MAKALELER / Uzay Ortamı Bilgileri






1--Uzay Ortamına Alıştırma Çalışmaları:

 

1--ESA'nın internet sitesinde yayınlanan fotoğraf, astronotların uzay şartlarına nasıl alıştığını gösteriyor.

 

2--Fotoğrafta astronot Thomas Pesquet, Houston'daki uzay merkezinde Uzay İstasyonu'ndaki görevi öncesi uzay şartlarına alışma antremanı yapıyor. 


2.1--Su altında bulunan Pesquet'i dalgıçlar takip ediyor ve her hareketini analiz ediyor. Böylece ünlü astronot uzayda bulunacağı yerçekimi düşük alanlara alışmış oluyor.

 

3--Bilim adamları bu yöntemin uzay koşullarına alışmak için en iyi yöntem olduğunu belirtiyor.

 

Kaynak:www.haberuzay.com/



2--Uzay Ortamına En Dayanıklı Hayvan Mikroskopik Su Ayısı


1--Uzay ortamında sağ kalmayı beceren ilk hayvan olan 'su ayısı', Endeavour mekiği ile bir kez daha uzay uzay yolculuğuna çıktı.


2--BBC Türkçe'de yer alan haberde, 2007 yılında bilimsel adı 'tardigrade' olan, ama ' su ayısı' olarak da bilinen mikroskopik bir canlı türü, uzay ortamında sağ kalmayı beceren ilk hayvan olma ünvanına ermişti.


2.1--Halk arasında "deniz ayısı" olarak bilinen ve boyları 2 mm'yi geçmeyen tardigrafların uzay koşullarına dayandığı tespit edildi.


2.2--270km yükseklikten uzay boşluğuna bırakılan tardigraflarin -272 +151 derece arasındaki hava koşullarına dayandığı ve atmosferden tam 300 katı daha fazla basınçtan etkilenmedikleri anlaşıldı.


2.3--Yıllarca susuz yaşayabilen tardigrafların tespit edilmiş 600'den fazla türü bulunuyor. Ayrıca uzayda yapılan  deneylerde tardigrafların mor ötesi ışıklardan da etkilenmediği görüldü. Suyla temas eden hayvanlar normal şekilde çoğalmaya ve yaşamlarını sürdürmeye devam ettiler.


2.4--Bilim adamları hayvanların bu özelliğinin hücresel adaptasyonlarına bağlıyor.


3--Uzayın oksijensiz boşluğunda -üstelik dondurucu bir soğukta- güneş rüzgarlarının radyoaktif etkisine karşı göğüs germek, her yiğidin harcı değil. Bilim dünyası, tardigrade'in bu yeteneğini daha ayrıntılı biçimde incelemek için kolları sıvadı.


4--Amaç, boyu bir milimetreyi bile bulmayan, fakat dünyanın en dayanıklı hayvan türü olarak tanımlanan 'su ayısının' yerküreden ayrılsa dahi yaşamayı nasıl sürdürdüğünü keşfetmek.


5--İtalyan Uzay Araştırmaları Merkezi tarafından desteklenen proje çerçevesinde uzay yolculuğunun organizmaları moleküler düzeyde nasıl etkilediğine dair yedi ayrı deney gerçekleştirilecek .


5.1--Bilim insanları, tardigrade DNA'sının bir değişikliğe uğrayıp uğramadığını merak ediyor. Ayrıca uzayın vakum etkisi altında kalmasına karşın, aşırı susuzluğa ve kozmik ışınlara yenik düşmemeyi nasıl becerdiği araştırılacak.


5.2--Tardigrade, mikroskop altında bakıldığında cüssesili bir ayıya benziyor. Karada olduğu kadar, denizde ve tatlı suda da yaşabilen çok küçük bir hayvan.


6--Genlerinin incelenmesi sonucu, önce tatlı suda ortaya çıkan tardigrade'in yüksek adaptason becerisiyle toprak üzerine de sıçradığı anlaşıldı.


7--Bu küçük hayvanın, yaşam şartlarının zorlaştığı durumlarda, en temel biyolojik ihtiyaçları dışında metabolizmasını tamamen uykuya yatırarak sağ kalma becerisi geliştirdiği söyleniyor.


8—Yorum:İnsan ırkının  evrimsel kaynağı eğer uzay ise su ayısının DNA sının hünerleri bu bilinmeyene az da olsa ışık saçacak.


8.1--Gökbilimciler, yıllardır tartışılan yaşamın kaynağının Mars'tan geldiğini savunan teoriyi yeniden tartışmaya başladı.


8.1.1--ABD'de Westheimer Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'nde Profesör olan Steven Benner, yaşamın kaynağının Mars'taki volkanik patlamalar sonucu oluştuğunu öne sürdü. ,


8.1.2--Bilim adamı ayrıca Mars'ta oluşan molibdenum adlı elementin Dünya'ya meteoritler aracılığıyla gelmiş olabileceğine ve Dünya'daki yaşamın oluşmasına önayak olma ihtimaline dikkat çekti.


8.1.2--Geçtiğimiz günlerde bilim adamları Mars'ta eski göl izlerine rastlamıştı.


Kaynak:www.haberuzay.com

 



3--Uzayda 3 D Yazıcı ile Parça Üretmek:


1--Uzaya gönderilmek üzere tasarlanan 3D yazıcı NASA'nın son testlerinden de başarıyla geçti.


2--Marshall Uzay Uçuş Merkezi'nde yapılan testler sonucunda, yazıcının uzay şartları için uygun olduğunu onayladı.


3--NASA'nın Uluslararası Uzay İstasyonu'nda kaynak sıkıntısını gidermek için tasarladığı yazıcı, astronotların ihtiyaç duyması halinde yedek parça üretiminde kullanılacak. Böylece dünya ile istasyon arasında daha az kargo ihtiyacı hedefine ulaşılmış olacak.


4--NASA geçtiğimiz yıl 3D yazıcılarla üretilmiş bir roket denemiş ve roket testlerden başarıyla geçmişti.

 

5--Öte yandan Son zamanların en çok ses getiren teknolojisi 3D yazıcılar NASA'nın da ilgi alanına girdi. NASA'nın Cleveland'ta bulunan araştırma merkezi'nde görevli Tyler Hicman, 3D yazıcılarla roket parçaları üretildiğini belirtti. Ayrıca Hicman yaptığı açıklamada, 3D yazıcılar sayesinde maliyetlerin daha da düşebileceğinin sinyallerini verdi.


6--Bu gelişmeler NASA'nın yeni projelere yelken açmasına neden oldu. NASA'dan yapılan açıklamada, 3D yazıcılardan gerekli verimlerin alınması halinde, bu yazıcılardan Uluslararası Uzay İstasyonu'na da gönderilebileceği, böylece tamir ve eksik parçaların direkt olarak istasyonda üretilebileceğinin dikkati çekildi.


7--Ayrıca NASA geliştirdiği teknikler sayesinde 1 yıl süren 3D üretme işleminin 4 aya kadar indiğini de açıkladı.


8--NASA'nın 3D yazıcılarla ürettiği roket parçaları testlerden başarıyla geçti. Şimdiye kadar yapılan en büyük ve sıcak testleri de geçmeyi başaran parçaların orjinal hallerinden pek bir farkı olmadığı belirtildi.


9--Oldukça ses getiren testlerin görüntüleri ise, space.com internet sitesinden yayınlandı. NASA 3D yazıcıların, parçaların uzayda üretilebilmesi-robotlarla montajı ve maliyetlerinin düşürülmesi için oldukça önemli bir proje olarak görüyor.


10--NASA Uzaya 3D Yazıcı Gönderecek


1--Geçtiğimiz yıl NASA tarafından3D Yazıcı ile  üretilen roket parçalarından alınan olumlu test sonuçları, NASA'nın bu teknolojiye daha da sıcak bakmasına neden oldu.


2--Nitekim geçtiğimiz günlerde, NASA'nın Uzay Teknolojileri Merkezi'nden yapılan açıklamada, uzaya gönderilmek üzere 3D yazıcı tasarlanacağı duyuruldu.


3--NASA, uzaya gönderilecek bir 3D yazıcının uzayda yaşanacak parça sıkıntısına çözüm olabileceğini düşünüyor. Zira bu yazıcı ile uzayda bozulabilen herhangibir parça anında  üretilebilecek.


3.1--Ancak üretilecek yazıcı ile ilgili en büyük sorun yazıcının yerçekimsiz alanda nasıl çalışacağı. Fakat Dünya'da yapılacak testler doğrultusunda NASA bu problemin de üstesinden gelebilir.


4—Bundan sonraki bir ileri adım olarak parçaları birleştirecek robot teknolojisi olabilir.


Kaynak:www.haberuzay.com


 


4--Uzayda Astreoid Tehlikelerine Karşı Çözümler:


1--NASA nın Astreoid Avlama Çalışmaları:

1--Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA, gelecek hafta, uzaya gönderilen dev bir ‘torba’yla bir asteroid yakalayıp Ay’ın yörüngesine çekecek projeyi duyuracak.


2--California Teknoloji Enstitüsü uzmanlarının geliştirdiği projeyle, Atlas V 551 roketiyle fırlatılacak insansız uzay aracının, 500 tonluk bir astreoidi ‘torbayla’ yakalaması ve Ay’ın yörüngesine yakın bir yere götürmesi amaçlanıyor.


3--Böylece asteroidin Dünya ’ya çarpma olasılığı kalkacak. NASA, projeyi başlatabilmek için gereken 100 milyon dolar için Kongre ’ye başvuracak. Proje, 10 yıl sürecek ve toplamda 2.65 milyara mâl olacak.


Kaynak:www.radikal.com.tr


2--Uzayda Astreoidi Top Ateşine Tutmak:


1--Japonya'nın uzun zamandır tasarladığı uzay topu, Japonya Uzay Araştırma Ajansı tarafından yapılan testlerden sonra uzaya fırlatılmak için gün sayıyor.


2--2014 yılında uzaya fırlatılması beklenen ve "Space Cannon" ismi verilen top, Hayabusa-2 uzay sondasının içine yerleştirilecek.



3--2018 yılında Dünya ile Mars arasında bulunan "1999JU3 isimli göktaşına ulaşacak olan akıllı top, Hayabusa-2'den koparak yaklaşık 2 kilo ağırlığındaki metal mermisini fırlatacak.


4--Bilim adamları asıl amacın göktaşı yok etmek olmadığını dile getirerek, hedefin daha çok göktaşlarının içini keşfetmek olduğunu belirtiyor.


4.1--Ancak böyle bir gelişme yine de Dünya'yı gelecekteki olası tehlikelerden koruma konusunda önemli bir adım olarak görülüyor.


Kaynak:www.haberuzay.com




3--Tehlikeli Bir Asteroid Dünya'yı Teğet Geçti

 

1--2010 WC9' adı verilen ve saniyede 12 kilometrelik bir hızla ilerleyen asteroid, Dünya’nın 202 bin kilometre yakınından geçip uzay boşluğunda yoluna devam etti.

 

1.1--Uzayın büyüklüğü göz önüne alındığında uzmanlar, bu yakın geçişi oldukça tehlikeli olarak tanımlıyor.

 

1.2--Uzmanlara göre, New York'un simgelerinden olan Özgürlük Anıtı büyüklüğündeki bu asteroidin Dünya’ya düşmesi halinde bir felaket kaçınılmaz olacaktı.

 

1.3-- Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’ya göre, gezegenimize olası bir asteroid çarpması durumunda geleceğimiz hiç de parlak görünmüyor ve böyle bir duruma yeterince hazırlıklı değiliz.

 

1.4--Gezegenimizin göktaşı çarpmasına karşı hazır olmadığı yönünde uyarılarda bulunan NASA çalışanı Dr Joseph Nuth, American Geophysical Union'ın toplantısında yaptığı konuşmada, sürpriz bir asteroide müdahale edecek yeterli sürenin olmayabileceğinin altını çizmişti.

 

1.4.1--İnsanlığın böyle bir durumda ne yapılacağına dair kesin bir yol haritasının bulunmadığını ve bu durumun her an gerçekleşebilecek büyük bir risk oluşturduğunu belirtmişti.

 

2--Bu konuda çeşitli önerilerde de bulunan Nuth’a göre bu riski ortadan kaldırmanın en garanti yolu, tek görevi gezegenimize çarpması muhtemel asteroidleri incelemek olan bir aracı uzaya göndermek.

 

2.1—Yorum:Tek görevi gezegenimize çarpması muhtemel asteroidleri incelemek olan bir aracı uzaya göndermek dışında dünya çevresine yerleştirilecek bir lazer top ile böyle bir astreoidi emniyetli mesafede patlatmak olabilir mi.Böyle bir astreoidin patlatılması haline dünyanın yörüngesine girebilecek astreoid akışı değişip dünya ya yönelebilem riski olabilir.


2.2--Belki dünyanın koruyucu sistemi bu astreidleri bir şekilde dünyaya çarpmasına imkan vermemekte. Astreoid patlatma ile bu doğal sistemi bozabilir miyiz.

 

Kaynak:tamindir.com

 



5--Uzayda Ateş Nasıl Yanar:



1—Uluslar arası Uzay İstasyonunda-düşük yerçekimli ortamlarda ateşin hareketini araştırmak üzere FLEX adlı proje oluşturuldu.



2—Projede yer alan Dr.Forman ifadesine göre:Elementler alev almadan yanıyorlar.



3—Normal şartlarda yanan bir alev CO2 ve H2O(su) oluşturur ve bununla birlikte 1227-1727 C sıcaklık oluşur.Uzayda oluşturulan ateşlerde ise  CO2 ve su yerine CO(karbonmonoksit) ve formaldehit(CH2O) açığa çıkıyor.Ayrıca yeryüzünde tipik mum alevi yukarı doğru yaprak gibi bir geometriye sahip iken yerçekimsiz ortamda alev,kendi kaynağını kubbe gibi örtmekte.



4—Uzayda yanmanın anlaşılmasıyla uzay gemileri için ileride alev motorlu-itki motorlu farklı motorların yapılması sözkonusu olabilir.



Kaynakça:Bilim ve Gelecek





6--Uzayda Kahve İçmek:



1--Uluslararası Uzay İstasyonu'nda önümüzdeki Kasım ayından itibaren kahve makinası kullanılabilecek.



2--Dünyada önemli bir yere sahip kahve markası Lavazza ile uzay havacılık şirketi Argotec'in ortaklaşa gerçekleştirdiği proje kapsamında, uzayda yerçekimsiz ortamda çalışabilecek bir kahve makinası üretilecek.



3--ISSpresso ismi verilen makinanın yaklaşık 20 kilo ve basınça dayanıklı olacağı ifade edilirken, aynı makinayla çay gibi diğer sıcak içeceklerin de yapılabileceği belirtildi.


Kaynakça:www.haberuzay.com

 



7--Uzayda Koloni Yaşamında Biyosfer Oluşturulabilir mi.



1—Amerika Arizona da 200 milyon dolar harcanarak yapılmış deneme laboratuarı Biyosfer 2  içinde bulunan sekiz insanın yaşamını destekleyecek oksijeni sürekli olarak sağlayamadığı keşfedilmiştir.



2—Bu anlamda uzayda koloni barınakları ve biyosferi oluşturulurken ihtiyaç olunan oksijen için her halükarda dışarıdan oksijen takviyesi(ay taşlarından vs) gerekirken ,biyosferden çıkan karbondiosidin emilip-depolanması ve biyosfer ortamının hem otomatik kontrol sistemleri hemde hassas hayvanlar (arı,balık vs) ile sürekli kontrol altında tutulması gerekebilir.



Kaynak:Tübitak Bilim ve Teknik Dergisi





8--Uzayda Köfte Yapmak İçin Yapay Et Kullanmak:


1--Dünya nüfusu 7 milyara ulaştı. Bu nüfusun yaklaşık 1 milyarı açlık sorunu yaşıyor. Milyonlarca bebek açlıktan ölüyor.


2--Gıdanın üretiminde değil, paylaşımında büyük bir adaletsizlik var. Bu adaletsizlik giderilmedikçe-gıdada dengelenme sağlanmadıkça insanlık için açlık hep olacaktır.


3—Yapay et üretmek için hayvanlar öldürülmüyor, sadece onlardan birazcık doku parçası alınarak kök hücreleri kullanılıyor.


4-- Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Hollanda ve Japonya'da bazı bilim insanları laboratuvarda yapay olarak kas parçaları geliştirmeye başladılar.


5--NASA tarafından 2000'li yılların başında desteklenen bir projede, özellikle uzayda uzun süre kalacak olan astronotların tüketebilmesi amacıyla, Japon balığı kullanılarak yüksek protein içerikli yenilebilen kas parçacıkları elde edilmiş.


6--Aynı şekilde Hollanda'da bu işin öncülerinden olan Mark Post isimli araştırmacı, domuz kök hücrelerini kullanarak 2.5 cm uzunluğunda, 0.7 cm genişliğinde kasa benzer şeritler üretmiş.


7--Genetiği değiştirilmiş gıdaların aksine, yapay olarak üretilen etin DNA'sına dokunulmuyor, genetiği aynı kalıyor. Burada hayvanın vücudunda gelişen kas dokusunu, hayvanın bazı istenmeyen kısımlarını elimine ederek, yapay olarak dışarıda çoğaltmak.


7.1--Bunun için yaşayan hayvandan biyopsi yoluyla kas parçası alınarak kök hücreler elde ediliyor. Daha sonra bu kök hücreler, bölünmeye ve büyümeye teşvik edilerek kas dokusu liflerine dönüşüyorlar.


8--Şu ana kadar domuz ve hindi üzerinde çalışan uzmanlar önümüzdeki altı ay içinde sosis üretebileceklerini iddia ediyorlar. Hollanda ekibi, sığır eti üretmek için çalışmalara başladıklarını ve bir yıl içinde hamburger köftesi yapımında kullanılacak eti üretebileceklerini iddia ediyorlar.


9-- Buzla kaplı alanlar dışında dünya topraklarının yaklaşık yüzde 30'u canlı hayvan tesis ve sistemleri tarafından kullanılıyor.


10--Oxford Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada 1000 kilogram yapay et üretmek için gereken enerji, su ve arazi gibi kaynaklar tahmini değerler kullanılarak hesaplandığında 1000 kg dana, koyun, domuz ve kümes eti hayvanı üretmek için harcanan çevresel kaynaklar ile karşılaştırıldığında örneğin, yapay et üretmek için, sığır eti işletmeciliğine göre yüzde 99 daha az araziye ihtiyaç duyuluyor.


11--Benzer şekilde, yapay et üretiminde sığır eti üretimine göre yüzde 95 daha az su ve yüzde 50 daha az enerji kullanılıyor. Sera gazı salımı ise yüzde 90 daha az.


12—Bu çerçevede  laboratuarda üretilecek olan etin hayvanların kesilmesini önlemenin yanı sıra çevre dostu olacağını da belirtilmekte olup  şimdiden birçok hayvan sever, vejetaryen ve çevre dostu insanın desteğini almış gibi görünüyor.


13----Bilim insanları tadı ve görüntüsü bakımından gerçek ete benzeyen yapay eti elde ettiklerinde, bir sonraki adım tüketicilere yetecek miktarlarda üretiminin yapılması olacak.


14--ilk etapta üretilecek ticari yapay etin, kas parçalarının kıyma gibi çekilmesiyle elde edilecek sosis ve hamburger köftesi olacağını düşünüyorlar. Daha sonra yapay etten hazırlanmış biftek ya da bonfilelerin piyasaya sürülmesi planlanıyor.


15—Yapay et uzayda koloni hayatı için oldukça önemli olabilir ancak dünyada hayvansal üretimle yapay et arasında zaman içinde bir denge gelişebilir.


Kaynakça: Bilim ve Teknik Dergisi-Ekim 2011 -yapay et-Dr. Özlem Kılıç Ekici-Yapay Et-Geleceğin Hayvansal Gıdası Olabilir mi?-Yapay et tüketmeye hazır mısınız--Ali Ekber YILDIRIM—www.dunya.com 




9--Uzayda Parasatamol ve Antibiyotik  Kullanılamıyor


1--NASA tarafından yapılan bir araştırmada, uzayda astronotların başları ağrıdığında parasetamol veya enfeksiyonu tedavi için antibiyotik alamayacakları ortaya çıktı.


2--NASA 'nın Johnson Uzay Merkezi tarafından yapılan araştırmada, ilaçların etkisini uzayda derhal yitirdikleri belirlenirken, bunun dünyadan uzak ortamda yer çekiminin çok zayıf ve radyasyonun yüksek olmasından kaynaklanabileceği düşünülüyor.


3--Araştırmada Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) 35 değişik ilacı götürerek etkinliklerini test eden bilim adamları, ilaçları 13 gün ile 28 ay arasındaki değişik süreçlerde uzay istasyonunda tuttular.


4--Araştırmacılar, uzay ortamında kalan ilaçların etkinliklerini yitirdiklerinin belirlendiğini belirterek, uzaydaki saklama koşullarının ilaçların etkisinin korunmasında önemli olabileceğini kaydettiler.




10--Uzay Ortamının Şarap Üzerinde Herhangi Bir Etkisi Bulunmuyor:

 

1--Fransız araştırmacılar, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) bir yıl bekletilen şarapları incelemeye aldı. İlk sonuçlara göre, yerçekimsiz ortamın şarap üzerinde herhangi bir etkisi bulunmuyor.

 

1.1--Fransa'nın Bordeaux kentindeki araştırmacılar, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) bir süre kaldıktan sonra Ocak ayında Dünya'ya dönen bir düzine Merlot ve Cabernet Sauvignon' şarabını analiz etmeye başladı.

 

1.2--Uluslararası Uzay İstasyonu'nda cam şişe ve alkol yasak olduğu için, şaraplar özel hazırlanan bir çelik bölmenin içinde bekletilmişti.

 

1.3--Şarapları inceleyen uzmanlar, gözleri kapalı bir şekilde uzayda bekletilen ve dünyadaki şarapları karışık olarak denedi.

 

1.4--Elde edilen ilk sonuçlar ise, yerçekimsiz ortamda bekleyen şaraplarda herhangi bir değişim yaşanmadığı yönünde.

 

1.5--Deneyi gerçekleştiren Space Cargo Unlimited şirketinin CEO'su ve kurucu ortağı Nicolas Gaume, Associated Press'e yaptığı açıklamada çalışmanın dünyadaki bitkileri yeni ortamlarda deneyerek güçlendirmeye odaklandığını açıkladı.

 

2--Şarap uzmanı ve şarap yayını Decanter yazarı Jane Anson ise, dünyada kalan şarabın tadının 'uzaya gitenden biraz daha genç' olduğunu belirtti.

 

2.1--Projenin danışmanlarından, Almanya Friedrich-Alexander-Üniversitesi'nden biyolog Michael Lebert ise, şarabın yıllanma sürecinin kimyasal ve biyolojik analizinin, şarabı yapay olarak yaşlandırmanın bir keşfedilmesine yol açabileceğini söyledi.

 

2.2--Bordeaux Şarap Üreticileri Konseyi'nden Christophe Chateau da, araştırmayı 'endüstri için iyi bir şey' olarak nitelendirdi. Ancak Chateau, yıllandırma çalışmalarına ilişkin pratik uygulamalara geçişin on yıl veya daha uzun süreceği öngörüsünde bulundu.

 

Kaynak: https://tr.sputniknews.com/


11--Uzayda Kozmik Radyasyona Karşı Mantar Tabakaları Kullanmak:

 

1--Biorxiv'de ilk sonuçları yayımlanan bir araştırmada, Johns Hopkins ve Stanford üniversitelerinden araştırmacılar astronotları radyasyondan koruyabilecek bir çözüm geliştirdiklerini duyurdular.

 

2--Araştırmada, Çernobil Nükleer Santrali yakınlarında yetişen ve radyasyonu emen bir mantar türü olan Cladosporium sphaerospermum, son derece ince bir tabaka halinde Uluslararası Uzay Istasyonu'na götürüldü.

 

2.1--Mantarların, üzerlerine gelen kozmik ışınların %2'sini emdiği görüldü. Bu miktar astronotları olası bir Mars seyahatinde fazla korumayacak olsa da, kullanılan örneğin yalnızca 2 milimetre kalınlığında olduğunu belirtmek gerek.

 

2.2--Mars seyahati için ise, 21 cm kalınlığında bir tabakanın yeterli olabileceği düşünülüyor.

 

Kaynak:Popular Science


11--Dünyaya Çarpabilecek Göktaşlarının Nükleer Silahlarla Vurulması-

 

1--Amerikan Jeofizik Derneği'nin toplantısında bazı uzmanlar, gelecekte dünyaya çarpma riski bulunan gezegenimizi tehdit edebilecek böyle bir durumla karşı karşıya kalınması halinde kullanabileceğimiz özel bir uzay aracı geliştirilmesini önerdi.

 

2--Uzay aracı nükleer silahlarla donatılacak. Uzmanlar, bu aracın geliştirilmesi gibi, göktaşlarının çarpma riskine karşı alınabilecek diğer önlemlerin de uluslararası işbirliğiyle gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı

 

3—Göktaşlarının dünyaya çarpma riski bulunmakta ve bu risk tüm uygarlığı-insan ırkını ve doğayı yok edebilir.Bu riske karşı ABD nin önderliğinde BM çatısı altında gezegeni koruma ajansı oluşturulması uygun olabilir.


3.1—Böyle bir ajans dünyayı dış uzaydan gelecek risklere karşı gereken sistemleri oluşturabilir.

 

Kaynak:Popular Science



12--Uzayın Yapısı:



1—İnsana göre evren  atom altına uzanan mikro kozmos ile galaksilerin ötesine uzanan makro kozmos olarak tanımlanabilir.



2—Atomda elektron vs temel parçacıkların içinde bulunduğu uzay vakum-hiçlik olarak adlandırılmakta olup kuantum alan kuramına göre uzay boşluğu aniden ortaya çıkan ve nereden geldiği belli olmayan parçacıklar ve alanlar çorbası.



2.1—Bizim yıldız ve gezegenlerimizin bu tür rastgele dalgalanmaların sonucunda ortaya çıktığı düşünülüyor.



2.2—Vakumda parçacıkların ortaya çıkması yok olmasının nedeni ayrı bir konu olmakla birlikte bu alanda bütün ilişkiyi tıpkı ekonomide ortak değer olan para gibi burada da enerji teşkil etmekte.Enerji alınmakta-enerji verilmekte.



2.3—Vakumdaki enerjiyi sünger gibi emip,uzay aracının itkisi olarak kullanılsa yıldızlar arası yolculuk belki ışık hızlarının katlarında gerçekleşebilecek-dünyanın enerji sorunu çözülecek.



3—Kuantum vakum hiçlik değildir.



3.1—Yorum:Ölümden sonra insan ruhu belki kuantum vakuma katılmakta buradan da ahirete geçmekte.


—Einstein in görelilik kuramına göre uzay hareket eder-genişler-bükülür-çatlaklar/delikler-elmadaki kurt delikleri gibi oluşur tıpkı somut bir varlık gibi.



4.1—Uzayın bükülmesi-tıpkı bir çömlek gibi biçimlendirilmesi konusunun anlaşılması  ancak matematik anlamda matematiğin bir dalı olan topoloji ile mümkün olabilir.



4.2—Yorum:Bu anlamda küre,puro,torvs biçiminde uzaylar söz konusu olabilir.Uzayda yıldızlar arası boşlukta hareket eden bir uzay gemisi etki altında kaldığı kuvvetlere göre puro biçiminde bir uzay içinde hareket ederken birden tor-simit biçiminde uzaya geçebilir ve onun şartlarına tabi olabilir.



Kaynak:HBT-New Scientist-03.09.2016

 


 




Makalenin İzlenme Sayısı : 192

Eklenme Tarihi : 21.08.2021

Önceki sayfaya geri dön.