Akkuyu
Nükleer Santralına Bağlı Oluşabilecek Çevre Sorunları:
1--Rus nükleer teknolojisi; Siemens, Areva,
Westinghouse gibi Batılı şirketlerle konsorsiyum kurarak, 3. nesil VVER-1000 ve
son senelerde Batı standartlarına çok yakın tasarlanmış VVER-1200 reaktörleri
ile Bulgaristan ve Türkiye üzerinden Avrupa pazarına girmek istiyor.
2--Nükleer santralların tasarımı yapılırken normal
çalışma sırasında veya bir kaza anında çevreye yayılacak radyoaktif radyasyonun
önemi ilk planda tutulduğu için, bu santralların soğutma sistemlerinde
kullanılan tek-yön-soğutma veya kapalı-devre-soğutma teknolojisinin çevresel
zararları ihmal edilmiştir.
3--Amerika’da elektrik üreten nükleer santralların,
bilhassa Kaliforniya Eyaleti deniz kıyılarında son 30 senede kurulu 22 tane
nükleer santralın her gün ortalama 86 milyar galon deniz suyunu santralların
soğutma sisteminde sirküle ettikten sonra tekrar denize boşaltmaları
neticesinde, kuruldukları bölgedeki deniz yaşamını felaket seviyelerinde
etkilediği resmi ve bilimsel raporlarla tespit edilmiştir.
4--2009 yılı itibari ile Kaliforniya kıyılarında
çalışan 19 nükleer santralın 11 tanesinin denizden su alıp-boşatma/deşarj
izinlerinin süresi bitmiş, tek yönlü soğutma sistemi ile çalışan Akkuyu’da
kurulacak santralın gücüne yakın Diablo Canyon Santral da dahil olmak üzere bu
santrallar şu anda denize izinsiz atık su deşarj etmektedirler. Kaliforniya
Temiz Su Kontrol Kurumu nükleer santralların atık su izinlerini, kapalı kuru
veya su soğutma sistemine geçilmesi şartı ile yeniliyor.
5--Soğutma suyunu miktarı ve santraldaki ana soğutma
sistemlerindeki akış hızı reaktörün efektif termal enerji üretme verimliliği
ile orantılıdır. VVER-1200 dizaynında efektif verimlik % 36 olarak
gösterilmektedir.
5.1--Yani VVER-1200 ana kazanında nükleer fisyon
sonucu meydana gelen 3 birim ısı enerjisi birincil- basınçlanmış-soğutma
suyu-moderatör tarafından soğurulur, yaklaşık 329 santigrad dereceye kadar
ısınan bu su buhar üreten ikincil soğutma sistemine gönderilerek buradaki suyu
elektik üreten türbinleri çalıştırmak için buharlaştırır ve tekrar reaktörün
ana kazanına 298 santigrad derecede geri döner. Böylece ana kazanın girişinde
ve çıkışında soğutma suyunun sıcaklık farkı yaklaşık 10-20 santigrad derece
civarındadır.
5.--Buhar üretimden sonra geri kalan bu atık ısı
santrala dışarıda pompalanan tek yönlü veya kapalı devre soğutma suyuna
transfer edilerek reaktörün dengeli bir şekilde elektrik üretilmesi
gerçekleştirilir.
6--Akkuyu’da kurulacak nükleer santrala yakın güçte
çalışan ve tek yönlü soğutma siteminin kullanıldığı San Onofre (SONG)
Santralı’nın denizden çekip tekrar denize saldığı soğutma suyu miktarı bir
günde 2 milyar 588 milyon-galon (yaz aylarında 3 milyar 716 milyon-galon) yani
günde 10 milyar litre, yine yaklaşık güçte çalışan Diablo Kanyon Santralı'nın
kullandığı su miktarı bir günde 2 milyar 670 milyon-galon yani 10 milyar
litrenin üzerinde.
6.1—Bu değer ABD’nin en büyük şehirlerinden biri
olan 10 milyonun üzerinde nüfusu olan Los Angeles bir günde kullandığı (420 milyon
galon) yaklaşık 5 mislidir.
7--Akkuyu Bölgesi’nin coğrafyası gereği yani deniz
ve hava sıcaklığının yüksek olması nedeni ile teknolojik olarak tek yönlü
soğutma sistemi ile Akkuyu nükleer santralının verimli çalışması imkansızdır.
7.1--Kış aylarında tek yön ve yaz aylarında
(kuru-hava-soğutma veya buharlaşma- soğutma kuleleri) yani hibrid soğutma
tekniği kullanıldığında; bu santralın hem gücünde en az yüzde 10 düşme
olacaktır, hem de tek yönlü soğutma sisteminin kullanılması sırasında bölge
denizinden çekilen 10 milyar litre su Kaliforniya kıyılarında olduğu gibi deniz
hayatında çevresel felaketlere sebep olabilir.
8--Akkuyu’da, kapalı soğutma kuleleri siteminin
çalışması sırasında ise bölge atmosferinde ve tarım alanlarında asit yağmuru ve
ağır metal serpintileri, artı her sene soğutma kulelerindeki buharlaşmadan geri
kalan yüz binlerce ton atık tuz ve minerallerin çevrede sebep olacağı zararlar
kaçınılmaz olabilir.
9--Diablo Santralı gücünden iki misli daha güçle
çalışacak olan Akkuyu’daki santralda kapalı-su-soğutma kuleleri tekniği
kullanılırsa, her gün bu kulelerdeki buharlaşma yoluyla kayıp edilecek su
miktarını ortalama 300 milyon litre veya yaklaşık 300 bin metreküp olarak kabul
edersek ve deniz suyunun tuzluluk derecesini % 39 olarak alırsak; bu sudaki
erimiş tuz ve minerallerin miktarı 117 ton, geriye kalan 183 tonu ise su buharı
ve deniz suyunda çözülmüş reaktif nitratlar, silikatlar, fosforlar ve çözülmüş
nitrat, sülfür, karbondioksit gibi gazlar olacaktır.
9.1--Artı bölge atmosferine buhar halinde salınan
183 ton suyun içinde sürüklenen su taneciklerinin içindeki 10 mikron çapındaki
krom, çinko, bakır gibi ağır metallerin 10 yıl içerisinde bu bölgede yapacağı
çevresel felaketlerin boyutu çok büyük olabilir.
10--Doğu Akdeniz, % 38 tuzluluk oranıyla Kızıl
Deniz’den sonra dünyadaki en tuzlu denizlerden biridir. Akkuyu Santralı tam
güçle elektrik ürettiği her günde soğutma kuleleri ve diğer yardımcı soğutma
sistemlerinde çevrimlenen 10 milyon metreküp suyun sadece
% 10’unun buharlaştığını kabul edersek, bir günde
kayıp olan 1 milyon metreküp suyun geride bıraktığı atık tuz miktarı yaklaşık
40 tondur. Ve bu tuzun soğutma sisteminden devamlı denize özel mekanik ve
kimyasal yöntemlerle tahliye edilmesi gerekecektir.
11--ABD Enerji Bakanlığı’nın 2006 yılına kadar
yapılan istatistik hesaplarında (NETL 2006b.POA 2006) tek yönlü soğutma
sistemlerinde üretilen her kilovat saat elektrik enerjisi için gerekli soğutma
suyu miktarı 120 litre ve kapalı soğutma siteminde ise 4 litre olarak
verilmiştir.
11.1--Buna göre Akkuyu’da kurulacak 4 bin 800 MW
gücünde bir nükleer santralın Akdeniz’den alacağı deniz suyu miktarı soğutma
tekniğine göre kilovat saat başına 4-100 litre arasında olacaktır. Bu santralın
% 80 kapasitede çalıştığını kabul edersek, yılda 35 milyar kilovat saat
olacaktır. Bu enerjinin üretilmesi sırasında bir yılda Akdeniz’den çekilecek su
miktarı 35 milyar litre olacaktır.
11.2--Bu kadar suyun sirkülasyonu için kullanılacak
elektrik enerjisi, genelde reaktörde üretilen elektrik enerjisinin yüzde 10’u,
bu santraldan alınacaktır. Ayrıca santralın bakım yakıt yenileme işlemleri
sırasında veya kaza sırasında dizel jeneratörlerle yine milyonlarca ton fueloil
harcanacak.
11.3--Santralın ana soğutma miktarına ek olarak,
santralın diğer ünitelerinde kullanılması gereken servis soğutma suyu, tipik
bir 1000 MW’lik santral için 1 günde 300 milyon litrenin üstündedir.
11.4--Akkuyu’da kurulacak 4800 MW’lik santralda bu
ihtiyaç yaklaşık 1 milyar litreden fazladır. Ayrıca bu yardımcı ünitelerde
sirküle edilecek tuz oranı çok yüksek olan deniz suyunun bu
aletlerde-aksamlarda sebep olacağı korozyon oranı çok yüksek olacaktır
12--Akkuyu Santralı’nın kurulacağı Mersin ve
Osmaniye Bölgesi’nde Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son 5 yıllık
istatistiklerine göre bölgedeki ortalama hava sıcaklığı 19.8 derece, deniz
sıcaklığı ise 21.6 derecedir. Ortalama hava nemliliği % 70’in üzerinde
olan ve ortalama deniz sıcaklığı hava sıcaklığından
daha yüksek olan böyle bir bölge, dünyada nükleer santralın kurulduğu ilk yer
olacaktır.
13--Her iki soğutma sisteminde bu santralda
kullanılacak soğutma suyunun her gün 1 milyon tonunun buharlaşarak bölgedeki
atmosferik buhar oranı ve sıcaklık derecesini daha da artıracağı ve bu
buharlaşma sırasında deniz suyunda çözülmüş sülfür, klor, nitrojen gibi
gazların oksitlenerek toksik gazlara dönüşeceği ve asit yağmurlarına neden
olacağı bilinmektedir.
14—Nükleeer Santralların çevreye yaptığı zazarlardan
biri diğreide santral için çekilen soğutma suyu ile birlikte sürüklenen balık
kayıplarıdır.Coastal Marine Review Committe-”nin 2005 yılında yayımladığı resmi
raporda, ABD Kaliforniya Eyaleti’nin deniz kıyılarında 20 nükleer reaktörün
kuruldukları bölgelerde, soğutma suyu kanallarına günde ortalama 90 milyon
balığın takıldığı ve her sene 50 bin metrik ton yetişkin balığın ve miktarı
tespit edilemeyecek lavranın olduğu tespit edilmiştir.
14.1--Santral için denizden çekilen günde 17 milyar
galon deniz suyunun içindeki lavra miktarı her metreküpte 400-600 olup, her gün
soğutma sistemine giren balık sayısı 25.7 milyon ile 38.6 milyon arasındadır.
14.2--Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre
2007 yılında Türkiye kara sularında avlanan toplam balık miktarı 518 bin ton ve
diğer deniz ürünleri ise 70 bin tondur. Bu miktarın en az 5’te 1’inin Doğu
Akdeniz kıyılarından karşılandığını kabul edersek; Akkuyu Santralı’nın ilk 10
yıl içinde bu kıyılardaki balık neslini nasıl yok edeceğini açıkça görebiliriz
14.3--İngiliz Times Online Haber Ajansı’nın 4 Nisan
2008 tarihli bir haberinde Oxford Üniversitesi’nde Dr. Peter Anderson’ın
yürüttüğü araştırmanın “İngiltere’nin deniz kenarlarında elektrik üreten
nükleer reaktörlerin soğutma suyuna takılan yetişkin, yavru balıkların ve
lavranın ölüm oranının, ticari balık sanayisince yakalanan/avlanan balık oranın
% 46’sı kadar olduğu” sonucuna yer verilmiştir.
15—Öneri:Yukarıda
belirtilen Akkuyu Nükleer santralının işletilmesi sürecinde ortaya çıkabilecek
deniz suyunun daha da tuzlanması-çevre sıcaklığının daha da artması-çevre
neminin daha da artması-santral soğutma suyunu takılacak balık ve balık
larvaları kaybı-santralın geçtiği ecemiş fayının depremselliği ve santrala
muhtemel etkisi vs çevre ve deprem riski sorunlarının çözümü konusunda yetkili
çevreler ürettikleri ve üretecekleri çözümleri kamuoyu ile paylaşmaları uygun
ve gerekli olacaktır.
15.1--Özellikle küresel ısınmanın ciddi anlamda arttığı bu iklim ortamında sorunların ciddiye alınarak çözümlenmesi önemli.
Kaynak:Elektrik Mühendisliği Dergisi-438. sayı, mart 2010-Prof. Dr. Hayrettin Kılıç