Melatoninin Sağlığa Etkileri-Karanlıkta Uyumak:
1—Biyolojik Temel:
1--Melatoninin büyük miktarı
(yaklaşık %80’i) epifiz bezinden salgılanıyor.
2--Melatonin sentezinde temel
bir amino asit olan triptofan rol alıyor. Triptofan vücuda çeşitli gıdalarla alınıyor.
Epifiz bezi tarafından kan plazmasından alınan triptofan öncelikle serotonine,
sonra da melatonine dönüşüyor.
2.1--Melatonin sentezi esas
olarak karanlıkta gerçekleşiyor ve kandaki melatonin düzeyi karanlıkta en
yüksek düzeye ulaşıyor. Bu nedenle melatonin sentezini ve salınımını etkilyen
ana etmenin ışık olduğu belirtiliyor.
2—Melatonin Salınımı ve Işık:
1--Işığın genel olarak
melatonin üretimini azalttığı biliniyor. Ancak araştırmalar görünür dalga boyudaki
ışınlardan özellikle mavi ışığın melatonin üretmini azaltıcı etkisinin daha
güçlü olduğunu gösteryor.
1.1--Örneğin yaklaşık aynı
şiddette mavi ve yeşil ışığın etkisi karşılaştırıldığında, mavi ışığın
melatonin üretimini yeşil ışığa göre iki kat fazla azalttığı belirlendi. Bu
nedenle elektronik cihazlardan ve enerji tasarruflu aydınlatmalardan-lambalardan-Beyaz
led-beyaz floresanlar yayılan mavi
ışığık insan sağlığını olumsuz etkileyebilir.Bu nedenle led veya tasarruflu
lamba alınca gün ışığı yada sarı renkte olanların tercih edilmesi uygun
olabilir.
2--Akşam saatlerinde,
aydınlatma şiddeti 1000 lümen/ metrekare (60 wattlık akkor bir ampulün
aydınlatma şiddeti yaklaşık 1000 lümendir) olan yapay bir aydınlatma bir saat
sonunda melatonin seviyesinde yakla¬şık %67’lik bir azalmaya sebep olabilir.
2.1—Karanlıkta uyuyarak
uykuda melatonin salınımını en üst düzeyde gerçekleştirebiliriz.Işık yanan
odada-ışık yanan gece çalışmasında melatonin salınımı en alt düzeydedir.
3--Ortam karanlık olduğu için
gece saat 23:00- 05:00 arasında salgılanan bu hormon, gece 02:00- 04:00
saatleri arasında en yüksek değerine ulaşıyor.
3.1--Günün aydınlanması ile
birlikte, ışık rtinadaki fotoreseptörleri uyarıyor. Optik sinirler aracılığıyla
hipotalamustaki hücrelere taşınan bu uyarılar, epifiz bezinin melatonin sentezi
yönünde uyarılmasını engelliyor.
3.2--Bu durumda, epifiz bezi hücreleri
gün boyunca kandan aldıkları triptofan ile yalnızca serotonin hormonu sentezi
gerçekleştiriyor. Gece ortamın kararmsıyla serotonin melatonine dönüştürülüyor.
3.3—Melatonin serotonine
dönüşümü önemli.Zira serotonin azlığı depresyon vs süreçlerde önemli.Bu anlamda
gece ışıkta çalışırken en alt düzeyde gerçekleşen melatonin salınımı ve onla
bağlantılı serotonin düşüklüğü sinirlilik ve depresyonda önemli rol
oynayabilmekte.
3.4—Melatonin sadece tam uyku
ile üretilmiyor.Kuşburnu,vişne gibi mayhoş meyvelerde ve ay çekirdeği ile yer
fıstığında yoğun bulunabilmekte.Uykudan önce vişne suyu içmek-yada ay çekirdeği
çitlemek ile melatonin düzeyi yükseltilir ve tam karanlıkta uyunarak yoğun
melatonin salınımı gerçekleştirilebilir.Bu ise sağlıklı uyku yada sağlık
demektir.
4--Sadece gün ışığı değil
lamba, televizyon gibi her türlü yapay ışık yayan etmen de karanlıkta
sentezlendiği için “Drakula hormonu” olarak da adlandırılan melatonini
baskılar.
4.1--Melatonin salgısının
engellenmemesi için yatak odalarında ışık yayan kaynaklar bulundurulmaması ve
ışık geçirmeyen perdeler kullanılması öneriliyor.
5--Melatonin sentezini
etkileyen ikinci önemli faktör ise yaş. Yeni doğanda melatonin sentzi çok
düşükken doğumdan sonra artarak 1-3 yaş arasında en yüksek seviyeye ulaşıyor. 20
li yaşlardan sonra salgılanma hızı azalıyor, 60 lı yaşlarda ise en düşük
seviyeye iniyor.
6--Kısacası, birçok hormonda
olduğu gibi melatonin düzeyi de yaşlanmaya paralel olarak düşüyor. 75 yaşındaki
bir insanın vücudundaki melatonin düzeyi genç yaştaki birinin yaklaşık onda
biri kadar. Salgılanan melatonin miktarı kişiden kişiye de farklılık gösteriyor.
3—Melatonin Salınımı ve Kanser Riski:
1—Melatonin anti kanser
hormondur.Gecelerin uzun sürdüğü kış aylarında melatonin üretimi fazladır ve bu
dönemde tümör gelişmesi yavaşlar. İlkbahar ve yaz aylarında ise geceler kısa
olduğundan melatonin üretimi azalır, bu da kanser riskini artırır.
1.1--Fransada yapılan ve Ululararası
Kanser Dergisinde yayımlanan bir araştırmanın sonuçları, gece çalışan
kadınların meme kanserine yakalanma riskinin gündüz çalışan kadınlardan %30
oranında fazla olduğunu göstermiş.
2--Uzmanlar, antikanserojen
etkileri olan melatonin hormonunun gece çalışan kişilerde daha az sentezlenmesi
sonucu vücuttaki birçok biyolojik işlevi dzenleyen biyolojik ritmin
bozulacağını ve dolayısıyla bu kişilerin bağışıklık sisteminin zayıflayabileceğini
belirtiyor.
3--Daha önce yapılan
araştırmalar da, hemşireler ve hosteslerin meme kanserine yakalama riskinin
daha fazla olduğunu göstermiş. Ayrıca görme engelli kişilerde kanser olma
riskinin diğer kişilere oranla çok daha az olması, görme engellilerde melatonin
hormonunun fazla miktarda sagılanmasına bağlanmış.
4--Melatoninin kanser
üzerinde olumlu etkilerinin olmasının bir diğer nedeni bağışıklık sistemini kuvvetlendirmesi.
Epifiz bezinin çıkarılması ya da melatonin sentezinin engellenmesi sonucu
bağışıklık sistemi baskılanıyor. Bu durumda dışarıdan melatonin verilerek
baskılanmış olan bağışıklık sistemi yeniden etkinleştirilebiliyor.
5--Melatoninin kanser
oluşumunu engelleyebilecek ve kanser oluştuktan sonraki süreçte etkilerini
hafifletebilecek bir başka özelliği de kuvvetli antioksidan etkisinin olması.
4--Melatoninin etkileri:
1--Doğrudan antikanserojen
etki gösterir.
2--Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
3--Uyku düzenini kontrol
eder.
4--Kemik rejenerasyonunu
arttırır.
5--Hücreleri yeniler ve
yaşlanmayı geciktirir
6--Biyolojik ritmi düzenler
7--Kemoterapik ilaçların
etkinliğini arttırır
8--Kalp ritmini ve vücut
ısısını düzenler
9--Antioksidan etki gösterir
5--Melatonin ve Yaşlanma:
1--Yaşlanma, vücuttaki
antioksidan kapasitesinin azalmasına bağlı olarak serbest radikallerin artmasıyla
ilişkilendiriliyor. Serbest radikallerin doku ve organlarda neden olduğu
hasarlar sonucunda da anatomik ve işlevsel bozukluklar görülüyor.
1.1--Hücresel yaşlanma için teorik olarak (genel anlamda da) hücre veriminin düşmesi yada yaşam içinde hücre verim fonksiyonun maksimize olması ömrün maksimize olmasını sağlıyor olabilir.Bu anlamda hücre içi dna hasarını gideren tüm çözümler ömrün uzamasını yada yaşlanmanın yavaşlamasını mümkün kılmakta.Yine bu anlamda melatonin aktivasyonu oldukça önemli.
1.1--Bu durumdan, özellikle yaşa
bağlı olarak azalan melatonin hormonu sorumlu tutuluyor. Parkinson, Alzheimer
gibi özellikle ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan nörodejeneratif (sinirsel hasara
neden olan) hastalıklar da melatonin düzeyinin azalması ile ilişkilendirilmiş.
2--Melatoninin mide ve
bağırsak sistemindeki ülser oluşumunu azalttığı çeşitli çalışmalarda
gösterilmiş. Melatoninin birçok ilacın yan etkilerini azalttığı ve özellikle
kemoterapide kullanılan ilaçlardaki olumsuz etkileri önlediği belirlenmiş.
3--Yapılan araştırmalarda
melatoninin kalp ve damar sistemi üzerinde etkili olduğu ve damar geniletici
etki yaparak kan basıncını düşürdüğü gösterilmiş. Yüksek tansiyonu olan, kötü
huylu kolesterol (LDL kolesterol) seviyeleri yüksek olan kişilerde ve koroner kalp
hastalarında melatonin düzeyinin dşük olduğu belirlenmiş.
4--Melatonin, kanser tedavilerinde
genellikle kemoterapi ilaçlarının etkinliğini artırmak ve kemoterapinin normal
hücreler üzerindeki yan etkilerini azaltmak için kullanılıyor. Ayrıca melatonin
doğrudan anti kanser ilaç olarak da kullanılıyor, çünkü melatoninin kanser
hücrelerinin büyümesini yavaşlattığı belirlenmiş.
Kaynak:Tübitak Bilim ve Teknik Dergisi-Eylül-2014