MAKALELER / Küf Mantarı-Binalarda-Öneriler






Küf Mantarı-Binalarda-Öneriler:


1—Küf Mantarı-Genel Bilgiler:


1-- Küf mantarları çevremizdeki yaşamın doğal birer parçasıdır. Üreme gözelerine “spor” adı verilir. Küf mantarı, tipik gözeler ve küf iplikçikleri oluşturarak çoğalan ve büyüyen tüm mantar türleri için kullanılan genel bir kavramdır.


1.1-- Gelişme aşamasında küf mantarları hücre lifleri meydana getirirler. Bu lifler çoğunlukla renksiz oldukları için, bu aşamada normal olarak küf mantarları gözle görülemez.


1.2--Çoğalmak ve yayılabilmek için küf mantarları sporlar üretir. Bu sporlar genellikle renkli oldukları için kül mantarları, bu safhada siyah veya sarı küf lekeleri halinde gözle görülür.


1.3--Küf mantarı denilen mantar türleri allamana, cladosporium, aspergillus, penicillium'dur.


1.4-- Küf mantarlarının bir mekândaki gelişimleri rutubet, besin kaynağı ve ısıya bağlıdır.


1.5--Küf mantarları, görünüşte ıslak olmayan malzemeler üzerinde veya içinde de yetişebilir. Malzemenin yüzeyinde yaklaşık % 80 oranında bir bağıl nem olması yeterlidir.


1.6--Özellikle malzemenin yüzeyinde veya içerisinde su buharından çiy damlacıkları oluşuyorsa, küflenmeye elverişli ortam mevcut demektir.


1.6.1--Özellikle yalıtımı olmayan duvarlara-tavanlarda  daire içinde mutfakta pişirme vs süreçlerle  oluşan nem,  duvar iç yüzeyinde yoğuşarak siyah renkli küf mantarı oluşumuna yol açar.


1.7--Küf mantarı rutubetli duvarlarda, tahta döşemelerde, saksı çiçeklerinde, tavan arasında, duvar kâğıdı arasında, fayans arkasında, bodrum katlarında, kullanılmayan kitaplarda ve çürüyen yiyeceklerde bulunabilir.


1.7.1--Klima cihazları ve havayı nemlendiren cihazlar mantarlar için üreme ortamı oluşturur. Küf mantarının oluşumu için belli oranda nem ve ısı gerekir. Bu nedenle özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında görülme oranında artış olur.


1.7.2--Ev dışında ise dökülmüş yaprakların arasında, ağaçlık bölgelerde ve bahçede küf mantarı oluşabilir. Açık havada özellikle Haziran ve Eylül ayında küf mantarı oluşumunda artış yaşanır.


2--Küf Mantarının İnsan Sağlığına Etkileri:


1-- Eğer küflenme 20-25 cm2’den fazla bir yüzeyde ortaya çıkmışsa, evdeki küf mantarı yoğunluğunun (konsantrasyonunun) veya çeşitlerinin tek tek uzun boylu tahliline gerek kalmadan hemen harekete geçilmelidir.


2--Mantar sporları özellikle havada yayılarak ürer. Bir zamanlar bu rahatsızlık “hasta bina sendromu” olarak da bilinirmiş. Bu ismin verilme sebebi ise, eski ve bakımsız binalarda yaşayan kişilerde bu rahatsızlığın daha sık görülmesidir.


3--Küflerin spor adı verilen tanecikleri solunum yoluyla vücuda girerek bu rahatsızlığa sebep olur.


3--Küf mantarlarının havaya karışan sporları alerji nedenidir. En belirgin şikâyet, banyo sonrası gelen hapşırık nöbetleridir. Yılın her mevsiminde ve her ortamda (evde doğada vs.) görülebilir.


4—Küf  mantarı alerjisi olan kişilerde; cilt lekeleri, ciltte kızarma ve yanma, ciltte kaşıntı, burun tıkanıklığı, nefes darlığı, hapşırık, gözlerde yaşarma, öksürük, nefes alırken göğüste hırıltı ya da kaşıntı gibi semptomlar görülür.


4.1--Gerekli önlemler alınmazsa bu alerji astıma veya alerjik rinit, artrit, poliartrit, artroz, mukoza tahribatı, karaciğer tahribatı, göz hastalıkları, nefes darlığı ve sinir sistemi rahatsızlıkları gibi ciddi rahatsızlıklara neden olabilir.


3-- Kentsel Dönüşümde Küf Mantarı Riski:


1--Küf mantarları rutubetli ve sıcaklığı uygun, havalandırılmayan her türlü binada görülebilir.


2--Küf sorunuyla evlerimizde, işyerlerimizde hatta yazlıklarda karşılaşılır. Genelde nem oranı yüksek olan coğrafi bölgelerde oluşur.


3--Kentsel dönüşüm adı altında plan kapsamına alınmış özellikle eski binaların yıkımı sırasında, binalarda bulunabilecek mantar sporlaı /küf mantarı tozları havaya karışabilecektir.


3.1--Havaya karışan manlar sporları solunum yolları ve eklem yerleri gibi bölgeleri etkileye-rek çeşitli sağlık problemlerine yol açabilir.


4—Çözüm Önerileri:


1--Gerek kentsel dönüşüm planı kapsamında yıkılacak binalar, gerekse bağımsız yıkım kararı verilen binalarda ilk önce asbestten arındırma işlemiyle birlikte bina içinde havada küf mantarı/mantar sporları tozu olup olmadığı; binaların iç ve dış duvarlarında, tavanlarında, banyo, tuvalet ve koridorlarında, bodrum katında küf mantarı olup olmadığı tespit edilmelidir.


2--Tespit yüksek bir bilgi düzeyi gerektirir ve mutlaka işin ehli bir uzman tarafından yapılmalıdır. Mevcut sorun, duruma özel tüm ayrıntılı bilgilerle ele alınmalı ve değerlen-dirilmelidir.


2.1--Masraflı ve zahmetli mikrobiyolojik testler uygulanmadan önce, küflenmiş bölge yerinde incelenmelidir.


3--Odanın havası, ev tozu ve/veya küflenmiş malzeme analiz edilerek, riskin boyutları ve yol açabileceği sağlık sorunları raporlanmalıdır.


3.1--Analizler kesinlikle ve sadece uzman laboratuvarlar tarafından yapılmalıdır.


4--Yıkımı yapılacak binalarda küf mantarı tespiti yapılmış ise ve bu durumda bina mantar sporlarından temizlenmeden yıkım yapılır ise o çevrede yaşayan halkın hukuki süreç başlatmaları söz konusu olabilir.


5--Kuf mantarlarına karşı mantar öldürücü ilaçlar tavsiye edilmemekledir. Ancak, kentsel dönüşüm planına alınmış, insandan arındırılmış mekânlarda mantar öldürücü ilaç kullanılabilir. İlacın havaya karışması önlenmelidir.


5.1--Belki en ucuz ve en zararsız önlem, yıkım başlamadan önce binanın nemli kısımlarına göztaşı eriyiği püskürtmektir. Hem çok ucuz hem de çevre kirlenmesi bakımından an az zararlıdır. Bakır sülfatın püskürtülmesinden bir gün sonra bina yıkılabilir. ""


5.2--Etkili koruma sağlayan bir çamaşır suyu kullanılabilir, çamaşır suyu kullanmak bölgedeki küf mantarlarının ölmesini sağlayacaktır. Gerekli koruyucu donanım kullanılmalıdır.


5.3--Toz kaldırmamalıdır. Mikroplardan arındırılması yararlı olur. Örneğin dezenfeksiyon işlemi kuru yüzeyler için yüzde 70’lik etil alkol (etanol) ve nemli yüzeyler için de yüzde 80 lik etil alkol ile yapılabilir.


6-- Küf mantarına çıplak elle dokunmamalıdır.


6.1--Eldiven, toz maskesi, tozdan koruma gözlükleri takılmalıdır.


6.2--İşlem bittikten sonra duş alınmalı ve iş elbisesiyle eve gidilmemelidir.


Kaynak: HBT-Dr. Eşref Atabey

 




Makalenin İzlenme Sayısı : 806

Eklenme Tarihi : 15.09.2020

Önceki sayfaya geri dön.