Küresel Isınma-Temel Bilgi:
1--Yakıtların yanması sonucu
atmosfere 1850 ile 1998 yılları arasında atmosfere karbondioksit olarak 270
milyar ton karbon atılmıştır.
2--Bu miktarın yarısının
fosil yakıtların yanması sonucu geriye kalan kısmın ise ormanların yanması
sonucu atmosfere atıldığı tespit edilmiştir. Atmosferde CO2 yoğunluğu %30 artmıştır.
3--Atmosfere atılan
karbondioksitin %57 si (230 milyar ton) karbon deniz ve ormanlar tarafından
absorbe edilmektedir.
4--Dünyada atmosfere atılan
yıllık karbon emisyon ve absorblama dengesi
1--Emisyon
Fosil yakıtların yanması 6,3 milyar ton
Ormanların tahribatı 1,6 milyar ton
TOPLAM 7,9 milyar ton
(29 milyar ton CO2/yıl)
2--Absorblama
Deniz ve göller 2,3 milyar ton
Artan biokütle 2,3 milyar ton
Atmosferde kalan 3,3 milyar ton
TOPLAM 7,9 milyar ton
(29 milyar ton CO2/yıl)
5--Her yıl atmosferde kalan
karbondioksit miktarı 12.1 milyar tondur. Karbon dioksitin atmosferde bozunma
süresi 150 yıldır. Dolayısıyla sera gazı emisyonunu derhal azaltmak gereklidir.
6--1850 li yıllarda
atmosferdeki karbon dioksit yoğunluğu 285 ppm iken 2000 li yıllarda bu değer
yaklaşık olarak 360 ppm e-2015 de 400 ppm e çıkmıştır
7--Fosil yakıt kullanımındaki
artış ile ağaç yetiştirme ve kullanılmış kağıtların geri kazanılması aynı
oranda gelişmezse CO2 konsantrasyonundaki artışın 2050 yılında 500-700 ppm
olacağı tahmin edilmektedir.
8--Yeryüzünde canlı hayatının
devamı için sınırlı sıcaklık değişimi söz konusudur. Yeryüzünde mevsimlere ve
gece-gündüz değişimlerine bağlı sıcaklık, yaklaşık olarak –50°C ile +50°C
arasında değişir. Global ortalama sıcaklık ise 27°C dolayındadır.
8.1--Kısmen kararlı ortalama sıcaklık, atmosferde mevcut CO2 ve su buharından ileri gelir. Ozon tabakasından geçen UV ışınlarının bir kısmı bulutlar, çöller ve kar alanlarınca geri yansıtılır.
8.2--Diğer kısmı ise yeryüzü tarafından absorbe edilir ve kızıl ötesi
ışınlar şeklinde geri yansıtılır. CO2, 13 µm
ile 100 µm dalga boyundaki kızıl ötesi ışınları absorbe etmektedir.
8.2--Eğer, atmosferdeki CO2
ve su buharı tarafından yeryüzünden geri yansıtılan kızıl ötesi ışınlar (UV)
tutulmamış olsaydı, gece ile gündüz arasında çok büyük sıcaklık farkları olacak
ve canlı hayatı devam etmeyecekti. Bu durum kirlenmeden önceki olayın olumlu
yönüdür.
8.3--Diğer taraftan, 7 µm ile
13 µm arasındaki UV ışınları, bugün çeşitli uçucu hidrokarbonlar, CFC ve N2O
gibi maddelerce absorbe edilmekte ve pencere kapatılmaktadır. Tüm bu olaylar
yeryüzünde global sıcaklık artışına sebep olmaktadır.
8.4--21.yüzyıla girerken,
yeryüzünde ortalama 2-3°C’lik bir sıcaklık artışının olacağı ve bu artışın atmosferdeki
önemli değişiklere sebep olacağı tahmin edilmektedir. Böylece şiddetli
kasırgalar, kış mevsiminde normalin üzerinde sıcak bir havanın hüküm sürmesi ve
denizlerin yükselmesi gibi olayların görülmesi olasıdır.ve ekstrem hava
olayları kasırga sayısında çok ciddi artış,hortum görülmesi,kuzey kutubundaki
ciddi erime,mevsimleri öne gelmesi-kışların daha ılık geçmesi-bahar aylarının
ortadan kalkması hep küresel ısınmaya bağlı ilkim değişiminin sonucu olarak
yorumlanmakta.