MAKALELER / GDO lu Ürünlerin Sağlığa Etkileri






GDO Araştırmaları:


1--Dünya genelinde GDO ekili topraklar Kuzey Amerike,Arjantin,ve Brezilya da olmak üzere 300 milyon hektara erişmiş durumda.


2--Monsanto  ABD  mısır tohumu pazarının % 35 ine  sahip ve ABD mısırının % 85 i Monsanto tarafından geliştirilen özelliklere sahip.Ve Monsantonun 1 milyar dolarlık Ar-ge bütçesine sahip.


3--Gen geliştirmede bayer le de işbirliği yapıyor.


4--Monsantonun hedefleri arasında  mısır-soya fasulyesi- ve pamuk üretimini  2000 yılına kıyasla 2 katına çıkarmak.


4.1--GDO lu Bitkiler:


1—GDO LU bitkilerin %99 unu soya,mısır,kolza ve pamuk oluşturuyor.


2—Patates,domates,pirinç,buğday, balkabağı, ayçiçeği, yer fıstığı,bazı balık türleri de GDO lu olarak üretiliyor.


3—Muz,ahududu,çilek,kiraz,ananas,biber,kavun ve karpuzda ise çalışmalar sürüyor.


4—GDO lu organizmaların anne sütü ile bebeğe geçtiğini hatta anne karnından bebeğe geçtiğini göstermekte.


5—Mısır,soya,bebek mamaları,çikolata,bisküviler, ucuz tatlı,glikoz şurubu hazır sanayi ürünleri başta olmak üzere pekçok üründe GDO var.


6—Ülkemizde yetişen Anamur muzu,ankara armudu,amasya elması,yerli domates,biber,patlıcan, yerli bakliyat-bezelye,fasulye,nohut,mercimekte GDO yok.


Kaynak:Pazar Postası-15.11.2009-s:8


5--Bu hedef gerçekçimidir.Bu durumda sözkonusu bitkilerin ürün talebi doğrultusunda  fizyolojik olarak değiştirilmeyen ne kadar kısmı kaldı diye soru sorulursa yapılan çalışmalar üzerinede oynanacak bir yer kalmadığını gösteriyor.


6--Aynı zamanda doğal bitki yapısı gövde kalınlığı-bitki boyu-tane çapı vs açısından optimum tasarıma sahiptir.Ve bu zaman içinde dengeye gelmiş optimum tasarımı  bozuyorsunuz.


6.1—GDO lu mısırı yiyen hazır tavuğu yediğinizde,gdo lu yiyecek bağırsaklarınızdan vücudunuza oradan da hücrelerinize geçebilmekte ve bu durumda ,fransa da yapılan araştırmalara göre GDO lu gıda kullanımına bağlı sağlık problemleri vs süreçleri oluşabilmekte.


6.2--Hücre dna sı gelen gdo lu parçayı hücrede etkisiz hale getirebilmek için gdo onarım mekanizmalarını sürekli çalıştırmaya başlamakta.


6.3--Sınır değerde hücrenin sağlığı bozularak hücrede mutasyon vs oluşabilmekte.


7--Doğada mısırı GDO lu olarak modifiye edersiniz ,doğanın diğer çarklarınıza bozarsınız.


7.1--GDO ve Üreme:


Yapılan bir çalışmada GDO'lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) mısır yedirilen farelerin 3-4 nesil sonra üreme yetenekler yok oldu.


8--ABD li çiftçiler GDO lu tohum vs Firmaların ürettiği çiftçilerin GDO lu üretimde kullandığı  ilaca karşı oluşan zararlı bitkilere karşı ne yapacağız diye kara kara düşünmeye başladı bile.


8.1--Öyle her şey güllük gülistanlık bir durum-yok üretim 2 kata artacak masalları yerine biyoteknolojnin doğru tanımı yapılsa ve bu tanıma uygun araştırmalar yapılsa daha iyi olabilir.


9--Bunun için işin içinde olan doğa dostu ve bu işi iyi bilen bir folozufun-düşünürün  yazılarına Yani Yeni Filozoflara ihtiyaç olabilir.


9.1--Çağın en büyük eksiği teknoloji –sosyoloji filozofların yokluğu.


9.2--Zira onlar teknoloji ile insan+çevre arasında en iyi arayüz durumunda olabilirler.


10--GDO lu Yemlerde Zehirli Gene Rastlandı:


1—GDO lu ürünlerin içerdiği potansiyel alerjenleri araştıran Avrupa Birliği Gıda Ajansı(EFSA) uzmanları,ticari GDO üretiminde dünya çapında en sık kullanılan genetik hızlandırıcının(CaMV35S) aynı zamanda viral bir gen(gen6) içerdiğini keşfetti.


2—EFSA çeşitli biyoteknoloji şirketlerinin ürettiği 86 çeşit GDO lu hayvan yemini inceledi. Ve bunlardan 54 ünde gen6 ya rastladı.


2.1--Aynı gen geçen yılın sonlarında Fransa da Seralini ve arkadaşlarının yaptığı deneylerde farelerde tümör nedeni olarak bildirilen NK603 mısırında da var.


3—Yapılan bu araştırmayla bu geni içeren yiyeceklerin insanlar,hayvanlar ve bitkiler için güvenli olmayabileceği açık göstergelerle ortaya koyuldu.


4—Gen 6 alerjilere karşı koruyucu mekanizmaları baskılayabildiği gibi gdo lu bitkinin DNA sında beklenmedik değişikliklere sebep olabiliyor.Bunlardan birisi de insanları zehirleyecek özellikte proteinlerin oluşması.


5—Bilindiği gibi hayvanların tükettiği GDO lu yemler belli oranlarda da olsa onların et,süt,yumurta gibi ürünlerine geçebiliyor.


6--Bisküvi ve Çikolta sanayinde ucuz olduğu için yoğun olarak kullanılan GDO lu mısırdan üretilen glikoz şurubu vs tatlandırıcıların içine bu tür genlerin,gdo lu gen parçlarının bunların içine geçebileceği düşünülebilir.


6.1--Aynı zamanda glikoz şurubunun normal şeker-ünsülin mekanizmasını bozduğu da ayrıca bilinmektedir.


7—Kanser ile GDO arasındaki ilişki yapılan hayvan deneylerince kanıtlanmıştır.Yorum olarak; Vucuda giren mutasyonlu yiyecekler(GDO lu üretimle gelen yiyecekler) sindirim sonrası hücre içine alındıktan sonra DNA daki koruma mekanizmaları ile etkisizleştirilmeye çalışılmakta ve bu mekanizmalar nereye kadar dayanabilir bu sürece.Sonuçta hücrede mutasyon ve kanserleşme başlayabilmektedir.


8—GDO lu üretim hiçbir zaman açlığın çaresi olmamıştır olmayacaktır.Dünyada açlığın nedeni üretilen gıdanın sağlıklı şekilde paylaşılamamasından kaynaklandığı düşünülebilir. 


8.1--GDO lu üretim yapan firmaların GDO lu üretim yerine doğal ıslah yöntemleri üzerine uzmanlaşmaları insanların ve bu işle ilgili şirketlerin hayrına olabilir.



11--GDO Ürünlerin Zararları-2:

 

1--GDO bitkilere, zararlılara karşı direnç kazandırmak, verimi artırmak gibi ihtiyaçlarla doğdu. Bu noktadan hareketle ilk bakışta teknolojik anlamda yararları olduğu söylenebilir. Ancak bir ürünün insan sağlığına zararları söz konusu ise teknolojik fayda ne derece anlamlıdır?

 

1.1—Öte yandan Türkiye Yem Sanayicileri Derneği, Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği ve Yumurta Üreticileri Merkez Birliği’nin başvurusu üzerine Biyogüvenlik Kurulu yasada değişim için düğmeye bastı. Ve Biyogüvenlik Kanunu değiştirildi.

 

1.1.1--Yeni dönemde 13 farklı GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) içeren yemin Türkiye’ye girişine izin verildi. Söz konusu uygulama 24 Aralık’ta Resmi Gazete’de yayınlandı.

 

1.1.2--Bu, 13 GDO’lu ürünün hayvancılık sektöründe yem ya da yem hammaddesi olarak kullanılacağı anlamına geliyor

 

2--GDO’lu ürünler zararlı mı değü mi? hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda GDO’larm zararlarını net olarak gözlemlemiş. Bu konuda iki araştırmayla ilgili bilgi notuna göre:

 

2.1--İtalya’daki Catania Üniversitesi Biyomedikal Bilimleri Bölümü’nce yapılan bir araştırmada, marketlerden alman 12 markaya ait 60 farklı süt örneği analize tabi tutulmuş. Analiz sonucunda GDO’lu mısır ve soyayla beslenen hayvanlardan elde edilen sütlerin % 25’inde GDO’lu DNA parçalarına rastlanmış.

 

2.1.1--Rapora göre pastörizasyon işleminin dahi bu GDO’lu DNA zincirini parçalayamadığı tespit edilmiş.

 

2.2--Yine İtalya’daki Cattolica S. Cuore Üniversitesinden Raffaele Mazza ve arkadaşlarının yaptığı bir araştırmada, GDO’lu yemle beslenen hayvanların kanında, karaciğerinde, dalağında ve böbreğinde GDO’lu DNA’lar tespit edilmiş.

 

2.3--Phipps, Deaville ve Maddison’m yaptığı araştırmada ise süt ineklerinin sütlerinde, kan ve dışkıları ile onikiparmak bağırsaklarında transgenik (genetik yapısı değiştirilmiş) bitki DNA’sına rastlanmış...

 

3--Sonuç olarak GDO’lu ürünle beslenen hayvanların kan yapısının bozulduğu, bağışıklık sisteminin çöktüğü, sinir sisteminin tahrip olduğu, organlarında küçülme meydana geldiği tespit edilmiş.

 

3.1--Ve son olarak GDO’lu ürünle beslenen hayvanların devam eden nesillerde üreme yeteneğini yitirdiği ispatlanmış.

 

4--GDO’lu tohum üzerine çalışan şirketler, geliştirdikleri ürünün patentini alıyorlar. O tohumdaki genetik değişimin zararları konusunda araştırma yapmak isterseniz hiçbir şirket bu konuda izin vermiyor. Dolayısıyla tohum konusunda yapılmış fazla bir araştırma yok.

 

5--Aslında bir Biyogüvenlik Yasası var. Ancak yasada ciddi boşluklar söz konusu. Örneğin, GDO’lu yemlerle beslenen hayvanlar ve bu hayvanlardan elde edilen ürünler GDO’lu sayılmıyor. Ayrıca hayvan yemi olarak ithal edilen tahılların hazır gıda endüstrisi içinde kullanılıp kullanılmadığı da bir soru işareti.

 

6--Bir çelişki de bebek mamalarında. Bakanlık, mamalarda GDO’lu bileşen kullanılmadığını ve kullanılamayacağını vurguluyor. Yani bir anlamda GDO’nun zararlı olduğunu kabul ediyor. Fakat buna karşılık GDO’lu yemle beslenmiş hayvan etini ve sütünü tüketen hamile kadınların ve süt emen çocukların durumu muamma.

 

7--GDO’lu ürünlerin bir iki kuşak sonra ne gibi etkileri olacağmı kimse net olarak açıklayamıyor.

 

Kaynak:

1--Para Dergisi--8-14 Ocak 2012-S:3

2--Bilim ve Teknik Dergisi-Mayıs-2013-S:7

 





Makalenin İzlenme Sayısı : 385

Eklenme Tarihi : 15.04.2020

Önceki sayfaya geri dön.