PISA da Geri Kalmamızın Nedeni Eleştirel Eğitim
Yoksunluğu mu:
1--TIMSS 20 li sorusunun 8.
Sınıf öğrencileri için doğru cevaplanma oranı Türkiye de %17 iken, bizden daha kalabalık
olmalarına ve gerek fiziksel şartlar gerekse TEOG/Üniversite sınav yapılarını
kazanma olasılığı daha zorlu olmasına rağmen Çin'de doğru cevaplanma oranı %53.
1.1--Bu sorunun farklı
olmasının temel sebebi, matematik öğretirken çocuklarımızın Akıl Yürütme/Eleştirel
Düşünme becerisini geliştirebilen bir eğitim vermiyor olduğumuz gerçeğidir.
1.2--Başka bir istatistik
daha vermek gerekirse; Türkiye de okul dışı öğrenmede (kurs/ dershane/özel ders)
bir öğrencinin harcadığı süre (ortalama 25 saat), Çin'de bir öğrencinin
harcadığı sürenin yaklaşık 2 katı, Almanya’ya göre ise yaklaşık 3 katı iken
yine değerlendirme tablolarında Çin’in ve Almanya'nın çok gerisinde kaldığımız
görülmekte.
2--Eğitimde, son zamanlarda
Finlandiya örnekleri çok verilirken burada Çin örneğini vermemizin sebebi; çok
daha kalabalık, büyük yapılarda da başarının sağlanabileceğini göstermek
içindir
3--Patent sahibi olmak; akıl
yürütme, disiplinler arası etkileşim, yaratıcılık ve ürün ortaya koyabilme gibi
üst düzey becerileri gerektiren önemli bir özellik.
3.1--Karşılaştırmayı bu
çerçevede yaptığınızda; TIMSS ya da PISA puanları bizden yüksek ülkelerin patent
sayılarının bizden çok daha fazla olduğunu görebilirsiniz.
3.2--Aynı örnek üzerinden
gidersek; Çin'in 2016 yılı Kasım ayma kadar patent başvuru sayısı 1,101,864
iken ülkemizin patent başvuru sayısı 584 dir.
3.3--Nüfusları arasında 20
kat fark olmayan iki ülkenin, patent başvuru sayıları arasında 200 kat fark
bulunması, eğitim/ürün anlayışının sonuçlarını görmek açısından çok önemli bir
kriter.
4--Bu kadar test çözmek/soru
çözmek ya da kısacası herkese aynı eğitimi aynı düzeyde farklılaştırmadan/düşündürmeden
sanki bir soru çözme makinesi gibi uygulamak sonuç vermiyor.
4.1--Eğitimi bireyselleştirmek
ve bireylerin ihtiyaçlarına uygun halde sunan, problem çözme becerilerini
artıran, eleştirel düşünme becerilerini yükselten bir yapı sonuç verecektir.
4.2--Bu düzenlemelerin bir an
önce hayata geçmesi, öğrencilerin daha erken yaşlarda ilgi/yetenek alanlarına
göre yönlendirilmeleri ve eğitimlerinin bireyselleştirilmesi ve ihtiyaçlarına
göre eğitim almaları toplumsal kalkınma açısından önemli olacaktır.
5--Ne olursa olsun,
"eleştirel düşünmeyi” elden bırakmayalım. Beynin yaşlanmasını engellemenin
en kolay yolu “Matematik düşünmek ve yapmakla" olur.
6—Yorum:
6.1--Pisa-TİMSS daha yüksek puanlar-Daha fazla patent sayıları dersini sorgulayarak anlatan-yorumlayan-eleştirel olarak anlatan kısaca konunun geçirdiği tasarım sürecini öğrenciye yeniden tasarlayarak anlatan öğretmenlerle mümkün olabilir.
6.2--Bir otomobili anlatırken sıfırdan tasarlayarak anlatmanız-matematikte limit kavramını içerdiği mantık süreci ile anlatmanız-bir hastalığı anlatırken mekanizmaları ile anlatmanız gerekir.
6.2.1--Sonuç ezberci eğitimden din adamları yetiştirmesinde dahil uzaklaşmak gerekiyor.
6.2.2--Kısaca sorgulayan-yorumlayan-tasarlamak suretiyle dersini anlatan eğitimcilere ihtiyaç var.
6.3--Bakanlık hizmet içi egitimler-internetten eğitimlerle, verdiği eğitimleri denetleyerek bu şekilde bir eğitim sürecine girebilir mi.
Kaynak: Şimdi Matematik
Yapmak- TEOG da Matematikten Tam Puan Alırsak Matematik Yapmış Olur muyuz? Yrd.
Doç. Dr. Burak Karabey-Dokuz Eylül Üniversitesi Üstün/Özel Yetenekliler Eğitimi
Anabilim Dalı