Psikopsikiyatri-Taklit-Regresyon:
1--Bebek kendi başına yürüme
yetisi kazandıktan sonra anneden bağımsız bir yapı olduğunu algılamaya başlar;
anneyle arasında bir mesafe olduğunun, annenin bittiği noktayla kendisinin başladığı
nokta arasında bir mesafe olduğunun ayırtına varır.
1.1—Yorum:Anne ile başlayan
psikolojik yapımız ayakalarımız üstünde yürümeye başladığımızda bağımsızlık
kazanmaya başlar.
2--Bu durum onun için önemli
bir değişikliktir. İlk kez annenin devamı bir yapı olmadığını fark eder. Bu
durum bebek için dayanılması zor bir konumdur. Bebek bu travmadan annenin
devamı olduğu, ikisinin ortak benlik bütünlüğü içinde bir yapı taşıdığı
yanılsamasını yeniden kazanmak için onu taklide başlar.
2.1--Anneyi taklit etmek
demek annenin parçası olmak yanılsamasını verir bebeğe. Beraberce kollarını
kaldırmak, beraberce gülmek sanki aynı beyinden idare edilmek gibidir,
dolayısıyla kopukluğa dayanamamaktaklitederek "birleşme'yle ortadan
kaldırılır.
2.2--Dikkat edilirse çocukluk
bebeklik dönemine kadar regrese olan (gerileyen) şizofren hastalarda da
karşısındaki kişiyi ekolali (onun söylediği sözü söylemek), ekopraksi (onun
yaptığı hareketi yapmak) ile taklit etmek vardır. Taklit bütünleşme yanılsaması
yaratarak ayrı olmanın verdiği bunaltı halinden kurtulmak için
gerçekleştirilir.
2.2.1—Yorum:Şizofreni
bağımsızlık kazanma çabası içine girmiş bireyin ruhunun aşırı şiddetli sters
durumunda tekrar ilk benliğe-ilkel benliğe-bebeklik dönemine inme
çabasıdır.Oluşan strese karşı bir dengeleme çabasıdır.Zira ilkel benlikte
kalınsaydı bu sters olmayacaktı.
2.3--Erişkin yaşlarda ortaya
çıkan dalkavukluk, şaklabanlık gibi bir güce yakın olma ve onu paylaşma
davranışları da, erken dönemdeki taklit davranışının uzaması gibi patolojik
formlardan köken alır.
2.4--Annenin bebeğini
coşkuyla bağımsızlaştırma çabaları taklit döneminin fazla uzamamasını
sağlayarak patolojik formların gelişiminin önünü keser.
2.5--Ama anne bebeğe coşku
içinde bağımsızlık veremezse bebek taklit ederek bütünleşmeyi yaşamı boyunca
süren bir davranış modeli haline çevirebilir ve annenin yerine başka güçlü
yapıları (iş hayatında vs onları taklit
ederek, onlara öykünerek var oluşunu sürdürür.
3--Bir kere anneden ayrı
oluşun farkına varıldıktan sonra ama, hiçbir zaman yeniden bütünleşme
gerçekleşemez. Bu yöndeki denemeler gerek anne gerek bebek tarafından sürekli
bozulur, araya bir kere nesnelerin girdiği durum artık geri dönüşsüz bir
durumdur, özne nereye giderse nesnesini de beraberinde götürür ve etrafında
nesneleri olan başka öznelerle aradan bu nesneleri çıkararak bütünlük kurmak
imkânsızlaşır, çünkü bütünlük kurmak ancak ortak benliğin ilk primitif
formlarının birbirine aracısız dokunmasıyla mümkündür.
3.1--Bu durumun tek istisnası
şizofren hastalardır, onlar nesneleri kullanamayarak aradan nesneleri zorunlu
olarak çıkarmış ve yeniden anneyle bütünleşmiş olurlar. Nesne bozandır,
yalnızca öznenin bütünsel ve köklerine ekli duruşunu değil, aynı zamanda tekil
duruşunu da bozan.
4--Bebek anneyi taklit ettiği
zaman nesnelerle ancak kesik kesik bağ kurabilir, bebeğin taklit etmeden
nesneyle kurduğu ilişki anne tarafından coşkuyla ve taklitle (bebeğin o sırada
yaptığı bir hareketi, örneğin bebeğin yüz ifadesini anne tekrar ederek bebeğe
cesaretlendirici bir özgüven enjekte etmesiyle) karşılandığında bebek annenin
kendisini takip ettiğini ve asıl referans noktasının anneden kendine geçtiğini
hissettiğinde, işte o zaman mutlak dışlık [insanın bireysel varoluşunda mutlak
bir içlikten mutlak bir dışlığa doğru döndüğünü ifade eden dışlaşma
düşüncesindeki dört evrenin sonuncusu aşamasına, bağımsız varoluşa adım atmış
olur.
4.1--Çünkü o noktada artık
bebeğin yalnızca kendisiyle sınırlı kalarak nesne ilişkisi kurabileceğini ve
anneden bağımsız biçimde nesneleri kendi doyumu için kullanabileceğini anlaması
mümkün olur. Nesneleri kendimiz için kullanan da en çok ellerimiz olduğuna göre
her insanın sonraki dönemdeki annesi elleridir.
4.1—Yorum:
1--Evrimsel psikoloji
açısından psikiyatrik hastalıkları ve vakaları anlamak için bu tür yorumlar
oldukça önemli.
2--İnsan psikolojisinin
evrimini anlatan bu tür çalışmalar ile akıl hastalıklarını anlamak ve insan
denilen mucize pskolojiyi anlamak ve sınırlarını bilmek mümkün olabilir.Bu
sınırlar uzayda koloni kurmaya çalışacak insan ırkı için önemli olabilir.
3—Cisimler nasıl stres
eşiğine kadar dayanıyorsa evrimsel psikolojiyle oluşmuş insan insan ruhuda
belirli bir eşik değere kadar dayanır ve o değerden sonra ruhta regresyon
başlar ilkel primitif formlara dönerek enerjisini ve bütünlüğünü korumaya
çalışır.
4—Burada ruh ile tarif edilen
biyolojik yapı ve çevre ile oluşan bir bütündür.Bu bütün yapı bölünmez
parçalanamaz halografik yapı yani ruhun ayrıca madde üstü bir çekirdeği tözü
olabilir ölüm ile bu töz ahirete bulunduğu durum ile atılır.
Kaynak:Aylak Bilgi-Tahir
M.Ceylan-CBT-1256/11-15.04.2011