Görme Duyusu-Görme Bilinci-Göz-Renkler

1—Görme Duyusunun ve Işığın Bazı  Özellikleri:

1--Görme duyusu ile ilgili hücreler insan vucundaki duyu hücrelerinin % 70 ini oluşturur.

2--Gözbebeği göze giren ışınların miktarını 30 kat değiştirebilir.Karanlık bir yere girince  retinadaki koni hücreler işlemez hale geçer ve çomakların duyarlığı zamana bağlı olarak muhtemelen üstel bir biçimde(e üzeri x fonksiyonu) olarak artmaya başlar.1. dakida 10 kat-20 dk sonra 6000 kat-40 dk sonra 25.000 kat  artarken bu artış 1000.000 kata kadar çıkabilir.

3--Gözümüz bir fotonu bile algılayacak duyarlığa sahip olup,90 fotondan az gelen uyarıları beyne yormamak için iletmez.

4--Göz kasları o kadar duyarlıdır ki görüş alanı içinde 100.000 noktaya ayrı ayrı odaklanabilir.

5--Görme hassasiyeti olarak 1 cm in 1/100 ünü uzunluk olarak ayırabiliriz.

5.1—Avustralya Queensland Üniversitesi Araştırmacıları tarafından  4000 insan(kardeş-ebeveyn-ikiz)yapılan bir araştırmaya göre  insanlarda göz rengini kesin belirleyen özel bir gen bulunmadığı sonucuna varıldı.

6—Kartallar 4500 m yüksekten 30.000 hektarlık alanı ve 1500 m den bir tavşanı rahat görebilir.

7—Kurbağalar hareketli şeyleri görür.

8—Metallerin hepsi görünür ışık altında saydam değilken ,mor ötesinde saydamlaşmakta.Mor ötesi lamba altında metal kutunun içi görülebilir.

9—Işığın boşluktaki hızının,bir ortamdaki hızına oranı kırılma indisi olarak ifade edilir.Işık ortamda kırılırken normalden uzaklaşacak şekilden doğrultu değiştirir.Bazı maddelerin kırılma indisler: Elmas….2.41 , Cam…1.52-1.66 , Buz..1.31  , Etil Alkol…1.36 , Su..1.33 , Hava…..1.0003 , CO2-gaz…..1.00045 .

2—Canlılığın Oluşum Tarihi:

1--Bundan yaklaşık 6-7 milyar yıl önce Samanyolu galaksisinde çapı 1500.000 km olan güneşimiz şekillenmeye başladı.4.7 milyar yıl öncede güneş sisteminde dünya gezegeni oluştu. Canlılık yaklaşık 3 milyar yıl içinde oluştu.

2--Çekirdeksiz ilk basit hücreler 3.5 milyar önce gelişirken,büyük çekirdekli hücreler ise  2.1-1.5 milyar yıl önce ortaya çıktı.Kıtalardaki kayalıklarda basit Liken ve yosunlar 500 milyon önce ortaya çıktı.

3--Renkli görme  biçimi ise primatlarda bundan yaklaşık olarak 55 milyon yıl önce  ortaya çıktı. Omurgalı gözüde  muhtemelen 530.000 yıllık bir tasarım

3—Canlılığın Korunması:Güneşten gelen 260 nm lik vs  mor ötesi çok kısa dalga boylu zararlı ışınıma karşı insan ve canlı ırkını yada DNA sını 1-dünyadan 10.000 km ve 5000 km uzaktaki iki manyetik kalkan-Allen kuşakları 2—Mor ötesi ışınıma karşıda ozon tabakası korur.

4—Renkli  Görmenin Oluşumu:

4.1--Güneş ışınımı tüm dalga boylarındaki ışınları içerir ve beyaz ışık olarak nitelendirilir.

4.2--Gündüz bir cisme çarpan beyaz güneş ışığı içinde (kısa-mavi)-(ara-yeşil)—uzun-kırmız) dalga boylarındaki tüm ışınlar vardır.Renkli görmenin temelinde kısa dalga boylu-mavi—ara dalga boylu yeşil ve uzun dalga boylu kırmızı ışınların bir cisme çarpıp göze gelmesi yatar.

4.3--Beyaz ışık cisme çarptığında belli dalga boylarını yutar diğerlerini yansıtır eğer yansıttığı ışınlar % 50 kırmızı ve % 50 yeşil dalga boyunda olup ve geri kalanını yutmuş ise cismin rengi sarı görünür.

4.4--Gözde retinada çubuk ve koni hücreleri bulunur.Koni hücrelerin S tipi hücreler 400-500 nm boyundaki mor-mavi,M tipi hücreler yaşil-sarı-turuncu 450-630 nm arasına—L tipi hücreler ise 500-700 nm arası yeşil-sarı-turuncu-kırmızı dalga boylarındaki ışınıma duyarlıdır.Çomak-çubuk hücreler en fazla maviye –koni hücreler ise sarı ve yeşil dalga boyuna duyarlıdır.

4.5--Ayrıca örneğin L tipi hücreler içinde kısa bir dalga boyu aralığında örneğin 600-800 nm arasındaki kırmızı  ışınıma duyarlı,yada 475-490 nm aralığındaki mavi dalga boyuna duyarlı M  konik hücreler olup,bir cisimden gelen kırmızı+mavi ışınları bu iki hücreler halografik olarak işleyecek ve gelen görüntü bilgi işlem süreci olarak üst üste bindirilerek renkli görüntü elde edilecektir.

4.6--Renkli bir cisimdeki renk oluşumu

a)--% 50 kırmız+% 50 yeşil ışınım çarptığında bu cisim  sarı görünür.

b)--% 50 yeşil+%50 mavi ışınım çarptığında bu cisim  yeşil-mavi turkuaz görünür.

c)--%50 kırmızı+%50 Mavi ışınım çarptığında bu cisim  magneta-mor görünür.

d)--%33 mavi+%33 kırmızı+%33 yeşil ışınım çarptığında bu cisim  beyaz görünür.

e)—Eğer cisim tüm ışınları yutuyorsa siyah görünür.

4.7—Renkler ve Işınımın Dalga Boyu:

Mor……4000-4600   ,İndigo…….4600-4750   ,  Mavi…..4750-4900  , Yeşil…..4900-5650    , Sarı…..5650-5750     , 

Turuncu…..5750-6000  , Kırmızı….6000-8000 

4.8—Canlıların Görme Aralığı: Canlılar tasarlandığı sürece göre görme aralığına sahiptir.

Eklembacaklılar….  0.3-0.65(mor ötesi-mavi sarı)—Sinek..yeşilimsi mavi/ 0.475-yeşil/0.515

5—Görme Bilinci:Teorik Muhtemel Çerçeve:

5.1--Görme implantları görme sinirinden alınan görüntüleri görme sinirine bağlayan mikroçip devrelerdir.Böyle bir çiple alına görüntü çözünürlüğü düşükve görme sınırları zayıf görüntüler olduğu deneysel olarak bilinmektedir.Bu problemin çözümüne yönelik olarak bu sinirlerdeki deşarj akımından yola çıkılarak üretilen her algoritma ancak düşük bir verime ulaşabilir.Bunun nedeni görme bilinci ile ilgili olabilir.Görme bilinci için şu iddia ortaya atılabilir.Görme bilincinin temelinde

5.2--Halografik karakterli süreç 2-diferansiyel karakterli süreç geçerli olabilir.Halografik karakter hem vucut hemde tüm retinadaki hücrelerin bütünselliğini ifade eder.Görme hücreleri halografik olduğu için tüm hücreler görüntünün çözünürlüğünü nokta –çizgi çözünmesinden alan-hacım çözünürlüğüne taşımaktadır.Görme implantları süreçte görme hücreleri ile halografik bütünlük kuramamakta.

5.3—Görme bilincinin temelinde yine diferansiyel karakter vardır.İçimizdeki gözlemciyi dikkat fonksiyonu olarak tanımlarsak ,dikkat nerde ise bilinç orda olacağı için,dikkat için diferansiyel özellik olabilir.Bunun için görmenin oluşması için 

1-görme bilincini oluşturan göz 

2-görme bilinci için gerekli görsel beyin kabuğu ve bu ikisi arasındaki diferansiyel  karakterde  bir işlem  farkına ihtiyaç vardır.Yani birinin diğerine göre farkı yatar.Bu anlamda görme bilinci vs organdan bağımsızdır.Tüm vucut halografik olarak bütünleştiği-titreştiği ve organlar ise daha dar frekans aralığında halografik olarak titreştiği için bilinç oluşmakta ve bu bilinc sonuçta  bağımsız olan ruhumuzu oluşturmakta. 

Kısaca ruhun görme bilincindeki bağımsızlığı,görme bilincinde göz-beyin işlemcilerindeki diferansiyel yapıdan kaynaklanır.Bir görüntü diğer görüntüye göre alan bazında örüntü olarak farkı alınca-o anda görme bilinci oluşabilir.

Kısaca bilincin temelinde halografik bütünlük ve diferansiyel yatar.Dikkat ise kaotik olarak zihinde gezinir.Sağ ve sol görsel korteks in varlığı muhtemelen derinlik -3. Boyut için gerekli olabilir.

5.4—Robotlarda yapay zeka bilinç ile birleştirilmez ise robotlar her zaman kör ve sağır olarak işlemciler olarak kalacaktır.Robotlara görme bilinci verebilmek için görme duyusu için insandaki görme sistemi-görüntü işlenmesinde ise her görme hücresinin halografik ve difrensiyel olarak olarak diğer hücre ile işbirliği-bağlantısı olmalıdır.

7—Uzayda Görme Yetisi:

1--Dünyada bir gözün hücresel düzeyde görüntüyü alabilmesi için görme pigmentinin kullanıldıktan sonra tekrar yerine konabilmesi için ya 1/1000 sn zamana yada gözün 50 Hz frekansla titreşmesi gerekir ve bunun için göz saniyede 50 defa titreşim yapmak suretiyle  kesintisiz bir görüntü sağlayabilir.

2--Oysa yerçekimsiz uzay ortamında durum farklılaşır.Uzaya çıkan astronotların tümü uzaklık nedeniyle dünyadaki normalde görmemelri gereken şeyi göremektedirler.Bunun nedeni uzayda gözlerin dünyadakinden 10 kat daha fazla hareket etmesidir.

Kaynakça:

1--Bilim ve Ütopya Dergisi-Mayıs 2011-S:203/04

2—NTV Bilim-Teknik Dergisi-Mayıs 2011-S:67