MAKALELER / Sağlıklı Beslenme-2-Yemek Yemenin Fizyolojisi





Sağlıklı Beslenme-2-Yemek Yemenin Fizyolojisi:

 

2.1—Yemek yeme süreci anatomik olarak ağızdan başlayan bir süreç olup, başlangıç noktası gıdanın çiğnenmesi bile değildir. Sistem gıdanın hayal edilmesi (limon örnegi), kokusunun alınması  ya da görüntüsünun algı düzeyine erişmesiyle etkinleşmektedir.

 

2.2--Sağlıklı bireyde gıdanın alınması isteğine iştah adı verilir ve kişinin iyilik halini gösteren en temel göstergelerden biridir. İştah hastalık halinde azalır ama tümüyle kaybolmaz. Buna karşılık hasta organizma belli yiyeceklere karşı ret, ama belli yiyeceklere karşı da özel istek gösterir.

 

2.3--Zira istek bir gereksinimin karşılanmasına yönelik olarak ortaya çıkar, haz ise geçici bir keyif alma durumunun karşılanmasıdır. Gerçek istek karşılık buldungunda ortadan kalkar, hazza yönelik istekse tekrarını  talep eder. Günümüz endüstriyel yiyeceklerinin, özellikle atıştırmalık olarak adlandırılan cips, kraker gibi sınıflar haz duyusunun uyarılması üzerine geliştirilir.

 

2.4—İnsanlar,  hayvanların aksine nelerin yenebilir olduğunu duyularıyla anlayamazlar, sadece nelerin bozuk olmadığını saptayabilirler. Buna karşılık hayvan nelerin yenebilir olduguna dair doğuştan gelen bir yetenege sahiptir.

 

2.5--Tıp mideyi proteinlerin parçalanma yeri olarak tanımlamıştır.Midenin asit ortamının işlevi olasılıkla "yabancı" olan protein yapısının orijinal biçiminden uzaklaştırılmasıdır.

 

2.6--Gerek mide, gerekse pankreastan salgılanan parçalamayı olanaklı kılan enzimler aslında spesifik çalışır. Enzimler hedef molekülleri rasgele değil, belli birleşme noktalarından keser. Bir şeyin sindirilip sindirilemez oldugunu belirleyen de budur.

 

2.7--İnsanın beslenme fizyolojisi icinde yaşadiğı dünyanin bir parçasidir. Neyin yenebilir neyin yenemez oldugu aslında bellidir.Pankreastan salgılanan sindirim suyu, karaciğerden gelen safranın da katkisiyla sindirim işlevinin sürdürülmesini sağlar. Midenin asit içeriği yeniden bazik pH degerine kayar ki bu pH değisikliği, sindirimi sağlayan enzimlerin çalışmasi için elzemdir.

 

2.8--Gıdanın parçalanmış içeriğinin büyük kısmı ince bagırsaklardan emilir; onikiparmak bagırsagı ve ince bagirsaklar safra ve pankreas enzimlerinin katkisiyla yapı taşlarına indirgenen seker ve aminoasitlerin emilimini neredeyse bütünüyle tamamlar.

 

2.9--Sindirilemeyen içerik ise kalın bağırsaklara gecer, ancak bu içerik çok önemlidir, zira kalın bagırsaklarin beslenmesini sağlamakla kalmaz, aslında vücuda yediklerimizin içerigi konusunda da enformasyon aktanr.

 

2.10--Sanılanın aksine, bağirsak duvarı hücreleri kandan değil, gıda içeriğinden beslenir. Örnegin ince bağirsaklardan geçen proteinlerin bir kısmi flora sayesinde bütirik aside (tereyagmda bol miktarda bulunan bir yag asidi türü) dönüştürülür ve bagirsak hücrelerinin ana besin kaynaklarından birini oluşturur.

 

2.11--Ağızdan uzun sure gıda verilmemesi durumunda karaciğerin islevinde de bozulma ortaya çıkar. O nedenle hastalar her şeyden önce gerçek gıdayla ve agızdan beslenmelidir.

 

2.12-tahıldan zengin beslenme sadece bağırsaklarda divertikul gelişimine karşı degil, kalınbagirsak kanserine karşı da koruyucudur. Ancak bu koruyucu etkinin olasi mekanizmasi posa olusturması degil, bagirsak yüzey hücrelerinin yeterince beslenmelerini saglamasidir.

 

2.13--Bagırsak içeriğisindirim süreci içinde  en sonunda dışkı olarak çıkarılır, gıdanın agızdan dışkıya dek sindirim sisteminden geçis süresi yaklasik 24 saattir ve bunun en uzun kısmını kalın bagırsaklardaki süreç oluşturur.

 

2.14—Kalın bagırsaklardan geciş süresi pek cok hastalık sırasında bozulur.Fakat probiyotik tüketilmesiyle düzelir, dolayisiyla işlemden geçmemiş yogurt, kefir ya da boza gibi gıdalar kalın bagırsakların saglığının korunabilmesi için ciddi bir gereksinimdir.

 

Kaynakça:Bilimsel Verilerle Gıda-Hastalik Ilişkisi-- Dr.Yavuz Dizdar—Hayy Kitap

 




Makalenin İzlenme Sayısı : 170

Eklenme Tarihi : 21.10.2021

Whatsapp'ta paylaş
Facebook'ta paylaş
Önceki sayfaya geri dön.