MAKALELER / Kanserden Korunmanın Kuralları





Kanserden Korunmanın Kuralları

 

1--Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Kandemir, kanserden ölümlerin %30'unun, akciğer kanseri vakalarının % 87'sinin sigaradan kaynaklandığını bildirdi. 

 

2--Kandemir, yaptığı yazılı açıklamada, dünyada ve Türkiye'de en sık ölüm nedenleri arasında kalp damar hastalıklarından sonra ikinci sırada kanserin yer aldığını belirtti. 

 

3-- Kandemir, kanserin yüzde 30-40 oranında önlenebildiğine işaret etti.

 

4--Prof. Dr. Kandemir, ''kanserden korunmanın 10 altın kuralı''nı şöyle sıraladı:

1- Sigara içmemek: Kanserden ölümlerin yüzde 30'undan, akciğer kanseri vakalarının yüzde 87'sinden sigara sorumludur. Ayrıca sigara; ağız, gırtlak, yemek borusu, karaciğer, pankreas, mide, böbrek, idrar kesesi kanserine de yol açmaktadır.

2- Alkol almamak ya da miktarını sınırlamak: Alkol ağız, boğaz, gırtlak, yemek borusu, karaciğer, kalın bağırsak, pankreas ve meme kanserinin bilinen sebeplerindendir. Özellikle sigara ile beraber alkol almak, kanser riskini oldukça artırmaktadır.

3- Radyasyondan uzak durmak: Güneş ışığına yani 'ultraviyole B' ışınlarına uzun süre maruz kalmak, deri kanserine yol açmaktadır. Uzun süre solaryuma girmek de kanser riskini artırmaktadır. Yaz aylarında 11.00-16.00 saatleri arasında doğrudan güneş ışığından uzak kalınmalı ve koruyucu kremler kullanılmalıdır.

4- Enfeksiyonlardan korunmak: Dünyada tüm kanserlerin 1/5'i kronik enfeksiyonlara bağlıdır. 'Human Papilloma' virüsü, rahim ağzı kanserine, 'Hepatit B' virüsü, karaciğer kanserine neden olmaktadır. Ayrıca AIDS hastalığı olanlarda, birçok kanser daha fazla görülmektedir. Güvenli bir cinsel yaşam ve aşılanmayla bu enfeksiyonlardan ve kanserden korunulabilir.

5- Sağlıklı beslenmek: Kanser riskini artıran gıdalardan uzak durmak, kısa zamanda yüksek ateşte pişirme gibi yöntemlerden kaçınmak önemlidir. Kanserle savaşan besin ögeleri içeren gıdalar tüketilmeli, günde en az 2-2.5 litre suiçilmelidir. Sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünlerinden uzak durulmalıdır. Günde 2-3 gramdan fazla tuz tüketmemek gerekir.

6- Egzersiz yapmak: Her gün düzenli olarak en az 30 dakika egzersiz yapanlarda, meme, kalın bağırsak, rahim ve prostat kanseri daha az görülmektedir.

7- Kilo dengesini korumak: Aşırı kilolar, başta meme kanseri olmak üzere, kalın bağırsak, rahim, yemek borusu, böbrek, pankreas, prostat ve yumurtalık kanseriyle çok yakın ilişkilidir. Kilo vermek ile kanser riski, belirgin olarakazalmaktadır.

8- Kanserin erken belirti ve bulgularını bilmek: Açıklanmayan kilo kaybı, ateş, halsizlik, ağrı, deri değişiklikleri, bağırsak ve idrar alışkanlıklarındaki değişiklikler, beklenmedik ve anormal kanamalar ile akıntılar, iyileşmeyen yaralar, vücutta ele gelen kitleler, şişlikler, yutma güçlükleri, hazımsızlık ve ses kısıklığı kanserin belirtileri olabilir.

8.1—Kanser hücrelerini öldüren vücudun ihtiyacı olan esansiyel amino asitleri almak.Bunun için metyonin kaynağı doğal ev yoğurdu suyunu aç karna içmek,ayda en az 2 kere işkembe-paça suyu içmek,organik tavuk suyu çorbası içmek,organik meyve yemek,gece tam karanlıkta uyumak-yatmadan önce organik vişme suyu içmek,yer fıstığı-ay çekirdeği yemek

9- Kanser riskini bilmek ve kanser tarama programlarına girmek: Kişide herhangi bir şikayet olmasa bile, belli yaşlarda yapılan tarama testleri ile kanser erken evrede saptanabilmektedir.

10- Stresle başa çıkmak: Stres, dolaylı olarak kanseri tetikleyebilmektedir. 

1--Egzersiz yapmak-en iyisi orta hızda hergün 2 km yürümek, 

2-hayırseverlik yapmak-bakımevlerinde yaşayan çocukların haftadan haftaya ihtiyacını gidermek,sokak hayvanlarına yemek atıklarını ve yazın küçük kaplarda suyunu uygun bir biçimde vermek,düşkünlere-meczupların ihtiyacını gidermek

3--hergün dua etmek-ibadet etmek,

4--komedi filmi(kemal sunal vs) seyretmek,

5--bir masaya geçip stres konusunu kağıda yazmak ardından çöpe atarak deşarj olmak,

6--meditasyon-gevşeme tekniklerini öğrenmek,

7--gülümsemek, 

8--danışmanlık ve konuşma tedavileri, grup terapileri, 

9--sosyal destek-özellikle yaşlılara, depresyon ve anksiyete giderici ilaçların kullanımı 

gibi yaklaşımlar stresle başa çıkmak için önemli yöntemler olabilir.


2--Kanser %70-90 Oranında Çevresel Nedenlerle  Oluşuyor

1--Yapılan yeni bir araştırma, vücutta kanser oluşmasında çevresel etkilerin büyük rol oynadığını gösterdi.


1.1--Bu yılın başlarında araştırmacılar kanser türlerinin üçte ikisinin, sigara içmek gibi dış faktörler yerine 'şanssızlığa' bağlı olduğunu söyleyerek tartışma yaratmışlardı.


2--Nature dergisinde yayımlanan yeni araştırma ise kanser türlerinin sadece yüzde 10-30 arasındaki bir bölümünün vücudun doğal işlevleri sonucunda ya da 'şans eseri' oluştuğunu gösterdi.Bunun dışında ise büyük ölçüde-%70-%90 oranında çevresel faktörlerin etkili olduğu belirtildi.


2.1--Kanserin oluşmasındaki iç ve dış unsurları ele alan araştırmada, hastalık bilgisayarda yapılan modellemeler, nüfus verileri ve genetik araştırma gibi pek çok farklı yöntemle incelendi.


2.1.1--ABD'nin New York kentindeki Stony Brook Kanser Merkezi'nden doktorlar, vücudun doğal işlevleri sırasında oluşan aksaklıklar ile sigara, güneş ışınlarına maruz kalma gibi dış faktörleri karşılaştırdılar.


3--Sonuçlar, kanser riskinin yüzde 70-90 oranında dış faktörlerden kaynaklandığını gösterdi.


3.1--Açık Üniversite'den Profesör Kevin McConway, "Dış etkilere maruz kaldığı halde kanser olmayan da var, o yüzden şans her zaman bu olayın bir parçası. Ancak bu araştırma, şanssızlığın ötesine geçerek sebeplere bakmamız ve korunmamız gerektiğini gösteriyor" diye konuştu.


4--İngiliz Kanser Araştırmaları Vakfı'ndan Dr. Emma Smith de "Sigara içmemek, sağlıklı bir kiloda olmak, sağlıklı(organik) beslenmek ve alkolü azaltmak kansere karşı bir garanti değilse de, kanser riskini önemli ölçüde azaltır" dedi.


4.1—Ayrıca strese karşı çözüm üretmek-karanlıkta tam uyku almak


3--Kanser Araştırmacısı Bir Yılda Kanseri Yendi


1—30 Yıldır onkoloji üzerine çalışan Belçikalı bilim adamı Prof.Dr.Vincent Castronova geçen yıl yakalandığı gırtlak kanserini kendi uyguladığı tedavi yöntemi ile yendi.


2—Castronovanın mucize iyileşmesinin temeli beslenmeye dayanıyor.


3—Castronova öncelikle  şekeri(kanser hücreleri şekerle besleniyor) hayatından çıkarmış.


4—İnsan bağırsağında yaşayan enzim ve vitamin üreten bakterilerin beyin ile sürekli mesajlaştığını keşfeden bilim adamı kemoterapinin bu iletişimi kestiğini ortaya çıkarmış.ve bunun üzerine  probiotik gıdalar(organik yoğurt,kefir vs) tüketerek bu bakterilerin çoğalmasını sağlamış.


5—Omega-3 için bolca ton balığı yemiş.


6—Besin içeriklerinin iyi hazmedilmesi için ise yavaş çiğneyerek yemeyi öğrenmiş.


Kaynak:

1--bbc.com/turkce-James Gallagher-BBC Sağlık Editörü-17 Aralık 2015

2-http://www.yeniasir.com.tr/

4--Çok Sıcak Çay-Çok Sıcak Çorba İçmek Kanser Nedeni:

1--Prof. Dr. Atilla Eroğlu, yemek borusu kanserinin nedenlerini mercek altına aldı. Türkiye'de ilk kez yapılan uluslararası çaptaki araştırmasında sıcak içilen çay, küflü peynir ve tandır dumanının yemek borusu kanserine yol açtığını ortaya koydu.


2--Yemek borusu kanseri (Özofagus), dünyada 'İpek Yolu' güzergahındaki ülkelerde, Türkiye'de de en çok Doğu Anadolu Bölgesi'nde görülüyor. Genel sindirim sistemi kanserleri içinde yemek borusu kanseri oranı yüzde 5-6 iken Doğu Anadolu Bölgesi'nde bu oran yüzde 20'leri buluyor.


3--Sıcak çay tüketiminin yemek borusu kanserine yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Atilla Eroğlu, “Kadınlar çok çay içiyor, bundan dolayı oranlar yükseliyor. Demlikten boşaltır boşaltmaz hemen içiyorlar. Ayrıca taze sebze, meyvenin yetersiz tüketilmesi, tandır dumanına maruz kalmaları kadın oranlarının yükselmesine sebep oluyor” dedi.


4--İran'da sıcak çay içilmesiyle ilgili yapılan bir çalışmadan da söz eden Prof. Dr. Eroğlu, sıcak çayın 4 dakika beklemişi ile hiç beklenmeden hemen içilmesinin kanser riskini 8 kat artırdığını söyledi.


4.1--Aslında çayın rahatlatıcı ve yararlı bir içecek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Eroğlu, çayın ılıtılıp içilmesini tavsiye etti. Eroğlu ayrıca yemek borusu kanserlerinin obezite ya da mide ülserine sebep olan mikropla meydana geldiğini ya da yemek borusunun kendinden kaynaklanan tipiyle oluştuğunu belirterek, obeziteyle ilgili olan kanser tipinin Avrupa ve Amerika'da müthiş derecede arttığını dile getirdi.


Kaynak:http://konyapostasi.com.tr/

 





Makalenin İzlenme Sayısı : 156

Eklenme Tarihi : 21.10.2021

Önceki sayfaya geri dön.