Nehirlerde Düşen Su
Seviyelerina Karşı İklim Verilerinden Yararlanmak:
1--Nehirlerde düşük su
seviyelerinin giderek daha sık yaşanması, kıtanın su kaynaklarını zor durumda
bırakmaktadır. İnsanların ve ekonomilerin bu durumlara uyum sağlayacak yollar
bulması gerekmektedir.
2-- 1991’den bu yana
nehirlerin debisi bu kadar düşmemişti. Yazın yağmur hiç yağmadı ya da yok
denecek kadar az yağdı. Bunun sonucu olarak ana su sistemleri çok ihtiyaç
duydukları sudan mahrum kaldı. Tekrar eden sıcak hava dalgaları da buharlaşmayı
hızlandırıp daha fazla su kaybına neden oldu.
2.1--Copernicus İklim
Değişikliği Servisinin (C3S) verilerine göre, Orta Avrupa’nın büyük bölümünde
kuraklık bu yıl daha nisan ayında başladı. Kuraklık orta ve aşırı şiddetli
olarak görüldü. Copernicus Acil Durum Yönetimi Servisine göre kuraklık, birçok
bölgede haziran boyunca devam etti. 2020, beklenmedik düzeyde kurak havaların
art arda yaşandığı üçüncü yıl oldu.
3--Bu yaşananlar, gelecekte
nadir bir durum olmaktan çıkabilir. Bu yüzyılın ortasına kadar kuraklıkların
daha sık görüleceği tahmin ediliyor. Bu durum, nehir taşımacılığından tarıma,
su tedarikinden enerji üretimine kadar pek çok sektörün risk altında olduğu
anlamına gelmektedir.
3.1--Ortak Araştırma Merkezi
(JRC) Kuraklık Ekibi, Euronews’a yaptığı demeçte “Şimdiden su kıtlığını en ağır
şekilde yaşayan Akdeniz alt bölgesinin kuraklıktan ve iklim değişikliğinden en
çok etkilenmesi bekleniyor” ifadesine yer verdi.
3.2--JRC ekibi, küresel
ısınmanın artmasıyla bu bölgede akarsularda akış yetersizliğinin daha sık, daha
şiddetli ve daha uzun süreli görüleceğini söylüyor.
3.3--Araştırmacılar, küresel
sıcaklıkların üç derece artması durumunda, geçmişte yalnızca yaklaşık 10 yılda
bir görülen kuraklıklara her yıl fazladan 11 milyon insanın ve 4,5 milyon
hektar alanın daha maruz kalacağı yönünde uyarıyor.
3.4--Utrecht Üniversitesinden
hidrolojik aşırılıklar uzmanı Dr. Niko Wanders, Avrupa içinde önemli bir
ayrışma görüldüğünü, kıtanın güneyinde daha fazla, kuzeyinde ise daha az
kuraklık yaşandığını belirterek şunları söylüyor:
3.5--“Daha yüksek sıcaklık ve
buharlaşma seviyelerinin daha büyük su kayıplarına neden olacağından dolayı,
aşırı kuraklıkların önümüzdeki süreçte daha ağır yaşanacağını öngörüyoruz.”
3.6--Birmingham Üniversitesi
uzmanlarına göre bir dikkat çekici diğer bir faktör, buzullardan nehirlere daha
az su ulaşması.
3.7--Son 30 yıl içinde Avrupa
Alpleri’nde yaşanan ısınma ve daha az kar yağışı sonucunda, buzullarla kaplı
alanlar 1850’den bu yana %54’e yakın bir oranda küçülmüş bulunuyor.
3.8--Uzun vadeli tahminler,
bu küçülmenin ciddi oranda devam edeceğine işaret ediyor.
3.9--Kuraklıktan etkilenen
nehirlerin gördüğü zarar, sadece kaybedilen su derinliği ile sınırlı değil.
MaRIUS araştırma konsorsiyumu uzmanlarına göre, yağış oranlarının düşük olması
nehir sularındaki kirleticilerin etkili bir şekilde seyreltilememesine neden
oluyor. Bu da ağır metal ve mikroplastiklerin yanı sıra nitrojen ve fosfor
yoğunluğunun artmasına yol açıyor.
3.9.1--Organik birikimler alg
üretimini hızlandırıyor. Uzmanlar, alglerin çoğalması nedeniyle suyun insanlar
için kullanılamaz hâle gelebileceğini söylüyor. Daha sıcak nehir suları, soğuk
sulara kıyasla daha az oksijen tutuyor. Bu da balıklara ve suda yaşayan diğer
canlılara zarar veriyor.
3.10-- 2018’de Ren Nehri’nde
su seviyesinin düşmesiyle beraber, gemilerin çoğunun; özellikle de daha yeni ve
daha büyük olanların su yollarına erişimi kesilmişti.
3.10.1--Çeşitli sektörlerde
şirketler, su yoluyla mallarını taşıyamadıkları için üretimlerini kısmak
zorunda kaldı. Bu durum nehrin doğal döngüsü dâhilinde yaşanmış olsa bile, Ren
Seyrüsefer Merkez Komisyonu (CCNR) yetkililerine göre, su seviyelerinde görülen
düşüşler endüstriyel faaliyetlerin ve taşımacılığın daha az olduğu geçmişe
kıyasla günümüzde ekonomiyi daha fazla etkilemektedir.
3.10.2--Yakın zaman önce
yayımlanan bir rapora göre, Almanya’nın taşımacılık sektörü yaşanan süreçte 2,4
milyar avro kayba uğramış bulunuyor.
3.11--2018 yılında
Hollanda’da yaşanan rekor kuraklık yer altı suyu seviyesini düşürdüğünden
dolayı, bir milyon hane toprak çökmesi riskiyle karşı karşıya kalmıştı.
3.12--Eylül 2003’te
yağışların azlığı ve yaz aylarındaki yüksek sıcaklıklar, Tuna Nehri’nin aşağı
kesimlerinde suyun 1840’tan sonraki en düşük seviyesine inmesine neden olmuştu.
3.13--Almanya’nın güneyinden
Romanya’ya kadar gemiler ve mavnalar durmak zorunda kalmıştı. Romanya’da bir
nükleer santral, reaktörlerini soğutacak su olmadığı için yaklaşık bir ay
boyunca çalışamamıştı.
3.14--İngiltere’de MaRIUS’tan
uzmanlar, son 40 yılda nehirlerdeki düşük su seviyesi nedeniyle toplam enerji
üretiminin 4,6 TWh düştüğünü ve bunun da şirketlerin yıllık 45 milyon sterlin
kaybetmesine yol açtığını tahmin ediyor.
4--“Planlama çok önemli”
diyen Dr. Wanders, kuraklıkların ne zaman yaşanabileceğini tahmin etmeye
yardımcı olan iklim bilgilerinin su planlamasında ve yönetiminde giderek daha
fazla önem teşkil ettiğini ifade ediyor.
4.1--Dr. Wanders “Proaktif
nehir yönetimi, kuraklık tahminlerine dayanıyor ve bu noktada kaliteli, gerçek
zamanlı gözlemler büyük önem taşıyor” diyor.
5--C3S ve İsveç Meteoroloji
ve Hidroloji Enstitüsü SMHI’dan uzmanlar, nehirlerde kuraklık gibi aşırı
olaylar karşısında daha dayanıklı hâle gelinebilmesinde yetkililere ve
işletmelere yardımcı olacak bir hizmet geliştiriyor.
5.1--Bu hizmet kapsamında,
birkaç aylık su debisi öngörüleri sağlayabilmek amacıyla hidrolojik ve bölgesel
iklim modelleri kullanılıyor. Aynı zamanda, 2100’e doğru iklim değişikliğinin
yağışı, sıcaklıkları ve nehirlerdeki su seviyelerini nasıl etkileyebileceğine
dair bilgiler sunuluyor.
6--Avrupa Orta Vadeli Hava
Tahmini Merkezinden (ECMWF) hidrolojik tahmin mühendisi Dr. Shaun Harrigan,
“Hidrolojik tahminler, nehirlerde çok fazla ya da çok az suyun bulunması
durumunda bu sektörleri erkenden uyarabiliyor. Bu da sektörlerin pozitif
sosyoekonomik sonuçlar getiren daha akıllı kararlar alarak hidrolojik
aşırılıklara karşı daha dayanıklı olabilmelerini sağlıyor.”
6.1--Akdeniz bölgelerindeki
yerel makamlar, kuraklık durumunda su kaynaklarını daha iyi yönetebilmeyi
amaçlıyor.
6.2--Doğu İspanya’daki Júcar
Nehri Havzası, 150.000 hektarlık tarım arazisini suluyor ve aynı zamanda
kentlere, hidroelektrik santrallere ve çeşitli sektörlere su sağlıyor.
6.3--Buradaki su yönetimi
idareleri, su paylaşımını hava durumuna ve akarsu koşullarına göre ayarlamak ve
2013’ten bu yana devamlı kuraklık yaşayan bölgede dayanıklılığı artırmak için
C3S’ten aldıkları iklim bilgilerini kullanıyor.
6.4--Bu faaliyet, su kıtlığı
yaşanması hâlinde yerel makamların daha iyi planlama yapabilmeleri için, Avrupa
genelinden gelen iklim ve su verilerini yerel verilerle ilişkilendirmeyi
amaçlıyor.
7--Madrid özerk bölgesinin su
idaresi şirketi Canal Isabel II, Şirketin temsilcileri, “Su kıtlığının
yarattığı sonuçların sıkıntısını bir süredir yaşıyoruz. Son 30 yılda su
rezervlerimizin dolma oranları, 1914’ten beri görülen ortalamaya kıyasla
neredeyse %20 azaldı” diyor.
7.1--Yedek su kaynaklarına
sahip olan şirket, ileride kullanılabilecek su hacmini tahmin etmek amacıyla
çeşitli modeller kullanıyor ve rezervuarlarını aşırı koşullar için erken uyarı
sistemleriyle donatmayı planlıyor.
7.2--Canal Isabel II, kentsel
ve endüstriyel kullanım için atık su rejenerasyonuna da yatırım yapmış
bulunuyor. Bu teknoloji sayesinde doğal tatlı su kaynaklarının korunabileceği
belirtiliyor.
8--İtalya’da bir danışmanlık
şirketi, daha iyi su yönetimi için dijital araçlar sağlıyor. GECO sistema’nın
Teknik Müdürü Dr. Paolo Mazzoli “Sulama idareleri, su kaynağı yöneticileri ve
enerji şirketleri gibi birbirinden farklı su kullanıcıları için,
kullanılabilecek su hacmini mevsimsel olarak ve iklim değişikliği koşullarında
tahmin eden hizmetler sunuyoruz” diyor.
8.1--SmartRIVER servisi, kullanıcıların
ihtiyaçlarına göre nehir akışı ve kullanılabilir su hacmini tahmin etmek
amacıyla C3S ve diğer hizmetlerden alınan verilerin yanı sıra bölgesel
verilerden (örn. hava durumu istasyonlarından alınan veriler) faydalanmaktadır.
8.2--Dr. Mazzoli, “SmartRIVER
şu anda faaliyette ve Ridracoli rezervuarına gelen su hacimlerine ilişkin ayda
iki kez öngörüde bulunuyor.
8.3--Emilia-Romagna
Bölgesi’ndeki Apenin Dağları’nda 80’li yılların başında inşa edilen yaklaşık 30
milyon metreküp kapasiteli bu baraj, dört bölgedeki 1 milyon kişiye içme suyu
sağlıyor” diyor.
8.4--Dr. Mazzoli, baraj
idaresinin tahminlerden yararlanarak su kullanımını ve paylaşımını optimize
edebildiğini de ifade ediyor.
9--Dr. Harrigan, nehir
debilerinin doğru tahmin edilebilmesi için tüm su döngüsünün simüle edilmesi
gerektiğini anlatıyor. Dr. Harrigan, “Geçmişte bu işlem yeterli kalitede hava
durumu ve debi gözlemlerine sahip olduğumuz nehir havzalarında yapılıyordu.
9.1--Şimdiyse […] uyduları
sayesinde dünyada hiç gözlem yapmadığımız ya da çok az yaptığımız yerlerinde
hidrolojik tahminlerde bulunabiliyoruz” diyor. Yine de çeşitli belirsizliklerin
devam ettiğini söyleyen Dr. Harrigan, sözlerine şöyle devam ediyor:
9.1.1--“En büyük
belirsizliklerden biri, hidrolojik aşırılıkları beraberinde getiren aşırı hava
olayların özellikle bir veya iki hafta öncesinden tahmin edildiğinde elde
edilen öngörülerdir. Bir diğer belirsizlik, yer altına sızan ve burada dolaşan
yağmur suyuna ne olduğuna dair yapılan simülasyonlardan edinilen veriler.
Ancak, uzaktan tahmin yapabilme alanındaki buluşlar çok umut verici.”
9.2--Buna rağmen nehirlerdeki
su seviyelerinin tahmin edilebilmesi, başka faktörlere de bakılmasını
gerektiriyor. JRC uzmanlarına göre, nehirlerden farklı amaçlarla ne kadar su
alındığı ve yer altı suyu kullanımının nehir debilerini nasıl etkilediği
bilinmiyor.
9.3--JRC ekibi, “Hidrolojik
modellemenin en zor yanlarından biri, insanın su dengelerine olan etkisini
ölçmektir. Tekniklerimizi geliştirip bu faktörleri daha iyi modelleyebilirsek,
kuraklık gözlemlerindeki ve tahminlerindeki belirsizliği önemli ölçüde
azaltabiliriz” diyor.
10—Yorum:Türkiyede AFAD
Yönetimine bağlı Kuraklık Araştırmam Merkezi-KAM kurup bu merkez ile
1—nehirlerdeki su debisi
değişimi-2 aylık-uzun vadeli veriler
1.1—yeraltı su debisi değişimi
2—büyükşehirlerin su ihtiyacı
projeksiyonları
3—su arıtma
teknolojileri-deniz suyundan-şehir atık suyundan kullanım suyu üretme
teknolojileri konusunda yaptırım ve tavsiye kararı verebilen bir kuruluş
olabilir.
Kısaca yapılacak yatırımlarda
KAM görüşü alınarak yatırıma gidilebilmelidir.
Kaynak: https://tr.euronews.com/2020/09/09/