan bâzıları portakal, mandalina ve limonların depolanması ve nakledilmesi esnâsında meyveleri küflenme ve çürümeye karşı korumakta kullanılır. Diğerleri kurumayı engeller.

 

3.4--Bu kimyâsal maddeler oldukça zararlı oldukları için bunlar da meyve kasası veya filesi üzerindeki etikette belirtilmelidir. Bâzıları şunlardır: İmazalil, biphenyl/bifenil (E230), orthophenylphenol/ortofenilfenol (E231), sodyum orthophenylphenol/ortofenilfenol (E232) veya thiabendazol.

 

3.5--Sonuncular meyvelere püskürtülür, bunların isimleri de etikette yazmalıdır. Yalnız tiabendazolün etikette ismen yer alması yasal bir mecbûriyettir. Diğer kimyâsallar etikette ismen yer almayıp ‘koruyucu madde’ olarak zikredilmiş olabilir.

 

3.6--İmazalil bütün dünyâda üretilir. Küf ve mantara karşı bir ilaçtır. Hayvan deneylerinde bu kimyâsal madde karaciğer ve tiroid tümörlerine sebep olmuş ve canlının gelişme ve üreme fonksiyonlarını olumsuz etkilemiştir. Bâzı vakalarda da kan basıncı düşmesi, koordinasyon/uyum bozuklukları ve titreme gözlenmiştir. Ayrıca balıklar için toksik ve çevreye zararlı bir maddedir.

 

3.7--Portakal, mandalina ve diğer turunçgiller için kullanılan diğer iki madde ortofenilfenol ve sodyum ortofenilfenoldür. Her ikisi de E numaralı gıdâ katkı maddesi ve koruyucu maddedir. Ama bu, kısa süre içinde değişebilir çünkü bunlar hakîkaten tehlikeli maddelerdir. Diğer birçok kimyâsal bitki koruyucu maddeleri gibi bunlar da su kaynakları ve çevre için çok zehirlidir.

Hayvan deneylerinde mesâne kanserine sebep olmuştur ve insanlarda –düşük miktarda alındığında bile- mide bulantısı ve kusmaya yol açabilir. Cildi hassas olan insanlar bu maddelere ve bu maddelerle muamele görmüş meyvelere temâs etmemelidirler

 

3.8--Tiabendazol turunçgil meyveler için hakîkaten en sık kullanılan koruyucu maddedir. Portakal ve mandalina kabukları üzerine sıkılmadığı zaman antihelmintik (bağırsak solucanlarına karşı) ilaç olarak da kullanılabilir.

Thiabendazol ayrıca  -tabii ki alınan doza bağlı olarak- karaciğer hasârına sebep olabilir ve safra fonksiyonlarını bozabilir.

 

4--koruyucu maddeye mâruz kalmış meyve, etiketinde bilgi verilmemiş bile olsa kolayca tanınabilir çünkü aşırı bir parlaklığı vardır. Fakat meyveler yalnız koruyucu kimyâsal maddeler dolayısıyla değil içine daldırıldıkları balmumu sebebiyle de parlarlar. Balmumuna daldırma işlemi meyvelerin hızla kurumasına mâni olmak ve gerektiğinde onları aylarca depo edebilmek için yapılır.

 

4.1--Kullanılmış olan doğal veya yapay balmumu olabilir. Meselâ şellak (E904) doğal bir parlatıcıdır, bir böceğin reçinemsi salgısından elde edilir. Carnauba mumu (E903) de doğal bir balmumudur, carnauba palmiyesinin yapraklarından üretilir.

 

4.2--Yapay balmumları da parafin (E905) ve oksitlenmiş polietilen balmumudur (E914).Yemek için ne doğal ne de yapay balmumları uygundur. Bunların verdiği zararlar bilinmemektedir çünkü çoğunlukla değişmeden vücuttan atılırlar.

 

5--Hasattan önceki ve sonraki bütün ilaçlamalar gözönünde bulundurulduğunda, yapılan ilaç artığı analizlerinde 80 çeşit kimyâsal ilaç tesbit edilmesi kimseyi şaşırtmamalıdır.

 

6—Meyve ve Sebzeleri Kimyasaldan Temizlemek:

6.1--Meyveleri soymadan önce sıcak veya en azından sıcak-ılık suda özenle ovalayarak yıkamak uygun olabilir. Fakat bu işlem bile artıklardan tamâmıyla kurtulmaya yetmez. Meyveyi soyduktan sonra ve meyveyi yemeye başlamadan önce eller mutlaka güzelce yıkanmalıdır. Meyveyi soyan bir çocuksa tabii ki o da mutlaka hemen ellerini yıkamalıdır.

 

6.1.1--Maalesef meyveyi soyma esnâsında kabuktaki kimyâsallar elimizden kabuksuz meyveye çoktan bulaşmış da olabilir.

 

6.2--Elle hemen soyuluveren ve çocukların da anaokulu veya okullarda memnûniyetle yediği mandalinalar hiçbir şekilde, ilaçlı muamele görmüşlerden seçilmemelidir. Her zaman organik ve ilaçsız olanlar tercih edilmelidir.

Aynı şekilde, kabukları yenmek üzere kullanılmak istenen meyveler de mutlaka organik olmalıdır.

 

6.3--Tarımsal İlaç Kalıntılarını Gidermek İçin Öneriler

 

1--Yıkama: Bol su ile yıkama ile bazı pestisit kalıntılarını gidermek mümkündür. Özellikle süspansiyon haldeki pestisit kalıntılarının büyük çoğunluğu yıkama ile giderilebilir. Emülsiyon halde hazırlanmış olanların su ile uzaklaştırılması daha zordur.

 

2--Bazı doğal karışımlarla yıkama:

*1 lt su + 2-3 kaşık karbonat : Meyve ve sebzeler bu su içine atılarak 5 dakika kadar tutulur. Sonra ovalanarak normal su ile yıkanır.

 

3-*Sıcak su ile zarar görmeyen meyve ve  sebzeler için;  1lt kaynar su + 3 kaşık (tatlı kaşığı)  tuz + Yarım çay bardağı sirke (elma veya üzüm): Meyve ve sebzeler  bu karışım içinde 10 dakika kadar bekletilip, sıcak su ile ovularak; yıkanır.

 

4--Uygun sebze veya meyvelerin kabuğunu soyarak tüketmek de bir çözümdür.

 

5--Pestisitlere ısıl işlem uygulamak kristal yapılarında değişikliklere neden olabilmektedir. Ayrıca yükseltgenme-indirgenme, dehidratasyon gibi kimyasal olaylar da pestisit kalıntılarının azalmasına neden olur. Bunu için haşlama, pişirme

 

6--Akdeniz Üniversitesi’ne bağlı Gıda Güvenliği ve Tarımsal Araştırmalar Merkezi tarafından semt pazarlarından tesadüfi olarak toplanan gıda örneklerinin % 25’inin mevzuatta belirtilen üst limit değerlerden daha fazla pestisit kalıntısı içerdiği belirlendi.

 

6.1--Sağlık kaynağı sebze ve meyveler aynı zamanda toksik kimyasalların da vücudunuza girmesine neden olabilir!

 

6.2--Sertifikalı organik gıdalar tüketerek pestisit kalıntılarından korunmanız mümkün.

 

7--Organik üretilmeyen sebze ve meyvelerdeki ilaç kalıntılarından kurtulmak için de bazı basit çareler mevcut

 

7.1--Akan soğuk su altında iyice yıkamak ilaç kalıntılarının %70-80’inden kurtulmanızı sağlıyor.

 

7.2--Sirkeli suda bekletin:

 

1 ölçü beyaz sirke ile 9 ölçü suyu karıştırın.  Sebze ve meyvelerinizi 15 dakika sirkeli suda beklettikten sonra akan su altında yıkayın.  Bu yöntemi çilek, ahududu gibi hassas meyveler için kullanmayın.

 

7.3--Bu yöntemleri taze sebze ve meyveleri tüketmeden hemen önce uygulayın. Yıkama sonrası bekletirseniz daha çabuk bozulabilirler.

 

Kaynak: http://t24.com.tr/haber/meyve-ve-sebzedeki-kimyasal-kalintilar-yasal-limitin-cok-ustunde,

 




Makalenin İzlenme Sayısı : 155

Eklenme Tarihi : 21.12.2021

Önceki sayfaya geri dön.