MAKALELER / Barajlarda Doluluk Oranları-Yıllara Göre-Kuraklık-Türkiye







Barajlarda Doluluk Oranları-Yıllara Göre-Kuraklık-Türkiye:

 

1—Barajlarda Doluluk Oranları-Yıllara Göre:

2012…………………..%63

2013………………….%66

2014………………….%35

2015………………….%76

2016………………….%65

2017……………….....%61

2018………………….%67

2019………………….%91

2020………………….%53

 

2--TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün önümüzdeki beş gün için Marmara Bölgesi’nden başlayarak yağış ve Ankara için de kar yağışı beklentisi olduğuna dikkat çekerek, “Yağışlarla soruna çözüm bulunmasını beklemek yanlış olacaktır. Bir yıl içerisinde yaşanan kuraklığa birkaç günlük iyi yağışlarla çözüm bulunmasını beklemek doğru değil” dedi.

 

2.1--Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün son bir yıla ilişkin analizine bakılınca Türkiye’nin genelinde iklim değişikliğine de bağlanabilecek şekilde yağışlarda mevsim normalleri açısından yüzde 80’inde azalmalar var. Bir yandan da elimizdeki su sermayesini her geçen gün tüketmiş durumdayız yani barajlarımızdaki su depolarımızı tüketiyoruz. En önemli risk şu, su sermayemiz kalmıyor artık.

 

3--İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Yönetim Kurulu üyesi Tekin Altuğ

 

1--İklim değişikliği nedeniyle Ankara’nın 2020 yılı sonunda sadece bir akşam ve çok az miktarda yağış almış olduğunu söyleyen Altuğ, “Meteorolojik son 20 yıllık verilere baktığımız zaman, ortalama 400mm/m2ye düşen yağış oranı 2010 yılından itibaren aşağılara doğru inmiştir.

 

2--Bunun neticesinde ne oluyor kuraklık, çölleşme. Eğer ki böyle giderse iklim değişikliği, kuraklık, çölleşme neticede Ankara’nın iklimi Riyad’dakine dönecek.

 

3--Belki oradaki insanlar alışmıştır ama bizler çevremizdeki ağaçları hiç göremeyeceğiz biz. Birkaç ay önce Ankara’da yaşanan kum fırtınası bunun ayak sesi olabilir. Acil önlem alınması lazım” dedi.

 

4--İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Yönetim Kurulu üyesi Altuğ, “Türkiye’de 300’ün üzerinde göl bulunmakta iken bunun % 60’ı kurumuştur, son 50 yıllık veriler itibariyle... Bu neden kaynaklanıyor? Birincisi, bizim bu gölleri kirletmemiz. Göllerimiz etrafında sanayi tesisi oluyor, tarımsal sulama amaçlı içinden sular çekiliyor ve bu durum göllerimizi yavaş yavaş yok ediyor. Bunların % 60’ını biz kaybetmişiz” diye konuştu.

 

4.1--Türkiye’nin yakında baraj göllerini de kaybedeceği görüşünü savunan Altuğ, “Örneğin Ankara’nın en yakınındaki Hirfanlı Barajı’nda tarımsal sulamalar başlamıştır.

 

5--Nasıl doğal göllerimizi kaybettiysek baraj göllerimizi de kaybedeceğiz. Vahşi sulamada kullanıldığı için göllerimizi yok ediyoruz. Elbette ki iklim değişikliği etkisi de var ama yanlış kullanım önemli etken. Göllerimizi besleyen en önemli kaynaklar kar yağışıdır, yağmur yağışıdır.

 

6--Ankara’nın günlük su tüketimi yılda 365 milyon-3.5 milyar metreküp su tüketildiğini belirten Altuğ, “Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü Beyşehir Gölü’dür. Van Gölü ile Tuz Gölü’nün ardından üçüncü büyüklükteki gölümüz. Beyşehir Gölü’nün hacmi şu an 3 milyar metreküptür.

 

7--Ankara olarak 8-9 yılda bir Beyşehir Gölü tüketiyoruz. Türkiye’nin en büyük tatlı su gölünü yok ediyoruz. Eğer gerekli önlemleri almazsak bütün sularımızı, kaynaklarımızı gelecekte bitireceğiz.

 

8--Önlem olarak ormanlarımıza önem vermeliyiz. Etrafımızı ağaçlandırmalıyız. Su kayıp-kaçaklarını kesinlikle önlemeliyiz.

 

4—Yorum:

1—İstanbula gelen yağışlar şehrin beton ve asfalt yapısından dolayı sıcaklığı 3-4C daha yüksek olduğu için Silivriden içeri giremiyor.Kar yağışının olması için sıcaklığın 2-3 C lere düşmesi gerekir.

 

1.1—Bu nedenle İstanbulda Büyükşehir ve ilçe belediyeleri acil biçimde mevcut ağaç stokunun 2-3 katı kadar ağaçlandırma(pauwolfina tipi O2 üretimi yüksek ve hızla büyüyen ağaçlar olabilir mi) yapmalı-kişi başına yeşil alan-yeşil alanı ciddi anlamda artırmalı ki ağaçlık alan ile şehrin sıcaklığı 3-4 C düşsün.

 

1.2—Çatılara arterlere-mevcut parklara yoğun biçimde ağaçlandırma yapılmalı-kaldırım kaplamalarında suyu toprak altına bırakan kaplamalar kullanılmalı.

 

1.3—Şehrin atık suları filtre edildikten sonra deniz yerine baraj göllerine pompalanabilir mi.

 

1.4—Terkosta deniz suyundan içme suyu dealinasyon tesisi kuralabilir mi.

 

1.5—Yağan yağmurlar binaların yanında açılacak üstü kapalı kuyulara basılarak toprak altı sulara burada depo edilerek yeraltı sularının seviyesi korunabilir mi

 

https://www.amerikaninsesi.com/ 




Makalenin İzlenme Sayısı : 545

Eklenme Tarihi : 21.03.2021

Önceki sayfaya geri dön.