MAKALELER / Sağlıklı Beslenme-1-Temel Yapım Maddeleri,kollajen-taurin







Sağlıklı Beslenme-1-Temel Yapım Maddeleri:

 

Metyonin,Taurin,Sistein,Kollajen,Glutatyon,Lipoik Asit,GAG lar

 

1.1—Genel Bilgi:

 

1.1-- Dogada obezite diye bir sorun yoktur.

 

1.2--insanlar ve hayvanların aldığı kalori, ihtiyaç duydukları hesaplanan kalorinin altında kalırsa yaşam süresi uzar.Obezite-yağlanma diye bir sorun olmaz.

 

1.3--Yiyecek kaynaklan doğal koşullarda yetistirildiği/üretildigi sürece, yani hayvan otlakta otluyorsa, domates tarladan geliyorsa ya da un tam bugdaydan elde ediliyor-sa , beslenme yetersizliginin ortaya çikmasi çok düşük olasılıktır.

 

1.4—İnsan vucunda temel yapım maddelerinden biri olan Metionin protein yapiminda baslatıcı roldedir. Bütün proteinlerin sentezi metionin koduyla başlar.

 

1.5-- kanserin dışında, genel olarak yaşlanmanın da DNA metillenmesine bağlı olduğuna dair görüşler vardir.

 

1.6—Metyonin gibi Triptofan normal kemik gelişiminin tamamlanması açısından çok önemli bir yere sahip görünmektedir.

 

1.7--Hastalik döneminde vücuda sentezi maliyetli olan bilesiklerin doğrudan verilmesini gereklidir.Bunun en Çok bilinen Örnegi de tavuk suyuna çorbadir.Tavuk suyu kollajen ve proteoglikan adi verilen kaynaklar açısından cok zengindir

 

1.8--GDO'lar bir sekilde kompozisyonu değiştirilmiş ürünlerdir, bu özellikle onların kullanıldığı entegre besicilik sistemi için gereklidir. Hayvanların daha hizli et tutmasi ya da daha fazla süt vermesi, yediginin kompozisyonuna baglıdır.

 

1.9--Taze sebze ve meyveler özellikle vitamin acismdan zengindir, ancak bu durum meyvenin olgunlaşmasıyla ilişkilidir. Beslenme icin gereken flavonoidler gibi pek çok madde bitkinin ve meyvenin olgunluk düzeyiyle en üst değerine ulaşir.

 

1.1o--Flavonoidler tohumun olgunlasmasindan, bitkinin dogal zararlılaraa karşı savunmasmdan, cevre kosullarıyla etkileşimine dek pek çok bakımdan farkli etki gosterir.

 

1.11--Meyvenin tatlanması da flavonoidlerin bir işlevi olarak ortaya çıkar.Flavonoidler aslmda bitkilere ait bileşiklerdir, ancak yapilan pek çok araştırma canlı sistemlerde tat ve kokunun dışında da bunların , biyolojik etkileri oldugunu ortaya koymustur. Çoğu antioksidandır, hücre bölünmesini durdurarak kansere karsi koruyucu etki gosterirler.

 

1.12-- Taze olarak ömrü çok kısa olan salatalık, turşuya çevrildiginde çok daha uzun süre saklanabilmektedir. Aynı şey sütten yogurt ya da peynir, etten sucuk üretilmesi için de geçerlidir. ekşi mayalı ekmek, besleyici içerik açısından aynı undan yapılan

endüstriyel ekmeğe göre daha zengindir.

 

1.13--Kaliteli sütten yapilmis ve olgunlaşmis peynir, sütün başlangıç haline göre çok farkli bir bileşim gösterir.

 

1.14--insan beslenmesinin temel unsurlarından birisi de kalın bağırsak florasının beslenebileceği maddelerin yiyeceklerle alınması temeline dayanır.Kısaca kalın bağırsak kan ile değil,içinde bulunan besinlerle beslenir.

 

1.15--Yoğurt sütün mayalanmış halidir.Kaliteli sütten yapilmiş peynir de mayalanma süreci ile olgunlaşmaya devam eder. Aynı şey mayalanmış et ürünleri olan sosis, salam ve sucuk için de geçerlidir. Bu ürünlerde mayalanma, iç malzemenin dolduruldugu bağırsak çeperindeki mikroorganizmalar tarafından sağlanır.

 

1.16--Bir domates, elma ya da ıspanak üretimden toplandığında kuşkusuz hala canlıdır.Çiğ yenmesi durumunda da canlılığını korur. Benzer şey bir yere kadar etin ya da balığın pişirilmesi durumunda da söz konusudur.

 

1.17--Bekletilen yemek sonunda ekşir. Ayni sey evde pisirilen kek için de söz konusudur, bir sure sonra acır ve ardından küflenir. Ne var ki, bu dönüşümü endüstriyel kekler için söylemek mümkün olmamaktadır. Endüstriyel kekler küflenme özelligi göstermez.

 

1.18--Uzun raf omürlü yiyecekler başka canli formlarının üremesine olanak sağlamayacak bir bileşim özelligi gösterirler, yani bir şekilde mumyalanmışlardır.

endüstriyel gıdada bu süreç ekşimeden küflenmeye dogru kaymıştır.

 

 1.19--Maden işçilerine ve kimya çalışanlarına ve radyasyonla uğraşanlara her gün yogurt verilmesi kanuni bir gerekliliktir. Aynı şey zehirlenme durumunda yogurt yedirilmesi şeklindeki yaklaşım için de geçerlidir. Ancak bu yogurdun ana denge ve savunma molekülü olan glutatyonu yükseltgeyecek kaliteye ve değere sahip olması ile mümkündür bu ise ekşiyebilir sekilde canlı olmasını gerektirir.

 

1.2o--Anne sütü bağirsakların dogal bakteri örtüsünün oluşmasında tamamen belirleyicidir.Bu öyle bir durum ki, anne sütü alınmaması ileride daha sağlıklı bir yaşamın anahtarı, olmazsa olmazıdır.Formül mamalar bunu bir yere kadar sağlayabiliyor. 

 

1.21--İnsan vücudunun destek dokusu aynı molekülun varyasyonlarından oluşmuştur. Bu moleküllerin en büyük bölümünü oluşturana kollajen adını veriyoruz.

 

1.2—Metyonin:

 

1.2.1--Standart genetik kodda, bir protein yapimmda ilk eklenen aminoasit her zaman metionindir. Dahası sülfur grubu aktarımı ile sistein, karnitin ve taurin yapimi da yine metionine bağlidir. Aynca ozellikle beyin dokusunun yapımında ve yenilenmesinde rol oynayan fosforlu yağlar da metionin aracılığıyla oluşturulur. Benzer çerçeveden baktığımızda metionin kanser açısından da merkeze oturtulabilir, Diyetle metionin ve B vitamini alınmasi kalınbağırsak kanserine karşı koruyucudur. Üstelik bu durum kişiden kisiye de değişkenlik gösterir ve neden bazılarının kolon kanseri açısından daha büyük risk taşıdığını da açıklar.

 

1.2.2--Metionin icin esas kaynak hayvansal proteinler degil, bakliyat sınıfı tohumlardır.Metionin içeren baslica yiyecekler, meyveler, et, sebzeler, fındık, baklagiller, ıspanak, yeşil bezelye, sarmısak, bazı peynirler, mısır, antep fıstığı, ceviz,fasulye ve tofu metioninden zengindir. O nedenle metyonin alımında, mercimek, kuru fasulye, bezelye ya da nohut gibi proteinden zengin bitki tohumları ön plana çıkar.

 

1.2.3--Hububat kaynak olarak daha kısıtlıdır, ancak mayalanmayla-mayalı ekmek kullanılabilir sülfür içerigi değisebilir. Burada dikkate alınması gereken unsur, bitkinin doğal soy olmasidir. Zira genetiği değistirilmiş soylarda, miktar önem kazandiği icin, bunlarda metionin içerigi yetersizdir.

 

1.2.4-- Planktonlar dimetilsülfoniopropiyonat ve metanetiol gibi maddeleri, metionin ve sülfür bileşiklerinin sentezlenmesinde kullanabilir.Bu bağlamda spiriluna giba alg-yosun temelli besinler önemlidir.

 

 

1.3—Kollajen:

 

1--Kollajen esas olarak vücut çatısının desteklenmesinden sorumludur, yani iskelet kası kasları kemiklere bağlayan kirişler ve elbette kemiğin matriksi kollajenin farkli formlarmdan oluşur. Buna karsilik damarların cidarı, kalp, karaciğer gibi iç organların destek dokusu da (kumasi) kollajenden meydana gelir. Damar duvarını döşeyen kollajen ise daha farkli yapısal özellik gösterir, yüzeyi örter.

 

2--Tükettiğimiz etin de önemli bir kısmı kollajendir. Ancak bu molekül suda kolay çözünen bir özellik göstermez, biz kollajeni daha çok yemeğin suyuna geçtiginde fark ederiz. Kollajen yemegin pişirme süresini belirler, çünkü dokunun özünden süzülüp yemegin suyuna geçmesi uzun sürer.

 

3--Yemek  etin "yenebilir hale gelmesi" içindeki kollajenin çözülüp suya geçmesi hali-çorba oluşmasıdır. Bunun en açık örnegi paça yemeğidir, etten çok kas ,kiriş ve kemik içerdiğinden paçada çok fazla kollajen açığa çıkar. Ama tencere soğuduğunda kollajen çözünürlüğünü yitirir, donar, jel (jole) olusturur, son derece besleyicidir.Jöle oluşmuyorsa yada az oluşuyorsa bu onun organikliğinin daha az,kasaların-etin fazla olduğunu gösterebilir.Besleyici olan kas değil,kollajendir.

 

4--Paça pisirmek ya da kapama gibi sulu yemek hazirlamak çok daha zahmetli ol-masa da, çok daha uzun bir süre gerektirir. Aynı şey işkembe için de geçerlidir. Ciğerde ise çok fazla kollajen bulunmaz, o yüzden ateşi gorür görmez pişiverir.

 

5--Bir ülkenin beslenme alışkanlıkları  kendine özeldir.Türkiye de insanlar kışın vücut direncini artırmak için sabah çorbası olarak sirkeli-sarmısaklı paça içer.Fransızlar için peynir+şarap özel iken,almanlar için bira+patetes özeldir.

 

6--Kollajene benzer bir durumu, protein yapisına girmeyen başka aminoasit benzeri bileşikler için de geçerlidir. Bu bileşiklerin en iyi bilinenlerinden birisi de , her şeyden önce beyin gelisimi için gerekli olan taurindir.Özellikle kediler ve bebekler bunu sentezleyemediğinden gıda ile mutlaka alınması gerekir." Hiç hayvansal ürün yemeyenlerde ciddi taurin eksikligi riski vardir, araştırmalar değerin "yüz kat" değisebileceğini göstermistir.Taurinin en iyi bilinen işlevi safranın oluşumuna olan katkisidir .

 

7--Vucutta en tehlikeli anevrizmalar beyin damarlarının anevrizmalarıdır; bazen değil tedavi etmek, dokunulması bile mümkün olmaz. Çünkü kollajen sentez bozuklugunun getirdigi paralel sorun, dokunun dikiş tutmamasıdır. Dokunun çatısını zaten kollajen kurar, cerrahın attigi dikiş de bunun arasından geçerek tutar. Kollajen yapımı bozuk ise doku dikiş tutmaz, bu aynen gazete kağıdına dikiş atmaya benzer, düğümleyeceğim diye gerdiğiniz anda yırtılır.Bu nedenle kollajen alımı çok öenmli bir konudur.Bunu sağlayan en iyi kaynaklardan birisi paça-kemik suyu çorbası olabilir.

 

8--Günümüz yasam koşullan bizim kemik suyuna çorba, kapama, paça gibi yemekleri tüketmemizi giderek engellemektedir. Peki bu durum bizdeki kollajene ait bir yapım bozuklugunu beraberinde getiriyor.Kollajen almamızı sağlayan beslenme modelinden giderek uzaklaştık.

 

9--Dokunun sağlığını gösteren bir diğer unsur ise saçlar ve tırnaklardır. Kollajenden farklı olarak saçlar ve tırnakların ana bileseni keratin denen moleküldür.Kollajen ve keratinin yapısı kuskusuz sadece beslenme eksikligiyle bozulmuyor. Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar da kollajen yapısını-yanı sıra hormon durumunu etkilemektedir.

 

1.4—Taurin:

 

1--Yüksek miktarda fruktozla-kola vs.  beslendiği için kollajen bozulması ortaya çıkan farelerde bu sorun taurinle önlenebilmektedir. Taurin verilmesi deneysel modellerde, yüksek tansiyonun normale inmesini, diyabetiklerde kan şekerinin, kan yağlarının düşürülmesini, karaciger bozukluklarının önlenebilmesini sağlar.

 

2—Taurin ,kalbin normal çalışmasında ve kalp kasının oksidanlara karşı  korunmasında rol oynar. Kas ve sinir işlev sorunlarını düzeltir. Kilo fazlası olanlarda zayıflatıcı etkisi vardır. Vücut genelinde baktığımızda beyin, karaciğer, böbrekler ve bağırsakların taurinden özellikle zengin oldugu görülür.Vücutta et, eksigi kapatacak kadar zengin bir kaynak degildir; dil, ciğer, böbrek, kokoreç gibi sakatat yemenin önemi yeniden ortaya çikmaktadır.

 

3—Aşırı miktarda alınan alkol, oksidatif stres kaynağı ve arada çıkan maddeler zarar verici özellikler gosterir. Korunma reaksiyonlarındaysa sülfür içeren maddeler en önemli rolü oynar.

4--Taurinin esas kaynakları sakatattan gelir, bu durum kedi ve köpeklerin sakatatı neden bu kadar çok sevdiğini de dolayli olarak anlatir. Aynı şey sisteinden zengin kediotu için de geçerlidir. Genel gozleme göre, kediotunun gosterilmesi bile

kedileri kaliteli bir salam görmüş kadar heyecanlandirir, hayvanlar neredeyse takla atar.

 

5--Insanda da taurin safra asidi yapmanın  iki mekanizmasmdan biridir.

 

6--Taurin, yüksek früktozla beslenmiş  sıçanlarda ortaya çikan kollajen anormalliklerini önleyebilmektedir.

 

1.5—Glutatyon:

 

1--Savunma sisteminin en önemli molekullerinden biri (daha dogrusu en onemlisi) glutatyon adı verilen bir moleküldür.

 

2--Tarım ilaçlarının aktif ürünlerini de glutatyon tutar ve ortadan kaldinr. Ortaya çıkan pek çok hastalık durumu vucuttaki glutatyon depolarının hızla tükenmesine neden olduğundan, glutatyonun hammaddelerinin özellikle hastalık durumunda dışarıdan alınması çok daha önemli hale gelir.

 

3--Dokularda bulunan glutatyon sisteine de dönüştürülebilir, o nedenle önemli bir depo özelligi gösterir. Butün mesele rezervlerin dolu tutulabilmesi için gereken sülfurlü aminoasitleri ister metionin ister sistein olsun, bir şekilde gıdalardan alabilmektir.

 

4—Sonuç olarak temel koruyucu molekül olan glutatyon yapımında dışa bağımlıyız.

 

5--Glutatyon sentezinde kullanılan sistein,  gıdalarla alınabilir, ancak insan ve hayvan vücudunda sentezlenemeyen metioninden de gıdalarla alınmalıdır.Organik tavuk suyu yada paça çorbası yanında , sebzeler, yani sogan, sarımsak, ıspanak, roka, kırmızı biber, çimlendirilmiş mercimek ile de metyonin alınabilir. Ancak metionin sentezin yapıldığı yerlerden, örnegin ıspanağın yeşil kısımlarını değil, kök kısımlarını alınabilir.

 

6--Dokuların glutatyon içerigi de her zaman aynı degildir, bunun bir nedeni beslenmeyle dışarıdan alınmıyor olmasi, bir diger nedeni ise psikolojik stres dahil pek çok durumun glutatyon miktarını etkilemesi ve azaltabilmesidir.

 

7--Glutatyon vücudun kimyasal reaksiyonlardaki ana koruyucu molekülüdür. aşırı üzüntü durumunda hızla hastalanmamız glutatyon eksikliğine bağlı olarak gelişebilir. Çünkü diyabet ve kanser dahil pek çok hastalık aşırı üzüntü ile tetiklenebilmektedir. Vücut stres durumunda kendi glutatyon depolarını hızla tüketir, dışarıdan alınması da yetersiz kalırsa ,bıçak sirtmda sürdurülen yasam dengesi birden olumsuz tarafa doğru kayar.

 

8--Benzer durum zamanından erken dogan (preterm) bebekler için de gecerlidir, annede sistein miktari azalmışsa bu, kordon kam üzerinden bebeğe de yansır. Hamilelik durumu iyi beslenme gereğinin doruğa ulaştigi fizyolojik durumlardan biridir.

 

1.6—Lipoik Asit:

 

1—Vucudu koruyan bir diğer madde olan lipoik asit, vücutta sentezlenemeyen yağ asitlerinden yapılır, vücut bu aşamada da dışa bağımlıdır. Buna karşın lipoik asit diyabet, kalp hastaliklan ve kanser vs hastalıkların pek çoğuna karşı dogal olarak koruyucudur.

 

2—Lipoik asitin , en bol bulundugu yerlerden biri de maya ekstreleri, yogurdun, ayranın ve kefirin ekşimiş halidir.

 

3--Lipoik asit sütte de bulunan bir yağ asididir, eldeki verilere göre en zengin kaynagı ise ettir.

 

4--lzgara ateşinin lipoik asidi artırdığı şeklinde veriler mevcuttur. Izgarada et pisirmenin hep kanserojen oldugu söylense de, özellikle Güneydogu mutfağında yer bulan kebapların kanser nedeni oldugunu gosteren hiçbir alan çalışması da bulunmamaktadir.

 

4.1--Izgara odun kömüründe pişirilen doğal , et-tavuk ve balığın lezzeti elektrikli ızgara vs alınamamaktadır.Böyle bir etin kömürleştirilmediği sürece kanserojen olduğunu söylemek ne kadar doğru.Öte yandan ızgara etin lezzetinin elektrikli ızgaralardan alınamaması,kömürün yanması sürecinde çok ince doğa enerjilerinin ete geçmesi olarak da yorumlanabilir.Doğada çok ince enerjilerin var olduğu bilinmekle beraber,onları ölçecek teknoloji henüz ortada yok.

 

5-- Kolesterol aslmda vücutta da sentezlenen temel moleküllerden biridir. Hücre zarı yapısının oluşumunda görevi vardir, beynin ve iç organların dogal yapısınının oluşturulmasmda özel bir öneme sahiptir, vücudun en onemli hormonlarıda bu maddeden sentezlenir. 

 

1.7—GAG lar:

 

1--Vücutta yapı ve islevin sürdurülmesinde çok önemli role sahip başka moleküller de vardir. Bunlar DNA tarafindan kodlanmayıp enzimler tarafmdan "ihtiyaca binaen" sentezlenir. Bu moleküller arasmda en önemli sınıflardan birini glikozaminoglikanlar (GAG) olusturmaktadir.

 

2--Yapı olarak aminoasit ve şekerlerden meydana gelen GAG sınıfı daha sonra yoğun biçimde sülfürlenir. Sülfür bağlanmasi bu moleküllerin işlevlerini sürdürmesi için esastir.

 

3--Dört GAG sınıfının işlevlerini kısaca özetleyelim:

 

1--Heparan sülfat başlıca kanin akışkanlığının sürdürülmesinden sorumludur, bozulmasi durumunda kan pıhtılaşır. Ancak Mere bolünmesi ve sinyal iletilmesi gibi ek işlevleri de vardir.

 

2--Kondroitin sülfat yara iyilesmesinden sorumludur, ancak beynin gelişimi ve sinir dokusunun iyileşmesini de sağlar.

3--Keratan sülfat ise dokunun su içerigini ayarlar. Örnegin; gözün en dıştaki saydam ve parlak tabakasi korneanın yapısının bu şekilde tutulmasi keratan sülfatın işlevidir.

 

4--Hiyalüronan ise özellikle eklem sıvılarında da yer alır ve eklemlerin yüzeyini olusturan kıkırdağın "yağlanmasını" sağlar. Bu özellik eklem bütunlügünün ve sağlığının korunmasi için elzemdir.

 

4--GAG sınıfının ilginç bir özelliği bu moleküllerin sinir ve eklem dokusunda da bulunmasıdır. Bunların bir diger ortak özelligi yine sinir ve eklem dokusundaki kök hücrelerin çogalmasını önlemeleridir.

 

5--Kök hücreler, dokunun yenilenmesinde işlev gören hücrelerdir ve normal koşullar altında "uykuda" tutulurlar. Kök hücrelerin uyku durumundan çıkarılması, çoğalmalarına ve yeni ama düzensiz doku olusturmalarına neden olur. Bu durum eklemde gerçekleştirilirse osteoartrit gibi kıkırdak dokusunun düzensiz büyümesiyle ilişkili bir tabloya yol açar. Bu tablo eklem şişliği ile kendini gösterir aynı zamanda eklem sıvısı da beraberinde azalmıştır.

 

6--Günümüz hastalıklarının bir kısmı "eklemlerin kuruması" şeklinde ifade edilmektedir. Yapılan manyetik rezonans goruntülemeleri genç bireylerde bile eklem sıvısının azaldığını ortaya koymaktadır.

 

7--Tromboemboli denen kanın pıhtı oluşturmasi durumunda da (kanın kuruması olarak düşünülebilir) bir artış oldugu aşikardır.

 

8-- "akcigerlerin kuruması" gibi bir tablodan da sık bahsedilir olmuştur. Ana sorun, bu hastalık durumlarının ortaya çıkış nedeni ve sıklığında ki artıştır. GAG sınıfı ihtiyaca binaen yapılmaktadır.

  

9-- O halde nedir akciğerleri ve eklemleri kurutan gerçek neden? Kuruma vücut salgıları için de geçerlidir. Vücut yapı itibariyle dışarıya kapalı bir bütün olarak görünse de, içinde bir şekilde dış dünyayla fiziksel temas halindedir. işte bir diger önemli molekül grubunu da " MUC sınıfını oluşturur.

 

10--Bu moleküllerin genel özelliği vücudun dış dünyayla temas eden iç kanallarını kaplamasıdır. Bu yüzeyler başlıca sindirim sistemi ve solunum sisteminden meydana gelir.

 

11--MUC'un oluşturduğu salgı ise bizim "sümüksü" (mukus) olarak adlandırdığımız, su içerigi zengin, ama akışkanlığı zayıf bir bileşiktir.

 

12--Mukus tek bir molekülün adı olsa da, değisik bölgelerdeki salgıların özellikleri farklıdır. GAG sınıfı gibi, müsinin de önemli ozelliklerinden biri sülfür bağları içermesidir.

 

13--Parça moleküller birbirlerine bir cins menteşe işlevi gören sülfür bağıyla birleştirilir, dahası moleküllerin belli kısım sistein adlı sülfürlü aminoasitlerden zengin bölgeler içerir. Fare, insan, köpek gibi uzak canlıların musinlerinde sülfürden zengin bu bölgeler hemen hemen aynıdır, yani molekül türler arasında da sabit bir özellik gösterir.

 

14--Müsin sınıfı moleküllerin bizim açımızdan taşıdığı önem "vücudun dış etkenlere karşı korunması" şeklinde belirlenmistir.

 

15--Genel kabullere gore müsin solunum yollarını (burun boşluğundan akcigerlere dek) mikroplardan korumakta ve tozlan uzaklaştırmakta, sindirim sisteminde asidin mideyi eritmesini engellemekte, bagırsaklarda da yine mikropların vücudu istila etmesini önlemektedir.

 

16--Dolayısyla nezle olduğunuzda burnunuz akar.Müsin tukurükte de vardir, sütte de mevcuttur, bebeği virüs enfeksiyonlarma karşı korur, yapı olarak pıhtılaşma faktörlerinin biriyle de çok yakın benzerlik gosterir. dolayisiyla aslında daha karmaşık bir özellik taşıdığı bellidir.

 

17--Son yıllarda artan hastalıkların önemli bir bölümü de müsinin hatalı yapımıyla ilişkilendirilir. Bu hastalıklar gastrit denen mide yangısı, kolit denen bağırsak yangısı (ülseratif kolit ve Crohn hastalığı astım ve KOAH,safrakesesi taslarının da safranın "müsin çekirdek" üzerinde tabakalanması sonucunda oluştuğu ileri sürülmektedir.

 

18--Hastalıklara bu yönden baktığımızda, müsin vücudu mikroplara karşı koruyucu bir molekül olmanın ötesinde, aslında hava ve yiyeceklerin vücudun iç ortamıyla dogrudan temasını engelleyen bir filtre gibi de işlev görmektedir.

 

Söz konusu hastalıkların büyük kısmı yüzeyi kaplayan müsin tabakasının incelmesiyle ortaya çıkar. İyi de filtre neden incelir. O halde nedir dokuların sıvısına paralel, yüzeyini de kurutan bu etmen.

 

19-- Kemik dokusunun ilik hariç bütünü destek dokusundan oluşur. Bir kırık meydana geldiginde bunun tamamen iyileşmesi aylar alır. Benzer şekilde, diz dönmeleri ya da ayak bileği burkulmaları da son derece uzun bir iyileşme sürecine tabidir ve aynen kırıktak gibi alçıya ya da atele alınması gerekir. Uzun iyileşme sürecinin bir nedeni bu dokuların iyi kanlanmamasıdır.Ancak kan damarı olmamasi zaten destek dokusunun işlevi için zorunludur.

 

20--İnsan vücudu farklıdır.Mesela kollajenin ana bileşenlerinden biri olan glisin adlı aminoasidin beslenme açısından yetersiz kalma olasılığı yüksek görünmektedir.Bu aminoasit etten ziyade kemiğin, tavugun suyu ve paçada bulunmaktadır.

 

21--Gıdalarda uzun raf ömrüne erişmek kaygısıyla ortaya çıkan içerik degisiklikleri, koruyucu maddeler, katkılar işin sadece bir kısmını oluşturmaktadır. Değişiklik elbette bir kez tüketmekle ortaya çıkmaz, ama bütün beslenme sistemi bunun üzerine oturduğunda kollajenin eksik kalmasmdan ya da şekerle bağlanmasindan tutun bagırsak florasındaki değişikliklere kadar bir dizi bilinmezin içerisine düşersiniz.

 

22--Dokulardaki değişikliği genel olarak "sinir-salgı dokusu özelliklerine kayma"- noroendokrin diferansiyasyon olarak saptıyoruz. Bunun marker (kandan bakılan tümor belirteci) karşılığı ise "nöron spesifik enolaz (NSE)" degerlerinin toplumun genelinde sınır degerin üzerinde çıkmasıdır. İşin daha tedirgin edici yanı bu de-gisiklikler Seralini'nin GDO'lu mısırla yaptığı deneylerdeki değişime benzerdir.

 

23--Kıkırdak yuzeyine katilan kondroitin sulfat, cilt yüzeyine katılan dermatan sulfat bunlar arasmda en cok bilinenlerdir. İşin daha ilginç yanı, gözün onündeki saydam kornea dokusu da keratan sülfattan olusturulur.Ayrica gelişmekte olan beyin dokusunda etkin görev alırlar.Hatta büyüme hormonunun etkisi de metionin ve glutatyon metabolizmasiyla iliskili gorünmektedir.

 

24-- Çiftlik balıklarının neden saman gibi olmasının nedeni dokuların arasında neden jelatin benzeri madde bulunmadığının da açıklamasıdır. Bu balıklar da yemle beslendiklerinden hızlı büyürler ve genellikle içlerinde jole gelişemediginden saman gibidirler.

 

25--Hiyalüronik asit vucutta yaygın olarak bulunur, vücudun gelisiminin dü-zenlenmesinde rol oynar.Eklem sıvısında ihtiyaca gore yapımı uyarılır ve zincir yapisi uzar, eklem saglığı için yeterli kaynağın dışında, düzenli egzersiz de gereklidir. Yapımı gece-gündüz döngüsünden etkilenir, ancak yaşla birlikte azalma egilimindedir. Eklem kuruması" olarak adlandirilan bu durumda eklem kıkırdağının bütünlügu kaybedilir. Hiyalüronik asit ilginç olarak gıdalarla-organik tavuk-paça  alınabilmektedir. Agizdan alınabilen ticari formlarının ekleme entegre oldugu gösterilmiştir. Bunun gidayla alınamamasının nedeni tavukların erken kesilmesi ve organic olmamasıdır.

 

Kaynakça:Bilimsel Verilerle Gıda-Hastalik Ilişkisi-- Dr.Yavuz Dizdar—Hayy Kitap

 




Makalenin İzlenme Sayısı : 228

Eklenme Tarihi : 21.10.2021

Önceki sayfaya geri dön.