Enerji İçecekleri:
1--Enerji içecekleri; 2006 yılında yayınlanan “Türk Gıda Kodeksi Enerji İçecekleri Tebliğine (Tebliğ no: 2006/47) göre; “Bileşimindeki yararlanılabilir karbonhidrat içeriği nedeniyle insan vücuduna enerji sağlayan ve ürün özelliklerinde limitleri belirlenen fonksiyonel maddeleri,vitamin ve mineralleri de içerebilen içecekleri ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.
2-- Türk Gıda Kodeksi Enerji İçecekleri
Tebliğine (Tebliğ no: 2006/47) göre;
2.1--Enerji içeceklerinin
karbonhidratlardan sağlanan enerji değeri 100 mL’ de 45 kcal’ den az
olmamalıdır.
2.2--Enerji içecekleri özel beslenme
amaçlı gıdalar kapsamında değerlendirilmez.
2.3--Enerji içeceği içerisinde yer alan
ürünlerin kafein miktarı 150 mg/L’den fazla olmamalıdır.
2.4--Enerji içeceği içerisinde yer alan
ürünlerin bileşiminde; inositol 100 mg/L, glukoronolakton 20 mg/L, taurin 800
mg/L’ den fazla olmamalıdır.
2.5--Alkol miktarı hacimce % 0.05’ den fazla olmamalıdır (TGK, 2006).Enerji içecekleri; su, şeker, kafein, karnitin, taurin, glukuronolakton, guarana, inositol, ginseng, ginkgo biloba,yohimbin, B grubu vitaminleri ve bazı mineraller içerebilir
3—Enerji İçeceği İçindeki Maddelerin
Etkileri:
3.1--Kafein:
1--Matein ve guaranin olarak da bilinen bir
alkaloidtir.
2--Doğal olarak çay, kahve, guarana ve kakao gibi
bitkilerde bulunur. Kendine özgü yoğun acı bir tadı vardır.
3--Enerji içecekleri ve bazı gazlı içeceklere tat
vermesi için eklenmektedir.
4--Enerji içeceklerinin şeker ve kafein miktarı,enerji
verici özelliğini sağlamaktadır.
5--Kafein, merkezi sinir sistemine etki ederek, beyne giden ve beyinden gelen mesajları hızlandırmakta, uyarıcı etki oluşturmaktadır.
6--Emilimi büyük oranda ince bağırsakta
gerçekleşmektedir.
7--Kafein, yağ tüketimini artırdığı için ısı artırıcı
özellik taşımakta ve iştahı azaltmaktadır.
8--Enerji içeceğinin içeriğinde bulunan kafeinin fiziksel ve zihinsel fonksiyonlar üzerine etkili olduğu, dikkat ve konsantrasyon artırıcı, ruh halini düzeltici, dayanıklılık ve fiziksel performans artırıcı etkilerinin bulunduğu belirtilmektedir.
9--Kafeinin özellikleri nedeniyle enerji içecekleri
içindeki miktarının artırılması, içiminin daha popüler hale gelmesine neden
olmaktadır.
10--Yapılan çalışmalarda orta derecede (~ 75 mg)
kafein alımının dikkat, görsel ilgi, psikomotor hız, hafıza ve uyanıklık gibi
etkileri geliştirdiği belirlenmiştir.
10.1--Bu nedenle, FDA 2007 yılında güvenli kafein
miktarını 100 mg olarak kabul ettiğini açıklamıştır
10.2--Ancak uzun süreli ve yüksek dozlarda alımının konsantrasyonu azalttığı, beyindeki nörotransmitter maddelerin yıkımına neden olarak öğrenme yeteneğini azalttığı, uykuya dalma süresini artırdığı ve uykusuzluğa neden olduğu bildirilmektedir.
10.3--Ayrıca yüksek dozda kafein alımının; kalp atım hızında ve kan basıncında artışa neden olduğu, midenin asit salgısını artırdığı ve buna bağlı gastrit ve reflü gibi semptomlara yol açtığı ve insülin duyarlılığını azaltarak Tip 2 Diyabet riskini artırdığı bildirilmiştir.
10.4—Ayrıca doğurganlık, düşük riski, prematüre
doğumlar ve düşük doğum ağırlığı arasındaki ilişkilerin incelendiği
çalışmalarda, yüksek düzeyde kafein (>500 mg/gün) alımının düşüklere, düşük
doğum ağırlıklı bebeklere neden olduğu saptanmıştır. Bu nedenle gebelere
önerilen maksimum kafein miktarı 125 mg/gün’dür
3.2--Karnitin:
1--Karaciğer ve böbreklerde lisin (Lys) ve metiyonin
(Met) aminoasitlerinden sentezlenen ve yağların oksidasyonunda rol oynayan
aminoasit türevidir.
2--Vücutta kas, beyin ve kalp hücrelerinde depo
edilir.
3--Yağ asitlerini mitokondriye taşıyarak yağ yakımını
hızlandırdığı bilinmektedir.
4--Ayrıca omega-3 ile birlikte tüketilmesinin de
sinerjist etki gösterdiği bildirilmiştir.
5--Performansı ve çalışma kapasitesini artırdığından
ağır egzersiz yapan kişilerde egzersiz performansını da artırdığı iddia edilir.
6--Fazla alınması durumunda bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishale neden olabileceği belirtilmiştir
3.3--Taurin:
1--Enerji içeceklerinin bileşiminde yer alan taurin
(2-aminoetansulfonik asit) karaciğerde magnezyum katalizörlüğünde metiyoninin
homosisteine dönüşümü sırasında sisteinden sentezlenen sülfonlu bir β-amino
asittir
2--İnsan vücudunun günlük taurin ihtiyacının 40-400 mg
arasında olduğu bilinmektedir
3--Taurinin ayrıca diyetle de alınabilmektedir. En
fazla deniztarağı (827.7 mg/100 g), midye (655.4 mg/100 g), ahtapot (388 mg/100
g) gibi deniz ürünlerinde bulunmaktadır
4--Taurinin dopamin üretimini artırarak kas siteminin
aktivitesini artırdığı, alkolün neden olduğu hafıza bozukluklarını azalttığı ve
alkolün karaciğer üzerindeki toksik etkisini azalttığı bilinmektedir.
5--Ayrıca beyinde en önemli inhibitör nörotransmitter olan gama amino bütirik aside etki ederek anti-anksiyete ajanı gibi etki gösterdiği de bilinmektedir.
6--Tüketimi her geçen gün artan enerji içeceklerinin
yüksek oranda taurin içerdiği bilinmektedir.(~1000 mg/mL). Ancak, yüksek dozda
uzun süre kullanımının oluşturacağı etkiler hakkında yeterli bilgi
bulunmamaktadır
5--Enerji içeceklerinde bulunabilecek taurin miktarı
800 mg/L’ den fazla olmamalıdır.
3.4--Glukoronolakton:
1--Karaciğerde glukozun metabolize olması esnasında
meydana gelen doğal bir metabolittir
2--Karaciğerin, hormonları ve kanserojen maddeleri
detoksifiye etmek için bu maddeleri glukuronik aside bağlayarak safra tuzları
ile birlikte dışarı attığı iddia edilmektedir.
3--Ancak enerji içeceklerinde bulunan glukuronolakton
sentetik yapıdadır ve miktarı gıdalarda bulunan miktarın 250 katına kadar
çıkabilmektedir.
4--Bazı hayvanların glukuronolakton ve glukuronik
asitten C vitamini sentezleyebildiği bilinmektedir. İnsanlar ise C vitamini
sentezleyebilecek bu metabolik yollara sahip değildir.
4.1-- Türk Gıda Kodeksi Enerji İçecekleri Tebliğine (Tebliğ no: 2006/47) göre enerji içeceklerindeki glukuronolakton miktarı en fazla 20 mg/L olmalıdır
3.5--Guarana:
1--Güney Amerika kaynaklı ‘Paullinia cupana’
bitkisinin tohumlarından elde edilen uyarıcı özelliği olan bir maddedir. Kahve
çekirdeğinden 3 kat fazla kafein içerdiğinden dolayı dünyadaki en zengin kafein
kaynağı olarak bilinir
2--Yüksek oranda kafeinin yanı sıra,teobromin,
teofilin ve tanin içermektedir
3--Enerji içeceklerinin içindeki kafeinin gizli
artışına neden olan bileşendir.
4--Klinik çalışmalar, teofilinin kalp ve merkezi sinir
sistemini uyardığını, dikkati yükselttiği ve yorgunluğu giderdiğini
göstermiştir.
5--Aynı zamanda broşların geçici olarak daralmasını (bronkospazm) azalttığı için astım tedavisinde de fayda sağladığı bildirilmiştir
3.6--İnositol:
1--Bağırsak florasındaki mikrororganizmalar tarafından
glukoz metabolizmasının ürünü olarak sentezlenir.
2--Glukoz metabolizmasının ürünü olarak üretilmesine
rağmen vücutta yüksek miktarda bulunmaz.
3--Yüksek miktarda (>500 mg/gün) kafein alımı ile
vücuttaki miktarının azaldığı ileri sürülmektedir
3--Günlük 200 mg’lık alımının vücut için yeterli
olduğu bildirilmektedir.
4--İnositolün sinir hücrelerinin serotonine olan
duyarlılığını ve serotoninin beyindeki sinyal düzeyini artırdığı bilinmektedir
5--Bu nedenle inositol,depresyon tedavisinde
kullanılmaktadır. Birçok araştırmaya göre beyindeki düşük inositol düzeyinin
depresyon,anksiyete ya da panik atakla ilişkili olduğunu göstermiştir.
3.7--Ginseng:
1--Çin, Japonya ve Kore gibi Uzakdoğu ülkelerinde
yabani olarak bulunmasının yanı sıra, kültürü de yapılan,kazık köklü çok yıllık
otsu bir bitkidir.
2--Bitkinin köklerinin uzun yıllardır ilaç olarak
kullanıldığı bilinmektedir.
3--Ayrıca enerjiyi ve vücudun strese karşı direncini
artırmakta, hafızayı geliştirmektedir.
4--Sporcular üzerinde yapılan çalışmalarda, fiziksel ve mental dayanıklılığı artırdığı, enerji düzeyini yükselttiği ve atletik performansı artırdığı yönünde bulgular vardır.
4.1--Bu olumlu etkilerinin dışında, tansiyonu
yükselttiği için kullanımında dikkatli olunması gerektiği bildirilmiştir.
5--Ayrıca, antidepresan ilaçlar ile beraber
kullanıldığında, beyindeki serotonin miktarının artmasına, psikolojik bir
hastalık olan manik depresif bozukluğa ve antipsikotik ilaçların kas sistemini
etkileyen yan etkilerinin artmasına neden olabileceği bildirilmektedir.
3.8--Ginkgo Biloba:
1--Günümüzde varlığını sürdüren hiçbir yakın türü veya
benzeri bulunmayan mabet ağacı olarak da bilinen bir ağaçtır. Çin eriği olarak
adlandırılan yeşilimsi bir meyvesi vardır.
2--Uzakdoğu ülkelerinin bazı bölgelerinde halen
varlığını sürdürmektedir.
3--Yapılan araştırmalar sonucunda; Alzheimer, hafıza
kaybı, unutkanlık ve bunama gibi mental fonksiyonları etkileyen hastalıklar
üzerinde olumlu etki gösterdiği ileri sürülmektedir.
4--Ayrıca, hafıza güçlendirmede ve zihinsel
konsantrasyonu artırmada ginkgo özünün etkili olduğu ileri sürülmektedir
3.9--Yohimbin:
1--Oldukça güçlü bitkisel bir stimulandır ve üreme
organları ile ilgili bozuklukların tedavisinde kullanılmaktadır.
2--Anksiyete, uykusuzluk, baş ağrısı, baş dönmesi,
deride kızarıklık, panik atak, halusinasyon, kalp hızında artış, yüksek kan basıncı
gibi yan etkileri olduğu bildirilmiştir.
3--Epilepsi nöbetlerine ve böbrek yetmezliğine neden olabileceği
bildirilmektedir. Karaciğer, böbrek, kalp ve psikiyatrik rahatsızlığı olanların
kullanmaması gereken bir madde olarak tanımlanmaktadır
4-- Enerji İçeceklerinin Etkileri:
1--Kafein, taurin ve glukuronolakton gibi bileşenlerin
vücutta doğal olarak bulunmalarının yanı sıra enerji içeceklerinde yüksek
dozlarda bulunmaları, enerji içeceklerinin en önemli etki ve yan etki kaynağını
oluşturmaktadır
2--Ayrıca; guarana, ginko biloba ve ginseng gibi
bitkisel bileşenlerin de enerji içeceklerinin etki ve yan etkilerini artırdığı
bildirilmektedir
3--Yüksek şeker içeriği nedeni ile obezite konusunda
da risk faktörü oluşturduğunu öne süren yayınlar yapılmıştır
4-- Günde ikiden daha fazla kutu enerji içeceği kullanımı sonrasında;17 yaşında erkek hastada kalp spazmı, başka bir olguda ise kalpte ritim bozukluğu gözlenmiştir
5-- Yapılan tüm bu araştırmalara rağmen enerji
içeceklerinin bileşenlerinin etkileri hakkında yeterli araştırma bulunmadığından,
sağlık üzerine etkileri kesin olarak bilinmemektedir.
6--Enerji içeceklerinin, zihinsel ve bedensel fonksiyonlara olumlu etkisinin; uzun süreli dikkati artırarak yorgunluğu azaltması, araba sürme yetisinde dikkati artırması, fiziksel performans ve dayanıklılığı artırmasından kaynaklandığı bildirilmektedir.
7--Bu araştırma sonuçları, enerji içeceklerinin
kullanımını teşvik etmektedir. Fakat bu olumlu etkilerinin yanı sıra bağımlılık
yapan ilaçlar gibi dopamin, serotonin, noradrenalin ve adrenalinin fazla
miktarda salgılanmasına neden oldukları bildirilmiştir.
7--İçeriklerinde bulunan dopamin yapımının öncül maddesi olan L-tirozin gibi maddeler, daha fazla nörotransmitter salınımına neden olarak, vücuttaki nörotransmitter deposunun boşalmasına ve vücutta negatif bir dengenin oluşumuna yol açmaktadır.
7.1--Enerji içeceği tüketiminden 5 saat sonra başlayan
yoğun yorgunluk bu negatif dengenin bir işareti olarak düşünülmektedir
8--Amerikan askerlerinde yapılan bir çalışmada enerji
içeceği kullanan askerlerde intihara eğilimin fazla olduğu, alkol ile birlikte
alanların ise daha yüksek intihar eğiliminde olduğu ortaya konmuştur
9--Enerji içeceklerinin kullanımının, su tüketimini azaltarak azalmış tükürük salgısına ve dental erozyona neden olabileceği ileri sürülmektedir.
10--Ayrıca asidik pH’ ya sahip olması ve yüksek şeker
içeriği nedeni ile diş çürümelerinin artmasına da neden olduğu bildirilmektedir
11--Yaşları 15-19 arasında değişen gençlerde kafein tüketiminin
kan basıncını artırdığı ve uyku bozukluğuna neden olduğu saptanmıştır.
12--Hamilelerin özellikle ilk 3 ay boyunca fazla
kafein almalarının, ileri dönemde düşüğe, ölü doğuma neden olduğu
bildirilmiştir
13--Enerji içeceklerinin alkol ile birlikte
alınmasının alkol bağımlılığı konusunda ciddi bir risk oluşturduğu
bilinmektedir.
13.1--Alkolün olumsuz etkilerini azaltıcı etkisi
yönündeki yanlış inanış, alkolle beraber kullanımını artırmaktadır.
13.2--Alkolle beraber kullanımı, daha çok alkol alımına
neden olduğu için alkol intoksikasyonunu artırmaktadır. Bu durum, alkol
alındığında vücutta oluşan etkinin hissedilme süresini uzatıp bağımlılık için
ciddi bir risk oluşturmaktadır
13.3--Yapılan bir araştırmada; özellikle öğrenciler
arasında, enerji içeceklerinin alkolle tüketiminin popüler hale geldiği ve
riskli davranışların kazanıldığı bilinmektedir.
13.4--Yapılan araştırma sonuçları, enerji içecekleri
ile birlikte alkol tüketenlerin,sadece alkol tüketenlere oranla, 2 kat daha
fazla alkol kullandıklarını ortaya koymaktadır.
13.5--Ayrıca erkeklerin kadınlara göre, daha çok risk
altında bulundukları belirlenmiştir
13.6—Yapılan başka bir çalışmada ise, enerji içeceği
ve votka karışımı, 26 sağlıklı genç gönüllü üzerinde denenmiştir. Enerji içeceği
ve alkol karışımının kişilerde; baş ağrısı, güçsüzlük, ağız kuruluğu gibi
etkilerinin olduğu saptanmıştır.
13.7--Gençlerin ve sporcuların spor aktivitesi
öncesinde enerji içeceklerini sıklıkla kullandıkları bilinmektedir. Aşırı
kafein ve yüksek şeker, su absorbsiyonunu yavaşlatarak terleme ile gelişen
dehidratasyona neden olduğu, dehidratasyonun ise kalp kasına baskı yaparak
kalbin zorlanmasına; aritmi, kalp yetmezliği ve hatta ölüm gibi vakalara neden
olduğu bildirilmiştir
14--2000 yılında İrlanda’da 18 yaşındaki bir
basketbolcunun basket maçı öncesinde 4 kutu enerji içeceği içtiği ve oyun
sırasında kriz geçirerek öldüğü bildirilmiştir.
14.1--Ölümünün enerji içeceği ile ilişkisi olduğu
düşünülmüştür ve “yüksek kalp atım hızına bağlı kalp durması” sonucu öldüğü
literatüre geçmiştir
5-- Sonuç
1--Tüketicilerin kolaylıkla ulaşabildiği, çocuklar ve
gençler tarafından yaygın olarak tüketilen enerji içeceklerinin masum olmadıkları
düşünülmektedir.
2--Beyindeki kan akış hızının azalmasından ölü
doğumlara, epilepsi ataklarından uyku bozukluklarına, ani kalp durmasından
alkol bağımlılığına kadar zararlı etkilerinin olduğu bilinmektedir.
3—Sağlık üzerine etkileri konusunda yeterli bilgi
birikiminin olmaması, yüksek dozlarda kullanımının ortaya çıkaracağı riskler
konusundaki endişeleri artırmaktadır.
4--Enerji içecekleri hakkında daha fazla deneysel ve klinik çalışmaların yapılmasının bu konudaki eksikliği gidereceği düşünülmektedir.
Kaynak: Gıda Mühendisliği Dergisi-2017--42. Say Enerji İçecekleri--Tuğba
Türken; Hande Selen Erge-Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Gıda Mühendisliği Anabilim
Dalı, Bolu