MAKALELER / Küresel Isınmada Kanıtlar-Türkiye-Dünya





Küresel Isınmada Kanıtlar:


1.1--Küresel ısınma Belirtileri; hem kuzey , hem de güney kutbunda buzulların eş zamanlı olar ak erimesi, aynı sürecin ana karalardaki yüksek dağlarda cereyan etmesi ve ülkemizde Nemrut ve Süphan ve Kaçkar dağlarında buzulların erimeye başlaması küresel ısınmanın en belirgin kanıtlarındandır.


1.2-- CRU /UEA (2000) ‘ nın aylık ortalama verileri temel alınarak yeniden çizilmiş ve yıllık sıcaklık değişimlerinden yola çıkılarak yapılan yoruma göre ; küresel ısınma 1860-1940 lı yıllar arası negatif (sıfırın altı) iken 1940-1980 arası (negatif-pozitif) dalgalı bir seyir izleyerek 1980 li yıllardan itibaren hızla artmaya başlamıştır.


1.3--1990’lı yılların dört yılı içinde ölçülen sıcak lıklar (1991,1994,1995 ve 1998) meteoroloji ölçmelerinin  yapıldığı 1860 – 1996 yılları arasında ölçülen sıcaklıkların en yüksek değerlerine sahiptir. 1998 yılında, son 1400 y ılın en sıcak y ılı yaşanmıştır.Son 15 – 20 yılda ölçülen küresel sıcaklıkların ortalaması ise, çeşitli özel yöntemlerle belirlenen son 600 yılın en yüksek sıcaklık ortalaması olarak hesaplanmıştır.


1.3.1-- Türkiye ortalama sıcaklık değerleri 1940-2006 yılları arası değişimi incelenmesi:


1—1940-1946 arası hafif serin.  

2—1946-1952 arası oldukça soğuk ve 1948 de kuvvetli bir kış yapmış 


3—1952-1964 arası ortalamanın üzerinde sıcak ve 1954/1960 sıcak noktalar.

4—1964-1970 arası hafif bir sıcak-bir soğuk                                                                


5—1970/1978 arası  soğuk iklim                                                                       

6—1980/1982 arası sıcak                                                                                                    


7--1982/1994 arası soğuk ve 1993 de ciddi kış-1983 orta kış.                                                       

8—1994/2006 arası sıcak.1994/1998/200/2002 ciddi sıcak.


1.3.2—Türkiye de Özellikle yüksek yaz sıcaklıkları Türkiye’nin batı ve güney batı bölgelerinde gerçekleşmektedir. Haziran 2007’de son 70 yılın en sıcak Haziran ayı yaşanmıştır. Sıcak hava dalgası özellikle batı illerinde önceki yıllardaki sıcaklıkların üzerine çıkmıştır. Örneğin Aydın için 1940-2007 arası sıcaklık verilerine göre en yüksek değerler 13 Haziran 2001’de 42.6, 24 Haziran 2007’de ise 44 santigrad derece olmuştur.


1.3.3—Yapılan bir çalışmaya göre Süphan ve Cilo dağlarındaki buzulların % 97’sinin eridiğini, Erciyes ve Aladağlar’daki buzulların tamamen yok olduklarını belirtmiştir. Ağrı, Cilo, Süphan ve Kaşgar dağlarının bir kısmında ise çok az buzul kaldığını belirtmiştir.


1.3.4-- Yapılan bir çalışmaya göre, son 30 yılda yüksek sayıda sıtma vakası ile ilişkilendirilen iki dönem yaşanmıştır. Bunlar, 1977-1987 ve 1993-1998 dönemleridir. Ülkemizde belirli zaman aralıklarında yapılan sıcaklık değişimlerinin analizi yüksek sıcaklıklar ile sıtma vakaları arasında paralelliğin olduğunu göstermiştir.


1.3.5-- Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) salgınlarıdır. Türkiye’de bu tanı ilk defa 2002 yılında konmuş ve 2003 ile 2004 yıllarında yaygın olarak görülmüştür. Bu konuda ülkemizde yapılan bir çalışmanın sonucuna göre, Tokat, Sivas ve Yozgat bölgesinde Nisan ayında sıcaklığın 5 santigrad derecenin üstünde olduğu gün sayısı ve günlük ortalama sıcaklıklar salgından önceki yıllarda büyük oranda artış göstermiştir.


1.4-- Güney kutbuna yakın Patagonya’da karasal buzulların 1928– 2004 yıllarındaki durumlarının karşılaştırılması, buzulların hızla eridiğini ve dolayısıyla hava sıcaklığının arttığını göstermektedir.


1.5--Amerikan Kar ve Buz Verileri Merkezi ölçümlerine göre Larsen-B buzulu, son 5 y ılda 5700 kilometrekarelik bölümünü kay betmiştir.


1.6--Antartika’da son 50 yıl içinde hava sıcaklığı 2,5˚C artmış ve 7 dev buzul kitlesinin alanı, 1974 yılından bu yana 13500 kilometrekare dar almıştır.


1.7--İngiltere, Almanya ve İtalya’da meydana gelen sel af etleri son 50 yılın en büyük sel afetlerdir.


1.8---2004 yılı boyunca ABD’de 1727 kasırga olay ı yaşanmıştır.Tarihinin en sık kasırgasını y aşay an ABD, bu kasırgalardan milyarlarca dolar zarar görmüştür.


1.9-- Küresel ısınma ile Sibirya ve Kanada’dak i buzlu tundra top rakları çözünebilir ve bataklık haline gelebilir. Buralarda bol miktarda bataklık gazı (metan) oluşarak atmosfere karışabilir, artan sera gazları nedeniyle küresel ısınma daha da artabilir ve böy lece kısır döngüye girilmiş olunabilir. Rusya da yapılan son ölçümler Tundura daki metanın hızla çözünmeye başladığını göstermektedir.


1.10--Karbon dioksit salımı en hızlı artan ülke Güney Kore. Brezilya, Çin ve Hindistan da bu alanda onunla yarışıyorlar. 1990'da atmosfere bırakılan yaklaşık 6 milyar ton karbon dioksitin % 36'sı gelişmekte olan ülkelerin bacalarından çıktı. Aynı ülkeler 2015 yılında salınan 8,5 milyar tonluk karbon dioksitin %52'sinden sorumlu olacaklar.


1.11—Kyoto Protokolu ile çok yerinde kararlar alındı ama,Anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için en az 55 ülke parlamentosunca onaylanması gerekiyor. Mayıs 2000 tarihine değin yalnızca 22 ülke bunu başarabildi. Aslında bu durum, görüldüğü gibi gelecek için çok da umut vaat etmiyor.ABD,Çin vs büyük ülkelerin kendi çıkarları açısından ve mevcut ekonomik yapı dahilinde siyasi erkin böyle bir kararı alması zor görünüyor.


1.11.1-- Kyoto Protokolü ne göre gelişmiş ülkeler, başta karbon dioksit ve metan olmak üzere altı sera gazı üretimlerini 2012 yılına değin 1990 düzeylerinin en az % 5 altına çekecekler.Tek başına dünya sera gazı üretiminin neredeyse dörtte birini yapan ABD için bu oran % 8; Japonya için de % 6. Öte yandan gelişmekte olan ülkeler herhangi bir kısıtlamaya gitmiyorlar. Çünkü onlara göre küresel ısınma sorunu, günümüzün gelişmiş ülkelerinin yol açtığı bir sorun.


1.11.2--1.16-- BM IPCC tarafından yayımlanan 2001 yılındaki İklim Değişikliği Raporu’nda insan faktörünün etkisi %60 olarak açıklanmışken, bu oran 2007 yılındaki raporunda %90’ oranında insanları sorumlu tutmaktadır.


1.11.3-- IPCC’nin 2007’deki Raporu’na göre:


1--Atmosfere karbon salarak dünyayı kirleten ilk üç ülke, ABD (5.5 milyar ton), Rusya (2.8 milyar ton) ve Japonya (1.3 milyar ton)’dır.


2--Türkiye ise, 2004’te atmosfere bıraktığı 294 milyon ton ile 13. sırada yer almaktadır.


2.1--Diğer ülkelerle karşılaştığında Türkiye’nin atmosfere salınan karbon miktarı düşüktür. Ancak 1990 ile 2004 yılları arasında % 72.6’lık bir artışla Dünya’da salınım konusunda en hızlı artış kaydeden ülke olarak raporda yer almaktadır.


1.12--İspanya'da 1980 yılında yirmi yedi olan buzul sayısı bugün on üçe düşmüş durumda.


1.13--Peru Andları'ndaki Qori Kalis buzulu, 1963-78 yılları arasında, yılda dört metre kadar geri çekilirken, 1995'te buzulun yıllık geri çekilme hızı otuz metreye ulaştı.


1.14--Antarktika kıtasının hemen hemen tümü (% 98) buzla kaplıdır.Kıtayı kaplayan buz tabakası, gelen güneş ışınlarının %80-85'ini geri yansıtır. Antarktika'nın günümüzde bu denli soğuk olmasının temel nedeni budur.


1.15-- Sovyetler Birliği'nin eski lideri Gorbaçov'un sözleri şöyle; Önümüzdeki yüzyılda çevre koşulları dünya çapında yıkımlara yol açtıkça, askeri değil ama ekolojik güvenlik tüm ulusların en çok önem verdiği konu olacak.





Makalenin İzlenme Sayısı : 167

Eklenme Tarihi : 21.08.2021

Önceki sayfaya geri dön.