1--Küresel
Isınmaya Karşı Mücadelede Ülke Durumları:
1--Düşük
karbonlu gelecek için kararlılık ve en yüksek ilerlemeyi gösteren
ülkeler-Liderler-20 Ülke:
1—İzlanda
, 2—Danimarka ,
3—Norveç 4--(20 ülkenin 15’i Avrupa’dan.
7--Costa Rica; 20--Uruguay
2--Yeşil
bir gelecek için kararlılık ve ilerleme gösteren ülkeler-Gelişenler-20 Ülke:
21—Hindistan
, 22—İtalya ,
23--Kenya , 30--Portekiz; 40--ABD
3--Yeşil
bir gelecek için yavaş ve dü¬zensiz kararlılık ve ilerleme gösteren ülkeler-
Geri kalanlar-20 Ülke:
41—Kamerun
, 42—BAE ,
43—Filipinler , 50--Slovakya;
60--Japonya
4--
Modern, temiz ve yenilikçi bir ekonomi geliştirmekte kararlılık ve ilerleme
gösterememeleri nedeniyle yeşil gelecekte geri kalan ülkeler-İlgisizler-16 Ülke
61--Suudi Arabistan
, 62—Ekvator ,
63--Ukrayna , 68—Türkiye , 76--Katar
5—Türkiyenin
Durumu:
1--Karbon emisyonu--74--Toplam emisyon ve endüstri, ulaşım ve tarımdaki değişimi
oranı
2--Enerji dönüşümü—51--Toplam enerji içinde
yenilenebilir enerjinin payı ve değişim oranı
3--Yeşil toplum—47--Net ağaçlandırma, yeşil
binaların geliştirilmesi, geri dönüşüm ve et ve süt ürünleri tüketimini
kapsayan bir dizi gösterge
4--Temiz yenilikçilik—15--Toplamdaki yeşil patent
sayısı, diğer ülkelere temiz enerji yatırımı, gıda teknolojisi yatırımları
5--İklim politikası—65--İklim değişikliği hedefleri, karbon finansmanı programları, sürdürülebilir tarım ve Covit-19’un olanaklarını yeşil dönüşüm için kullanmak üzere politik kararlılığın varlığı
Kaynak: HBT-https://www.technologyreview.com/2021/01/25/1016648/green-future-index/
2--Karbon Salınımında Ülke Durumları:
1—2005-2010 arasında ülkelerin karbon salınımı durumları:
1—Azaltanlar:
1—İsveç…………..%21
2—Portekiz……….%14
3—Litvanya………..%9
4—Avusturya………%5
5—Belçika…………..%5
2—Artıranlar:
1—Finlandiya………..%28
2—Estonya…………..%21
3—Danimarka………..%11
4--Çek.Cum…………..%6
5—İngiltere…………..%6
6—Ortalama………….%1,9 artmış.
Kaynakça:Para Dergisi-21/27.04.2013-S:53
1.1--OECD 2000 Yılı CO2 Emisyonları:
ABD...................................5761
Avustralya...........................330
Japonya..............................1119
Y.Zelanda..............................32
Almanya...............................910
Danimarka.............................53
Fransa..................................418
Hollanda...............................177
İngiltere.................................559
İspanya.................................272
İtalya.....................................452
Norveç....................................33
Türkiye...................................240
1.1--Aile Başına Ülkelerin Karbondioksit Salınım Oranları:
1--Aile başına toplam salınım oranları:
Aile Başına……2005/Toplam-ton
ABD………….23000 kg/yıl…………...5957.000.000
Botsvana……...2200 kg/yıl……………….3920.000
Hindistan……..1210 kg/yıl……………1.166.000.000
9--1990 yılı ABD’nin emisyon miktarı yaklaşık 5 milyar ton iken, Türkiye’nin emisyon miktarı yalnızca 138 milyon tondur.
10--Küresel iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının % 75’i AB, ABD, Kanada,Rusya, Japonya, Çin ve Hindistan tarafından salınmaktadır.
11--2010 yılında enerji talebinin yaklaşık %70’ini fosil yakıtlardan karşılayacak olan ülkemizin bu şartlar dahilinde emisyon miktarını 1990 yılı seviyesine düşürmesi olanaklı gözükmemektedir.25
12--1995 yılında Türkiye’de kişi başına düşen emisyon miktarı, 2.79 ton’dur. Bu miktarla ülkemiz, dünyada 80. sıra yer almıştır.
13--1997 yılında yapılan Kyoto Protokolü ile daha ileri giderek sera gazı emisyonlarını azaltmak amacıyla gelişmiş ülkeler için somut hedefler belirlenmiş, endüstrileşmiş ülkelerden, 2008–2012 yılları arasında sera gazı emisyonlarını 1990 yılı seviyelerine ortanla ortalama olarak %5,2 altına çekmesi istenmiştir.
14--Protokol’ün uygulama ilke ve yöntemlerini belirlemek için Lahey'de yapılan toplantı tam bir fiyasko ile sonuçlanmış, hiçbir karar alınamadan sona ermiştir.
15--Sera gazı salınımlarının en büyük sorumlusu olan ABD, Avustralya, Kanada ve Japonya gibi bazı ülkelerle, emisyon indirimlerini asgari seviyeye çekmenin savaşımı verilmiştir
16--Ortak çıkarlar ve küresel ısınmayı yavaşlatmak için bir arada çalışma gereği karşısında anlaşmazlıklar önemini yitirmektedir. John Holdren enerji ekonomisini; tam hızla, mercan adasına doğru giden süper bir tankere benzetmekte ve şu ifadeyi kullanmaktadır: “dümeni çevirmek için hepimiz işbirliği yapmalıyız, kim dümende diye kavga edemeyiz”.
17--Kyoto Protokolü uyarınca 30 gelişmiş ülkede sera gazı emisyonları yaklaşık olarak %4,8 azaltılacaktır. Ancak bu anlaşmanın tek başına iklim değişimi problemini çözüm getireceğine, 2012 yılına kadar geçerli olacak anlaşmayı ABD kabul etmediği için 2012 yılı sonrasında neler yaşanacağına dair bir ilerleme henüz kaydedilmemiştir.
18--Kyoto Protokolü’ne imza atan ülkeler, 2008–2012 yılları arasındaki dönem için, sera gazı salınım düzeylerini 1990 yıllarındaki seviyelerine göre en az
%5 azaltma yükümlülüğünü kabul etmişlerdir.
18.1--Protokol’e göre, ABD %7, AB %8 ve
Japonya %6 emisyon indirimi yapmayı kabul etmiştir.
19--ABD tek başına sera gazı emisyonlarının %25’inden sorumlu olan ülke olarak dünyada 1. sırada yer almaktadır.
20--Küresel ısınmanın hafifletilmesi için, dünya genelindeki emisyon oranlarının %70 oranında azaltılması gerekmektedir. Ancak bu durum petrol ve kömür endüstrileri için büyük tehdit oluşturmaktadır.
20.1--Bush yönetimi özellikle Exxon mobil ve Pebody Kömür şirketlerinin etkisi altında olduğu iddia edilmekte. Böylece Beyaz Saray’ın iklim ve enerji politikalarını en belirleyici büyük petrol ve kömür şirketlerinin lobi faaliyetleri olduğu düşünülebilir.
Trump yönetimide aynı davranışı benimseyerek kömür lobisinin istekleri doğrultusunda iklim değişimi anlaşmasından çekildi.
20.2--Bu yaklaşım ABD de pahalıya patlayabilir.Zira küresel ısınmaya bağlı irma vs çok büyük kasırgalar oluşmakta ve her geçen sene kasırgaların şiddeti artmakta.
20.3--Yapılması gereken ABD nin öncülüğünde iklim değişimine karşı ciddi mücadele başlatmak olabilir.Yapılması gerekenler en ekonomik olarak tropik bataklıkları artırmak korumak-orman kıyımını ormanda yaşayanlar ekonomik destek vererek durdurmak,hızlı büyüyen paufalwonia tipi CO2 normala göre 4-5 daha fazla emen ağaçları dikmek,güneş enerjisi-
elektrikli otolar,toplu taşımaya destek vermek,
atmosferden CO2 yi emen DAC makinelerini zorunlu kılmak,
termik santrallerden çıkan CO2 yi depolamak,
atmosfere kontrollü sülfür püskürtmek,
denizlere demir tozu ekerek alg patlamaları yaratmak,
evleri beyaza boyamak vs sayılabilir.
20.2--Böylece fosil yakıt lobisi etkisinde olan Bush yönetimi protokolü imzalamaya yanaşmamaktadır.
21--Emisyon indirimleri yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması önerilmektedir. Bu da protokolde öngörülen indirim miktarının etkisini oldukça düşürmektedir.
22--1990 yılı rakamlarına göre, Güney Kore, Hindistan, Brezilya ve Çin gibi gelişmekte olan ülkeler, aynı yıl atmosfere bırakılan toplam 6 milyar ton karbon dioksitin yaklaşık % 36’sını paylaşmaktadırlar.
23--Dünyadaki sera gazı emisyon miktarının yaklaşık %18’ini üreten Rusya uzun tereddütler sonucunda Aralık 2005 tarihinde protokolü kabul etmiştir.
23.1--Son 30–40 yılda Rusya’da yaşanan ekonomik krizler nedeniyle pek çok fabrika kapanmak zorunda kalmıştır. Tarımsal üretim alanları da daralmıştır. Bu daralan alanların yerini ormanlar almıştır ki buda karbon emilimini arttırmıştır.
23.2-- Eski SSCB ülkeleri açısından bakıldığında 1990-1999 dönemi arasında oldukça yüksek CO2 emisyonu azaltımı gerçekleşmiştir.
Bunun temel nedeni, bu ülke ekonomilerinde yaşanan daralma ve piyasa ekonomisine geçiş sürecinde enerji yoğunluklarının önemli ölçüde azalmış olmasıdır.
Aynı dönemde Türkiye’nin CO2 emisyonu miktarında yaklaşık %32 artış gerçekleşmiştir.