MAKALELER / Ekonomideki Kırılganlık Cari Açıktan Değil Tasarruf Açığından







Ekonomideki Kırılganlık Cari Açıktan Değil Tasarruf Açığından:


1—TOBB ETÜ Öğretim Üyesi ve Eski Merkez Bankası Başkanlarından Süreyya Serdengeçti bir kongrede yaptığı açıklamada:


1.1—Ekonomideki kırılganlık cari açıktan değil,tasarruf açığından kaynaklanıyor.


1.2—Türkiye de tasarruf yeterli olmadığı için sermaye hareketlerine ihtiyaç olmaktadır.


1.3—Türkiye yabancı sermayeyi çekebildiği dönemlerde büyümüştür.


1.4—Avrupalı yöneticilerinde krizin yıllarca süreceğini kabul ettiğini ve kimsenin basamadığı bir meta olan altın fiyatlarının bu dönemlerde gösterge(krizin derinliğinin) olduğunun altını çizdi.


1.5—Krizden çıkışın da,krize girişinde işaretlerini inşaaat sektörünü takip ederek görebilirsiniz..Öte yandan inşaatta aşırı arza dikkat etmek gerekir.Bugün olmaması yarın olmayacağı anlamına gelmez.


2—Son 20 yıllık döneme baktığımızda  1990-2001 yılları arasında tasarruf sahipleri çok yüksek getiri elde ediyorlardı.Bu 11 yıllık dönemde bono faizlerinin getirileri % 100 leri aşarken repolarda % 1500 leri görebilmekteydi.


2.1—Bu duruma bağlı paradan para kazanan bir rantiye sınıfının doğmasına yol açmıştı.Bu ortamda insanlar yatırımlardan uzaklaşmaya başladı.Öyleki İSO 500 içerisindeki firmaların faaliyet dışı gelirleri toplam gelirlerin içerisinde  % 72 ler seviyesine kadar yükseldi.Bu istenmeyen olumsuz bir tablo durumuydu.


2.2—1990 larda % 37 olan mevduat faizleri 2001 de % 384 e 2000 li yıllarda % 90-%60-%45 seviyesine  2009 yılında ise % 20 nin altına indi.


2.3—Nasıl bir dönemin yüksek getirisi doğru olmayan bir durumsa,bugünde tasarrufların pozitif getiri alanı bulamaması da olumsuzluk oluşturan bir durum.


2.4—Bu durumda pozitif getiri elde edemeyeceğini düşünen küçük tasarruf sahibinin tasarruflarını tüketime yönelttikleri biliniyor.


2.5—Yine Bu durumda tasarruf sahiplerine tasarruflarını eritmeyen ve çok azda olsa pozitif getiri sağlayan bir enstrümanlar sunulabilmelidir.Bu anlamda bankalar altın hesaplarına bu düşünce ile yönelmiş olabilirler.


2.6—Öte yandan pozitif getirili enstrümanların çoğaltılması gerektiği düşüncesinden yola çıkılarak  kamu iç borçlanma senetlerinde ve bonolarında pozitif getiri imkanı sağlanırsa bu duruma bağlı olarak bankalarda pozitif getirli enstrümanlar çıkarmak durumunda kalabilirler.


3—Dış Ticarette veresiye satıp-peşin alıyoruz.


3.1—İthalatta peşin ödemenin payı 2008 de % 48—2009 da % 49—2010 da %51—2011 de % 46 seviyesine düştü.


3.2—İthalatın peşin olarak yapılmasının nedenlerinden biri rakip ülkeler düzeyinde rekabet gücünün bulunmaması-İthal ülkelerde bulunan alıcı kredilerden yeteri kadar faydalanmama-peşin ithalatta kulllanılmayan ancak vadeli ithalatta kullanılan % 3 den % 6 ya çıkarılan kaynak kullanımı destekleme fonu(KKDF) ödemsinin olması dolayısıyla ithalatçıların% 50 sinin bu ödemeyi yapmamak için peşin ithalata gitmeleri nedenler bulunmaktadır.Türkiye yurtdışına yaptığı ihracatta kullandığı vadeyi ithalatta kullanabilseydi 2010 yılında en az 80 milyar dolar ithalat 90-120 gün vadeli olarak vadeli yapılabilirdi.Kısaca KKDF oranlarının ekonominin en iyi olduğu yıllar uygulamaları dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi herhalde gerekir.


3.3—İhracatta vadeli yapının daha likit yapıya getirilebilmesi için daha yüksek teknolojili ürünlerin üretiminin desteklenmesi ve katma değeri yüksek ürünlerin ihracına yönelmek uygun olacaktır.Ayrıca ihracatın motoru olan sektörlerde(tekstil,deri,makine imalat sanayi,vs) devlet teşvikleri ile marka yaratılmasına yardım etmek gereği de oldukça açık bir gerçektir.


Kaynakça:Dünya Gazetesi




Makalenin İzlenme Sayısı : 218

Eklenme Tarihi : 21.09.2021

Önceki sayfaya geri dön.