Karbon Vergisi Rüzgar Santrali Aldırtıyor
1--Enerji Sanayicileri ve
İşadamları Derneği (ENSİA) Başkanı Alper Kalaycı, "AB Yeşil Mutabakatı”na
uyum çabasındaki işletmelerin, karbon ayak izlerini azaltmak için yeşil enerji
tüketimine yöneldiğini, kimi şirketlerin de yenilenebilir kaynaklara dayalı
santral satın almayı tercih ettiğini söyledi.
1.1--Avrupa Birliği’nin
yürürlüğe koyduğu Yeşil Mutabakat ve bu kapsamda devreye sokacağını ilan ettiği
sınırda karbon vergisi uygulamaları Türkiye’de yenilenebilir enerji yatırımlarına
ilgiyi arttırdı.
1.2--Mevzuat eksiği yok ama
beklenen hareketlilik de yok. Çünkü yatırımcılar belirsizlikler nedeniyle
beklemede. Herkes enerji verimliliğine yatırım yapacağım dese de kimse şu an
için kasasındaki nakitle verimlilik işine girmek istemiyor.
2--Yeşil Mutabakat firmaları
zorluyor. Demir çelikten başlayarak emisyonu yüksek pek çok sektör Avrupa
Birliği tarafından giderek daha fazla sıkıştırılıyor, sıkıştırılacak.
2.1--Özellikle Avrupa’ya
ihracat yapan firmalar açısından süre giderek daralıyor. AB Türkiye’nin en
büyük dış ticaret partneri.
2.2--Toplam dış ticaret
içindeki payı yarıya yakın. Dolayısıyla Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapan
tüm firmaların bu sürece hazırlıklı olması gerekiyor.
3--Avrupa Birliği, 2050
yılında net sıfır emisyon noktasına yaklaşmayı hedefliyor. Sadece üye ülkelerde
değil, üyelerle iş yapan üçüncü ülkelerde de bu konuda adımlar atılmasını
sağlamaya çalışıyor. Bu amaçla, sınırda karbon vergisini denilen yeni bir
gümrük vergisini devreye sokacağını ilan etti.
3.1—Firmaların öncelikle
temiz enerji kullandığını kanıtlanması gerekiyor. Firmalar kendileri doğrudan
yenilenebilir enerji yatırımı yapmayı tercih edebilir. Sıfırdan yatırım yerine
işletmedeki yenilenebilir enerji santrallerini satın almayı tercih edenler de
var.
3.2--Koç Grubu’nun elektrik
şirketi Entek, Süloğlu Rüzgâr Santrali'ni aldı. Turkcell de Karadağ rüzgar
Santralini.
3.3--Bu satın almalar önemli.
Çünkü bugüne kadar yenilenebilir enerji yatırımına girişmemiş büyük aktörler
oyuna dahil oluyor.
3.4--Turkcell AB’ye bir ürün
ihraç etmediği halde rüzgar santrali aldı. Nedeni, küresel sosyal sorumluluk
sözleşmesini imzalamış bir taraf olarak karbon ayak izini küçültme taahhüdünü
yerine getirme çabası olabilir.
3.5—Öte yandan Koç Grubu’nun önemli
markaları, Avrupa Birliği ülkelerine ciddi miktarda ihracat yapıyor Dolayısıyla
buna benzer satın almaları, önümüzdeki günlerde başka önde gelen sanayi
oyuncularında da görebiliriz.
3.6--Sıfırdan yatırım yapmak daha
zor. Elektrik üretim lisansları için ihaleler açılması lazım ki sıfırdan
yatırım işine girişsinler.
3.6.1--Aslında lisansı
alınmış ama hayata geçirilememiş bazı projeleri satın almaları da mümkün. Ama
yine de bunlar Yeşil Mutabakat’a uyum için hemen devreye sokulabilecek çözümler
değil, çünkü hayata geçirilmeleri uzun zaman alıyor. Bu yüzden de şirketlerin
işletmedeki mevcut santrallere yönelmeleri hiç de şaşırtıcı olmaz.
4--Şirketler Yeşil Mutabakat
konusunda piyasada ciddi bir bilgi kirliliği var. Ama özellikle ihracatçı
birlikleri Yeşil Mutabakat konusunda çok ciddi çalışmalar yürütüyor. Ciddi
ekipler oluşturmuşlar.
4.1--Bu ekipler firmaları hem
bilgilendiriyor hem de onlara bu alandaki girişimleri için ön ayak oluyor.
4.2--Bu durumdaki firmalar
yenilenebilir kaynaklara dayalı bir yatırım yapmaya karar verirlerse biz ENSİA
üyeleriyle onları bir araya getiriyoruz. Üyelerimiz, rüzgar türbini, güneş
paneli almak isteyen, santral kurdurtmak isteyen sanayicilerin bu ihtiyaçlarını
karşılamak üzere derhal harekete geçiyorlar.
5--Sınırda Karbon Vergisi’nin
Türkiye’yi doğrudan ilgilendirmekte olup “Türkiye’deki ihracatçı firmalar da
Avrupa’ya gönderecekleri ürünlerin enerji kimliğini künyesine yazmak durumunda.
5.1--Yani yoğun karbon
emisyonuna yol açılarak elde edilmiş enerjiyi kullanıp da rekabetçi fiyattan
Avrupa Birliği ülkelerinde ürün satmanız neredeyse imkânsız hale gelecek. İşte
hazırlıklı olunması gereken süreç bu, yani sınırda karbon vergisi uygulamaları
süreci” dedi.
5.2--Alper Kalaycı, Yeşil
Mutabakat’a uyum için yeşil enerjiye yatırım yapmak isteyen şirketlerin önünün
açılması için yatırım ortamının iyileştirilmesine ihtiyaç olduğunu söyledi.
Kalaycı “Bundan böyle her yıl en az 2000 MW’lık lisans verilmesi gerekiyor.
Verdiğiniz her lisans yatırıma dönüşmüyor. Yani yılda en az 1500 MW’lik
yenilenebilir kaynaklara dayalı santralin daha devreye alınmasını
garantileyecek bir ihale ve lisanslandırma süreci yürütülmeli” dedi.
Kaynak: https://www.dunya.com/