Korkuya Sanal Tedavi:
1--Fobileri sanal gerçeklik
gözlüğü ile yenmeyi sağlayan tedavi metodu, başarıyı artırıyor.
2-- Üsküdar Üniversitesi
NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy tarafıdan
ifade edildiği gibi Fobiler, nöroterapide yıllardır kullanılan biofeedback yani
biyolojik geri bildirim yöntemi ile sanal gerçekliğin birleştirildiği yeni bir
yöntemle tedavi ediliyor.
2.1--Korkunun her insanda
bulunan son derece doğal bir duygu olduğunu söyleyen Çiğdem Demirsoy “İnsanın hayatta kalmasını
sağlayan sağlıklı bir duygudur. Yangından korkacağız ki önlemimizi alalım.
Hırsızdan korkacağız ki kapımızı kapatalım.
2.2--Fobi, ise korkunun aşırı
boyutta yaşanan ve kişiyi işlevsiz kılan hâlidir. Korkunun bir mantığı vardır.
Fobinin ise mantığı yoktur. Mesela köpekten korkarsınız yolunuzu
değiştirirsiniz ama köpek fobiniz varsa yoğun bir ter boşanır, kilitlenir
kalırsınız ya da düşer bayılırsınız” dedi.
2.3--Sebebi ne olursa olsun,
ne kadar uzun sürmüş olursa olsun fobi tedavisinde yakın dönemde kullanılmaya
başlanan sanal gerçeklik, tedavi başarısını artırıyor.
2.3.1--Yöntemin amacı terapi
odasında, kişiyi korkutan ortamı sanal gerçeklikte oluşturup, tepkilerini ölçmek
ve aşamalı olarak korku kaynağına karşı duyarsızlaştırmak.
2.3.2--Sanal gerçeklik
tedavisinde üç boyutlu gözlük ve biyofeedback uygulaması birleştiriliyor.
3—Uygulama:
3.1--Sanal gerçeklik
yöntemini denerken klinik psikolog Çiğdem Demirsoy önce fobim olup olmadığını
sordu. Yükseklikten korktuğumu söyleyince, tecrübeyi bunun üzerinden yaptık.
3.2--Tepkilerimi ölçmek için
parmaklarıma bir tür elektrot bağlandı.
3.3--Gözüme sanal gerçeklik
gözlüğü takıldı. Böylece üç boyutlu şekilde, o ortamda o anı yaşıyormuş hissi
verilmeye çalışıldı.
4--Kaygı ve korkudan
kurtulabilmek için sadece konuşmanın yeterli olmadığını aynı zamanda yüzleşmek
gerektiğini de söyleyen Çiğdem Demirsoy “Sanal gerçeklikte kişiye o realiteyi
üç boyutlu olarak birebir yaşayabiliyor.
4.1--Genelde kişi kendini
rahatsız eden durumlardan kaçar. Bu yöntemde terapistin yanındayken karşı
karşıya kaldığı için onun rehberliğinde duruma alışıyor. Kaygısını kontrol
etmeyi başarıyor.
4.2--Aynı zamanda biofeedback
desteğiyle kişinin beyin, solunum, vücut ısısı ve kas hareketleriyle korku,
kaygı ve takıntılarıyla yüzleşirken korkusunun düzeyini de ölçmek mümkün
oluyor.
4.3--Bazen kişiler korkuyorum
der ama kaygı seviyesi çok yüksek değildir. Ya da tam tersi korkmuyorum der ama
kaygı seviyesi çok yükselmiştir ve farkında olmadan fizyolojik davranışlar
gösterir. Bunu ölçebiliyoruz.
4.4--Korkular sönmeye
başladığında da ölçümleyebiliyoruz” dedi.
5--Biofeedback tedavisinde
kişiye bazı sensörler bağlanıyor. Bana da bağlandı. Bu sensörler gördüklerimi,
duyduklarımı, solunumumu, cilt ısımı ve kalp ritmimi ölçerek bilgisayara
gönderiyordu.
5.1--Demirsoy, bu sayede
kişinin kendi duygularını kontrol edebilmesinin mümkün hâle gelebildiğini
söylüyor. Yani korkuyorsanız bu korkunuzu yönetmek, heyecanınızı, sevincinizi
yönetmek mümkün hâle geliyor.
6--Biofeedback tedavisinde
danışanlar terapistin de rehberliğinde zihinle beden arasındaki bağı fark edip
kontrol etmeyi öğreniyor.
7—Yorum:
1—Korkuları sıkıştırdıkça o
sizi sıkıştırır-kaçtıkça üzerinize gelir.Bu anlamda korku anlarında kontrolü
elde tututup onu yaşamak sağlıklı bir duygu hali olabilir.Fobiye dönüşmüşse
tedavi edilmesi gerekir.
2—Günlük stresler ile dolan
psikolojik kabınızda oluşane negatif gerilmeleri nötralize etmek için ertesi güne
bırakmadan artı pozitif gerilme oluşturan bir şey yapmak önemli.
2.1--Bunlar
1--hoşlandığınız müzik
dinlemek-film izlemek-kitap okumak
2--sevdiğiniz kişilerle
konuşmak-yemek yemek
3--stresle nedeni ile ilgili
içinizdeki düşünceleri bir boş kağıda yazıp yazdıktan sonra kağıdı çöpe atmak
4--erken yatıp erken
kalmak-kaliteli uyku almak-yatmadan önce çekirdek yemek-ılık süt içmek
faydalıdır.
Kaynak:
/www.turkiyegazetesi.com.tr/saglik/