MAKALELER / Orman Yangınları-Aşırı-Yarının Normu Mu Olacak-Tahmin Sistemlerinin Önemi





1--Orman Yangınları:


1—Son 10 yılda Türkiye deki ormanların % 0,4 üne karşılık gelen 85.000 hektar alan yandı.

 

1.1--Orman Yangınlarının Nedenleri:

1—İhmal………………%58

2—Bilinmeyen………...%21

3—Kasıt………………%15

4—Doğal Nedeneler…..%6

 

1.2—Yangın için yanacak alanın belli tutuşma sıcaklığına erişmesi yeterli olabilir yani kıvılcım çakılması şart değil.Bu anlamda yüksek riskli alanların soğutulması çıkabilecek yangınları önleyebilir.


2—Aynı dönem içinde ülke orman alanlarının

Yunanistan da ………..% 6

İtalya da……………..%5.6

Fransa da……………% 1.2

İspanya da…………..% 4.2

Portekiz de………….% 38 yandı.


3—2000 li yıllarda müdahale süresi 40 dk. İken,gereken araç-gereç açısından daha iyi duruma gelinmesiyle 2012 de 18 dk inmiştir.


4—Türkiye de çıkan orman yangınlarının % 92 si insan kaynaklı,% 8 i yıldırım kaynaklı.


5—Ülke genelinde 776 yangın gözetleme kulesi ile ormanlar gözetim altında tutulmakta.


6—Orman Genel Md. İle Bilkent Üniversitesi ile hazırlanan Yangın Yönetim Sistemi sayesinde araçların ve ekiplerin konumları merkezden takip edilebilmekte.


7—Yangın ile mücadelede arazöz,büyük su tankeri,ilk müdahale araçları,komuta helikopteri,su atan helikopterler kullanılmakta.


8—Yanan alanlar imara açılmamakta,aynı yıl yada engeç ertesi yıl içinde ağaçlandırılmakta.


9—Öneri:

1--İTÜ-UZHAM ile Orman Genel Md. Arasında yapılabilecek protokol ile ülke genelinde uydudan ormanların 24 saat görüntüsü(kızılötesi vs) alınarak,yangından evvel belli görüntü rengi oluşabileceğinden yola çıkılarak yüksek riski bölgelerin belirlenip-gereken soğutma vs alınması sağlanabilir.


2--Ayrıca ülke genelinde çok riski yangın bölgelerinde yanabilecek alanlar belirli m aralıklarla ağaçsız hale getirilerek,yangın alanları parçalanabilir.Bu şekilde çıkabilecek yangınlar büyük alanları yok etmesi önlenebilir.



3--Yine riskli alanlarda güneş panelleri ile beslenen dalgıç DC pompalarla gündüz beslenen  plastik tabanlıklı göletler ile helikopterlerin su ihtiyacı temin edilebilir.


Kaynakça:Dünya Gazetesi-01.08.2013-S:2


2-Orman Yangınları-Aşırı-Yarının Normu Mu Olacak-Tahmin Sistemlerinin Önemi:

 

1--Noel zamanı, Avustralya’nın New South Wales eyaletinde bu yıl her zamankinden daha sıcak geçti. Eylülde başlayan orman yangınlarının sonucu olarak bölge, 2003 öncesinden bu yana görülen en şiddetli yangın sezonunu yaşadı.

 

1.1--Daha aralık başlarında meydana gelen ve görülmedik büyüklüğe sahip olan “mega yangın”, 2,1 milyon hektar alanının kül olmasına ve altı insanın ölümüne yol açtı.

 

1.2--Avustralya’da yangınların en sık görüldüğü zaman, geçmişte genelde ocak ayının ortaları oluyordu.

 

2--Gezegenimiz yanıyor: 2019’da rekor sayıda orman yangını yaşandı

 

2.1--Bu yıl AB ülkelerinde ağustos ortasına kadar 1.600’den fazla yangın yaşandı. Bu sayı, 10 yıllık ortalamanın üç katından fazla.

 

2.2--Fransa ve İspanya’da her zamankinden daha fazla yangın görüldü. Dünya genelinde orman yangınlarından kaynaklı emisyonları izleyen Copernicus Atmosfer İzleme Sistemi (CAMS), Sibirya ve Kuzey Kutup Bölgesi’nde, toplamda 100.000 futbol sahası büyüklüğüne eşit alanlarda etkili olan devasa yangınlar kaydetti.

 

2.2.1--CAMS’ın kıdemli uzmanlarından Dr. Mark Parrington, “Özellikle Yakutistan’da son 17 senede bu kadar geniş alana yayılmış yangınlar görülmemişti” diyor. Bu yangınlar normal yangın sezonunda görülmüş olsa bile, geçmişte yaşanan yangınlardan daha uzun sürdü ve daha önce hiç olmadığı kadar büyük alanlara yayıldı.

 

2.3--Brezilya’nın Amazon bölgesinde bulunan bazı eyaletlerinde 70.000 yangın çıktı.

 

2.4--Endonezya’da ise eylül ayında 2015’tekine benzer yangınlar görüldü. O dönemde yangınlardan 884 milyon ton karbon yayılmıştı.

 

2.5--NASA’ya göre, ABD’nin batısında 1950’lerden bu yana hem yangın sayısı hem de yanan alanların büyüklüğü sürekli artış gösterdi. Mega yangınlar ise ancak 1970’lerden sonra kayıtlara geçmeye başladı. “Mega yangın” ifadesi, 40 bin hektardan büyük alanlarda görülen yangınları tanımlamaktadır.

 

 

3--Bir orman yangının çıkması için kuru havanın, yanacak bir şeyin (yakıt) ve onu tutuşturacak bir etkenin söz konusu olması gerekir.

 

3.1--Bir yangında tutuşma sıcaklığına erişen yanacak maddenin ve oksijenin var olması yeterli.Alev olmasa bile yangın rahatlıkla başlayabilir.

 

3.2--Uzmanlar, hava koşullarının orman yangınlarına neden olan en büyük ve en değişken etmen olduğu kanısındalar.

 

3.2.1--Bunun nedeni, yangınların büyüme hızının ve şiddetinin sıcaklık, nem, yağış ve rüzgâr hızı gibi etkenlere bağlı olmasıdır.

 

3.2.2--En ciddi yangınlar sıcak, kuru ve rüzgârlı havalarda çıkmaktadır.

 

 

3.3--ECMWF ve NOAA’nın 35 yıllık hava verilerini inceleyen uzmanlar, dünya genelinde bitkiyle örtülü alanların dörtte birinde yangın mevsimi sürelerinin uzadığını gözlemledi.

3.3.1--Güney Amerika ve Doğu Afrika’nın bazı bölgelerinde yangın mevsimleri, yaklaşık 40 sene öncesine kıyasla bir aydan daha uzun sürdü.

 

3.3.2--Avrupa Birliği’nin Orman Yangını Acil Bilgi Sistemi (EFFIS) uzmanları, orman yangınlarında yeni bir dönemin başladığı uyarısında bulunuyor. Uzmanlara göre yeni süreçte alevlerin yönü kestirilemiyor, yangınlar şiddetleniyor ve hızlı ilerliyor, yanan maddeler geniş alanlara yayılıyor ve bunun sonucu olarak birçok bölge ve ülkede büyük alanlar küle dönüşüyor.

 

3.3.3--Dr. Parrington, New South Wales’in kuzeydoğusundaki yangınların yağmur ormanlarında çıktığına ve bölgede daha önce böyle bir şey yaşanmadığına dikkat çekiyor.

 

4--Yangınlarda hayat kurtarmada tahminlerin önemi.

 

4.1--Dünya genelindeki yangınların sayısına ilişkin veriler CAMS tarafından sağlanmakta ve hava değişkenlerini temel alan Yangın Hava Durumu Endeksi (FWI) tahminlerin oluşturulmasında yardımcı olmaktadır.

 

4.2--Copernicus Acil Durum Yönetim Hizmetine (CEMS) bağlı EFFIS, bu endeksi kullanarak kısa vadeli yangın tehlikesi tahminleri yapabilmektedir. Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S) ise, FWI’yi mevsimsel ve daha uzun dönemli projeksiyonlar yapmak için kullanmaktadır. Bu bilgiler, belirli bir yangının yayılma hızını ve ne kadar yakıt tükettiğine bağlı olarak şiddetini belirlemektedir.

 

4.3--Dr. Parrington, “Orman yangını rejimlerinin nasıl değiştiğini söylemek zor; Küresel Yangın Asimilasyon Sisteminde (GFAS) yapacağımız değişiklikler, orman yangınlarındaki değişen koşulları daha iyi yansıtacaktır.

 

4.3.1--Bu değişiklikler, örneğin arazi kapsamını gösteren haritaları ve yangınları tahmin etmek için kullanılan emisyon faktörlerini iyileştirecektir” diyor.

 

4.3.2--GFAS, uydu merkezli sensörler yardımıyla günlük biyokütle emisyonu tahminleri oluşturmak amacıyla, gözlemlenen yangın ışıma gücü verilerinden faydalanmaktadır.

 

4.3.3--Orman yangınları duman, is ve kül yoluyla alt ve üst atmosferde hava kalitesini etkileyen karbonmonoksit (CO), karbondioksit (CO2), metan, azot oksitler, siyah karbon ve aerosoller yayar. Copernicus’a göre atmosfere salınan tüm bu kirleticilerin bileşimi, orman yangınlarını hava kirliliğinde “endüstiriyel emisyonlardan daha önemli bir faktör hâline getiriyor.

 

5-- Hastalık Kontrol Merkezine göre (CDC), her yıl yüz binlerce ölüm dumanla ilişkilendiriliyor. CAMS tarafından sağlanan aerosol verilerine göre, orman yangınlarının neden olduğu, havada asılı partikül sayısı (PM 2,5) yıl boyunca İspanya, Fransa, Himalayalar ve birçok bölgede hava kirliliğinin artmasına neden oldu.

 

5.1--Avustralya’da bazı bölgede partikül seviyesinin tehlike sınırlarını aşması nedeniyle acil durum ilan edildi. Sydney’in bazı bölgelerinde emisyon seviyesi, sağlık açısından tehlikeli seviyenin 12 kat üzerine çıktı.

 

5.2--Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, ABD’de orman yangınlarından kaynaklanan PM 2,5 seviyesindeki kirlilik, yılda 10.000-30.000 erken ölüme neden oluyor.

 

5.3--Uzmanlar bu sayıların yüzyılın sonuna kadar 2000’lerdeki seviyenin büyük olasılıkla iki katına ulaşacağını tahmin ediyor.

 

 

6--Atmosfere görülmedik seviyede karbondioksit yayılıyor

 

6.1--CAMS verilerine göre, orman yangınları 2019’un ilk 11 ayında dünya genelinde yaklaşık 6.735 milyon ton karbondioksit salınımına yol açtı.

 

6.2--En yüksek emisyon miktarlarından biri, Kuzey Kutup Bölgesi’ndeki orman yangınlarından 140 milyon ton karbondioksidin yayıldığı haziran-temmuz döneminde görüldü.

 

6.2.1--Bu miktar, 36 milyon aracın toplam emisyonuna eşit.

 

6.3--Emisyonun zirveye çıktığı bir başka dönem de Endonezya’daki orman yangınlarından 708 milyon ton karbondioksidin yayıldığı ağustos-kasım ayları oldu.

 

6.4--Orman yangınlarının iklim değişikliğine olan etkileri hâlâ tartışılıyor. Ağaç ve bitkiler yeniden canlandıklarında karbonun bir kısmını geri emdiklerinden, uzmanlar hâlâ orman yangını kaynaklı karbonun fosil yakıtlarınkinden daha az olduğunu belirtiyor. Fakat bitki örtüsünün kendini toparlama hızı büyük farklılıklar gösteriyor.

 

6.4.1--Bazı bölgelerde hasar kalıcı olabiliyor. Kalın toprak tabakalarına hapsolmuş karbon, yanan turbalık alanlarda serbest kalıyor. Haftalarca, hatta bazen aylarca yanan bu alanların tamamıyla yeniden oluşması yüzyıllar alabiliyor.

 

6.4.2--2019’da Endonezya’da çıkan ve CAMS’ın Güneydoğu Asya’da geniş bir alana yayılan duman bulutlarını izlediği yangınların %43’ü turbalık alanlarda görüldü.

 

7--Donmuş toprak katmanları altındaki turbalık alanlar, dünyanın topraktaki karbon rezervinin yaklaşık % 14’ünü içeriyor.

 

7.1--Bu bölgeler, dünyanın kuzeyinde çıkabilecek daha şiddetli yangınların tehdidi altında. Çünkü bu yangınlar, toprağın üzerindeki koruyucu buz tabakasını eritiyor. Sadece buzun erimesi bile büyük miktarlarda metan gazının atmosfere karışmasına yol açabilmektedir.

 

7.2--Metan gazı, karbondioksitten 30 kat daha etkili bir sera gazıdır. Aynı zamanda orman yangınlarından kaynaklanan is ve kül, buz ve karın üzerinde birikerek zemin sıcaklığını artırmaktadır. Bunun nedeni ise, kararan zeminin daha fazla güneş ışığı emmesidir.

 

8--ECMWF ve Copernicus Acil Durum Yönetimi Servisinin sunduğu yeni yangın tehlikesi veri kümesi, orman yangınlarında gözlemlenen değişikliğin olağandışı mı yoksa geçmişte normal olarak görülen türden mi olduğunu anlamamıza yardımcı olabilir.

 

8.1--1980’e kadar uzanan verilerin toplandığı, dünyanın ilk erişime açık hava durumu ve iklim veri tabanı, mevcut yangınların, geçmiş yangınların oluştuğu koşullara bakılarak incelenmesine katkıda bulunacak. Bu sayede iklim değişkenliğinin boyutlarını değerlendirebilecek ve dünya genelinde yangın riski taşıyan bölgelerde döngüsel değişiklikleri görebileceğiz.

 

8.2--Dr. Parrington “Yangın tehlikesine ilişkin bilgi ve tahminler, küresel orman yangınlarının izlenmesi için yaşamsal önem taşıyor. Çünkü bunlar, yangınların gözlemlendiği bölgelerdeki çevre koşullarıyla ilgili bilgi sağlıyor” diyor ve şöyle devam ediyor:

 

8.3--“Bu veri kümesi, yaşamsal öneme sahip. Çünkü dünya genelinde yangın tehlikesinin nasıl değiştiği konusunda uzun dönemi kapsayan bir kaynak oluşturuyor. Aynı zamanda yangınların nerede daha yaygın hâle geldiğini görmemize yardımcı oluyor, afetlere karşı koruma örgütlerine destek sağlıyor ve halkın bilinçlenmesine katkıda bulunuyor.”

 

9--Orman yangınlarıyla ilgili önlemler giderek ivme kazanmakta. Kalifornia’da elektrik, su ve doğalgaz şirketleri, şalterlerini kapayarak yangın tehlikesine karşı önlem alıyor, yangın bölgelerinde planlama ve erişim olanakları geliştiriliyor.

 

9.1--Eyaletin karbon ticareti programı, orman sağlığı ve yangın koruma fonlarına katkı sağlıyor.

 

9.2--İspanya’da, özel ekipler, aşırı büyüyen ormanlık arazileri yakarak mega yangınları önlüyor.

 

9.3--Avustralya’da ise yangın kaygısıyla ulusal inşaat yönetmeliğinde değişiklikler yapıldı.

 

10--Yorum:

 

1—Orman yangınları ile mücadelede uydu destekli-yerel verilerle desteklen orman yangını tahmini simülasyonları ciddi anlamda önemli.Bu işle ilgili birimlerin bakanlıkta kurulması oldukça önemli.

 

2—Bakanlık yangın riski ve yaban hayatını kolaylaştıracak-köprü yol vs için orman md. online anket düzenleyip bilgi alabilir.

 

3—Drone ile orman gözetimi-drone ile küçük çaplı söndürme işleri iha üretiminde önemli yere sahip olan ülkemiz için bakanlığın yapması uygun olan çalışmalar olabilir.

 

4—Orman ve çevresinde yaşayan için sürekli gönüllü eğitim çalışmaları-polietilen dev su havuzları oluşturmak önemli.

 

5--Orman köylüsüne verilen orman kaynaklı destekler-yangın çıkaranlara verilecek ömür boyu ağaç dikme cezası önemli olabilir.


6--Ayrıca 5G Teknolojisi kaynaklı elektromanyetik radyasyon ağaçlarda reçine miktarını artırdığı için orman yangını riskini ciddi anlamda artırabilir.Bu nedenle ormanlık bölgelerde bu teknoloji yerine 3G teknolojisinin kullanılması daha uygun olabilir.


6.1--Öte yandan 5G teknolojisi kaynaklı elektromanyetik radyasyon insanlar için mutasyon-kanser riski anlamına gelirken-böcek ölümlerine neden olabildiği ilgili kaynaklarca belirtilmekte.Sonuç olarak 5G teknolojisi doğa-insan-hayvan-bitki olmayan izole ortamlarda herhalde kullanılması uygun olabilir.

 

Kaynak: https://tr.euronews.com/

 




Makalenin İzlenme Sayısı : 295

Eklenme Tarihi : 15.12.2020

Önceki sayfaya geri dön.