İsraf-Yiyecek-1
Trilyon Dolarlık Yiyecek Çöpe Gitti:
1-- Avrupa Teftiş Mahkemesi,geçtiğimiz yıl Avrupa
Birliği ülkeleri, geçtiğimiz yıl, 800 milyonu aşkın insanı doyurabilecek
miktarda yiyeceğin-88 milyon ton yiyecek maddesini çöpe attı. Bu miktar, 200
milyon nüfusu beslemeye yeterli. Avrupa’nın nüfusu ise 743 milyon.
2--1975’te Lüksemburg’da kurulan ve Avrupa
Birliği’nin sayıştayı görevini üstlenen Avrupa Teftiş Mahkemesi, AB fonlarının
gereğince yönetilip yönetilmediğini kontrol ediyor. Mahkemenin görevi, israfı
önlemek değil. Ancak kötüye giden uygulamalarda ikaz edici bir rol
oynayabiliyor.
2.1--Mahkemenin hazırladığı raporda, yiyecek
israfıyla yeteri kadar mücadele edilmediği, ayrıca bunun sadece Avrupa’nın
değil, tüm dünyanın sorunu olduğu belirtildi.
3—Bu anlamda
, Fransa’da, 400 metrekareden daha büyük marketlerin satılmamış
ürünlerinin çöpe etmesi yasak. Bu ve buna benzer yasakların diğer üyelerde de
yürürlüğe konması gerekiyor.
4--Avrupa’nın çöpe giden ürünlerinin faturası 143 milyar
euro. İsrafın küresel olarak bir milyar 300 milyon ton civarında olduğu tahmin
ediliyor.
4.1--Bütün dünyada, sanayileşmiş ülkelerde 680
milyar dolar, gelişmekte olan ülkelerde ise 310 milyar dolar olmak üzere toplam
bir trilyon dolar civarında bir kayıp söz konusu.
4.2--Sanayileşmiş ülkelerde kişi başına yıllık
95-115 kilo yiyecek israf edilirken diğer ülkelerde bu rakam 6-11 kilo arası.
4.3--Çöpe atılan yiyeceklerin sadece dörtte biri
bile kurtarılsa, 870 milyon kişinin doyurulabileceği hesaplanıyor.
4.4--Bu da, açlık sorununun çözülmesi için
fazlasıyla yeterli. Tüm dünyada yiyecek israfıyla mücadele eden resmi olarak
kayıtlı 68 uluslararası kuruluş bulunuyor.
5--Yiyecek
İsraf Etmemek İçin Öneriler:
1--Alışverişinizi bilinçli yapın: İhtiyaçlarınızın
bir listesi olsun. Gereksiz alımlar yapmayın.
2--Tam ihtiyacınız olan şeyleri alın: Bazen
marketlerde alışveriş arabasını tıka basa doldurmuş insanlar görürsünüz. 0
arabadaki ürünlerin en az dörtte birinin tüketilmeden bozulup atılacağından
emin olabilirsiniz.
3--Gerçekçi olun: Ürünlerden fazla alıp stok yapmaya
çalışmayın. Çabuk bozulurlar.
4--Şekilsiz ürünleri de satın alın: Nedense şekli
bozuk, rengi farklı, boyutu normalden küçük ürünleri almayız. Halbuki
pişirdikten sonra o ürünlerin şeklini görmeyeceğiz. Marketler, alınmayan o
ürünleri daha sonra çöpe atarlar.
5--Her zaman B planınız olsun: Kafanızdaki marka ya
da ürünü bulamadıysanız, benzerini alın ya da vazgeçin.
6--FIFO formülünü unutmayın: "First in First
out" (İlk giren İlk çıkar] Buzdolabında tarihi eski ürünleri önde tutun.
Yeniler arkada kalsın. Böylece ürünün bozulmasını önlemiş olursunuz.
7--Attıklarınızı iyi gözlemleyin: Attığınız ürünlere
dikkat edin ya da not alın. 0 ürünü fazla tüketmiyorsunuz demektir.
8--Bozulmayan ürünlerden stok yapın: Son kullanma
tarihi uzak olan ürünlerden stok yapabilirsiniz.
9--Haftanın bir gününü "kalan yemeklere"
ayırın: Buzdolabınızda mutlaka önceden kalmış yiyecekler vardır. Haftanın bir
günü bunları tüketerek tasarruf yapabilirsiniz. Yabancılar bu alışkanlığa
"use it up" (tüket bitir] adını vermiş.
10--işinizde ev yemekleri tüketin: Öğle yemeği
verilmeyen işyerlerinde çalışıyor olabilirsiniz. Evden küçük bir paket içinde
iş yerine götüreceğiniz yemekler, size hem para tasarruf ettirir hem de
buzdolabında zamanla bozulmamış olur.
11--Ürünün tamamını kullanın: Yemek pişirme
aşamasında aldığınız ürünün tamamını kullanın. Bazı bölümleri renk değiştirmiş,
solmuş, sertleşmiş, kökü çıkmış diye atmayın. Hatta salatalığın, yeni patatesin
kabuklarını soymanız bile gerekmeyebilir.
12--Ürünleri sağlıklı ortamlarda saklayın: Ürünü
saklamanız gerekiyorsa onları hava geçirmez kaplar içine koyun. Uygun olanları,
buzlukta-derin dondurucuda da saklayabilirsiniz.
13--Artıkları değerlendirin: Aldığınız ürünlerden
maksimum fayda sağlamaya çalışın. Örneğin yediğiniz portakalın kabuklarını
atmayın. Reçel ya da kek yapımında kullanabilirsiniz.
14--Buzdolabınızı
kontrol edin: Buzdolabınız, ürünlerinizi mümkün olan en uzun sürede
saklayabilmelidir. İşlevini yerine getiremiyorsa, düğmesini daha soğuk ayarlara
çevirin.
15--Ürünleri naylon torbalarıyla buzdolabına
koymayın. Dolap içinde soğuk havanın hareketlerini engeller.
16--Ürünlere dikkat edin: Ürünler, son kullanma
tarihine ulaştığında hemen bozulmazlar. Bozulup bozulmadığına dikkat edin.
Sağlamsa kullanın, atmayın.
17--Kullanmadıklarınızı bağışlayın; Ülkemizde
yiyecek bankaları yok ama, kullanmadığımız ürünleri, aş evlerine, İhtiyacı
olanlara bağışlayabilirsiniz.
18--Çiftliklere de bağış yapabilirsiniz: Yiyecek
artıklarını, çiftliklere hayvan yemi olarak da bağışlayabilirsiniz. Ya da böyle
bir imkanınız yoksa ve de bahçeniz varsa biriktirip gübre yapabilirsiniz.
19--Ürünlerinizin hafiyesi olun: Ürünlerinizi iyi
gözlemleyin. Hangileri buzdolabında daha uzun süre dayanıyor, hangileri
dayanıksız. Böylece çabuk tüketilecek ürünlere öncelik verebilirsiniz.
20--Konserve yapmayı öğrenin: Ürünleri uzun süre
saklamanın en iyi yolu, konserve yapmaktır. Örneğin yazın domateslerden
konserve yapar, kış boyu kullanabilirsiniz.
21--Turşu yapın: Turşu da konserve kadar etkili bir
yoldur. Turşusu kurulmuş hiçbir ürün bozulmaz. Her üründen de turşu
yapılabilir.
22--Attığınız şeyler aslında atık değildir: Her
ürün, firesiz değerlendirilebilir. Örneğin patates kabukları bile. Kabuklar
daha önceden iyice temizlenmişse, kabuklardan kızartma bile yapabilirsiniz.
Avrupa’da bir restoranda, kızarmış patates kabukları biraz etle birlikte
masanıza 20 euro'ya gelir.
23--Tabağınızı temizleyin: Eskiler buna
"sünnetleme" derler. Tabağınızda hiçbir şey bırakmayın. Hele pilav
yiyorsanız, bir kırıntı bile israf etmemelisiniz. Pirincin ne zorluklarla
yetiştirildiğini unutmayın.
24--Kalanları paket ettirin Restoranda yemek
yiyorsanız ve yedikleriniz fazla geldiyse, garsondan geri kalanları paket
ettirmesini söylemekten utanmayın. Eve getirdikleriniz daha sonra size bir öğün
yemek olur.
25--Paylaşın: Yine restoranda yemek yediğinizi var
sayıyoruz. Tabağınızda çok şey varsa, yemeğe başlamadan önce eşinizle,
dostunuzla, çocuğunuzla paylaşma yoluna gidin.
26--Açık büfelerde tabağınızı küçük tutun: Açık
büfeler, yiyeceklerin en çok israf edildiği masalardır. Açken her şeyi
yiyeceğinizi düşünürsünüz. Tabağınızı doldurursunuz. Ama sonra tabağınızda ne
kadar çok yenmemiş ürün kaldığını görürsünüz.
27--İnsanları eğitin: Besin maddelerinin çöpe
atılmaması konusunda çocuklarınızı, arkadaşlarınızı, dostlarınızı eğitebilir,
onlara yol gösterebilirsiniz.
28--Dikkatli olun: Bazı ülkelerde çöpe attığınız
meyve-sebze yüzünden ağır bir para cezası bile alabilirsiniz. O ülkelerde
yaşamanız gerekmiyor. Turist olmanız yeterli.
29--İyi düşünün: Yiyecek israf ederseniz, hem bir
sonraki alışverişinizde daha çok ödeme yaparsınız hem de sera gazlarında % 10
rolünüz olur.
6—Metrodan
İsrafı Önleyecek Proje:
1--Metro’, TÜBİTAK ile tarladan sofraya yolculukta kayıp
noktalarının haritasını çıkardı.
2--Türkiye’de üretilen 49 milyon ton meyve ve
sebzenin % 25 ila 40 ya üretim, dağıtım ve tüketim zincirinde kaybediliyor.
2.1--Bu, yıllık yaş sebze-meyve ihracatımızın yaklaşık
4 katına karşılık geliyor.
3--Metro TÜBİTAK ile bir araştırma yaparak tarladan
sofraya uzanan yolda yaşanan bu kaybm bir haritasını çıkardı.
4--Metro Toptancı Market Genel Müdürü Kubilay
Özerkan, “16 milyon ton sebze meyve çöpe gidiyor desek, bu 30 milyar TL’lik bir
kayıptır.
4.1--Biz gerekli çalışmalarla bu rakamın 15 milyar
TL’ye düşürülebileceğine inanıyoruz” dedi.
5--Bu konuda bakanlıklarla görüştüklerini açıklayan
Özerkan, üzerinde çalışılan ambalaj teşviği gibi desteklerin iyileşmenin sağlanabilmesi
açısından çok önemli olduğunu vurguladı.
6--Özerkan, yaptıkları araştırmanın Türkiye’ye
katkısının bu çalışma için yapılan yatırımdan çok daha büyük olacağım vurgulayarak
detayları şöyle anlattı:
6.1--“TÜBİTAK ile marul, domates ve şeftali ürünlerini
baz alan, 8 ay süren bir araştırma yaptık. Ürünlerin iyi koşullarda ve kötü
koşullarda tedariğini temel alan bu araştırma neticesinde kötü koşullarda
tedarik edilen ürünün iyi koşulda tedarik edilene kıyasla 9 kat daha fazla
atığa dönüştüğünü gözlemledik.
6.2-- Ürünü soğukta sergilemezsek % 13’luk bir
kayıp, soğuk zincirde taşımazsak % 9,5”luk bir kayıp ve uygun ambalajda satmazsak
% 9’luk bir kayıp oluşuyor.
7-- Türkiye Ziraat Odaları Birliği
(TZOB) Genel Başkanı Bayraktar, tür ve
çeşitlere göre değişmekle birlikte yaş sebze ve meyvedeki kayıp oranının %10-30
değiştiğini kaydetti.
7.1--Geçen yıl itibarıyla 110.7 milyon tona ulaşan
üretilen önemli 60 bitkisel ürünün 9.4 milyon tonunun daha nihai tüketiciye
ulaşmadan, üretimde, kullanım ve piyasada kaybedileceğini belirten Bayraktar,
bunun 8-10 milyonluk bir ülkenin tüketebileceğinden fazla bir ürün anlamına
geldiğini ifade etti
7.2--Bayraktar, şöyle devam etti: "Buna nihai
tüketimdeki kayıplar dahil değil. İsraf büyük boyutlarda, her gün 6 milyon
elemek çöpe gidiyor. Tarladan sofraya gıda israfı gelişmiş ülkelerde % 40’ı
buluyor.
7.3--Türkiye’de sebze ve meyvenin dörtte biri
tüketilemeden kaybediliyor. Türkiye'de tarladan sofraya gıda israfmın %
25-30’larda kaldığını kabul etsek bile israf edilen gıdayla Suriye kadar, 20-25
milyon insan açlıktan kurtarılır.
Kaynak:
1--Para Dergisi- Alev Rigel—2-- Özlem Ermiş Beyhan