Yaşlılık ve Problemleri:

1--Yapılan araştırmalara göre yaşlı nufus/toplam nufus oranı 2005 yılı için…% 5.4, 2010 yılı için…% 7.0 a çıkmıştır. Bu rakamlara göre  Türkiye nüfusu da dünyada yaşlı ülkeler arasına gireceğinin sinyallerini vermektedir.

2--Yaşlılık Hastalıkları:  Ülkemizdeki yaşlılarda en sık görülen sağlık sorunlarının; hipertansiyon, şeker hastalığı, osteoporoz, kolesterol yüksekliği, Alzheimer hastalığı, depresyon, inme, kalp damar hastalıkları, idrar kaçırma, beslenme bozuklukları ve bası yaralarıdır.

3--Türkiye’de şu an sadece 26 geriatri(yaşlılık hastalıkları uzmanları) uzmanının bulunma olup,bunun, en az bin civarında geriatri uzmanına ihtiyaç duyulmaktadır.

4--Ülkemizde 500.000 civarında Alzheimer hastası olduğunu ancak bu hastalardan sadece 50.000 kadarına teşhis konulup tedavi altına alındığını bildirilen bir çalışmada diğer hastaların hastalıklarının farkında olmadıkları anlaşılmıştır.

4.1--Alzheimer daha sık 74 yaş üstü kişilerde, düşük eğitim seviyesinde görülüyor.Hafızanın güçlendirilmesinde Sudoku ve diğer bulmaca uğraşları ile uğraşılması, balık ve siyah üzüm çekirdeği yemek uygun olacaktır.

4.2--Öte yandan Eski yaşlı bayanların özellikle tığ veya şiş ile lif,atkı vs örmesi önemli bir meşguliyet sağlayabilir.Ve ev işlerinde onlardan mutlaka yararlanılması uygun olacaktır.

4.3--Yaşlılıkta unutkanlık ile daha  ileri vaka olarak Alzheimer karşıtırılabilmektedir. Yaşlılıkta kısa vadeli hafızaya bağlı unutkanlık doğaldır.Unutkanlığa karşı eczanelerden tok karnına akşam yemekten sonra doğal soya lesitin kapsülleri(2-3 günde bir)+yarım çinko tableti kullanılabilir.

4.3.1--Elma(suyu veya kendisi) ve yumurta unutkanlığa karşı ciddi kolin kaynaklarıdır.Bu iki doğal kaynak varken Kolinerejik ilaçlardan mümkün mertebe uzak durmak herhalde uygun olabilir.
 
5--Yaşlıların önemli sorunlarından uykusuzluğu için şu ifade kullanılabilir.Yaşlı kişilerin günde 5 saat gece uykusu almasının sağlıklı ve yeterli olduğu açıktır.

5.1--Gece uyku uyuyamamaktan yakınan yaşlıların, gün içerisinde şekerleme diye tabir edilen 10-15 dakikalık uyku halinde olmaları  2.5 saat gece uykusundan çalmaları anlamına gelmekte olup, uykusuzluktan yakınan yaşlılara gece geç yatmaları ve uyku dışında kalan zamanı bir meşguliyetle geçirmelerini önerilebilir.

5.2--Öte yandan Gün içinde öğleden sonra 1-1,5 saat uyku uyumak her kişi için ve özellikle yaşlılar için uygun olup bu yapıldığında kişi daha verimli ve sağlıklı-canlı olabilmektedir.

6--Yaşlılarda depresyonun nedenleri olarak ; ekonomik kaygılar, kendi kendine yetememe hissi önemli rol oynayabilmektedir.Bu nedenlerle depresyon yaşlılarda daha çok görülebilmektedir.

6.1--Yaşlılıkta doktor kontrolünde ara sıra 2-3 günlük kısa süreli olarak  gece yatmadan evvel 10 mg fulsac adlı antidepressan verilebilir.Fulsacın etken maddesi beyni canlandırıcı ve depresyonu tedavi edici etkisiyle önerilebilir.

7--Yaşlılarda depresyona en iyi çözüm ;  yaşlıların kendisine karşı sözleri ve davranışlarıyla tam güven verecek bir yakını ve evladının olmasıdır.Ve onlara hürmet etmek-aynı zamanda sevgi göstermek vede onlardan akıl almak oldukça gereklidir.

7.1--Bu anlamda Aile kavramında ; çekirdek aile gibi dayatmalara karşın yaşlısı ve çocuğuyla geniş aile kavramı ön plana çıkarılmalıdır.

7.1--Yaşlı gelin-kaynana ilişkileri için söylecek en iyi söz ;damatların-evlatların yada 3.kişilerin kesinlikle bu ilişkiye pozitif veya negatif yönde müdahale etmemesi olacaktır.Onlar bir şekilde dengelerini birbirlerine karşı  kendi seçtikleri uzaklıkta bulurlar.

7.2--Ve bu  dengeye herkes saygı duymalıdır.Bu denge birlikte yaşabilmenin ön koşuludur.3.Kişilerin müdahalesi her zaman bu dengeyi bozmaktadır.Yaşlılarımızı sevmeliyiz.Evde yaşlı bulunması her zaman ev için hayırlıdır.Kıymetini bilmek gerekir.

8--Yaşlılarda özel bir neden olmadıkça, genel sağlık durumları gerektirmedikçe besin destek ürünlerine  ihtiyaç olmadığı açık olmakla birlikte,  sadece eksikliği durumunda B12 ve D vitamini(elektrikli ızgarada balık yapmak) almaları uygun olup,özellikle de  B Vitamin kapsülü ve Ester C vitamin almaları uygun olacaktır..

9--İnsanın yaşlanması yaşadığı sürece devam eder. Ve iki kişi aynı şekilde yaşlanmaz. Hatta aynı kişinin organları bile aynı anda yaşlanmaz.Yaşlanma  önce damar sisteminden başlar.

9.1--Bu anlamda Yaşlanma durdurulamaz ama yavaşlatılabilir.Yaşlanmanın hızını ve şeklini genetik belirlemektedir.

9.2--Bu nedenle ‘Ben nasıl yaşlanacağım?’ sorusunun yanıtını anneniz ve babanız nasıl yaşlanmış ise sizde öyle yaşlanacaksınız şeklinde verilebilir.

9.3--Yaşlanmanın yavaşlatılabilmesi için genetik faktörler dışında kalan dış etkenlerin düzeltilmesi gerekmekte olup,Sağlıklı beslenmeye özen gösterilmeli(her hafta  akşam yemeğinde bol doğranmış soğan+maydanoz+tere+roka+yeşillik  eşliğinde 

bor camda ,çelik tavada-elektrikli ızgarada  açık deniz yüzey balığı(sardalya.,somon,hamsi, vs) kızartmak,

Hergün orta tempoda 2 km yürümek, yaşlılıktan dolayı oluşan kalp yorulmalarını özellikle domates(*Kumato)  yemek,

GDO suz(cips,kola dışı) besinler(mevsiminde sebze+dalında meyve(karpuz tohumunu da bozdular-kabak gibi tadı geliyor),

keçi peyniri,marka yoğurt ve süt,katkısız kepekli ekmek yemek,siyah+yeşil çay ve bol su içmek.  Sigaradan uzak durulmalı.

9.4--Kilo kontrol altında tutulmalı. Sebze ve meyve tüketimi arttırılmalı. Kemik ve damar sağlığı için, tuz tüketimi azaltılmalı.

9.5--Yetişkinlerde 8 saatten az, 9 saatten fazla uyumamak(akşam 9 da yatıp-sabah 5 de ayağa kalkmak).

9.6--Akşam kabak-ay çekirdeği,badem,yer fıstığı, yemek ve vişne suyu içmek(bunlar uyku getiren ve anti kanser özelliğinde olan melatonik kaynaklarıdır) ve Antep fıstığı,fındık eşliğinde sadece 1 saat sakin bir dizi izlemek.

9.7--Sabah aç karna 1,5 bardak suyu yavaşça içmek-hep aynı saatte ihtiyaç gidermek-ve ardından 3-4 adet kaysı+incir yemek uygun olacaktır.Yaşlılar evin çınarıdır.Yetişkinler ve çocuklar onun gölgesinde dinlenir ve huzur bulurlar.

9.8—Kemik erimesine karşı şalgam ve özellikle ev yoğurdunun tüketilmesi.Pirinçten uzak durulması.

10--Yalnızlık Araştırmaları:

1--Yapılan bir araştırmaya göre  İngiltere'de tüm yaş grupları genelinde her 10 kişiden biri kendisini yalnız hissediyor. 

2--Yalnızlık, insanın fiziksel sağlığını olumsuz etkileyebilen bir unsur olarak görülüyor. 18-34 Yaşları arasındakilerin yaklaşık yüzde 60'ı sık sık ya da bazen yalnızlık duyduklarını söylerken; bu oran 55 yaş üzerindeki insanlarda sadece yüzde 55.civarında 

3--Araştırmaya göre 1972 ve 2008 yılları arasında yalnız yaşayan kadın ve erkeklerin sayısının da iki kat arttığını kaydediyor.Artık anne ve baba-büyükanne-büyükbaba ve torunların birlikte yaşadığı geniş aileye dönmenin zamanı geldi.