Mekanik Tesisatta Suyun
Fiziksel-Kimyasal Etkileri:
Isıtma-Soğutma ve Buhar Devrelerinde
Suyun Fiziksel-Kimyasal Etkileri::
1--Islah edilmemiş, şartlandırılmamış suyun borularda, kazanlarda meydana getirdiği kabuk oluşumu, korozyon ve benzeri oluşumları tesisin ömrü, emniyeti ve en önemlisi enerji sarfiyatı artırmaktadır.
1.1--Kalsiyum karbonat ve silikatın kazanların iç yüzeylerine yapışarak meydana getirdiği kazan taşları hem ısı transferini düşürür hem de bu noktalarda delinmelere yol açar.
1.2--Silikatlar yapılarında hava
kabarcıklarını tuttukları için ısı iletiminin de 10 kat daha az iletilmesine neden
olur.
2.1-Ph ın Etkisi:Düşük pH'lı sular çoğunlukla korozyonu arttırdığı için
pH 7'nin üstüne getirilerek kullanılması gereklidir.
2.2- O2 nin Etkisi: Korozyona kazan suyundaki oksijen buhar ile sisteme girmek suretiyle neden olur. Buhar ve soğutma suyu sistemlerine giren oksijenin ana kaynağı, kazana verilen besleme suyudur.
2.2.1--Ancak soğutma suyu
devresinin çeşitli kısımlarından da sisteme oksijen girebilir.Sistemdeki basınç
arttıkça gazların su içerisindeki erime miktarı artarken, sıcaklığın yükselmesiyle
gazların su içerisindeki miktarı azalır. Buna rağmen sıcaklığın yükselmesi
oksijenin korozyon etkisini çok arttırıcı bir faktördür.
2.2.2--Suyun sıcaklığını 10 oC yükselmesi ile
içerisindeki belli miktardaki erimiş oksijenin korozif tesirini 2 katına
çıkardığı gözlenmiştir. Kazan sularında, yogunlaştırıcılara oksijen gitmesini
önlemek için serbest oksijen konsantrasyonu 0.05 mg/l'yi geçmemelidir.
2.3--Kazan besi suyu devresinde ve kazan
içerisinde pitting şeklinde karşılaşılan korozyonun sebebi de besi suyu
içerisindeki erimiş oksijendir. İyi dizayn edilmiş ve gerektiği gibi işletilen
havalandırma kulesinden geçirilen kazan besi suyunun içerisinde erimiş oksijen
miktarı litrede 0.005 ml değerine kadar düşürülebilir.
3-CO2 nin Etkisi: Özellikle soğutma suyu sistemlerinde oksijene göre daha büyük ölçüde zararlara neden olan CO2, boru ve malzeme kalınlığının incelenmesiyle ve boru alt kısmında boyuna kanallar şeklinde oyulma şeklindeki korozyon ile karakterize edilir.
3.1--buhar-soğutma suyu oranı, soğutma suyunun ana kondens deposuna dönüş süresi (veya metallerle temas süresi), soğutma suyunun sıcaklığının yüksekliği, kondens hattını oluşturan devre elemanlarının farklı metallerden yapılmış olamları ve galvanik tesir korozyonu hızlandırıcı nedenlerdir.
3.2--Kazan sularında, kondensörlere CO2 gitmesini önlemek için CO2
konsantrasyonu 0.5 mg/l'yi geçmemelidir.
4-Klor un Etkisi: Klorür suyun iletkenliğini arttırdığı için korozyonu kolaylaştırır. Ayrıca metal klörürüler çoğunlukla kolay çözündükleri için klorür iyonlarının çapları küçük ve difüziviteleri yüksektir.
4.1--Bu nedenle oksit tabakaları gibi koruyucu tabakalara kolayca geçerek korozyon hızını arttırırlar.Sabit korozyon oranı, akışkanda klorür iyonunun bulunmasıyla artar.
4.2--Düşük sıcaklıklarda ve 100 ppm'lik derişimlerde korozyon oranının, klorür
derişiminin kare kökü ile doğru orantılı olarak arttığı belirlenmiştir.
4.3--Klorür iyonu, korozyona dayanıklı alaşımların dayanımlarının azalmasına ve östenit paslanmaz çeliğinde gerilme çatlamasına neden olur.
4.4--Sıcaklığın 50 oC
üzerinde olduğu durumlarda 5-10 ppm'lik klorür iyonu drişimi, paslanmaz
çeliklerde gerilme çatlamasını başlatmak için yeterlidir.
5-Hidrojen Sülfürün Etkisi: Hidrojen sülfürün en şiddetli etkisi, bazı bakır ve
nikel alaşımlarında görülür. Hidrojen sülfürün etkili olduğu derişim eşiği 30
ppm'dir.
5.1--Çelik malzemeler üzerindeki etkisini belilemek güçtür. Havalandırılmış sularda
hidrojen sülfürün oksidayonu, pH'ı azaltabilir ve korozyonu artırabilir.