MAKALELER / Sağlıklı Beslenme7-Gıdalar ve GDO





Sağlıklı Beslenme7-Gıdalar ve GDO:

 

7.1--Bugün bir ilaç için bile en az 1o yıl süren güvenlilik deneyleri yapılırken, milyonlarca kisinin tüketecegi GDO lu besinler vs söz konusu oldugunda bu deneyler hemen hiç yapılmamıştır.

 

7.2—Hazır Çiftlik Tavuklarında görülen orta hat tümörleri-anomalilerinin retinoik asit sentezini degiştiren  tavukların beslendiği yemin içinde yer alan GDO lu soya ile ilişkisi olabilir.

 

7.3—Piyasada GDO lu tohum üreten şirketler, bir ucundan genetigi değistirilmiş tohum, bir ucundan tarım ilaci ve diger taraftan da insanların kullanımına yönelik ilaç üretebilmektedir. Boyle bir yapının Amerikan anti-trost yasalarıyla ne kadar örtüştüğü gerçek bir tartışma konusu olabilir.

 

7.4--Tavuklar 45 günde kesilmektedir, inekler daha uzun yaşasa da insan ömrüyle kıyaslandığında her iki süre de çok kısa görünmektedir.

 

7.5--Bitkilerde genetik oynamanın neden yapıldığı sorusunun cevabi da çok net degildir; artan dünya nufusu nedeniyle değisik iklim kosullannda üretilebilen soylar geliştirildigi şeklinde yuvarlak bir açıklama öne sürülür. Oysa her yerin üretim biçimi kendine özgüdur, zaten GDO'lar da çölde tarımı olanaklı kılmaz.Öte yandan Biyoteknolojinin de gelişmesiyle birlikte durmadan bütün bitkiler-hayvanlar için yeni GDO çalışmaları yapılmakta ve üretilmektedir.

 

7.6--GDO artık başta soya ve mısırla olmak üzere dünyaya ciddi anlamda yerleştirilmistir. Piliç endüstrisi bütünüyle GDO'lu soyaya baglıhale gelirken, büyükbaş yeminde de hammadde olarak GDO'lu mısır kullanılmaktadir. Hayvanlar hastalık gelişmeyecek kadar erken dönemde kesildikleri için aslında saptanabilen bir sorun da yoktur.

 

7.7--GDO'ların verim artışı sağladığı da tamamen tartışmalıdır. Fakat daha ilginci piriçte de soz konusu oldugu üzere, bitki zararlılarına karşı ilaç kullanmadan- dirençli tür oluşturarak daha az tarım ilacı kullanılacağı iddia edilmiştir.Buna karşın yapılan tarımsal deneylerde soyların, ancak tarim ilacı kullamlması durumunda verim artışı sağlandığını göstermektedir.

 

7.8—GDO tarımında kullanılan Glifosat adlı tarım ilacı (herbisit) zararli otların ortadan kaldırılmasında kullanılmaktadir. Bu, çiftçinin tarlayı çapalayip zararli otlarla mücadele etmesi yerine önerilen "çabasiz" tarımın(emek vermediğin şey senin değildir) bir yontemidir.

 

7.8.1--Fakat zararlı ot ilaci-glifosat, soya gibi tarımı yapilacak bitkiyi de etkileyeceginden, soyaya herbisit direnc geni yerleştirilir. Bu genin nakledilmiş oldugu soya ya da mısır, tarlada biten zararlı otlar için kullanılan ilaca karsi dirençlidir, aynen çiftçinin ifadesiyle söylenirse "otlar küçülürken, ürün büyümektedir".

 

7.8.2--Yoğun glifosat kullanımına karşın her yıl zararlı otlar kendi gen yapılarını değiştirererek glifosata karşı daha hızlı büyümektedirler.

 

7.8.3--Sonuçta bir süre sonra glisofat artık etkisiz hale gelecek.Öte yandan ekilen ürüne zararlı adı verilen diğer böceklerde ortaktır.Çünkü insan-hayvan-bitki aynı besin alanını kullanıyor.

 

7.8.4--Kısaca yenilen elmada elam kurdunun ortaklığını kabel etmesi gerekir insanoğlunun.Elma kurdunun yediği elmada organiktir.Ürün kaybına neden olan zararlılara karşı glisofat yerine doğal yöntemler(bitki,hayvan vs) kullanılabilir.

 

7.8.5--Aslında GDO lu üretim,yeryüzü tohumlarının, insanlıktan-ortak mirastan alınıp,patentlendikten sonra şirketlerin tekeli altına sokulması ve bu suretle para kazanılması amacını taşır görünmektedir.

 

7.9--Arjantinde özellikle bu tür tarım yapılan yerlerde doğumsal anomalilerin artmasi üzerine bir şeylerin yanlış gittigi ortaya çıkmaya başlar. Bunun olasi iki nedeni vardir. Birincisi, çiftçi ve bölgede yaşayan hayvanlar ister istemez glifosata maruz kalmaktadir. ikinci ancak daha büyük olan sorun, glifosata dirençli GDO'nun dolaylı etkileridir.

 

7.9.1--Glifosat ciddi anomalilere neden olmaktadir. Embriyoların  özellikle sinir sistemi etkilenmekte, sinir dokusunun oluşumu bozulmaktadir. Kafa orta hat bozukluklan saptanmaktadır.Aynı şey sırt bölgesindeki sinir dokusunun (omurga ve omurilik) kapanmasnda da da ortaya çıkar. Bütün bu veriler Arjantinde tarım yapilan bolgelerde görülen düşük ve anormal dogumları açıklar nitelikte sonuçlar verir.

 

7.10--Yapilan pek çok çalışma glifosat ve benzeri ot ilaçlarının hormon sistemiyle etkileştigini ortaya koymaktadir. Ancak bu araştırmada saptanan degisikliklerin retinoik asit sinyal sistemiyle ilişkili oldugu sonucuna varılmıştır ki bu durum GDO lu soya ile beslenen çiftlik tavuklarında görülen orta hat tümörlerininde bundan kaynaklanabileceğini düşündürmektedir.

 

7.11--Glifosat soyaya geciyor ve onu etkilemeden dokusunda bulunuyorsa, onu yiyen hayvanlara da gececektir. Soya glifosata direncli olabilir, ancak hayvan (insan) aynı direnci göstermediğinden etkilenecektir.

 

7.12--Ülkemizde GDO'lu soya, misir gibi pek çok ürünün ithalati serbest bırakılmıştır. Bu soya her ne kadar hayvan yemi olarak kullanılcak dense de, başta bisküvi endüstrisi olmak üzere, diger endüstriyel alanlarda kullanılmadigmi kimse garanti edememektedir.

 

7.13-- Fransiz ekip Seralini ve arkadaşlarının GDO lu yemler vs araştırmasına göre durum tam bir felaket:Sonuç olarak:

 

7.13.1--Normal yedirilip içirilenlere göre diger gruplarda en az 3 kat fazla kanser saptanmış, kimi zaman oran 5-6 kata dek yükselmiştir.


7.13.2—Deney hayvanlarında Kanserler hemen başta görülmemis, bir yılı gecince ortaya çıkmıştır.En sık görülen tümörler meme ve hipofiz bezindedir; böbrek ve karaciger başta olmak üzere bütün organlarda mikroskopla da saptanabilen doku hasarı ya da farklılaşması izlenmiştir. Düşük doz uygulananlarda bile anlamlı fark vardir.

 

7.14-- Aşırı basınç işlemi bir yandan endüstrinin korkulu rüyasi bakterileri ortadan kaldırırken, diger yandan etin yapısını bozarak jelleşmeye neden olur. 

 

7.15--Bugün piyasa işi markali yogurtların hepsinde dışarıdan getirilen bir maya karışımı kullanılır, çünkü yerli mayalar işlemden geçirilmis sütte yeterince etkin çalışamamakta, ya da en azından istenen standart sonucu verememektedir.

 

7.16-- Bütün meyve sularının "gazi alındığından, taze sıktırdığımız meyve suyu, buzdolabında bekletseniz bile birkaç; günde gaz oluşturarak ambalajı şişirirken, kutu meyve suları bu özelliği göstermez. Yani meyve suyu şekerli meyve aromasına dönüştürülmüştür. Ailelere çocuklarına mümkünse meyveyi dogrudan yedirmelerini, meyve suyu vermek istiyorlar

 

Kaynakça:Bilimsel Verilerle Gıda-Hastalik Ilişkisi-- Dr.Yavuz Dizdar—Hayy Kitap

 




Makalenin İzlenme Sayısı : 173

Eklenme Tarihi : 21.10.2021

Whatsapp'ta paylaş
Facebook'ta paylaş
Önceki sayfaya geri dön.