MAKALELER / Hidroelektrik Santraller-Teknik Potansiyel-Verim








Hidroelektrik Santraller-Teknik Potansiyel-Verim:

 

1-Ülkemizin brüt HE potansiyelinin 440 TWh/yıl

 

2-Teknik potansiyelimiz , brüt HE potansiyelimizin yaklaşık olarak % 48,9’u düzeylerinde olup -215(265) TWh/yıl  ,

 

3-Ekonomik potansiyelin ise 170 TWh/yıl olarak kabul edilebilir.

 

4-Ülkemizde ise Pik santralı olarak çalıştırılmaları uygun olan HES’ler,Tüm HES lerin % 95,7’si ni oluşturmaktadır.

 

5-- Hidoelektrik santral tasarımında Güvenilir olmak anlamında dünyadaki eğilim senenin sadece % 15~20 sinde var olan debiye göre proje yapmak şeklinde yani bu debi ile üretilebilecek enerjinin değerlendirilmesi şeklindedir

 

6--Norveç, Fransa ve İsveç’in 2000 yılında Ekonomik HE potansiyeli fazlasıyla aştıklarını ve Teknik sınıra yaklaştıklarını göstermektedir.Bu anlamda , Türkiye ise  Teknik potansiyelinin sadece % 16,3 ünü değerlendirmektedir.

 

7-- DSİ nin 5 MW’ın pratik olarak 5 m3/s lik debi ile 100 m düşü altında veya, 10 m3/ s lik debi ile 50 m düşü altında üretilecek güç) altına inmediğini belirtmektedir. Halbuki günümüzde MİNİ ve MİKRO olarak adlandırılan küçük güçlü HES lar yaygın olarak kullanılmakta ve küçük derelerin potansiyellerinin dahi değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.

 

7.1—Teknik potansiyeli artırmak ve nehir yataklarını bozmadan enerji üretmek için DSİ nehir tipi yüzer türbine dayalı enerji üretimini esas alabilir.Kısaca DSİ TEMSAN ın üretebileceği nehir tipi yüzer türbinler ile enerji üretebilir mi.

 

8-- HES ların inşa sürelerinin genel olarak Fosil yakıtlı termik santrallara göre nisbeten daha uzun olduğu bilinmektedir. Bununla beraber ilk yatırım için gereken finasman kaynağı sorunu çözüldüğü takdirde bu süre kısalabilmektedir:

 

9-- Formaliteler ve bürokrasi (bilhassa çok başlılık) inşaat süresi üzerinde oldukça etkilidir. Diğer taraftan inşaat süresinin uzaması maliyeti de önemli ölçüde arttırmaktadır.

 

9.1--DSİ , 2000 yılı programından derlenmiş bilgiler özetine göre, inşaat süresinin uzamasının kurulu güç maliyetini % 40 düzeylerinde arttırdığını göstermektedir. Bu açıklama finansman planlamasının, nakit akışının önemini açıkca ortaya koymaktadır.

 

10-- Ülkemizde ise kalkınma planları 5 er senelik dönemler için yapılmakta ve uzun vadeli bir Uusal enerji poltikası oluşturulmamaktadır.

11-- Başlangıçta puant=pik güç gereksinimini karşılamak amacıyla düşünülmüş ve geliştirilmiş olan pompajlı HES lar; günümüzde rüzgar, güneş, dalga enerjileri gibi konvansiyonel olmayan, yenilenebilir enerji kaynaklarının da verimli olarak değerlendirilebilmelerine ortam yaratmaktadır; zira bu kaynakların sorunlarından biri senkronizasyon, yani enerjinin var olduğu an ile, gereksinim olan an ’ın çakışmamasıdır)

 

11.1--Prensip olarak ölü saatlerde fazla olan 4 kWh enerji ile, pik saatlerde yaklaşık olarak 3 kWh elektrik enerjisi üretebilmek olarak düşünülebilir.

 

11.2--DSİ birim fiatları düşünülecek olursa, tüketilecek güvenilir enerjinin maliyeti “6 cent/kWh x 4 kWh = 24 cent” olduğuna göre, üretilecek puant enerjisinin maliyeti “24 cent / 3 kWh = 8 cent/kWh” olacaktır;

 

11.3--buna göre puant enerjinin satış fiatının bu değerin üzerinde olması halinde çözüm ekonomik olmaktadır.

 

11.4--Amsterdam Borsasında 2001 yılı Aralık ayında Puant enerjinin 60 cent/kWh değerlerine kadar yükseldiği; ABD de ise sadece puant enerji üretebilmek amacıyla inşa edilmiş Doğalgaz santralları mevut olduğu, bunların ise enerjiyi 35 cent/kWh gibi fiatlarla sattıkları daha önce belirtilmiş idi.

 

11.5--Bu açıklamalar DPT tarafından verimliliklerinden şüphe edilen biriktirmeli HES ların ekonomik kıymetini ve dünyada ne şekilde değerlendirildiğini açık olarak göstermektedir.

 




Makalenin İzlenme Sayısı : 449

Eklenme Tarihi : 25.08.2020

Önceki sayfaya geri dön.