MAKALELER / Enerji Kaynaklarinda Durum Değerlendirmesi--Türkiyenin





Türkiyenin  Enerji Kaynaklarında Durum Değerlendirmesi:

 

1—Türkiye de elektrik enerjisi tüketimi düzenli ve ciddi bir şekilde artıyor. Artış hızı zaman zaman yaşanan ekonomik krizlere rağmen son 30 yıla baktığımızda son derece istikrarlı olarak  Elektrik tüketimimiz ortalama her yıl yaklaşık %8 artıyor.

 

2--1980'de elektrik tüketimimiz yaklaşİk 23 TWh olmuş, bunun yüzde 8'i 1,84 TWh eder. 2010'daki tüketimimiz ise 209 TWh olmuş.

 

2.1--1981'de sadece 1,84 TWh daha fazla elektrik üretmemiz gerekirken 2011'de 16,7 TWh daha fazla üretmemiz gerekmiş

 

3--Doğal Gazla Elektrik Üretimi:

 

3.1--Doğal gazın ise neredeyse% 100'ü yurt dışından tedarik ediliyor. Elektrik üretiminde kullanılan gazın büyük bir çoğunluğu Rusya'dan tedarik ediliyor. Yarın bir gün uluslararası siyasi ortam değiştiğinde  gazı çok yüksek fiyatlarla almak zorunda kalabileceğimiz gibi  veya zaman zaman hiç alamayabilecek durumlarda oluşabilir.

 

4--Kömürle Elektrik Üretimi:

 

4.1--Türkiye'nin elektrik tüketiminin yaklaşık % 20'si kömürle karşılanıyor. Bunun da üçte biri ithal kömürle.

 

4.2--Ülkemizin yerli kömür kaynakları zamanla tümüyle devreye alınsa bile gerek temiz kömür santrallerinin maliyetli olması gerekse toplam içindeki payı sebebiyle kömür Türkiye'nin mutlaka kullanması gereken bir kaynağı olmakla birlikte, ağırlıklı olarak sarılabileceği bir kaynak değildir.

 

5--Su-Hidroelektrik:

 

5.1--Bugün tüketimimiz elektriğin % 25 ini Hidroelektrik Enerjiden  karşılıyoruz.Kurak yıllarda bu oran % 10'lara kadar inebileceği gibi, son 2-3 yılda yapılan, yapılmakta olan ve ilerde de yapılabilecek diğer tüm hidro santrallerle birlikte ülkemizin hidroelektrik üretiminin elektrik enerjisi tüketimimizin yüzde 25'leri civarının üzerinde bir oranda karşılaması beklenmemektedir.

 

6—Nükleer Santraller:

 

6.1--Gündeme getirilen nükleer santraller, bugün inşaatına başlansa en erken 2020-2021'de devreye girebilecektir. Bahsedilen 5.000 MW'lik kurulu güç ise o yıllarda Türkiye'nin elektrik üretiminin yaklaşık  % 5-8 civarını  karşılayabilecektir. Bugünden alım ve fiyat garantisi verilen santral çıkış fiyatı ise 12,5 ABD cent/kWh'tir.

 

6.2--Bugünkü ortalama elektrik fiyatları  santral çıkışında yaklaşık 8-9 kuruş/kWh'tir. 2012'den itibaren muhtemelen 12-13 cent/kWh'lere gelecektir.İlerleyen yıllarda santral çıkışında elektrik fiyatının en az 10, muhtemelen 12-13 cent/kWh olmasını beklenmekte.

 

6.3--Fiyat riskinin yüksek olmadığını düşünsek dahi nükleer enerjinin, ürkütücü riskleri ve toplum tepkisi, turizme etkileri gibi dolaylı ek maliyetleri hem karmaşık teknolojisinde hem de yakıtta dışa bağımlılık, yatırım süresinin uzunluğu, en azından on yıl sonradan itibaren ve Türkiye'nin ihtiyacının en fazla% 5-7'lerini karşılayabileceği gibi sebeplerle önemli bir çare olmadığını öngörülebilir.

 

7--Güneş Enerjisi:

 

7.1--Güneş'in sahibi yoktur, üretilen enerji değerlerinde yıl bazında % 5'ten fazla değişiklikler gözlenmez. Ülkemiz dünyanın çöl bölgeleri kadar olmasa da güneş enerjisi potansiyeli oldukça yüksek bir coğrafi kuşaktadır.

 

7.2--Çatı ve bahçe alanlarının değerlendirilmesi ile tüketim noktasında üretim, merkezi elektrik üretim sistemlerinin gerektirdiği iletim şebekesi ihtiyaçlarınıda ortadan kaldırmaktadır. Çatı uygulamaların artmasıyla her bölge güneş enerjisiyle kendi içindeki tüketimi de dengeler hale gelebilecektir.

 

7.3--Güneş enerjisiyle fotovoltaik panellerle elektrik üretim santralleri, diğer kaynaklara göre oldukça büyük alanlara ihtiyaç duymaktadır. Fotovoltaik teknolojiyle çalışan GES'ler, kendi içerisindeki teknoloji türlerine göre 1 MW kurulu güç başına 10 ila 30 dönüm (1 dönüm 1.000 metrekare tanımıyla) araziye yerleştirilmektedir.

 

7.4--GES'ler konusunda Türkiye'nin dikkat edeceği yegane konu, uzun dönemde verimli tarım arazilerinin tüketilmemesi hususudur. Tarım alanları ve GES'lerin ortak özelliği, her ikisinin de büyük, eğimi az ve güneş alan arazilere ihtiyaç duyulmasıdır.

 

7.5--Elektrik İşleri Etüt İdaresi'nin (EİE) de yayınladığı çalışmalara göre ülkemizin tam ortasından güneye bir çizgi çekilirse, güney yarısında yaklaşık 12.000 km2 vasıfsız, niteliksiz arazi bulunmaktadİr. Bugünkü teknolojilerle, şebeke kısıtları dikkate alınmaz ise bu miktar yaklaşık 500.000 MW (Türkiye'nin mevcut kurulu gücünün 6-8 katı) kurulu güçte santral kapasitesine karşılık gelmektedir. 


7.5.1--Bu büyük kapasitenin çok kısa sürelerde kurulması söz konusu değildir. Ancak bu gücün bir kısmı dahi, Türkiye'nin elektrik ihtiyacının büyük bir kısmını  karşılayabilecektir.EİEİ nin  İl bazında-ilçe bazında bu arazileri ortaya çıkarması uygun olabilir.

 

7.6--HES'lerde olduğu gibi yeterli planlama ve düzenlemeler yapılmadan başlanılacak GES kurulumları uzun dönemde Türkiye'nin tarım arazilerinin talan edilmesine yol açacaktır.

 

7.7--Güneş enerjisiyle üretilen elektriğin maliyetleri de bölgesel olarak farklılıklar göstermekle birlikte bugün Türkiye'nin bulunduğu coğrafi bölgelerde yaklaşık 13-14 ABD cent/kWh civarındadır.

 

7.8-- 5-10 MW ve üzerindeki kurulu güçte bir fotovoltaik GES'in bugün anahtar teslim maliyeti yaklaşık 2,5 - 2,7 milyon dolar civarındadır.

 

7.9--Van, Antalya, Muğla gibi güney bölgelerimizde 1 MW GES, teknoloji türüne göre farklılık göstermekle birlikte, ortalama olarak yılda 1.500-2.000 MWh elektrik enerjisi üretebilmektedir.

 

7.10-- 2011 yılı itibarıyla yasayla getirilen alım garantisinde verilen 133 dolar/MWh fiyatla, bugün kurulacak GES'ler kendisini 13-16 yılda geri ödeyebilmektedir.

 

7.11--İlk yatırım bedelinin 2012'de en az yüzde 20 azalması, takip edecek yıllarda ise örneğin; 2020 yılı civarında ise MW başına 1 milyon dolar ve altına inmesi beklenmektedir. Yatırım maliyetlerinde beklenen düşüş ve verimliliklerde beklenen artışla özellikle 2014-2015 yİllarİndan itibaren GES elektriğinin en ucuz elektrik üretim fiyatına sahip olması beklenmektedir.

 

7.12--Yatırımcıların mevzuatla ilgili bugüne kadar tecrübe ettikleri durum, beklenenden çok daha uzun sürelerde, eksik, kendi içinde ve diğer yasa, yönetmeliklerle çelişkiler içeren, uygulamalarda büyük belirsizlikler ve kargaşaya kapı açan, zaman içinde de kuralları sürekli tadilatlarla değiştirilen yasa ve ilgili mevzuat olmuştur. Şu anki durumumuza bakarak, bu hususun maalesef GES başvuru, bağlantı verilmesi ve lisanslama süreçlerinde de yaşanması beklenmektedir.

 

7.13--2010 Aralİk ayı sonunda TBMM'de kabul edilen 5346 sayılı Kanun'un revizyonuyla 2013 yılı sonuna kadar kurulacak GES'lerin üreteceği elektriğe 10 yıl boyunca 133 dolar/MWh tavan fiyatla alım garantisi getirilmiştir. Ancak yine aynı Yasa'yla, 2013 yılına kadar şebekeye toplam en fazla 600 MW GES bağlantı oluru kısıt olarak getirilmiştir.

 

7.14--2013 sonrasında ne yapılacağı konusunda ise Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir. 600 MW, Türkiye gibi bir ülke için çok küçük bir değerdir. Türkiye'nin güney alt yarısında GES bağlantılarının yapılabileceği trafo merkezi TM  sayısı yaklaşık 400'dür. 


7.14.1--Bu trafoların sadece yarısı dahi öncelikle değerlendirmeye alınsa TM başına 3 MW gibi çok çok az bir bağlantı imkânı doğacaktır. Yasa'da belirtilen 2013 yılının ise şimdiden 2014 sonu olarak uzatılacağı beklenmektedir.

 

7.15--Yenilenebilir enerji yatırımlarında öncelikle vasıfsız arazilerin değerlendirilmesine yönelik hükümler beklenirken, 5346 sayılı Yasa'da milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ile tabiatı koruma alanlarında, muhafaza ormanlarında, yaban hayatı geliştirme sahalarında, özel çevre koruma bölgelerinde ilgili bakanlığın, doğal sit alanlarında ise ilgili koruma bölge kurulunun olumlu görüşü alınmak kaydıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerinin kurulmasına izin getirilmiştir.

 

7.15.1--Bu tür arazilere yapılabilecek yatırımlar, HES'lerde yaşanandan çok daha fazla sorunlara ve belirsizliklere yol açacak, özellikle GES lisanslama, işletmeye alma süreçlerini yıllarca uzatabilecektir. 


7.15.2--Büyük hacimlerde vasıfsız sahalar varken, öncelikle vasıfsız sahaların kullanılması yerine bu tür arazilerin kullanılmasına izin verilmesine bir anlam vermek zordur.Bu ifadeler aynı zamanda lisanslama ve işletmeye alma süreçlerinde de sıkıntıya yol açacaktır

 

7.17—Yapılan çalışmada  bir TM'ye teknik olarak bağlanabilir vasıfsız/niteliksiz arazi, bazı TM onlarca, birçok TM'de yüzlerce, hatta bazılarında da binlerce MW GES bağlanabilecek araziler mevcuttur. Eğer herhangi bir vatandaş veya sivil toplum örgütü alternatif olarak vasıfsız arazi göstererek, tarım arazisinden verilmiş bir GES lisansına karşı dava açarsa ne olur?

 

2--Büyük miktarlarda yatırım gerektiren, ülkenin en önemli konularİndan birisi olan elektrik enerjisi yatırımlarının, özellikle güneş enerjisine yatırım ve işletme mevzuatının eğer ülkemizin büyük imkânından hem teknik hem de mali olarak doğru düzgün faydalanması isteniyorsa, çok geç yayınlanan ve yıllara yayılarak yapboz şeklinde değiştirilen bir mevzuat yerine zamanında, dayanaklı, çelişkisiz, adil ve şeffaf bir mevzuatla ele alınması ve sağlıklı finasmanın alt yapısının oluşturulması gerekmektedir.

 

Kaynakça:Mühendis ve Makina • Cilt: 52 Sayİ: 617--Güneş Enerjisinden Elektrik Üretimi

Şenol TUNÇ-Endüstri Mühendisi, Bilgisayar Y. Mühendisi, senol@superonline.com

 




Makalenin İzlenme Sayısı : 220

Eklenme Tarihi : 21.08.2021

Önceki sayfaya geri dön.