MAKALELER / Depresyon-1





Depresyon-1

1-Depresyon Modern çağın hastalığı değildir.Geçmişte vardı-gelecekte de var olacak.

2—Dünya Sağlık Örgütüne göre Dünyamızda depresyondan etkilenen insan sayısı 121 milyon.Bu insanların sadece % 25 inden azı  tedavi erişimine sahip.

3-Yaşanılan her üzücü olaya karşı verilen her tepki depresyon olarak nitelenemez.Bir şeyin hastalık olarak kabul edilmesi için bazı temel kriterlerin var olması gerekir.

4—Depresyona yakın kişilik tipleri genellikle  obsesif yanları olan-sınır özelliklere sahip-kırılganlıkları-alınganlıkları-kaybetme endişesine sahip kişilik özellikleri depresyona daha yakın olabilmektedir.

5—İnsan psikolojik ve fizyolojik aygıtları-organları olan bir varlık.Depresyon tıpkı bir mide-bağırsak hastalığı gibi bir hastalık.Genellikle Psikolojik faktörlerin depresyona yakın kişilik özelliklerine sahip insanlarda,beyindeki beyin hormonları dengesinin bozulmasına dayalı bir tür hastalık.Nasıl midemiz yemeği öğütüyorsa,beynimizde dışarıdan ve içten gelen duyu-duygu vs işleyen bir organımız olup,onun sağlıklı kalmasını sağlayacak olan yine kişinin kendisi.

5.1--Kişinin kendisi organlarının üstünde olan bir varlıktır.Ancak organları ve vucudu alt yapıyı sağladığı için onu korumak ve sağlıklı sınırlarda tutmak zorundadır.Bu anlamda beyin ve ruh sağlığımızı koruyacak tüm yetenekleri kazanmak-tedbirleri lamak ve uygulamak kişiye düşüyor.

5.2--Hele  kişinin genetik yatkınlığı varsa kendi beyin ve ruh sağlığını korumada daha dikkatli olması gerekir.Aksi takdirde bu organın bozulmasına-dengesini kaybetmesine dayalı olarak oluşacak sıkıntıları kişi yaşayacaktır.

5.3--Anne ve babanın vede çevrenin çocuğun ruh sağlığını-beyin sağlığını-beden sağlığını koruyacak yetenek ve donanımları kazanmasına yardım etmesi ,bunların 1. Derecede görevidir.Depresyona yakalanmaya karşı kamusal otorite tarafından halk sağlığı anlamında  gerekli koruyucu önlemlerin alınması mutlaka gereklidir.

6-Depresyonda enetellektülel fonksiyonlar-düşünsel fonksiyonlar-dikkat-bellek faaliyetleri bozulabiliyor.Davranış değişebiliyor.Kişinin depresyonda davarnışının değişmesini onun zor bir olayda taktığı maske olarak görmek mümkün olabilir.

6.1--Ruh çektiği acıyı azaltmak için,böyle radikal bir değişikliğe gidebilir yeni bir kişilik maskesi takabilir ve hayatı ancak bu rahat ettiği pencereden görmeye başlayabilir.Sonuçta kişilikte bir maske.Asl olan kişinin kendisi.Orjinal kişilik  herhalde ilk-sağlıklı kişiliktir.davranışları değişsede ,o bizim eski arkadaşımızdır.

6.2--İnsanın ne olup ne olmadığına cevabı en iyi tasavvufu iyi bilen ve onun açılımlarıyla psikiyatri-psikoloji bilgisini birleştirmiş,kendi özü olan(bir ben var beni benden içeri  dediğimiz ruhumuzu)yakından tanımış-bunun için içsel yolculuğa çıkmış nefs-can-ruh-ego-bilinçaltı kavramları arasında ilişkiyi kurmuş tam bilgili bilim adamlarına ihtiyaç var.

6.3--Bugünkü bilgimiz dahilinde Depresyon Hayattan zevk alma kapasitemizi de bozuyor.İnsan belleği negatif olaylara-haz aldığı olaylara göre daha fazla yer ayırmakta.

6.4--Belki bunun nedeni insanın mutluluk üzerine yaratıldığı tezine dayanıyor olabilir.Modern çağda insan uygarlığının ekolojik kopukluğu nedeniyle ,insan  kendi doğal düzeninden-kendini yaratan ve var eden düzenden uzaklaştığı için daha fazla depresyon nedenleri ile karşılaşmakta ve depresyona girebilmektedir.

6.5--Bu anlamda insan uygarlığının ruh ve beyin sağlığı anlamında madde madde sorgulanması ve nedenleri minimize etmek adına çözüm üretilmesi gerekir.

7—Depresyonda Nedenler:

7.1--Hipo veya hiper troit-B12 vitamin eksikliği-epilepsi-MS gibi hastalıklar depresyona neden olabiliyor.

7.2—Depresyon bir hastalık olup,tedavi için Mutlaka bir psikaytrist doktordan yardım alınmalıdır.

7.3--Türkiyede 100.000 kişiye 2-3 psikiyatrist düşerken ,Avrupa ortalaması 9 civarında.

7.4—Depresyonun yaşam boyu görülme sıklığı yaklaşık % 17.

7.5--Depresyon dünyanın heryerinde depresyon.Ancak depresyonu yaşama biçimi kültüre göre değişiyor.Batılı bireye iç sıkıntısını rahatlıkla söze dökerken-doğu kültüründe geçiştirlebiliyor.

7.6—ABD Psikiyatri Birliğinin Depresyon Tanısı için DSM-4 göre tanı kriterleri:

1—Hemen hergün gün boyu depressif duygu durumu-(kişiyi depresyona itecek olaylar neden olabilir.-biir yakının-işin  kaybı vs ) ,

2—İlgide belirgin azalma-hayattan eskisi gibi zevk alamama(kişilerin hayattan zevk aldıkları nesnelerin olmayışı-olan nesnelerin değersizleştirilmesi-ilgi duydukları nesnelerin ciddiye alınmaması onların ruh sağlıklarını kırılgan hale getirebilir.) ,

3-% 5 den fazla Ciddi kilo kaybı yada kilo alma-çocuklarda beklenen kilonun alınması.(bu depresyonda vucudun hastalıkla yada depresyon nedenlerine karşı ruh sağlığını korumak anlamında  beyinsel olarak ciddi savaş verdiğini ve bu nedenle bitkinlik-kilo kaybı oluştuğu yada enerji takviyesi için kilo yığınağı yaptığı anlamına geliyor diye düşünülebilir)

4-Aşırı uyku yada uykusuzluk ,

5—Psikomotor huzursuzluk-gerileme(depresyon ruh sağlığında sınır durum olduğu için vucudun çalan alramlarına bağlı oluşan huzursuzluk-ruhsal anlamda ve enerji analmında  mevzilerde gerileme durumu-ilkele çocukluğa-bebekliğe-ilkel yaşantılara gerileme) ,

6-Yorgunluk-bitkinlik-enerji kaybı

6.1—Değersizlik-suçluluk duyguları ,

7-Düşünceleri yoğunlaştırmada sorun(beyinde en yüksek enerji düşünsel süreçlerde kullanıldığı için beyinde hastalık nedeniyle bu süreçlere enerji gidememesi sonucu bu yüksek fonksiyonlarda gerileme) ,

8-Yineleyen ölüm düşünceleri(ruhsal enerjinin tükenişi sonuçta ölüm düşüncesini de getirmekte)

9—Sonuçta depresyona Anne-baba ayrılığına bağlı terk edilme duygusu ve ona bağlı ayrılık fobisi-yalnızlık duygusu oluşabilir depresyon gelişebilir.

 

8—Depresyonda Tedavi:

8.1-İlaçla Tedavi:

1--Bozulan beyin biyokimyasını depresyon ilaçları ile desteklemek,hastalıkla mücadele eden organizmaya-(mücadele eden beyne değil) zaman kazandırabilir ve gereken psikoterapi ve davranış terapisi ile hasta,mevcut depresyon nedenine bağlı yıkımı durumu durdur ve onarabilir vede kişi kendi yaşantısını yeniden kurabilecek gücü bulmasına yardım edebilir.

2--Bu anlamda ilaçla tedavi-uygun ilacın saptanması ve kullanılması olmazsa olmazdır.tadavide doktor önerisi ve kontrolünde İlaç olarak sentetik ilaçlara kullanılabildiği gibi,yeni yeni modern tıpta kendini kanıtlamış bitkisel ilaçlarda yine doktor kontrolünde kullanılabilmektedir.

8.2—Bilişsel Psikoterapi:

1--Hasta bu tedavide ,psikolog yardımıyla kişi yaşadığı deneyimlerdeki kötümser yaklaşımları pozitif olanlarla değiştirmeyi adım adım öğrenir.Çünkü bu yaklaşımlar onu depresyona götüren nedenler için alt yapı sağlayabilmektedir.

8.3—Psikanalitik Psikoterapi: Hasta bu tedavide ,psikolog yardımıyla kişi,geçmişi ile sağlıklı bağ kurarak,kendine yönelttiği değersizleştirme ve suçluluk duygularını azaltma ve önemsizleştirme yöntemlerini öğrebilmektedir.

8.4—Davranış Terapisi: Hasta bu tedavide ,psikolog yardımıyla kendini mutlu eden nesneleri ve yöntemleri öğrenerek-strese karşı verdiği cevabın şiddetini azaltmayı öğrenebilmekte.

8.5-Kişilerarası Terapi: Hastaile onun sorunlu olduğu kişi-kişiler  ikili olarak  bu tedavide ,psikolog koordinatörlüğünde problemli alanlar üzerinde yoğunlaşıp-karşılıklı beklentilerin nasıl gerçekleştirileceği üzerinde çalışılıyor.

8.6-Grup Terapisi:Bu tedavi yönteminde ,  hasta kendisiyle aynı sorunları paylaşan insanlarla olduğu bir ortamda kendi problemlerini ve çözümlerini anlatarak hastalığına karşı güç kazanmakta-kendi motivasyonu artırmakta ve  bireylerin sosyal bir ortamda kendini ifade etmesi mümkün olabilmektedir.

9—Kişi, yaşadığı her olumsuzluk için dünyayı suçlamaktan vazgeçip,kendi yaralarını onaracak-yalayarak tedavi edecek  duruma geldiğinde depresyonunu yenmeye başlayabilir.Yaşamın sıkıntılarına-fırtınalarına  karşı set çekebilmek için hepimizin içsel dalgakıranları olmalıdır.

9.1--Bu sığınaklarda duvarlar yerine göre fırtınalarda  koruma amaçlı olarak çok yüksek olmalı aynı zamanda yeterince de alçak olmalıdır ki deniz suyu buraya girerek iç dünyamızın yaşamasına devam etmemizi sağlasın.

10—10-15 yıl gibi uzun süreli çalışmalar göre sadece psikoterapi uygulanan hastalarda nüksün daha fazla olduğu-nüks açısından bakıldığında ilaçla tedavi kinci sırada gelmekte.Başarlı bir depresyon tedavisinin temelinde psikoterapi ile zihinsel yaşantıların-temsillerin  normalize edilmesi-sağlıklı zemine getirilmesi ve de aynı anda ilaç tedavisi ile bozulan beyin biyokimyasının normale çekilmesi yada desteklenmesi gerekmektedir.

11—Kişinin geleceğe yönelik olarak plan yapması-bireyselliğni ifade etmesi ve bunların önemli kabul edilmesi-resim-şiir vs hobilerle uğraşması-düzenli spor ve egzersiz-medtasyon-yoga gibi rahatlama tekniklerini kullanması ruh sağlığını korumasına yardım edecektir.

12—Sanatın dehaları depresyonun  hipomanik dönemlerinde oluşan hafif canlı enerjik dönemlerde inanılmaz besteler-eserler yaratırken,depressif dönemlerinde bu yaratma edimi ciddi olarak aşağıya inmekte.

13-Depresyonun ciddi olarak tedavi edilmemesi halinde ,depresyonun intihar ile sonuçlanma olasılığı % 15 civarında.Avrupa ve ABD ile karşılaşıldığında ,Türkiye de   intihar girişimi daha düşük.

13.1-Doğu ve Güneydoğu Anadolu da kadın intihar oranı,Türkiyenin geri kalanına göre erkeklere oranla daha hızlı artmış durumda.

13.2—Dünya genelinde yalnız yaşama  intihar riskini arttıran bir faktör iken,Türkiye de intihar girişiminde bulunanların büyük bölümü anne-babalarıyla birlikte yaşıyor.

9-- Depresyonun Etkili Olduğu Yaşlar:

1--ABD’deki Warwick Üniversitesi ile Dartmouth Yüksek Okulu tarafından yapılan araştırmaya göre, depresyon riski gençken ve yaşlıyken en düşük seviyede bulunuyor.ve Bu durumun erkekler ve kadınlar, bekarlar ve evliler, zenginler ve fakirler, çocuklular ve çocuksuzlar arasında aynı olduğu saptandı.

2--Bu anlamda orta en riskli yaş olarak ortaya çıkmakta. Ortalama bir insanda depresyonun  birdenbire gelmediğini yavaş yavaş ortaya çıkmakta olup, insanların çoğunun 50’lerine geldiklerinde bu depresif dönemden çıktıp, 70 yaşına geldiğinde ise 20 yaşındaki bir genç kadar mutlu ve sağlıklı olabilmekte.

10--Antidepresan İlaçların Etkisi:

1--Kings College London Psikiyatri Enstitüsü araştırmacıları antidepressanların yeni beyin hücresi oluşturduğu insan üzerinde ilk kez kanıtladı.Bu anlamda her tür antidepresanlar beyinde yeni hücreler için  kaynak sağlayan  hipokampal kök hücrelerden oluşabilmekte.Daha önce buna benzer bir sonuç fluksetin için yapılmıştı.

2--Yorumlamak gerekirse ; örneğin fluksetin yaşlılıkta depresyonu azaltırken ,yaşlılıkla birlikte azalan beyin hücrelerini takviye anlamında beynin hafıza ile ilgili bölgesi olan hipokampus üzerinden beyinde yeni hücre oluşumunu tetikleyerek , beyne normal fonksiyonları yerine getirmesi için destek vermekte.

Kaynakça:NTV Bilim-Teknik Dergisi-Mayıs-2011-S:10



Makalenin İzlenme Sayısı : 181

Eklenme Tarihi : 21.10.2021

Önceki sayfaya geri dön.