Kentlerin-Her kentin Mikrobu Kendine Özgü:
1--Uzmanlar ilk kez bu kentsel
mikrobiyomun bileşimini, kentten kente ne gibi farklılıklar gösterdiğini veya
ne kadar benzediğini araştırdılar. Projenin itici gücü, dünya çapında ilgi
gören ve meraklıları bulunan New York metrosunun mikrop dünyasıyla ilgili ilk
çalışma oldu. Buradan ise kentsel mikrobiyomları küresel olarak karşılaştırma
fikri doğdu.
2--Proje çerçevesinde bilim
insanları dünya genelinde 60 şehirde gönüllülerden 4.728 örnek topladılar.
Bunlar daha çok toplu taşıma sistemlerinin yakınlarındaki, tırabzan, kapı
kolları, bilet makineleri gibi ortak kullanım alanlarına aitti.
2.1--Ama yerlerden ve havadan
da örnekler alındı. Tüm örneklerde genetik dizilim yardımıyla, mikrop
türlerinin bileşimi ve görülme sıklığı analiz edildi. Bu şekilde 31 tanesi
incelenen kentlerin % 97’sinde görülen 4.346 mikrop türü tespit edildi. Bu
çekirdek mikrobiyom, nüfusa yoğunluğuna, coğrafi konuma, iklime ve diğer
faktörlere bakmaksızın daha çok bakterilerden oluşuyordu.
3--Ancak beklenin aksine, bu
kentsel çekirdek mikrobiyomdaki türler, insanların tipik mikrobiyomundan önemli
ölçüde farklıydı. Gerçi Cutibacterium acness cilt bakterisi tüm kentlerde en
fazla bulunan organizma ama Micrococcus luteus gibi hava partiküllerinde ve
tozda yaşayan veya metal çevrelere uyum sağlamış Cupriavidus metllidurans da en
sık görülen on tür arasında yer alıyorlar.
4--Kentler için tipik olan
çekirdek mikrobiyom dışında örneklerde bölgeden bölgeye ve kentten kente
farklılık gösteren çok sayıda mikrobiyom kombinasyonu var. Bunların bileşimleri
ve görülme sıklıkları o kadar özgün ki bir kent sadece bunlarla tanınabilir.
4.1--Örneklerden bazılarıyla
eğitilmiş olan bir yapay zekanın, örneklerle gerçekleştirilen testle
sınıflandırmada % 88,8 oranında doğru sonuç verdiği ortaya çıktı.
5—Sonuç olarak Her şehrin
kendi moleküler ekosu var. Mesela bir insanın ayakkabısındaki mikrobiyoma
bakarak, hangi şehirden geldiği söylenebilir diyor araştırmacılar.
5.2--İlginç olan diğer bir
nokta da kentsel mikropların bir kısmının bilime tamamen yabancı olması. Çünkü
örneklerde, bilinen hiçbir bakteriye, virüse, mantara veya arkeaya
sınıflandırılamayan binlerce DNA parçası bulundu.
5.3--Ayrıntılı analizler
sonucunda da bunlardan en az 10.000 tanesinde daha önce bilinmeyen virüs ve
748’nin ise bilinmeyen bakteriye ait olduğu anlaşıldı.
5.4--Sınıflandırılmamış
DNA’nın bulunmuş olması kentsel mikrobiyomun büyük bir kısmının dikkate
alınmadığını gösteriyor.
6—Sonuç olarak gezip
gördüğünüz ve mutlu olduğunuz bir şehrin mikrobiyomu sizin mikrobiyomunuza
uygundur.Bu nedenle bir şehre göç edecekseniz önce orada 1 sene kirada oturun.
Kaynak: A global metagenomic map of urban microbiomes and
antimicrobial resis- tance, Celi, 26.05.2021.